"Gizlimabet Parapsikoloji Platformu"

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Herkes Majisyen olabilir mi?

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan Beylane
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

Beylane

Kayıtlı Üye
Merhaba arkadaşlar. Herkes Maji yapabilir mi? İslam dinine inanan bir kişi başka bir dine ait majiyi yapabilir mi ? Kişide eğer musallat varsa maji yapabilir mi? Musallat engeller mi maji yapılmasını? Birçok hocaya gittim sende musallat var seni seviyor seni koruyor dedi. Zarar vermiyor sana dedi. Zararı yok ama enerjimi düşürüyor. Ne yapmamı istersiniz ?
 
Merhaba arkadaşlar. Herkes Maji yapabilir mi? İslam dinine inanan bir kişi başka bir dine ait majiyi yapabilir mi ? Kişide eğer musallat varsa maji yapabilir mi? Musallat engeller mi maji yapılmasını? Birçok hocaya gittim sende musallat var seni seviyor seni koruyor dedi. Zarar vermiyor sana dedi. Zararı yok ama enerjimi düşürüyor. Ne yapmamı istersiniz ?
Bir müslüman için bir başkasını şimdinin bilincinden koparacak bir uygulama yapmak günahtır yani büyü yasaktır küçük bir şeyse de uygun görülmez belki günahtır da ama büyü küçük bir şey değil.
Spritüelizm ezoterizm ile ilgilenmek istiyorsanız tabiki her dinden insan bununla ilgilenebilir. Bu bir bilgi, kendini geliştirme, kendini tanıma ve Allah'In bize sunduğu şeyleri tanıma yoludur. Bir müslümana göre büyü sistemde söz sahibi değildir büyücü sadece kendini öyle kandırır bunu bilin.
Kimseyi etkilemeyen maji uygulamaları da vardır ama rızığı bolluğu bereketi sevgiyi peşin satın alamazsınız Allah'tan
Musallat konusunda ise siz istekli değilseniz çare arayın. Bir arkadaştan duyduğum kadarı ile ilk olarak başka türden hatta kabul etmediğiniz ilişkiye girmenizi (sevgi aşk eş anlamında) mübah görmeyin bunu istemeyin niyetli olmayın sömürecek şeyleri azalacaktır böylece. Geriye sinsi yollar kalır sizi gene onunla ilişkiye sokacak virajlar çizmeye başlar bu sefer. Büyü ve musallat sizde olanı size karşı kullanır. Ve hatta şunu diyeyim ki size negatif enerji verdiğinden eğer emin olursanız sevip sevmediğine de bir düşünün ama onu seveceğinize dair bir şüpheye düşmeyin şüphenize tutunur çünkü. Onunla yaklaşmayı da mübah görmeyerek sizden bir şey kapmasına mümkün olduğunca engel olmaya çalışın aynanın karşısında çıplak durmayın da auranızı dininizle arındırın temizlenin aurayı sevmezse sizden gider diye biliyorum.
 
Merhaba arkadaşlar.
MErhaba,

Herkes Maji yapabilir mi?

Yapabilir

İslam dinine inanan bir kişi başka bir dine ait majiyi yapabilir mi ?

Yaparsa dinden cikar. Inanmaya devam ettigi halde inancina ters isler yapiyorsa da kendiyle celiserek bloklanir. Allahi suclar sonradan blokaji dolayisiyla ve Allahin gizli bir ayeti ortaya cikar :

Ben size zulmetmiyorum. Siz kendi kendinize zulmettiniz. Ben dogru ve yanlis yolu gostererek cok bile verdim size (ayet-mealen)

Kişide eğer musallat varsa maji yapabilir mi?
En cok o zaman yapar.

Musallat engeller mi maji yapılmasını?
Engellemez. Tesvik bile eder. Ogren bu konulari der sana.

Birçok hocaya gittim sende musallat var seni seviyor seni koruyor dedi.

Hocalar da musallatliymis. Musallat musallati ceker.

Zarar vermiyor sana dedi.

Hoca musallatini sevmis.

Zararı yok ama enerjimi düşürüyor.

Ulen kofte !
Daha ne zarari olsun ?

Ne yapmamı istersiniz ?

Ibisuyu takibe al.
 
Bir müslüman için bir başkasını şimdinin bilincinden koparacak bir uygulama yapmak günahtır yani büyü yasaktır küçük bir şeyse de uygun görülmez belki günahtır da ama büyü küçük bir şey değil.
Spritüelizm ezoterizm ile ilgilenmek istiyorsanız tabiki her dinden insan bununla ilgilenebilir. Bu bir bilgi, kendini geliştirme, kendini tanıma ve Allah'In bize sunduğu şeyleri tanıma yoludur. Bir müslümana göre büyü sistemde söz sahibi değildir büyücü sadece kendini öyle kandırır bunu bilin.
Kimseyi etkilemeyen maji uygulamaları da vardır ama rızığı bolluğu bereketi sevgiyi peşin satın alamazsınız Allah'tan
Musallat konusunda ise siz istekli değilseniz çare arayın. Bir arkadaştan duyduğum kadarı ile ilk olarak başka türden hatta kabul etmediğiniz ilişkiye girmenizi (sevgi aşk eş anlamında) mübah görmeyin bunu istemeyin niyetli olmayın sömürecek şeyleri azalacaktır böylece. Geriye sinsi yollar kalır sizi gene onunla ilişkiye sokacak virajlar çizmeye başlar bu sefer. Büyü ve musallat sizde olanı size karşı kullanır. Ve hatta şunu diyeyim ki size negatif enerji verdiğinden eğer emin olursanız sevip sevmediğine de bir düşünün ama onu seveceğinize dair bir şüpheye düşmeyin şüphenize tutunur çünkü. Onunla yaklaşmayı da mübah görmeyerek sizden bir şey kapmasına mümkün olduğunca engel olmaya çalışın aynanın karşısında çıplak durmayın da auranızı dininizle arındırın temizlenin aurayı sevmezse sizden gider diye biliyorum.

Ayna karşısında neden çıplak durulmamalı? Merak ettim.
 
Sır ışıktadır.

Işığın farklı yansımalarındaki hissiyatta saklıdr herşey. Orblar konusunda yazmıştım.
Bir arkadaşınızla los ışıkta kaldığınızda onun ışık ile olan uyumundan yüzündeki musallatı çok rahat gorebilirsiniz.

Güneş altında gözükmez mesela. Işığın farklı salınımlarındaki tinsel silüetlerde saklı herşey.

Yılan gibi görürsünüz mesela bazı kişileri. Bazıları ise los ışıkta bile nur olurlar.

Aynaya da geceleri bu yuzden bakilmaz. Icinizdeki musallat gozlemci aynadan size ters bakis atar ve bilinc kesismesi olusur.
 
Maji konusunu ne zannediyorsunuz bilmiyorum ama alt dallari icin bile yuksek tahsil gerekiyor :

Mesela Psikomaji, Nöromaji, Sosyomaji, Biyomaji... 19 tane dala bolmusler.

Okulda ogrendigimiz her disiplinin antisi ile maji yapilabiliyor. Muzik, resim, matematik, kimya.. hepsiyle.


O halde herkez majisyen olabilir o acidan bakarsak. Ana meylini kesvederderse herkes majisyen olabilir.

Insana tesir etmenin cok fazla yolu var.
Ama iste is biraz ogrenmeye gelince siz ondan da kacarsiniz. Cunku siz malzemeleri kazanda kaynatip suyunu da sevdiginiz cocuga icirmek kadar acil olanina talipsiniz. Emek vererek ogrenmek kasar sizi.
 
Aynalara çok fazla anlam yüklemiyor musunuz? O ayna davet için kullanılmadı ise bir şey olmaz ya hu. Daha çok halk arasında ki büyüklerin çocukları korkutmak için anlattığı batıl inançlar bunlar. Gece ıslık çalma, aynaya bakma, pencereden bakma damdan dama zıplayan keçiyi görürsün, bilmemne yapma çarpılırsın...
Yazdıklarınıza muhalefet olmak amacıyla yazmıyorum ama, saçma da geldi açıkçası.
Hem oradan sizi izleyen biri varsa emin olun haberiniz olur :)
 
Gece ıslık çalma, aynaya bakma, pencereden bakma damdan dama zıplayan keçiyi görürsün, bilmemne yapma çarpılırsın...
Yazdıklarınıza muhalefet olmak amacıyla yazmıyorum ama, saçma da geldi açıkçası.

Sacma degil ki, `` karanlik coktugu zaman karanligin serrinden sana siginirim`` der felak suresinde.
Karanligin kendisinde tezahur eder bazi seyler. Bu senin kendi oz psikolojin de olur, baglanti kanalin varsa baglantilarin da kuvvetlenir. Isin asli karanlik pineal bezin beslenme saatidir. Aslanlar beslenirken sirtlanlar illa toplasir.

Gucunu ve marifetini muhafaza edersen karanligi seversin. Hz. Isa da cok severdi kadanligi. Ama supheli hallere girersen karanlikta her yaptigindan bir extra mana cikmaya da baslar. Cinler senin dis alemi algilama bicimin uzerinden bilincini ele gecirirler cunku. Kapi gicirdamasindan sana seslendiler zannedersin. Muskluk sesinin icinde naberrrrr diye tini gelir.

Bunlara itibar etmeyen icin sorun yok. Ama bu vakalar neden karanlikta ve yalnizken 100 de 90 artar ?
 
Bu soruyu şöyle de sorabilir miyiz? "herkes doktor veya mühendis olabilir mi? yada herkes asker olabilir mi?"

Diploma almaktan bahsetmiyorum tabi, parasını veren bu ülkede bakan bile olabiliyor. Bu eğitimleri alacak yeterli fiziki özellikleri ve zekası var mı? Yoksa bile yeterine çalışarak olabilir diyebiliriz. Ancak kendimden örnek vereceksem;

Asla ezberci birisi olamadım, asla bir şeyi ezberlemedim. sin45'in ne olduğunu bilmem, koordinat üzerinden üçgeni çizer hesaplarım. Bu yüzden asla doktor, eczacı vb. ezber gerektiren mesleklerde asla başarılı olamam. Ancak konu hesaplama ve analitik işlere gelince işler değişir.
Kısacası herkes çalışarak bir şeyler elde edebilir ancak her insanın yaratılışı farklıdır ve yatkın olduğu şeyler vardır.

Sizin açınızdan bakınca bu konuya, majisyen olmak için çok fazla bir odaklanma isteyen ve enerjinizin yüksek olması gereken bir konu bu, kendinizde bunları görüyorsanız ve yeterince sabırlıysanız; evet olabilirsiniz.
 
Merhaba arkadaşlar. Herkes Maji yapabilir mi?
Herkes maji yapabilir ama marifet bunu öğrenmekte. Maji; ciddi bir özveri, disiplin ve akıl gerektirir.
Nasıl ki eline makas alan her kişi berber olamıyorsa, usta-çırak ilişkisi olmadan majisyen olmakta zorlayıcı olacaktır.

Benim size verebileceğim tek tavsiye; eğer bir anlık heves değilse sizinki, arayışınıza yılmadan devam edin demek olacaktır.



Bunlara itibar etmeyen icin sorun yok. Ama bu vakalar neden karanlikta ve yalnizken 100 de 90 artar ?
Düz mantık bir cevap vereceğim hatta öyle ki dediğim sana göre; dediğinin kapsama alanı altında kalacak.

Şimdi; insanlık binlerce yıllık evrimin sonucunda bu günlere geldi. Bugün sahip olduğumuz korkuların bir kısmı hatta alışkanlıklarımız, evrim sonucu üzerimize yapıştı çünkü evrim mükemmeli hedeflemez, evrim pragmatiktir.

Bizler bundan seneler evvel şimdiki gibi besin piramidinin tepesinde yer almıyorduk.
Güçsüz fiziğimiz ve yetersiz görüş kabiliyetimiz bizleri yırtıcı hayvanlar için kolay hedef kategorisine sokuyordu.
Hal böyleyken gecenin bilinmezliği ve yırtıcıların saldırı tehdidi altında yaşayan insanlar karanlık çöktüğünde daima tetikte bekliyordu.

Zaman geçsede bu korkular gecenin bilinmezliğinin içinde hapsolarak bugünlere kadar gelmeyi başardı.

Tenhada, insanın az olduğu yerlerde geceleri yeterince iyi korunmadığımız duygusuna bu sebeple kapılırız.
Gecenin sessizliğinde ufacık bir hışırtıda kafamızı dikeriz, ayak sesleri duyarız, karanlıkta gölgeler görürüz, hatta zorlarsak bu gölgeleri konuştururuz.
Hepimizin başından bu korku anı geçmiştir.
Öyleki; o an ne düşünsek dibimizde bitecek gibidir.


Bir taraflarımız adeta tutuşurken bilincimizim bize oyun oynamadığı ne malum ?

Beynimizi istediğimize inandırıp onu gerçek yaparız.
Bunun korku durumunda daha hızlı olmasının sebebide zaten korku dolu bilincimizim o anda birşeyler görme ve tehdit saptama ihtiyacıdır.
Bu, evrimsel sürecin yanında getirdiği tetikte olma durumudur.


Bilmiyorum, eksik ve sığmı düşünüyorum yoksa anlamadığım ve bunda ısrar ettiğim kritik bir nokta mı var ?
Yoksa tüm mesele gecenin içindekiler değil, karanlığın ta kendisi mi ?

Göz bebeklerimizin görmek için büyüdüğü zifiri karanlıkta birşeyler görmek için etrafa bakarız.

Seçebildiğimiz ufak noktaları bilincimiz çiziyor olabilir mi ?

Konuyu biraz dağıtıcam ama yazmak istedim.
 
Aynen ayıkızleri,

Yazdığım şeyin altını yaratıcı ve bilimsel bir gerçekle doldurmuşsun. TEbrik ederim.

Ben sadece ilaveten söyleyebilirim ki:

Karanlık ve aydınlık, ve hatta ışığın farklı türevleri kesin olarak önüne geçilemez psikolojik tetiklemeleri de başlatır.
MEsela romantizm gibi. İsterseniz istifade edersiniz isterseniz kendinizi o tesire kapatırsınız. Bu yeteneğiniz de vardır.

Mesela zifiri karanlıkta derinlik algısı oluşmaz. Göz bebekleri sonuna kadar açılır en ufak bir ışık hüzmesi yakalamak için. Ama o da yoksa artık beyin fonksiyon değiştirir. Bu mukadderdir. Bu yüzden Hz İsa ``karanlık aslında aydınlanmadır`` demiştir. Gözlerini kaybedenlerin sezgileri bu yüzden gelişir. MAğaralara bu yüzden çekilirler peygamberler, gözlerini suni olarak köreltip sezgilerini açmak için. Çünkü DMT molekülü sadece karanlıkta salgılanır. Bu molekül bilinç denen beyindeki sinaps patlamalarına değişik bir reaksiyon da katar. Bu da algı dediğimiz ve sadede kişinin kendini bağlayan genis capli deneymlerin kaçınılmaz olması ile sonuçlanır.


Korku işin sadece özsezi boyutu.
 
Aynen ayıkızleri,

Yazdığım şeyin altını yaratıcı ve bilimsel bir gerçekle doldurmuşsun. TEbrik ederim.

Ben sadece ilaveten söyleyebilirim ki:

Karanlık ve aydınlık, ve hatta ışığın farklı türevleri kesin olarak önüne geçilemez psikolojik tetiklemeleri de başlatır.
MEsela romantizm gibi. İsterseniz istifade edersiniz isterseniz kendinizi o tesire kapatırsınız. Bu yeteneğiniz de vardır.

Mesela zifiri karanlıkta derinlik algısı oluşmaz. Göz bebekleri sonuna kadar açılır en ufak bir ışık hüzmesi yakalamak için. Ama o da yoksa artık beyin fonksiyon değiştirir. Bu mukadderdir. Bu yüzden Hz İsa ``karanlık aslında aydınlanmadır`` demiştir. Gözlerini kaybedenlerin sezgileri bu yüzden gelişir. MAğaralara bu yüzden çekilirler peygamberler, gözlerini suni olarak köreltip sezgilerini açmak için. Çünkü DMT molekülü sadece karanlıkta salgılanır. Bu molekül bilinç denen beyindeki sinaps patlamalarına değişik bir reaksiyon da katar. Bu da algı dediğimiz ve sadede kişinin kendini bağlayan genis capli deneymlerin kaçınılmaz olması ile sonuçlanır.


Korku işin sadece özsezi boyutu.
Gerçekten çok açıklayıcı bir yazı olmuş.
Şu soracağım dışında hepsine katılıyorum diyebilirim.

Peki, sinaps patlamaları sonucu ortaya çıkan ve sadece kişinin kendisini bağlayan algımız beyin yapımıza yani içinde bulunduğumuz frekans yapısına göre deneyim yaşatır ve bu deneyimin hangi yönde yaşanacağı bize bağlıdır, hatta majiyi bile böyle yapabiliriz diyebilirmiyiz ?
 
Cok sevdim bu sorulamayi. Gecenin ilerleyen saatlerinde sanirim sakin kafayla iyice bir dusunurum. Ilginc :unsure:
 
Geri
Üst