Ellerinize dikkatli en az 30 saniye bakın. Ellerinize değişiklik göreceksiniz. Görüntüde dalgalama veya erime etkisini göreceksiniz. Gördüğünüz anda bakışınızı başka tarafa çevirin. Çünkü bir şeye yeterince uzun bakarsanız eğer, rüyadan atilirsiniz.
Teşekkür ederim, deneyimler deneyimlemez yazacağım
Buna levitasion denir. Uçmak -havada ilerlemek demek. Asıl buradaki sorun hız. Eğer yerden yeterince hızlı havalanirsiniz yine rüyadan atılırsınız.Ben yerden havalandığım halde devam ediyordu
Demek ki rüyada kötü bir hadise olunca kendinizi zorla uyandırmaya çalışınca oluyor.
Yani evet haklısın ama ben rüyalarımda bazende uyanmak istemediğim halde uyanırım.. Yani kafamdaki cenneti lucidde(ben astral demem lucid derim-kontrollü rüya derim) kurarım ve ne yazıkki onun gerçek olmadığının hüznü beni sarar ve bir türlü o hüzne hakim olamam, o duyguya hakim olamam ve o olumsuz duygu uyanmama sebep olur.. Bazende cennet yaratmak yerine bir takım şeyleri didiklerim ve hoşuma gitmeyen şeylerle karşılaşıncada hemen bilinçli bir şekilde uyanırım.. kontrol hep bendedir.. Ne zaman istersem uyanırım.. Fakat dediğim gibi bazen ne yazıkki uyandığımı zannediyorum.. yatağımın ve odamın içinde dolanıyorum ve tekrardan yatıyorum.. Fakat aslında bunu ne yazıkki yine rüyada yapmış oluyorum..Demek ki rüyada kötü bir hadise olunca kendinizi zorla uyandırmaya çalışınca oluyor.
Rüyada korkutucu veya sizi üzen hadiseler oluyor ise, demek rüya alemin varliklarindan biri gelmiş. Bu varlıklar anneniz gibi görünebilir, sevgiliniz veya canavar. Sizi korkutmaya ya da üzmeye çalışırlar. Rüyada olduğunuzu biliyorsanız, işiniz kolay. Elinize balta alın, makineli tüfek de olur. Birşey yapmaya gerek kalmayacak, varlık kaçar. Yapma niyetiniz yeter. Unutmayın, bu sizin rüyanız! Rüyanızın yaratıcı de sahibi de sizsiniz! Siz ne isterseniz rüyanızda o olacak. Oranın tanrısı sizsiniz.
Büyük ihtimalle olanlar şöyle gerçekleşiyor. Bir varlık rüyanıza gidip, sizi korkutuyor ve o anda siz kendinizi zorla uyandirirkren, uyanık ve uyuyor halin arasında sizi yakalayıp tutuyor astralde.
Umarım haklıyım ve faydalı olabildigim.
Daha dün yaşadığım bir olay, uyku felcinden uyanıyorum gece annemin yanına gidiyorum, uyku felci geçirdim korktum yanında yatayım, yine olursa nefes alış verişimden anlayıp beni uyandır diyorum. Yatıp uyuyorum, uyku felci geçiriyorum, annem yanımda şimdi beni uyandırır, Sesli bir şekilde nefes alıp vereyim duysun diyorum (sadece nefes almayı kontrol edebiliyorum felçteyken) ve uyandırmasını bekliyorum uyandırmıyor, kendimi tüm gücümle kıpırdatıp gözümü açıyorum ve odamdayım. Ama gitmiştim annemin yanına? Bu nasıl bir beyin oyunu?
Uyandıktan sonra her defasında "gerçeklik kontrolü" yapın. Hoşunuza gitmeyen birşey olunca uyanmayın. Sorunuzu halledin, öyle uyanın. Ben luside lusid, astralde astral derim. O felce benzer durum, muhtemelen astralde gerçekleşiyor. Bir önceki yorumumu tekrar okuyunuz.
Siz de gerçeklik kontrolü sık sık yapın. Uyandığınız zaman mutlaka. Ve gün içinde de. Mertmert arkadaşa yazdıklarım sizin için de geçerli.
Onu araştırdım fakat öyle bir durumum yok, ama neredeyse her gece bunu yaşıyor olmamın başka bir açıklamasını da bulamadım.
Böyle bir boyuttan hiç bakmamıştım ilk kez duyuyorum, teşekkür ederim
Karabasan ve uyku felci gibi şeyleri çok sıkı yaşayan kişiler herhangi bir psikiyatrik ilaca başladıkları zamanda bu kesiliyor.. siz sadece yatağımı değiştirdim(yatak arkadaşımı) ve kesildi demişsiniz.. Bence oda düşünce ve niyet yönlendirmesi ile ilgilidir.. Biz düşüncelerin gücünü bilmiyoruz. Düşüncelerin ve hayallerin dünyasına tam olarak vakıf değiliz.. Fakat çok kuvvetli olduklarını ve fiziksel dünyamıza yön verdiklerini rahatlıkla söyleyebilirim.
zaten hocam bu 2 türlüdür sizin yazdığınız gibi ya varlıksal yada piskolojik ben 14 yaşımda karabasan yaşadım rüyamda mağaranın içinde korkuttular bir uyandım baktım ev dönüyor etrafımda başımın ucunda uzun siyah tavana deyecek boyda adam bekliyor dua felan edemiyorum biride ellerimi tuttu dedim rüyamı gözlerimi açtım kapadım yok aynı şey sabah ezanı okundu bi rbaktım bitmiş o yaşta korkudan kimseyede anlatamadım bunu yapan varlık evlerin çoğunda yaşayan yakaza kabilesidir çoğu evde yaşarlar bir evde binden fazla vardır bunlar zaten bir kişi rahatsız etmez 2-3 tanesi birden adamı rahatsız eder biri elinden ayağından biride başında bekler bu kavimdekiler genellikle uzun bacaksız kolları belin aşagasına kadar normal yada kartal kafalı adam yada saçı çok uzun yağlı kırmızı gözlü kadın halinde kendilerini gösterirler o esnada felç durumunda zaten kişinin beyin sinir sistemine müdahale edip dua etmesini engellemeye çalışırlar buda nasıl olur kişinin taç çakrasından yaydığı korku enerjisini emerler kişinin neyden korktugunu bilirler o şekilde görünür mesela gelir adamın başında annesinin kılığında bekler sen anen sanar dokunursun üstüne bir atlar anlık felç geçirirsin o korkudan o rüyalara girip korkutanda bu kabiledir
Seni anlıyorum.. ama koku ile taç çakrasının alakası yok.. koku bildiğim kadarıyla kök çakraya ait bir duyudur.. Aslında kök ve taç pek çok açıdan yakındırlarda..
korku diye yazdım koku diye okumuşsun ben korkudan bahsettim koku yazmadımki
