Hayatta oynadığınız tiyatrolar

Ü

Üye silindi 58480

Tiyatroyu yeni yeni oynamaya çalışıyorum o evli bayanla ilgileniyormuş gibi gözüküp işimi yaptırmaya çalışıyorum. Yoksa hanımefendi çalışamıyormuş sevilmediğini hissedince.

Hanımefendiye sevildiğini hissettirmen güzel bir davranış,

Ama ikiniz de kariyerinizi biraz olsun düşünüyorsanız, patrona fazla gözükmeden çalışın. ?
 

ihtiyar76

Banlı Kullanıcı
Katılım
20 Mar 2017
Mesajlar
111
Tepkime puanı
285
Rabbimin izniyle biz yolumuzdayız. Onun emriyle karşılaştık onun emrine göre yaşayacağız inşallah.


Güzel tespit.



O evli kadına iletişim kurması için başka bir erkek ona telefonunu vermiş o da evde eşine söylemiş eşi de gülmüş bize anlatıyordu iş yerinde. Sadece bana yapmıyor yani Allah kocasının yardımcısı olsun diycem ama onu da anlamış değilim.



Güzel tespit de düzgün insanları hayatıma çekmem için ne yapmam gerekiyor?



Bir güzel tespit daha, biraz daha beklemeliydin diyorsun ya keşke o zaman söyleyebilseydin bunu ya da benim aklıma gelseydi keşke.


Tiyatroyu yeni yeni oynamaya çalışıyorum o evli bayanla ilgileniyormuş gibi gözüküp işimi yaptırmaya çalışıyorum. Yoksa hanımefendi çalışamıyormuş sevilmediğini hissedince.

Bir tiyatro örneği veriyim size belki sizlerden de geri dönüşü olur. Bir şirkette, çalışan bir kişi işten çıkartılmak isteniyorsa direk kapının önüne koymak yerine işlerini setkeye uğratıp bezdirme politikası uygulanırki kendi isteğiyle çıksın tazminat vermeyelim gibi.

Geçenlerde bi yazı okumuştum iş hayatıyla ilgili "Yerden bir çöp bile kaldırsanız bağırarak çöpü sizin kaldırdığınızın reklamını yapmanız gerek yoksa insanlar sizin bir işe yaramadığınızı düşünür.." ben böyle durumları pek görmemiştim ama malesef şuan tam içinde çalışmaya çalışıyorum malesef.
Malesef buna mobbing deniliyor ki ; yapanlar patron olmayip kaşını gözünü begenmeyen iş arkadaslarin bile olabilir.
Sanirim yaşın ufak ve yeni iş hayatina girdin. Bir zaman sonra gördüklerine ve yasadiklarina tiyatro degil "tecrube" diye nitelendireceksin.
 

Sirius MaveRa

Kayıtlı Üye
Katılım
6 Eki 2019
Mesajlar
132
Tepkime puanı
184
Şuan tamda böyle bir senaryonun içindeyim dengeli ve ne istediğini bilerek hareket etmek gerek.Niyetin kötü değilse karşı tarafa zarar vermemek için onu kırmadan gönlünden uzaklaşman gerekiyor.Bana ailesi bu süreçte yardımcı oluyor şimdilik..Gelişmeler oldukça yazacağım.
 
Ü

Üye silindi 58480

Mobbing yapanların ayağını kaydırmak gerek.
Kısasa kısas herzaman gelişim getirir.

Onların silahları ile silahlanmak gerek.
Ya o deveyi güdücen ya da o diyardan gidicen.
Ofis ortamı psikolojik harp sahasıdır çoğu zaman.
Once kimin ne kadar kolay harcanabileceğinin kritiği yapılır. Bu kahve ısmarlayarak bile yapılabilir. "Climber" dediğimiz kişiler çok hızlı davranırlar bu konuda. Yakın ilgiyi ilk onlar gösterirler size. Siz de ortama ısındığınızı zannedersiniz.
Halbuki onlar sadece gelecekteki düşmanını yakından analiz etmek isterler. Kimdir neyin nesidir diye ve bu konuda iyidirler.


Kapalı ofis ortamında zihinsel olarak sürekli formda kalmak ve işini severek yapmanın önündeki engel, çoğu zaman aynı gemide olduğunuz kişilerden ya da müdürünüzün sürekli sizin pratik yöntemlerinizi sorgulamasından dolayı oluşur.

Öyle yöneticiler var ki, müşteri ile çalışanı arasındaki iletişime doğrudan müdahil olup süreci olumsuz anlamda körüklerler.

Ofiste çalışmak için ortalama bir zeka bile yeterliyken, bu devirde süper zeka olmak gerekiyor artık. Çünkü zekanın yüzde 70 i içerideki engelleri bertaraf etmeye gidiyor.

Ofise gitmek savaşa gitmek gibi olmalı. Ayetel kursi ile tüm cinnilere savaş ilan edilmeli.

Çünkü kadınların özellikle ofislere büyü yaptıkları gerçeği var artık. Yani rekabetin olduğu yerde dehşet tılsım savaşları kaçınılmazdır.
 

düşünen ve inanan

Kayıtlı Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
703
Tepkime puanı
1,221
İnsani ilişkilerde net olup kötü oluyorum. O benim için ölen, dilinde yarattığı karakterlerini bana satmaya çalışan aşağılık komplekslerinin maskeleri düşüyor ve oyun başlıyor. İzlemeye doyamadığım muhteşem tiyatro yapıtları bunlar oluyor.
 
Ü

Üye silindi 58480

Hayatta oynadığınız tiyatrolar değil de

Hayatta kişisel gelisminizi kategorize etmeniz gereken 3 ana başlık olmalı. 3 kitaplık yapın kendiniz ve sürekli onu güncelleyin.

Önem sırasına göre :

1- pazarlama
2- liderlik
3- mentor koclariniz


Dünyanın bütün başarı hikayelerinin bileşenleri bunlardır.

1- pazarlama :

Ana akımınız. Oturup kalkmasını öğrenerek kendinizi, akıcı konuşarak diksiyonunuzu, bütüncül bakarak zekanızı pazarlarsınız.

Hayat sürekli pazarlama akışında akar. Bir fikri pazarlamak, bir kadını etkilemek, bir topluluğu eğlendirmek, bir YouTube içeriği oluşturmak, bir magazin haberi editlemek vs hep pazarlama ister. Pazarlama heryerde. Bir olayın iyi tarafindan bakmak, birini yatıştırmak, gevșekse dizginlemek hep pazarlama kabiliyeti ile olur.

Herturlu temsil kabiliyeti pazarlama ile gelir.
Pr dediğimiz prestij algısı yine pazarlama konusudur. En az 3 kitap okunmalı pazarlama öğrenmek için.



2- liderlik.

Buna da sıfırdan başlanmalı. Kendini yönetemeyen insanları da yönetemez. Kendi dünyasında boşveren insan, yönettiği insanlar üzerinde de güç algısı oluşturmaz.

Bu illa müdür olmak için değil, zamanı yonetebilmek, eş zamanlı işler yaparak nasıl paralel zamanlı kazanımlar elde edilir gibi yüksek yönetim kabiliyetine ulaştıran bir gelişimdir.

Liderlikle ilgili en az 3 best seller kitap okunmalı.

3- mentor koçlar

İnsanların en genel sorunu okuyup vazgecmeleridir. Ama gerçek yaşam hikayeleri ve idol olan karakterleri tanımaya asla ara verilmemelidir. Asla. İlham veren insanlar, yaşanmışlıklar yani reele tezahür ettirilmiş başarılar nerede görülürse alınmalıdır. Bu beyin için "senin okudukların aslında test edildi onaylandı" mesajı verir.

O yüzden başarılı yaşam hikayeleri ile alabildiğine ömür boyu kitap okunmalıdır.



Kişisel gelişim bu 3 ana dalda yapılırsa beyinde derinlemesine örüntü olușur. Her başarılı insan tarihteki başarılı insanları tanır.

Atatürk Hz Muhammed sav dahil tarihteki tüm devrimcileri etüt etmiştir.

Fatih ; Hektoru, Așili okumuştur.
 

Sirius MaveRa

Kayıtlı Üye
Katılım
6 Eki 2019
Mesajlar
132
Tepkime puanı
184
Zor yoldan ilerleyen bir tek ben mi varım etrafımda çevremde diye düşünmüyor değilim ara sıra ?‍♂️
Akıntıya karşı yüzerken yuvarlanan taş parçalarına ve kayalara baka baka geldim buralara.Kendimi tanımadan ilk insanları tanımaya ve anlamaya çalıştım en son kendimi tanımaya basladim.Benim gibi kaç tane manyak var acaba buralarda ?
 

berksurucu

Banlı Kullanıcı
Katılım
3 Haz 2009
Mesajlar
356
Tepkime puanı
968
Konum
Güzel İzmir
Ben yapmam kesin büyü var ?

İlişkinde, onaylanma ve değer görme mekanizmalarını mutlu etmek bir kaç stratejik "istemsiz" davranış yapmışsın. Bu bir yerde "sensizlikle" sınamaya kadar gitmiş.


Haa özlemiyorsan. Zaten sevgin bitmiştir zaten en doğrusunu yapmışsın.
 
Son düzenleme:

Enneagram

Banlı Kullanıcı
Katılım
28 Eyl 2019
Mesajlar
587
Tepkime puanı
985
Konum
DAİMON

magicex

Kayıtlı Üye
Katılım
21 Eki 2012
Mesajlar
185
Tepkime puanı
128
Once kimin ne kadar kolay harcanabileceğinin kritiği yapılır. Bu kahve ısmarlayarak bile yapılabilir. "Climber" dediğimiz kişiler çok hızlı davranırlar bu konuda. Yakın ilgiyi ilk onlar gösterirler size. Siz de ortama ısındığınızı zannedersiniz.
Halbuki onlar sadece gelecekteki düşmanını yakından analiz etmek isterler. Kimdir neyin nesidir diye ve bu konuda iyidirler.

Avrupada yaşayanlar var mı orda da bu tarz olaylar oluyor mu? Avrupa şirketlerinde ama türk şirketinde varmış onu duydum. Sanki 15.000-20.000 TL. maaş alacaklarda birbirlerinin ayağını kaydırmaya çalışıyorlar.
 
Üst