Hayatı Çok Ciddiye Almayın.

Hayatı çok ciddiye almayın ! Kendinizi çok ciddiye almayın ! Kendinize gülmeyi öğrenin..Hayatınızdaki olaylara daha mizahi olarak yaklaşmayı deneyin....Hayatınızı bir oyun alanı olarak görün..Unutmayın senarist de sizsiniz..Oyuncu da ..yapımcı da..Siz her kimi isterseniz,her ne şekilde yazarsanız onu oynarsınız..Kötü gibi görünen olaylarla çok kendinizi özdeşleştirmeyin..Görün duyun ama enerjinizi çok düşürmesine izin vermeyin..Unutmayın her insan kendi yolunda kendi deneyimlerini yaşar..Her şeyin (öyle görünmese de ) kusursuz bir dengede olduğunu bilin..


Hayatınızdan tüm “keşke”leri ve pişmanlıkları çıkarın ! Unutmayın her şey en mükemmel zamanında olur..Her nerede ve her kimle beraberseniz ( bu kötü bir iş ,istemediğiniz bir sevgili,yalnızlık vs de olabilir ) bilin ki kendiniz için en “mükemmel yerde ,en mükemmel insanla birliktesiniz.Evrende hiçbir şey nedensiz olmaz..Hiç bir şey de tesadüf değildir. Bu nedenle ne kendinizi ne başkalarını suçlayın.

Bencede hiç bir şey tesadüf değildir.

Valla aja jayatı ciddiye al bence.. Hayat kendisini ciddiye alanlara güler sonuçta değilmi...

Hayatı çok ciddiye almayın , daha ondan canlı kurtulan olmadı

Hayal denizinde yüzebilecek bir gemiye sahipsen ve en derin hayallere sınırsız bir yolculuk yapmak istiyorsan, önce o geminin dümenini yok etmelisin.

Yoksun ve yoksul kalplerin en büyük zenginliğiydi hayal. İçine içine birikip, dışarıdaki dünyaya gülümseyen gözlerle bakmaktı. Tutunmaktı. Bazen kırılan hayaller kalbe batsa da akan kan yine de ruhu besleyecekti.

İnsan hayallerinin yönetmeni, senaristi ve oyuncusudur. Olmak istediğimizle, olduğumuz arasında, yokluğa yatık bir var olma halidir. Hayata verilen bir cevaptır. Hayalden kaçış yoktur, hayale kaçış vardır. Gerçekte kalırsın, hayalde yaşarsın. İnsan, kendi hayatının yolunda kendisinin kaçak yolcusu olarak sadece hayallere tutunarak yolculuk yapabilir. Hayal güzeldir. Kendi ellerinden tutabilirsin…