Öncelikle şuradan başlayalım Harut ile Marut olayı diğer dinler ortaya çıkmadan çok önce Musevi midraşlarında yer alıyordu.Konuyu daha iyi anlayabilmek için midraş nedir derseniz önce onu bir alıntıyla paylaşıyorum.
Midraş (İbranice: מדרש; çoğulu midraşim), Musevilik'te kutsal metinlerin haftalık sinagog toplantılarında okunması ve dinleyicilere ders olarak verilen eşlik eden açıklamalardan oluşan külliyat.[SUP]
http://tr.wikipedia.org/wiki/Midraş#cite_note-1[/SUP]
Midraş İslami kültürde tefsir ile eşdeğerdir. Aynı zamanda bu amaçla yazılan kitaplara da Midraş denir. Talmud ve Midraş yahudi medeni kuralları, sözlü kurallar ve efsanelerden oluşur.[SUP]
http://tr.wikipedia.org/wiki/Midraş#cite_note-2[/SUP]
Anlatılan hikayelerde gerçeklik değil, alınması istenen ders önemlidir;
"Midrash Rabbah"'a göre, İbrahim tapınaktaki en büyük put dışındaki tüm putları kırar. Bunun üzerine babası Terah ve diğer önde gelen kişiler tarafından sorgulanan İbrahim, sorulara alaycı bir üslupla cevap verir. İbrahim putların yemesi için en büyük puta bir adet öküz verdiğini, ancak küçük putların hızlı davranıp öküzü yediklerini, büyük putun da kendisine gösterilen bu saygısızlık karşısında öfkelenerek diğerlerini parçaladığını söyler.[SUP]
http://tr.wikipedia.org/wiki/Midraş#cite_note-3[/SUP]
Başka bir anlatımda İbrahim’in büyük puta sunduğunu söylediği şey bir tabak buğday unudur.[SUP]
http://tr.wikipedia.org/wiki/Midraş#cite_note-4[/SUP]
Ayrıca sinagoglarda dini eğitim verilen okullara da midraş adı verilir. Türkiye'deki sinagogların midraş bölümleri, 1948'de İsrail devletinin kurulmasıyla Türkiye'de mukim musevilerin anılan ülkeye göç etmeleri sonucunda musevi cemaatinin sayıca daralmasından ötürü kapanmak zorunda kalmıştır. Midraş ile medrese sözcüğü aynı kökten türemiştir.
Midraşı anladıysak Bu Midraşlardan biri olan Midraş Yalkut'un 44. bölümünde şöyle geçiyor;
Öğrencileri Rabbi Joseph'den Azail'i anlatmasını istediler,öğrencilerine şunları söyledi;
Nuh Tufan'ından sonra dünyada putataparlık egemen oldu(çok yaygınlaşmıştı),Kutsal Olan(Tanrı) bu duruma çok öfkelendi.O sırada iki melek Şamhazai ve Azail Tanrı’ya şunları söyledi:
Ey evrenin efendisi,dünyayı yarattığında,sana o çok önemsediğin insanın ne mal olduğunu söylemedik mi?Ve şimdi insanlar hakkında endişeleniyoruz.
Tanrı şöyle cevap verdi:Çok iyi biliyorum ki,eğer dünyanın hükmünü size verseydim(sizi dünyaya egemen kılsaydım),kötü tutkulara kapılıp insanlara karşı zalim olacaktınız.
Melekler:Eğer insanların arasına karışmamız için bize izin verirsen bilgelikle ismini yücelteceğimizi göreceksin.
Tanrı:Gidin ve insanlar arasında yaşayın,size izin veriyorum.
Çok geçmeden Şamhazai Ester isimli genç ve güzel bir kız gördü ve yatma teklifinde bulundu,kız ise şöyle dedi;
Sizin göklere çıkabilmenizi sağlayan o sihirli kelimeyi bana öğretmeden seninle yatamam.
Melek kelimeyi kıza öğretti,kız kelimeyi söyleyerek göğe yükseldi.
Kız kendini ahlaksızlıktan uzak tuttuğu için göklere,Yedi Yıldız’ın arasına yükseldi ve oradan Tanrı’ya övgüler sundu.
Melekler daha da ileri gidip güzel insan kızlarıyla ilişkiler kurdular ve çocukları oldu.
(Buraya kadar farklı kaynaklardan alıntıdır ancak kendim derledim)
Toparlayacak olursak Harut ile Marut olayı Midraşlardan geldiği için bazı sembolller benzetmeler taşıyabilmektedir.Sonuçta içinde ders alınması gereken hikayeler,efsanelerde bulunmaktadır.Bunların hepsini bir bütün olarak kutsal saymak yanlış olacaktır.Nasılki siz tefsir okurken o tefsir kitabına bir insan kendince yorumlarda kattığı için tümden kutsal kitap olarak bakmıyorsanız(yanlış tefsirlerde olabiliyor)Kökeni midraşlara dayanan bu ve benzeri olaylarıda kutsal yada mutlak gerçek saymamanız daha doğru olacaktır.