Görünmeyen Derin, Duyulmayan Ağır - Yunus Emre

Elnora_alila

Elit Üye
Sana Yunus’u - sevgiden bahseden bir derviş - diye anlatanlar olmuştur. Kusura bakmasınlar ama onlar Yunus’u değil, susuz şiirleri tanımışlar. Yunus Emre’nin dilindeki aşk, sükutla gelen bir fırtınadır. Kimi onun sözünü masal sanır, kimi duygusallık. Oysa Yunus’un her mısrası, bir kelimeyle yıkılmış bir dağın enkazıdır. İlim ilim bilmektir derken, hiçbir şey bilmeyenleri değil, çok bilip hiç hissetmeyenleri susturur.

Sana Yunus’u - Tapduk Emre dergahına kırk yıl odun taşımış - diye anlatmış olabilirler. Doğrudur. Ama sormazlar: O odunla ne yaptı ? Yunus her seferinde dergaha eğri odun getirmedi.
Çünkü kendi nefsinin eğriliğini her gün kırarak, düzelterek, taşımaya değer hale getirdi. Dışarıdan odun taşıdı ama içeride kibrini, açgözlülüğünü, kimliğini birer birer kırıp attı.

Aşk boyadı beni kane diyen adam, gül dikeniyle dans etmiş, sızlamayan ten bırakmamıştır. Bunun adı aşk değil ; Fena’dır.
Biri gelir, Yunus’un aşkı için, ne güzel sevmiş der. Halbuki Yunus sevmedi ; kendini sevdiren oldu. Onun aşkı, bir hal değil ; bir yok oluş seremonisidir.

Yunus Emre bugünün afişlerine, sloganik aşk cümlelerine sığmaz. O ne influencer derviştir, ne de mistik ikon.

Yunus, bir görünmez gölgedir ; yandığın yerde serinlik, yürüdüğün yolda sessizlik olur. Onu sadece öven değil ; onu gibi yanan anlar.
Çünkü Yunus, yalnızca aşkı anlatmadı ; aşkın kendisinde yok oldu.

Yunus’un tevhid anlayışı ne sistematik fıkıh kurallarına dayanır, ne felsefeye yaslanır. O, birliği yaşar ve bunu sadece yaşayanlar için açığa vurur. Bu yönüyle onun düşüncesi, birçok sufiye kıyasla daha yalın ama çok daha ağır başlıdır. Yunus’un “ben”i, hiçbir iddiada bulunmaz çünkü o “ben” artık tanımsızlığa ulaşmıştır.

Yunus Emre’nin yolu kitaplı değil Halli'dir. Onun için ilham birikerek gelen bir şey değildir ; yok olarak açılan bir boşluktan doğar. Bu da onu, farkında olmadan derviş bilinç tekniği kullanan ruhsal bir yolcuya dönüştürür. O’nun şiirleri tekrar tekrar okunmalıdır çünkü Yunus, kelimeyi bir anlam için değil, bir enerji alanı yaratmak için seçer. Bazı mısralar, okunduğunda bilgi vermez ama içeride titreşim oluşturur. Bu, ilm-i hal dediğimiz hal bilgeliğinin kelama dökülmüş halidir.

Elnora, arşiv 2025

***

Her dem yeni doğarız.. Bizden kim usanası ?


 
Geri
Üst