"Gizlimabet Parapsikoloji Platformu"

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Gökyüzünde açılan kapı..ve bir yıl uyuyan kadın

sarmaşık

Kayıtlı Üye
Benim bir arkadaşımın annesi gençliğinde köyde yaşarlarken bir gün bahçenin önünde bayılıyor...Nereye götürseler çare bulamıyorlar....ve kadın tam bir yıl hiç uyanmadan dışarıdan hayatta tutulmaya çalışılarak yaşıyor...çevresindekiler onun sürekli bir şeyler mırıldandığını söylüyor...Daha sonra kendine geldiğinde yıllar sonra bir sohbet sırasında o uyku halinde neler yaşadığını anlattı...bahçeye çıktığında gökyüzünde kocaman bir kapı açıldığını ve yeşil sarıklı onlarca insan indiğini, kendisini de aralarına alıp zikre başladıklarını,sürekli namaz ve zikir yaptıklarını kendisinin de bundan büyük zevk aldığını anlattı...ama uyuduğu sürenin bir olduğuna hala inanmakta zorlanıyordu...Ben çok etkilendim bu olaydan...Çok nezih ve zarif bir aile....uydurma olmadığı belli...ki kadın o sırada nişanlıymı ve hastalandı diye nişanı atılıyor...Arkadaşlar bu konuda bilgisi olan varsa yorum yapabilir mi lütfen....sevgiyle kalın...
 
O kadını bilmem ama annem de zamanın da 4-5 ay kadar uyumuş daha sonra ezan okunurken dua etmiş ''biri eşikte biri beşikte 2 çocuğu yetim bırakma Allah'ım'' diye daha sonra iyileşmiş cinler karışmış büyü yapılmış onun içinmiş.Ama dediğim gibi o kadını bilemem.
 
Evet ben de sormuştum bu soruyu.Uzun süre hastanede kalmış, evet...Sonra ailesi çıkarmaya karar verince hastanedeki gibi evde beslenmiş ama öyle bildiğimiz gibi yiyip içme değilmiş.Açıkçası çok detayını da bilmiyorum bu şeklin ama şimdi olsa sorardım.Belki bazı hastalara yapıldığı gibi doğrudan mideye inen bir borudan sadece vücut ihtiyacını karşılayan tıbbi sıvı besinler varya öyle olabilir.Ben daha çok ne yaşadıklarını sormuştum....
 
Ben herşeye inanır oldum zaten hiçbirşey imkansızmış gibi gelmiyor vallahi tırsıyorum.
 
Benim bir arkadaşımın annesi gençliğinde köyde yaşarlarken bir gün bahçenin önünde bayılıyor...Nereye götürseler çare bulamıyorlar....ve kadın tam bir yıl hiç uyanmadan dışarıdan hayatta tutulmaya çalışılarak yaşıyor...çevresindekiler onun sürekli bir şeyler mırıldandığını söylüyor...Daha sonra kendine geldiğinde yıllar sonra bir sohbet sırasında o uyku halinde neler yaşadığını anlattı...bahçeye çıktığında gökyüzünde kocaman bir kapı açıldığını ve yeşil sarıklı onlarca insan indiğini, kendisini de aralarına alıp zikre başladıklarını,sürekli namaz ve zikir yaptıklarını kendisinin de bundan büyük zevk aldığını anlattı...ama uyuduğu sürenin bir olduğuna hala inanmakta zorlanıyordu...Ben çok etkilendim bu olaydan...Çok nezih ve zarif bir aile....uydurma olmadığı belli...ki kadın o sırada nişanlıymı ve hastalandı diye nişanı atılıyor...Arkadaşlar bu konuda bilgisi olan varsa yorum yapabilir mi lütfen....sevgiyle kalın...
Böyle iki olay biliyorum ama uzun süreler yarı koma hali yaşanmışlık yok. Biri ölmek üzere olan birinin gördüğü bir olay. Biri de bir kaç farklı kişinin aynı anda gördüğü bir olay.

İlkinde kişi ağır hasta ve yatakta bir hafta geçiyor o halde. Sonunda evde odanın tavanı açılıyor ve gök yüzü görünüyor ama açılan yerden görünen gökyüzü normal bildiğimiz türde değil, yoğun ışıklı. İçinden iki adam inip seni almaya geldik diyorlar tam elini tutacaklarken biri diğerine bu o değil X başka evde diyor. Geldikleri merdivenden çıkıp kayboluyorlar. Kişi uyanıyor hastalığı da neredeyse geçmiş halde ve ev halkı seviniyor. Durumu anlatıyor ve çok az bir süre sonra kendisiyle adaş X bir kaç ev ötede vefat ediyor. (yaklaşık 60 yıl önce)

İkinci olay, akşam terasta oturan insanların aniden gökyüzünde diktörtgen şekilde bir yarık oluştuğunu ve oradan yer yüzüne kadar aynen güneş gibi ışık çıktığını görüyorlar. O kadar yoğun ki sanki gerçekten güneşi o dikdörtgen içine sokup akşam o kapağı açmışlar gibi tarif ediyorlar. Aynı şehirde bu olayı 3 farklı kişi de anlatıyor. Bunun ne olduğu konusunda da kimsenin fikri yok. Bu olayı görenler de, şehir de anormal bir şey yaşamıyor. (yaklaşık 20 yıl önce)

Sizin anlattığınıza benzer bir durum da Kore Savaşında yaşanıyor. Dere kenarında yıkanan, abdest alan ve bir iki parça eşya yıkayan bir grup Türk askerlerinin yaşadığı bir olay. Bu askerler o sırada savunmasız. Sadece iki arkadaşları dışarıda silahlı nöbet tutuyor başlarında. Aniden düşmanın ileri keşif timleri çıkıyor ortaya. Silahlı ve sayıca üstünler. Bizimkiler teslim olacakken aniden bu askerler silahları fırlatıp bağıra çağıra kaçmaya başlıyorlar panikleyip. Bu keşif timi bir süre sonra yakalanıyor takip edilip. Askerleri teslim alabilirdiniz veya öldürebilirdiniz, avantajlıyken neden silahları bırakıp kaçtınız diye sorulduğunda:
''Derenin üstünde bir delik oldu, oradan üç insan boyunda canavarlar indi ve biz de kaçmak zorunda kaldık.'' diyorlar. Derenin içindeki askerler ise böyle bir şey görmediklerini ve herhangi bir olağanüstü durum olmadığını söylüyorlar.

Bu anlatılanlara benzer şeyler bir de mitolojide var.
 
Ben böyle bir durumu kendi gözlerimle gördüm.Biri anneannem vefat etmeden önce..Sürekli konuşurdu,gece -gündüz farketmezdi.ölmüş dayımla,kız kardeşiyle konuştuğunu gördüm.Gözünü bir noktaya diker o yana doğru konuşurdu.En içime işleyen ise ,anneannem ,annesini ve babasını hiç tanımamıştı.Çok küçükmüş öldüklerin de .Kurtuluş Savaşında kaybetmiş onları.Onlarla tanıştığını duydum... Daha birçok şey...Annem de gitmek istememişti,direnmişti.Evladım diyordu,torunlarım...O haliyle pazarlık ediyor gibiydi,hatta anneannem ikna etti..hepsini duydum,yaşadım.. Koma halinde ,tıpkı uyku halinde olduğu gibi ruhumuz ,bedenimizden ayrılıyor ama kopmuyor arada ki bağ.Ancak ölüm olayı gerçekleşiyorsa bir hesap kitap meselesi oluyor.İçeriği nedir bilemem tabi.Ama yatakta vefat eden bir çok yakınım oldu ve hiçbiri bu hesap kapanmadan ayrılmadı aramızdan.Veya artık adına her ne deniyorsa.Komadan çıkan insanların bir çoğu da göğün yarıldığını,ışığın belirdiğini,birinin kendisiyle konuştuğunu söylüyorlar.Uzun süre komada kalıp sonra dönen insanlara bir şans daha verildiğini düşünüyorum.Artık yapmaları gereken her neyse...Tabi bu sadece bir fikir..
 
Geçenlerde izlediğim filme ne kadar benziyor.Gerçek olaydan alınmış,çocuk durup dururken koma haline giriyor(sebepsiz),doktor bu koma değil uykuda diyor,ve çocuk bayağı uykuda kalıyor.sebebi ruhunun bedenden ayrılıp (astral seyahat sanırım) yaparken kendi bedenini bulamamasıydı.ve boşta kalan diğer kötü ruhlar,o bedene sahip olmaya çalışıyolar aileye zarar veriyolar vs. Bana çok gerçekçi gelmemişti ama sen şimdi anlatınca bi tuhaf oldum :(
 
Geri
Üst