Perina
Banlı Kullanıcı
Dedikodu yaptığınız kişiden sözetmeye başladığınız anda, beyniniz ile o kişinin beyni arasında sizin bilinciniz dışında bir devre, bir bağlantı kuruluyor ve onun hakkında ne kadar hoşlanmayacağı bir biçimde konuşmuş iseniz; konuşmanızdan dolayı onun ho...şnutsuzluğunu giderecek düzeyde sizin pozitif enerjiniz yani sevaplarınız onun beynine anında transfer oluveriyor!.. Nice emeklerle, nice gayretlerle ne kadar zamanınızı harcayarak elde ettiğiniz o pozitif enerjiniz, o sevablarınız, bir anda dedikodusunu yaptığınız kişiye bağışlanıp gidiveriyor!. Oysa siz, o pozitif enerjinizle milyonlarla yıl neler elde edebilecektiniz!. Ya da bundan daha kötüsü!. Verecek birikmiş pozitif enerjiniz yok. işte bu defa aynı kanalda tersine bir akış başlıyor ve. Onun eşdeğerdeki negatifleri bir anda sizin beyninize boşalıp, oradan da dalga bedeninize anında yüklemesi yapılıveriyor!.. Dilinizi tutamayıp, bir anlık geçici zevk için beyninizi fuzuliyâta harcamanızın; dünyanın en kıymetli cevheri beyninizi yerinde kullanmayıp boş şeylere harcamanızın “neticesinde” oluşan bir olay!.. Kendi kendinize verdiğiniz bir ceza!.. Nice insanlar vardır. Hayır hasenat yaparlar. Namaz kılarlar, oruç tutarlar. Zekât verirler. Ve âhırete “dolgun” gittiklerini sanırlar!.. Oysa tamtakır, tamamiyle müflis yani iflas etmiş bir şekilde oraya varmaktadırlar, bundan hiç haberleri yoktur. “DEMEDİ DEMEYİN...BENDEN UYARMASI...alıntı.
**
” Bildiklerini unut. ” diyor DOST. ” Gel al eline bir silgi, şu yeni başlayan güne bilgilerini silmekle başla. ” ” Zanlarını, yargılarını, önyargılarını ve dahi bütün genellemelerini koy bir çuvala ve hepten terk et. Gıybet etme sakın,… bil ki dedikodu denilen şey mıknatıs gibi kötü enerji çeker. Kimsenin aleyhine konu...şma, uzaktan atıp tutma, insanları kem dille yargılama, bil ki yanılırsın. Birini nekadar çok aşağılar yahut dışlarsan, onun durumuna düşme ihtimalin o kadar artar. Kainatın matemetiğidir. Bir koyar, bir alır insan. Bilmeden kendi hesabını dürer ” diyor DOST… ” Hiçbir konuda emin olma ” diyor DOST… ” Kendini ayrıcalıklı sayma. Konumuna ya da mevkine, ismine veya şöhretine güvenme. Şu hayatta tüm zahiri kisveler sabun köpüğünden ibarettir. Nazlı nazlı yükselir köpük, derken pat diye sönüverir. Herzaman başkalarından öğrenmeye açık ol. En iyi bildiğin konularda bile köşeli düşünme, büyük konuşma. Cümlenin sonuna nokta değil, ünlem değil, virgül yahut üç nokta koy. Açık bir kapı bırak daima. Ne kadar bilsen de hiçbirzaman yeterince bilemeyeceğini unutma. Tevazudan şaşma. Ancak ozaman kurtulabilirsin bilginin cehaletinden. ” diyor DOST… ( O DOST Tebrizli Şems )
**
” Bildiklerini unut. ” diyor DOST. ” Gel al eline bir silgi, şu yeni başlayan güne bilgilerini silmekle başla. ” ” Zanlarını, yargılarını, önyargılarını ve dahi bütün genellemelerini koy bir çuvala ve hepten terk et. Gıybet etme sakın,… bil ki dedikodu denilen şey mıknatıs gibi kötü enerji çeker. Kimsenin aleyhine konu...şma, uzaktan atıp tutma, insanları kem dille yargılama, bil ki yanılırsın. Birini nekadar çok aşağılar yahut dışlarsan, onun durumuna düşme ihtimalin o kadar artar. Kainatın matemetiğidir. Bir koyar, bir alır insan. Bilmeden kendi hesabını dürer ” diyor DOST… ” Hiçbir konuda emin olma ” diyor DOST… ” Kendini ayrıcalıklı sayma. Konumuna ya da mevkine, ismine veya şöhretine güvenme. Şu hayatta tüm zahiri kisveler sabun köpüğünden ibarettir. Nazlı nazlı yükselir köpük, derken pat diye sönüverir. Herzaman başkalarından öğrenmeye açık ol. En iyi bildiğin konularda bile köşeli düşünme, büyük konuşma. Cümlenin sonuna nokta değil, ünlem değil, virgül yahut üç nokta koy. Açık bir kapı bırak daima. Ne kadar bilsen de hiçbirzaman yeterince bilemeyeceğini unutma. Tevazudan şaşma. Ancak ozaman kurtulabilirsin bilginin cehaletinden. ” diyor DOST… ( O DOST Tebrizli Şems )