Çok sevdiğim bir sözü paylaşmak istiyorum:
'' Her zaman hatırla: Doğru din, doğru inanç ya da en becerikli şu veya bu inancın din adamı yoktur. Tanrı birdir. Tanrı dağın tepesindedir. Farklı din ve inançlar bu tepeye ulaşmanın farklı yollarını sunarlar. Kime istersen dua et, ancak bil ki senin asıl amacın günahsız olmak değil, tanrı’ya ulaşmaktır. ''
Aslında söz oldukça açıklayıcı ama ben yine de bir kaç ekleme yapacağım. Tanrı bu hayatı bize kulluk etmemiz ve maddesel bir döngüde geçirmemiz için bahşetmedi. Eğer Tanrı'nın amacı kulluk eden varlıklar olsaydı, onlara irade vermesine de gerek olmazdı. Tanrı'nın eşsizliği ve gücünü reddebilecek yoktur, aynı şekilde kendisine kulluk edecek kimselere de ihtiyacı yoktur. Bizler, Tanrı'nın yarattığı tüm varlıklar. İçimizde onun özünden taşıyoruz, onun izni ile nefes alıyor ve yaşıyoruz, onun verdiği kaynaklar ile hayatımızı sürdürüyoruz. Hepimiz Tanrı'nın evlatlarıyız. Onun için ayrım yoktur, güçlü yoktur, zayıf yoktur. İnançlar ve yollar ona uzanan farklı kapılardır. Kendi inancınız doğrultusunda başka birisinin inancını küçümsemek bu kapılara yapılmış bir saygısızlıktır.
Popüler kültür kavramı henüz yokken kadim insanlar birçok inanca sahipti. Bunlardan en yaygını olan Yaratıcı'ya yaklaşmaktı. Tanrı ve tanrıça kavramlarına farklı bir açıdan bakılırdı. Tanrı ve Tanrıçalar aslında insanlardan evrimleşiyordu. Yaratıcı'dan taşıdığımız özün sebebi buydu zaten. Kişi içinde ki öz'e yoğunlaşıyor, onun sırlarını keşfediyor ve evrim aşamasına giriyordu. Böylece etrafa daha saf bir şekilde bakıyor, eylemlerini buna göre uyguluyordu. Bu evrimleşmeler ile Yaratıcı'ya yaklaşma çabası vuku buluyordu. Eminim o zamanlar bile bu tür insanlara sert çıkışlar yapanlar olmuştur. Bir cadılık dedikodusu üzerine binlerce insanın yakıldığını düşünürsek, o zaman ki tepkileri tahmin etmek zor olmuyor.
Sırf size yanlış geliyor olması, o şeyi yanlış yapmaz. Her ne kadar unutmuş olsakta, bizler bu dünyada birer kardeşiz. İnançlarımız, ırklarımız ve yaşam görüşlerimiz farklı olsa bile bu bir bütün olduğumuz gerçeğini değiştirmez. Başkaları size nasıl saygı duyuyorsa, sizin de onlara duymanız gerekir. Bizler düşman veya farklı değiliz, birbirimize karşı kırıcı olmamız sadece kötü olayları tetikleyecektir. Eğer bir başkası İsa'ya inanıyor ve mutlu oluyorsa bırakın inansın, bir başkası şeytana tapıyorsa bırakın tapsın. Sizin söylediğiniz hiç bir şey o kişiyi etkilemez, birisi sizi inancınızla yargılasa eminim ki üzülürdünüz. Dünyanın daha fazla kötü enerjiye ihtiyacı yok, Kabullenişlerin ve ilahi sevginin birliğine ihtiyacı var.