Evren enerjisiyle uyumlanmak

TheDarkLord9o9

Kayıtlı Üye
Merhaba tekrardan
Geçtiğimiz günlerde biraz araştırma yaptım ama aklıma fazla yatmayan bir konu var bir insan evrenin enerjisi ile birleşse özünü evrenin özü gibi hissetse neler olur diye bu araştırmayı yaparken de yapay zekadan da yardım almak zorunda kaldım ve bana bu hâlin mistiklerin "Tanrısal birlik" , sufilerin "Vahdet-i vücud" , Budistlerin ise "Nirvana" mitlerde ise "Işık beden" ve "Gök beden" denildiğini söyledi

İnsanın ise bu hale geçtiğinde yani evrenle kozmos ile birleştiğinde özünü onun özü haline getirdiğinde saf bir bilinç ve varlık haline geleceğini söyledi aynı zamanda Tibet geleneğinde de "Gökkuşağı bedeni" , hermetik metinlerde ise "Adam kadmon" , Hint geleneğinde ise "Mahasamadhi" denildiğini de söyledi

Bu durumda insanın yaratım kudretine yaklaşabileceğini , zaman algısını bükebileceğini , kütle sınırını aşabileceğini bu nedenle madde direncine tabi tutulmayacağını, ışık hızıyla yürüyebileceğini,
Düşünce hızında hareket edebileceğini ve gibi
özelliklere sahip olabileceğini söyledi biraz aklım karıştı sizin de fikirlerinizi almak isterim böyle birşeyin mümkün olup olmadığı konusunda
Teşekkürler
 
Evrenin özünde bir eksiklik olduğu için bu sadece yaşamı bir yola koyar.Teslim olduğun akarsu normal değil.Bir gün güneşli bir gün karanlık.Budizm de bu tetiklenmeyi durdumak önemli.Olan bir şeyden kişi algılarını kapatır.Nerdeyse bu kaçınılmazdan kaçmaktır.Loosing bu lose losing degil.Kasları rahatlatmak anlamına gelen çince bir kelime.Namahreme bakmamak böylece sorunu kısıtlamak durdurmaktır.
Bu tarz yeteneği olanlar var olur mu bilmiyorum ama eskiden olanlar varsa soykırıma uğramıştır.
 
İnsanda zaten yaratma kudreti vardır. İnsanın ışık hızında gidebileceği... bana çok saçma geldi. Ama şöyle bir şey olabilir: Kişi evrensel özle bir olduğunda zaten tekamül seviyesi çok ilerlemiş demektir. Bu kişi de artık maddeden sıyrılmış, enerji formunda bir kişi olabilir. Yani üst boyutlara geçmiş/form değiştirmiş bir varlık olur. O zaman da tabii ki insani kısıtlamaların bazıları kalkar.
 
Tanrısal özle birleşmek "sağ el yolu" yani derviş ekolü olarak alabileceğimiz öğretilerin nihai amacıdır.Bu aslında bu öğretilerin panteistik bir inançta olduğunu gösterir.Her şey tanrının özünden yaratılmıştır,evren ve tanrı iç içedir mesela hallacı mansur "ene'l-hak" yani ben Allah ım der burda anlatmak istediği herşeyin tanrıyla bir olduğudur.bu öğretiler insan olarak büründüğümüz kılıftan çıkıp arınarak tarnısal öze kavuşmayı amaçlar tıpkı simyacıların maddeyi arındırarak maddenin ilk yapı taşına ulaşmaya çalışması gibi.Mesala tasavvufta bu nefis terbiyesiyle olur,budizm de meditasyonla,kabalada yaşam ağacında yükselerek.Kabaladaki adam kadmonun tasavvuftaki karşılığı insan-ı kamil dir .Nirvana tanrısal özle birleşmektir ve bu öğretilerin hedefi budur ancak bu herkes için iyi bir şey değildir burda da devreye "sol el yolu" yani savaşçı ekolü olarak alabiliceğimiz öğretiler girer bu öğretilere göre nirvana insanın benliğinin yok olmasıdır amaçları tanrıdan bağımsız olarak güçlenmek ve ruhani olarak bireyselik kazanıp tanrısallaşmaktır.Örnek olarak bülent kısa gösterilebilir kendisi reenkarnasyonu reddeder ve insanlar ölünce tanrıya döneceklerini söyler.kabalada bu yola ölüm ağacı denir.Evrenin özüyle birleşince ışık hızında ilerlemek vb güçlere sahip olunur mu bilinmez bazı tasavvuf alimlerinin bu mertebeye ulaşınca "keramet" denilen yeteneklere sahip olduğu söylenir.Ancak bu güçlere ulaşılsa bile bunlar kullanılmaya gerek duyulmaz çünkü artık insan evrensel bir farkındalık halindedir,onun için herşey önemsizdir.en azından benim fikrim bu yönde.
 
Merhaba tekrardan
Geçtiğimiz günlerde biraz araştırma yaptım ama aklıma fazla yatmayan bir konu var bir insan evrenin enerjisi ile birleşse özünü evrenin özü gibi hissetse neler olur diye bu araştırmayı yaparken de yapay zekadan da yardım almak zorunda kaldım ve bana bu hâlin mistiklerin "Tanrısal birlik" , sufilerin "Vahdet-i vücud" , Budistlerin ise "Nirvana" mitlerde ise "Işık beden" ve "Gök beden" denildiğini söyledi

İnsanın ise bu hale geçtiğinde yani evrenle kozmos ile birleştiğinde özünü onun özü haline getirdiğinde saf bir bilinç ve varlık haline geleceğini söyledi aynı zamanda Tibet geleneğinde de "Gökkuşağı bedeni" , hermetik metinlerde ise "Adam kadmon" , Hint geleneğinde ise "Mahasamadhi" denildiğini de söyledi

Bu durumda insanın yaratım kudretine yaklaşabileceğini , zaman algısını bükebileceğini , kütle sınırını aşabileceğini bu nedenle madde direncine tabi tutulmayacağını, ışık hızıyla yürüyebileceğini,
Düşünce hızında hareket edebileceğini ve gibi
özelliklere sahip olabileceğini söyledi biraz aklım karıştı sizin de fikirlerinizi almak isterim böyle birşeyin mümkün olup olmadığı konusunda
Teşekkürler
Ben bunların fizik beden ile yapılacağını düşünmüyorum. İçinde bulunduğumuz kabuğun bunlara elverişli olmayan bir yapısı var.

Bunları yapan bence zihin beden ve astral bedenimiz.
 
Hallac örneğini görünce, kitaptan alıntılamak istedim, beni çok etkilemişti. Şöyle yazıyor : Mana dilin ucunda değil dipsizliğindedir. Suskun olan o dipsizliğe ipsiz inmesini bilendir. Ben rüya görmüş bir dilsiz, alem ise hep sağır. Ben söylemekten aciz, alem ise duymaktan.

Ha - Mim - Şın

.. Üç harf kıvrıldı bir Vav içinde ve yuvarlandı ömür denen devranda. Doğruldular Elif doğruluğunda ..

Bence, insan özünü bulduğunda sır olur.
 
Geri
Üst