Elbette. Buna ben de katılıyorum : )))
Öyle deyince olmuyor ki.
Mesela Aisling musavvir esmasi ile uyumlu diyelim.
Musavvir, tasvir eden demektir. Örnek edinmeden yaratan, yani kopya çekmeyen, kendine has olan, hayata getiren demektir.
Yani Aisling her çağrılmasında, ismini her duyduğunda, zihni fonetik olarak el-musavvir diye titriyor. Çünkü ismi ile melodik uyumu el-musavvir esmasına denk geliyor. Ya da ona yakın bir değere ulaşıyor.
O halde Aisling bir ressam, bir yazar, bir mimar, bir mühendis olma becerisine sahip. Doğuştan sanatçı. Yaratim, ve ortaya marjinal bir fikir koyma konularında zihnen de zaten çok çevik. Ben görüyorum yazılarını okurken.
İşte bu da Musavvir esmasi ile geliyor olmalı. Çünkü tasvir ediyor, betimliyor.
Şimdi Musavvir esmasi ile neyi tasvir edebilir?
Mesela ben bir ayeti klasik görüşe göre anlatırım. Ama o o ayeti öyle bir anlatır ki kimsenin bakmadığı bir yerden bir bilgi yakalatmış olur. Çünkü temsil kabiliyeti var. Tasvir yapabiliyor. Düzenek kurabiliyor. Sana parçaları birleştirtiyor.
Yani 1 Esma ile geri kalan 98 esmayı ararız aslında. İşin derin sırrı burada yatıyor.
Bu da kalplerin ancak Allahın isimleri ile tatmin olduğunu gösteriyor. Çünkü eksik isim kalınca tatmin de oluşmuyor.