Ece gürel olayı

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan ekinnn
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Yalnız ben bir şey farkettim kendi hayatımda ve gözlemlediğim hayatlarda. Örneğin birine arkamı dönüp gittiğimde veya acımasız olduğumda hayatım daha güzel oluyor. Diyelim ki bu size zararı çok dokunmuş bir aile ferdi olsun, ne kadar davranışları düzeliyor gibi yapsa da affedicilik göstermediğimde daha dengeli oluyor sanki, tabir-i caizse azmıyor ama gardımı düşürdüğüm an yine canavarlaşıyor.

Gözlemlediğim çevrede de böyle hep duygularını ve iyiliğini dökülüveren yıpranıp, ağır depresyon geçiriyor ama acımasız olan, nankörlük gösterenin yolları açılıyor. Bu neyin dengesi ya da adaleti olabilir ki. Karma sanki yanlış tarafa doğru işliyor ya da iyiliğin karması da kötü olabiliyor gibi gözüküyor.
Bence bu durumun kaynağı birazda karşı tarafın size kötü davrandığını, hakkınızı yediğini, hak ettiğiniz değeri vermediğini farkettiğiniz an eğer ilişkiyi iletişimi kesmiyorsanız karşı tarafa hak ettiği gibi davranmıyorsanız gerektiğinde kendinizi savunmak yerine aman neyse vs diyerek aslında kendi hakkımıza giriyoruz değerimizi enerjimizi düşürüyoruz yani bence fazla iyilik meleği olmak yerine karşı tarafa kendi hakkımızı değerimizi gasp ettirmemek lazım aksi durumda aslında biz birinin bize zarar vermesine izin vermiş oluyoruz en azından ben böyle düşünüyorum
 
Yalnız ben bir şey farkettim kendi hayatımda ve gözlemlediğim hayatlarda. Örneğin birine arkamı dönüp gittiğimde veya acımasız olduğumda hayatım daha güzel oluyor. Diyelim ki bu size zararı çok dokunmuş bir aile ferdi olsun, ne kadar davranışları düzeliyor gibi yapsa da affedicilik göstermediğimde daha dengeli oluyor sanki, tabir-i caizse azmıyor ama gardımı düşürdüğüm an yine canavarlaşıyor.

Gözlemlediğim çevrede de böyle hep duygularını ve iyiliğini dökülüveren yıpranıp, ağır depresyon geçiriyor ama acımasız olan, nankörlük gösterenin yolları açılıyor. Bu neyin dengesi ya da adaleti olabilir ki. Karma sanki yanlış tarafa doğru işliyor ya da iyiliğin karması da kötü olabiliyor gibi gözüküyor.
Sistemin oluşturduğu insan modellerinin içinde yaşıyoruz. Bu çağın oluşturduğu insan tipi bunlar. Bu düzen iyi insanları kusar. Bu mesajda bunu örneklediniz. Savunma her zaman önemlidir.
 
allah ülkemize insanlara huzur versin insan artık bişey diyemiyor.
 
İçimden bir ses bu olaylar durmayacak diyor...
Sevgili acid, zaten hiç birşey durmuyor dünyada, fakat ilk kez hayatımda ürküyorum, ki ülkemiz için içim hiç mi hiç rahat değil; özellikle 2019 yılından itiberen toplumumuz için, ama şu son yıllar, buradan gitmek isteyecek kadar. Siyasi olaylar değil, bunu artık çocuklar anlıyor. Farklı bir şey...
 
Ece Gürel konusu hakkında Youtube'daki çok bilmişler patlamasına ciddi olarak sinirlenmeye başladım. Zerre bilgisi olmayan şarkıcısından tut, alakasız gazetecisine kadar mal bulmuş gibi konu açıp saatlerce cahil ötesi yorumlar yapıyorlar. "Karşı cinste aradığını bulamayan kadınlar astrolojiye ve spiritüalizme merak salıyor" diyor Y.S. isimli çok bilmiş eski şarkıcı. Sen psikolog musun? Neyin otoritesisin? Bu ne özgüven yahu. Astroloji egitimleri neden bu kadar çoğalmışmış? Hele bir tanesinin programında konuk kadın annesinin hastalığını gittikleri kuantumcuya bağlayıp şarlatan diyor. Ama hastalık geçsin diye annesini türbeye götürüp gece türbede yatırdığını anlatınca bu kısmını kimse yadırgamıyor. Nemalanacak alan buldular resmen
bir tane gazeteci ezoterik uzman gibi konuşmuştu kadının alanı magazin uzman bilirkişi gibi medyayı aydınlatmalar branşı magazin başka uzmanlığı varmış bana çok yüzeysel geldi bilgileri dinlediğimde popüler kültür de herkes fikir beyan ediyor
 
Sevgili acid, zaten hiç birşey durmuyor dünyada, fakat ilk kez hayatımda ürküyorum, ki ülkemiz için içim hiç mi hiç rahat değil; özellikle 2019 yılından itiberen toplumumuz için, ama şu son yıllar, buradan gitmek isteyecek kadar. Siyasi olaylar değil, bunu artık çocuklar anlıyor. Farklı bir şey...
Komplo teorisyenliğini sevmem, hatta tüm inançlarım ile çatışacak derecede gerçekçi olmaya çalışıyorum. Çünkü insan beyni çok fazla oyun oynar. Bu oyunlara kendinizi kaptırırsanız iş çığrından çıkar.

Fakat tüm bu gerçekçi düşüncelerime rağmen son günlerde olan huzursuzluğuma engel olamıyorum. Ki ilginç bir şekilde burada yazdığım görü ile aynı zamanlara tekabül ediyor. Beynimin oyun oynadığını ummayı tercih edeceğim o yüzden.

Fakat Ece Gürel olayına dönersem insanların istediklerini elde etmek için ne kadar ileri gittiklerini düşündüm bir an. Bunun sonuçları aynı zamanda yaşadıklarımız
 
Sistemin oluşturduğu insan modellerinin içinde yaşıyoruz. Bu çağın oluşturduğu insan tipi bunlar.

Bana kalırsa sistemler insanları değil, insanlar sistemleri oluşturuyor. Daha akıllı olduğunu iddia eden taraf herzaman daha sorumlu tutulması gereken taraftır. Bu çağın dejenerasyonu henüz daha oluşma aşamasındayken hepimizin keyfi gayet yerindeydi. Çağın getirdiklerini sorgusuz sualsiz kabul ediyorduk. Eskiyi her seferinde özlesek te, yeniyi her fırsatta daha çok tercih ediyorduk. Sorgulamadık. Kıyas etmedik. Doz arttırımına gittik. Uyanamadık. Ve bunun devamında bir yandan narsist canavarlar , bir yandan da kurbanlar türedi neslimizden.

İlahi adalet gerçekten de varsa, bizi sırf aklımızı kullanmayı ihmal ettiğimiz için uzun uzadıya cezalandırabilir. Özellikle de nüvemize temiz akıl verdiyse. Yani akledemedim, kestiremedim deme hakkımız bile elimizden alınabilir. Çünkü defalarca kez bilinçli olarak aklımızı uyuşturmayı ve gündelik işlerle oyalanmayı tercih eden yine bizdik.

Bana kalırsa bu devir artık arınma devri. Bedel ödeme ve ızdırabın bir kısmına razı gelme hatta talip olma devri.
 
Komplo teorisyenliğini sevmem, hatta tüm inançlarım ile çatışacak derecede gerçekçi olmaya çalışıyorum. Çünkü insan beyni çok fazla oyun oynar. Bu oyunlara kendinizi kaptırırsanız iş çığrından çıkar.

Fakat tüm bu gerçekçi düşüncelerime rağmen son günlerde olan huzursuzluğuma engel olamıyorum. Ki ilginç bir şekilde burada yazdığım görü ile aynı zamanlara tekabül ediyor. Beynimin oyun oynadığını ummayı tercih edeceğim o yüzden.

Fakat Ece Gürel olayına dönersem insanların istediklerini elde etmek için ne kadar ileri gittiklerini düşündüm bir an. Bunun sonuçları aynı zamanda yaşadıklarımız
Söylenecek bir söz olmadığı, kelimelerin kalmadığı zamanlar yaşadığım oluyor bazen. Hiç birşey olmayan, sadece dolu dizgin bir çılgınlığın giderek balçık hale gelişinden başka birşey göremiyorum....son zamanlarda böyleyim.
Içim hiç rahat değil. Sanki dünyanın eli kolu bağlanmış da, farklı birşeyler onu ele almış gibi. Özellikle içinde bulunduğum toplum, sanki başını yemek için kontrolden çıkmış...
 
Tummo (içsel ateş) nefesi diye bir nefes tekniği varmış. Tibetli rahipler, bilmem kaç gün kapısında yatanlara öğretiyorlarmış. Unutulmuş bir bilgelikmiş.
"Nefes" isimli bir kitap okuyorum oradan öğrendim.

Bu nefesle vücüt sıcaklığı extrem koşullarda bile arttırılabiliyormuş, tibetli rahipler Himalayaların -20'lerinde bu nefesle karların üstünde saatlerce meditasyon yaparlarmış soğuktan hiç etkilenmeden, zihinsel berraklık ve odaklanma sağlıyormuş, stresi temelden bitiriyor, yaşamı uzatıp genel sağlık ve içsel bilgelik durumunu bir üst levele taşıyormuş.

Nereye bağlayacağım ?

New age akımlarının, wiccalık ta dahil, başlangıç dersleri genellikle hep doğru nefes almayı öğretmekle ilgilidir. Çünkü bunu takiben yapılacak ritüeller ve meditasyonlar vardır.

Bu kızın kıyafetlerini çıkararak soğukta tek başına kendini bir öz bilinç testine tabi tuttuğunu düşünüyorum. Çünkü Tbetli rahipler de öğrencilerine bunu öneriyorlarmış. E günümüzdeki bilgelik te çalıntı ve taklidi olduğu için bu kızı da ilk sınavını vermesi için bir challenge 'e a teşvik etmiş olabilirler.

Çünkü bu nefesi ben de denedim ve şakır şakır terlemeye başladım. Midem bulandı. Sıcakladım. Bazı garip hisler ve ilginçlikler de deneyimledim. Çünkü önce yüksek strese sokuyorsun kendini sonra da yavaş yavas tamamen sessizleşiyorsun. Kontrast çok keskin. KAlbim duracak gibi de oldu yavaşladığı için, yerinden çıkıp fırlayacak gibi de oldu.
 
Son düzenleme:
Geri
Üst