Laterina
Kayıtlı Üye
Merhabalar
Kendimi bildim bileli yaşadığım bazı şeyleri size anlatacağım ve bunların ne olabileceği hakkında sizden yardım istiyorum. Baştan söylemeliyim ki bende psikolojik olabileceklerini çok düşündüm. Şizofren miyim ? vs.... Ama bilemiyorum. Ergenlikte bunlarla uğraşmam yüzünden birazda düşük seviye manik hallerim oldu ama bunun dışında psikolojik bir sorun yaşamadım. Bunlar hala devam etmekte ki manik hallerim bile kalmadı artık. Gayet sıradanım yani
. Neyse bu kısmı fazla uzattım. Ama ekstra olarak soyumda da tuhaf şeylerin yaşanmış olduğu bilgisini size vermek isterim. Annem'e musallat bile olunmuş zamanında. İşinin erbabı bir kadın bulduklarında ki kadın anneme bunun cin değil iblis olduğunu söylemiş. Ne var ki evlendikten sonra azalmış yaşadıkları ve bitmiş. Ve yine soyumda ermiş denen bir kadınla olan efsanevimsi bir hikaye de anlatılagelir. Dedem hastalığının çaresini evine giren yüzü gözükmeyen bir adam figürünün yönlendirmesiyle çözmüş. Böyle şeyler.
Annemin anlattığına göre ilk doğduğumda bir varlık tarafından kaçırılmaya çalışılmışım. Bu varlık babamın görüntüsündeymiş, ama annem babamın başka yerde olduğunu ve daha gelmemesi gerektiğini hatırlayınca bağırmış, varlıkta beni geri bırakıp kaçmış/kaybolmuş.
Bunun dışında kendimi bildim bileli zihnimde sesler duymaktayım. Seslerin belirli olduğu tek yön hepsinin kadın olması. Ama tam bir ses gibi de duymuyorum. Sanki iç sesim gibi bu yüzden o an fark etmiyorum bile. Ama sesler gittiğinde bunun benim iç sesim olmadığını fark ediyorum. Öyle çok geveze değiller
. Yılda en fazla taş çatlasa 5 defa duyuyorumdur. Çoğu zaman yaptığım yaşadığım şeylerle dalga filan geçiyorlar. Bazen öneri yapanda oluyor ama aşırı nadir. Sadece üç defa bir şey yapmamı istediler. İlkinde yine çocuktum ve bir taşı almamı istediler. Yapmadım. Söylenip gittiler. İkincisinde bir arkadaşımı beni öldürmesi için ikna etmem gibi bir şey söylediler. Dediklerine göre bir kıyaslama yapılmış ve ben güçsüz olanmışım. Bu yüzden ölmeliymişim. Bunu arkadaşıma çarpıtarak söyledim. Ama arkadaşım çarpıttığım yerleri düzeltti. Bir süre sonra da benimle konuşmayı reddetti ve arkadaşlığımız son buldu. Yalnızca beni koruyacağını belirtmişti... Sanırım. Üçüncü istekleri ise bir taşı daha almam oldu ve bu seferkini aldım. Taşı her elime aldığımda elim de karıncalanırcasına bir his oluşmaktaydı. Bir gün rüyamda kadının biri bana saldırıyordu ve kendimi o taşla savunuyordum (Tuhaf bi şekilde fiziksel olarak değil.). Bu bana saldıran insanları gördüğüm rüyalarımın başlangıcı olmuştu aynı zamanda.
Diğer yandan ortaokul sondayken kişisel bir buhran geçirdim. Sayısal mıyım sözel miyim neyim ben? diye arayıştaydım. Ama o gece çok daha depresifleşmiştim. Uyuduğumda ise rüyamda hiçbir şey göremedim. Karanlıktı. Ama karanlık gibi değil, siyahtı. Ekranın siyah olması gibi. Bir ses vardı, erkek sesi ama o kadar güzeldi ki... Anlatamam. Bir hafta benimle melek konuştu diye deli gibi dolandım o kadar güzel bir erkek sesiydi. Bu seslerin bana ölmem gerektiğini söylediği zaman dan hemen öncelerindeyse sesin sahibini rüyamda görmeye başladım. Siyah takım elbiseli, esmer tenli ve ortalama saç uzunluğuna sahip bir erkek. Rüyamda her onu gördüğümde utansam da ona tekrar aşık oluyorum. Fazla mükemmel. Elimde değil :/ . Ve ölmem gerektiğinin söylendiği güne gelirken ki gece rüyamda onu gördüm. Çok üzgündü. Bana üzgünce bir şey anlatıyordu. Ama uyandığımda ne anlattığını hatırlayamamıştım. Ve sonra sesler geldi... Öleceğim için müthiş seviniyorlardı. Parti veriyor gibilerdi hatta. Ne garezleri varsa .... Tüm bunların üstüne akademik başarısızlığım ergenliğim derken kafam baya bir falafoş oldu. Az kalsın deliriyordum desem yeridir. Hatta psikolojimin elden gittiğini anladığımda psikolojik destek bile almaya çalıştım. Ne var ki beni bedavaya kabul eden kişinin adresini tüm taksicilere sorsam da bulamadım. Yıllar sonra bir gün yolda yürürken bir kafamı kaldırdım ki, meğerse evimden 3-5 adım uzaklıktaymış. Sorduğum taksiciler ne içmişti acaba diye hala merak ederim.(O zamanlar yaşadığım şehre yeni taşındığımdan ev adresimi bile bilmiyordum.)
Yine bu sıralarda etrafımda kadınlar görmeye başladım. Başka kimsenin göremediği. Her odada bir tane varlardı ve beni izliyorlardı. Direk baktığımda göremiyordum ama odak noktam başka yerdeyken gayet net bir şekilde görünüyorlardı. Siyah uzun saçları, ölü gibi beyaz tenleri ve yine beyaz elbiseleri vardı. Ama görüntü daha çok siyah/gri filmlerdeki gibiydi. Sonrasında neden bilmiyorum ama onların beni koruduğu fikrine kapıldım ve bundan nefret ettim. Böylece bir gün sezgilerime ve daha önce hiç duymadığım başka bir kadının sesine kulak verdim. Kolyemi aldım, etrafıma tarotlarımı dizdim. Ateş ve suyu koydum. Elimde taş saatlerce tek bir cümleyi söyledim. "Beni görmesinler.Koruyamasınlar." gibi bişiydi. Kafamdaki ses tamam bu kadar yeter diye hafifçe kıkırdadığın da bıraktım ve direk kolyeyi boynuma astım. O an tuhaf hissettim. Sanki aynı kokuya sahip değilmişim gibi. Ve etrafımda gördüğüm o kadınlar ve kadın sesleri hepsi kesildi. Ama çok geçmeden başka sesler geldi. Sürekli beni öldürmekle tehdit eden sesler. Etrafımda karartılar görmeye başladım.
"Hadi uyu. Uyu ki seni öldürelim. Uyuduğunda öleceksin. Yarını göremeyeceksin. Uyu artık hava kararmadı mı? Neden uyumuyorsun? Uyu ve seni öldürelim." bu ve benzeri onlarca yüzlerce ses. Artık "Ya tamam öldürürsünüz de daha uykum yok gece olmadı bi gidin üff :/ " diyordum. Erkek&kadın bi sürü sesler böyle zihnimdeydi. Ta ki yatağıma uzanana kadar. Aniden kesiliverdiler. Bende uyudum. Rüyamda bir kadın cidden beni öldürmeye çalıştı. Öyle ki bir bıçağı karın boşluğuma denk geldi. Kaçıp yaramın üstüne elimi koydum. "İyileş, iyileş, iyileş..." diye sayıklarken ve hatta iyileştiremeden uyanıyorum diye küfrederken uyandım. Tüm gün rüyamdaki yaramın olduğu yer acıdı. Akşam olduğunda kolyemi çıkardım. Kendi kokum bana geri dönmüştü. O gün uyuduğumda bembeyaz bir yerde sedyeye benze ryatakta yatıyordum. Başımda arkadaşım endişeli bir şekilde beni tüm gece uyanana kadar azarladı.
Bu sırada rüyamda o adamı görmeye devam ettim. Başta sadece depresif olduğum, ağladığım zamanlar da geldi. Sonrasında ise daha sık. Bazen zihnimde onunda sesini duydum. Kendini okuduğum bir çizgi romandaki karaktere benzetiyordu.
Ayrıca tek tuhaf şeyler bunlarda olmadı. Bir gün okulumda bir çocuk bana çıkma teklifi etti. İlk teklif edişi değildi ve o anı özel yapan şey neydi bilmiyorum ama o bana itiraf ederken bi anda karşımda onu görmemeye başladım. Ama o şekilde değil. Karşımdaki oydu ama zihnimde başka bir şeye odaklandım. Daha önce yaşadığımı hatırlamadığım bir an. Önümde rüyamda gördüğüm o adam vardı. Bana itiraf ediyordu. Büyük bir ağacın hemen önünde duruyorduk. Etraf ormandı sanırım. O an onu reddediyordum ama içim bin bir parçaya ayrılıyordu. O kadar üzülmüştüm ki... Böyle bir hatıra canlandı ama ne var ki öyle bir hatıram yok benim. Asla öyle bir yerde bulunmadım. Bu olay bir kere de yaşanmadı. Daha sonraki zamanlarda rastgele olaylar da hep böyle hatırlama durumu yaşadım. Hiç yaşamadığım durumları hatırladım. Ama ne var ki reankarneye inanmıyorum.
Yıllar geçti bu sırada aldığım taşı geri attım. Bir çok kişi rüyamda beni öldürmeye çalıştı. Bazıları ise 'şey'di. Tuhaf enerjimsi varlıklar odamı doldurdu ve kardeşime kötü rüyalar gösterdi bir şekilde engel olmaya çalıştım. Bir süre işe yaradığını da düşünüyorum.
Bir ara rüyamda birileri tarafından zorla törene gidiyoruz diye şık giydirildim ve kocaman sütunların olduğu, antik havaya sahip bir yere getirtildim. Etrafıma şık giyinmiş kimseler doluştu ve bir adam tarafından ağzımdan içeriye karanlık duman gibi bişi girdi. (Evet kesinlikle spn benzeriydi. Ama o sıralar spn nin sadece hayaletli bölümlerini izlemiştim.) adamın dediğine göre veliahtı olmuşum mu bişiler...
Bir ara rüyamda beni öldürmeye çalışan şey tek gözlü bir devdi. Bir oğlan çocuğu tarafından yönetiliyordu.
Sesler azaldı, rüyalar neredeyse son buldu hatta uzun zamandır rüyamda kimse bana saldırmıyor. Ama tüm bu yılların sonunda hala bir şey devam ediyor. Rüyalarımdaki siyah takım giysili adam. Sanırım bir saç şekli değişti o kadar. Hala siyah siyah giyiniyor ve hala rüyalarıma giriyor. En son gelme artık rüyalarıma dediğimde -tabi yine rüyadaydım- bayağı kötü olmuştu. "Ben gerçeğim." diyordu çaresizce. İlk defa onu böyle kötü görüyordum. Genelde ifadesiz bir suratla sadece beni izlerdi. Onu görmek bile günümü neşelendiriyordu. Bazense üstüne atlıyordum. Utanç verici ama her seferinde beni engelliyordu. Yani daha ilerisini. Günümüz ortalama sevgilileri ne kadar ileriye gidiyorsa o kadar yani. Genelde rüyamda öylece beni izler. Hiç gözlerini ayırmadan. Bir keresinde onu gerçek hatta da gördüm. Pis bi sırıtışla beni izliyordu. Direk baktığımda göremesem de... Bir keresinde zihnimdeki kadın sesleri onun kendine manita yaptığından bir dhaa rüyalarıma gelmeyeceğini söylemişti. Kendimi kötü hissettim. Buna karşında lisedeyken bana açılan çocuğu kabul etmemi öne sürmüşlerdi. Ama bu beni sadece sinirlendirdi. Çünkü bu çocuk size daha önce anlattığım yaşamadığım anıyı hatırlatan çocuktu ve o anının etkisiyle çocuğa verdiğim tepki onu kabul etmişim gibi olmuştu. Şu anda bile gıcık oluyorum şu seslere ıyh hayatları kararasıcalar.
-öhöm- Manita işi çok uzun sürmemiş olsa gerek hala rüyalarımda dolanıyor. Geçen kabusuma girmişti. Kabusun etkisiyle saldırmıştım ona. Ondan sonra uzunca bir süre gelmedi. Ne var ki yakışıklı bir çocuk açıkca belli ederek bana yanaştığında rüyama tekrar damladı.
oyh oyh yazdıkça yazmışım ya... Açıkcası hatırladığım tüm detayları elimden geldiğince özetleyerek anlatıyorum ama yinede baya uzun oldu. Kusuruma bakmayın lütfen. Sadece bu yaşadıklarımın ne olduğunu en önemlisi de hala daha rüyalarıma giren bu adamın ne olduğunu bilmek istiyorum artık. İn midir cin midir peri midir? Deli ediyor beni artık. Uzunca bir süre onun insan olduğunu düşündüm. Durugörü yeteneğime bağladım. Ama bu yeteneğim yıllar içnide köreldi ve bu yıllar içinde bu adam gerçekte benimle iletişim kurmadı. Gerçi bi keresinde ona çok benzer biriyle karşılaştım. Ama aynısıydı ! Baktım kaldım. Emin de olamadım. O da bana bakıyordu. O olsa bir tepki verirdi dimi şimdi deli durumuna düşmeyeyim diye tam olarak bir şeylerde yapamadım. Ama direk onunda gözleri bendeydi. Üzerinden bi kaç yıl geçti ama hala acaba cidden aynı kişiler miydi? derim. Giyimine kaadr her şeyiyle rüyamdaki adamdı. Ama beni izlemek dışında hiçbir şey yapmadı. Muhtemelen o değildi ve çocukta muhtemelen bu kız niye tip tip bana bakıo ve bana tuhaf tepkiler veriyor? diye bakmıştır şeklinde düşünüyorum
. Bilmiyorum. O an beynim durmayıp da çalışsaydı keşke de şimdi açıkca o değildi filan diyebilseydim neyse.
Bu arada daha öncesindeyse evde yalnızdım ve 2 adam kapının orda konuşuyordu. Seslerini net duyuyordum korktum ya.
"Kız hazır, götürelim artık." diyordu biri. Diğeri ise "Hayır hazır değil baksana şuna..." gibisinden bişiler diyordu. "Ama bak bizi görüyor hatta belkide duyuyordur hazır o götürelim." diyorlardı. Bi ara keskince bana baktılar böyle. Bardakdaki suyu zor yuttum. En sonun da hazır değilde anlaşıp gittiler. Yani böyle cins bişi de yaşadım.
Bu kadar şeyi okumayı sabırla başaran sabırlı arkadaşlarım. Çok saolun. Bu yazdıklarımın hepsi hayatımda başıma gelen şeyler. Hatta daha çok var. Ama en önemlileri bunlar ve bunların ne olduğunu merak ediyorum. Musallat mı var büyü mü var şizofren miyim? Geçenlerde burada bir çok kişinin böyle tuhaf şeyler sorduğunu görünce bende bir sorayım dedim. Çünkü özellikle rüyalarım da gördüğüm yakışıklı, baya yakışıklı adam nedir onu merak etmekteyim. Çünkü bu diğer anlattıklarım sesler bile azalsa ve gittikçe bitiyor gibi görünse de bu adam hala rüyalarımda. Onu rüyamda gördükçe de başka erkeğe bakamıyorum! (isyaaaağğğğnnnn!!) O kadar yakışıklı bir erkeği size aşık bir halde rüyalarınızda görünce başkasına bakamıyorsunuz, olmuyor. Lütfen sizde görüşünüzü bildirin veya bildiklerinizi paylaşın. Artık çok bunaldım. 22 yaşıma girecem az kaldı.


Annemin anlattığına göre ilk doğduğumda bir varlık tarafından kaçırılmaya çalışılmışım. Bu varlık babamın görüntüsündeymiş, ama annem babamın başka yerde olduğunu ve daha gelmemesi gerektiğini hatırlayınca bağırmış, varlıkta beni geri bırakıp kaçmış/kaybolmuş.
Bunun dışında kendimi bildim bileli zihnimde sesler duymaktayım. Seslerin belirli olduğu tek yön hepsinin kadın olması. Ama tam bir ses gibi de duymuyorum. Sanki iç sesim gibi bu yüzden o an fark etmiyorum bile. Ama sesler gittiğinde bunun benim iç sesim olmadığını fark ediyorum. Öyle çok geveze değiller

Diğer yandan ortaokul sondayken kişisel bir buhran geçirdim. Sayısal mıyım sözel miyim neyim ben? diye arayıştaydım. Ama o gece çok daha depresifleşmiştim. Uyuduğumda ise rüyamda hiçbir şey göremedim. Karanlıktı. Ama karanlık gibi değil, siyahtı. Ekranın siyah olması gibi. Bir ses vardı, erkek sesi ama o kadar güzeldi ki... Anlatamam. Bir hafta benimle melek konuştu diye deli gibi dolandım o kadar güzel bir erkek sesiydi. Bu seslerin bana ölmem gerektiğini söylediği zaman dan hemen öncelerindeyse sesin sahibini rüyamda görmeye başladım. Siyah takım elbiseli, esmer tenli ve ortalama saç uzunluğuna sahip bir erkek. Rüyamda her onu gördüğümde utansam da ona tekrar aşık oluyorum. Fazla mükemmel. Elimde değil :/ . Ve ölmem gerektiğinin söylendiği güne gelirken ki gece rüyamda onu gördüm. Çok üzgündü. Bana üzgünce bir şey anlatıyordu. Ama uyandığımda ne anlattığını hatırlayamamıştım. Ve sonra sesler geldi... Öleceğim için müthiş seviniyorlardı. Parti veriyor gibilerdi hatta. Ne garezleri varsa .... Tüm bunların üstüne akademik başarısızlığım ergenliğim derken kafam baya bir falafoş oldu. Az kalsın deliriyordum desem yeridir. Hatta psikolojimin elden gittiğini anladığımda psikolojik destek bile almaya çalıştım. Ne var ki beni bedavaya kabul eden kişinin adresini tüm taksicilere sorsam da bulamadım. Yıllar sonra bir gün yolda yürürken bir kafamı kaldırdım ki, meğerse evimden 3-5 adım uzaklıktaymış. Sorduğum taksiciler ne içmişti acaba diye hala merak ederim.(O zamanlar yaşadığım şehre yeni taşındığımdan ev adresimi bile bilmiyordum.)
Yine bu sıralarda etrafımda kadınlar görmeye başladım. Başka kimsenin göremediği. Her odada bir tane varlardı ve beni izliyorlardı. Direk baktığımda göremiyordum ama odak noktam başka yerdeyken gayet net bir şekilde görünüyorlardı. Siyah uzun saçları, ölü gibi beyaz tenleri ve yine beyaz elbiseleri vardı. Ama görüntü daha çok siyah/gri filmlerdeki gibiydi. Sonrasında neden bilmiyorum ama onların beni koruduğu fikrine kapıldım ve bundan nefret ettim. Böylece bir gün sezgilerime ve daha önce hiç duymadığım başka bir kadının sesine kulak verdim. Kolyemi aldım, etrafıma tarotlarımı dizdim. Ateş ve suyu koydum. Elimde taş saatlerce tek bir cümleyi söyledim. "Beni görmesinler.Koruyamasınlar." gibi bişiydi. Kafamdaki ses tamam bu kadar yeter diye hafifçe kıkırdadığın da bıraktım ve direk kolyeyi boynuma astım. O an tuhaf hissettim. Sanki aynı kokuya sahip değilmişim gibi. Ve etrafımda gördüğüm o kadınlar ve kadın sesleri hepsi kesildi. Ama çok geçmeden başka sesler geldi. Sürekli beni öldürmekle tehdit eden sesler. Etrafımda karartılar görmeye başladım.
"Hadi uyu. Uyu ki seni öldürelim. Uyuduğunda öleceksin. Yarını göremeyeceksin. Uyu artık hava kararmadı mı? Neden uyumuyorsun? Uyu ve seni öldürelim." bu ve benzeri onlarca yüzlerce ses. Artık "Ya tamam öldürürsünüz de daha uykum yok gece olmadı bi gidin üff :/ " diyordum. Erkek&kadın bi sürü sesler böyle zihnimdeydi. Ta ki yatağıma uzanana kadar. Aniden kesiliverdiler. Bende uyudum. Rüyamda bir kadın cidden beni öldürmeye çalıştı. Öyle ki bir bıçağı karın boşluğuma denk geldi. Kaçıp yaramın üstüne elimi koydum. "İyileş, iyileş, iyileş..." diye sayıklarken ve hatta iyileştiremeden uyanıyorum diye küfrederken uyandım. Tüm gün rüyamdaki yaramın olduğu yer acıdı. Akşam olduğunda kolyemi çıkardım. Kendi kokum bana geri dönmüştü. O gün uyuduğumda bembeyaz bir yerde sedyeye benze ryatakta yatıyordum. Başımda arkadaşım endişeli bir şekilde beni tüm gece uyanana kadar azarladı.
Bu sırada rüyamda o adamı görmeye devam ettim. Başta sadece depresif olduğum, ağladığım zamanlar da geldi. Sonrasında ise daha sık. Bazen zihnimde onunda sesini duydum. Kendini okuduğum bir çizgi romandaki karaktere benzetiyordu.
Ayrıca tek tuhaf şeyler bunlarda olmadı. Bir gün okulumda bir çocuk bana çıkma teklifi etti. İlk teklif edişi değildi ve o anı özel yapan şey neydi bilmiyorum ama o bana itiraf ederken bi anda karşımda onu görmemeye başladım. Ama o şekilde değil. Karşımdaki oydu ama zihnimde başka bir şeye odaklandım. Daha önce yaşadığımı hatırlamadığım bir an. Önümde rüyamda gördüğüm o adam vardı. Bana itiraf ediyordu. Büyük bir ağacın hemen önünde duruyorduk. Etraf ormandı sanırım. O an onu reddediyordum ama içim bin bir parçaya ayrılıyordu. O kadar üzülmüştüm ki... Böyle bir hatıra canlandı ama ne var ki öyle bir hatıram yok benim. Asla öyle bir yerde bulunmadım. Bu olay bir kere de yaşanmadı. Daha sonraki zamanlarda rastgele olaylar da hep böyle hatırlama durumu yaşadım. Hiç yaşamadığım durumları hatırladım. Ama ne var ki reankarneye inanmıyorum.
Yıllar geçti bu sırada aldığım taşı geri attım. Bir çok kişi rüyamda beni öldürmeye çalıştı. Bazıları ise 'şey'di. Tuhaf enerjimsi varlıklar odamı doldurdu ve kardeşime kötü rüyalar gösterdi bir şekilde engel olmaya çalıştım. Bir süre işe yaradığını da düşünüyorum.
Bir ara rüyamda birileri tarafından zorla törene gidiyoruz diye şık giydirildim ve kocaman sütunların olduğu, antik havaya sahip bir yere getirtildim. Etrafıma şık giyinmiş kimseler doluştu ve bir adam tarafından ağzımdan içeriye karanlık duman gibi bişi girdi. (Evet kesinlikle spn benzeriydi. Ama o sıralar spn nin sadece hayaletli bölümlerini izlemiştim.) adamın dediğine göre veliahtı olmuşum mu bişiler...
Bir ara rüyamda beni öldürmeye çalışan şey tek gözlü bir devdi. Bir oğlan çocuğu tarafından yönetiliyordu.
Sesler azaldı, rüyalar neredeyse son buldu hatta uzun zamandır rüyamda kimse bana saldırmıyor. Ama tüm bu yılların sonunda hala bir şey devam ediyor. Rüyalarımdaki siyah takım giysili adam. Sanırım bir saç şekli değişti o kadar. Hala siyah siyah giyiniyor ve hala rüyalarıma giriyor. En son gelme artık rüyalarıma dediğimde -tabi yine rüyadaydım- bayağı kötü olmuştu. "Ben gerçeğim." diyordu çaresizce. İlk defa onu böyle kötü görüyordum. Genelde ifadesiz bir suratla sadece beni izlerdi. Onu görmek bile günümü neşelendiriyordu. Bazense üstüne atlıyordum. Utanç verici ama her seferinde beni engelliyordu. Yani daha ilerisini. Günümüz ortalama sevgilileri ne kadar ileriye gidiyorsa o kadar yani. Genelde rüyamda öylece beni izler. Hiç gözlerini ayırmadan. Bir keresinde onu gerçek hatta da gördüm. Pis bi sırıtışla beni izliyordu. Direk baktığımda göremesem de... Bir keresinde zihnimdeki kadın sesleri onun kendine manita yaptığından bir dhaa rüyalarıma gelmeyeceğini söylemişti. Kendimi kötü hissettim. Buna karşında lisedeyken bana açılan çocuğu kabul etmemi öne sürmüşlerdi. Ama bu beni sadece sinirlendirdi. Çünkü bu çocuk size daha önce anlattığım yaşamadığım anıyı hatırlatan çocuktu ve o anının etkisiyle çocuğa verdiğim tepki onu kabul etmişim gibi olmuştu. Şu anda bile gıcık oluyorum şu seslere ıyh hayatları kararasıcalar.
-öhöm- Manita işi çok uzun sürmemiş olsa gerek hala rüyalarımda dolanıyor. Geçen kabusuma girmişti. Kabusun etkisiyle saldırmıştım ona. Ondan sonra uzunca bir süre gelmedi. Ne var ki yakışıklı bir çocuk açıkca belli ederek bana yanaştığında rüyama tekrar damladı.
oyh oyh yazdıkça yazmışım ya... Açıkcası hatırladığım tüm detayları elimden geldiğince özetleyerek anlatıyorum ama yinede baya uzun oldu. Kusuruma bakmayın lütfen. Sadece bu yaşadıklarımın ne olduğunu en önemlisi de hala daha rüyalarıma giren bu adamın ne olduğunu bilmek istiyorum artık. İn midir cin midir peri midir? Deli ediyor beni artık. Uzunca bir süre onun insan olduğunu düşündüm. Durugörü yeteneğime bağladım. Ama bu yeteneğim yıllar içnide köreldi ve bu yıllar içinde bu adam gerçekte benimle iletişim kurmadı. Gerçi bi keresinde ona çok benzer biriyle karşılaştım. Ama aynısıydı ! Baktım kaldım. Emin de olamadım. O da bana bakıyordu. O olsa bir tepki verirdi dimi şimdi deli durumuna düşmeyeyim diye tam olarak bir şeylerde yapamadım. Ama direk onunda gözleri bendeydi. Üzerinden bi kaç yıl geçti ama hala acaba cidden aynı kişiler miydi? derim. Giyimine kaadr her şeyiyle rüyamdaki adamdı. Ama beni izlemek dışında hiçbir şey yapmadı. Muhtemelen o değildi ve çocukta muhtemelen bu kız niye tip tip bana bakıo ve bana tuhaf tepkiler veriyor? diye bakmıştır şeklinde düşünüyorum

Bu arada daha öncesindeyse evde yalnızdım ve 2 adam kapının orda konuşuyordu. Seslerini net duyuyordum korktum ya.
"Kız hazır, götürelim artık." diyordu biri. Diğeri ise "Hayır hazır değil baksana şuna..." gibisinden bişiler diyordu. "Ama bak bizi görüyor hatta belkide duyuyordur hazır o götürelim." diyorlardı. Bi ara keskince bana baktılar böyle. Bardakdaki suyu zor yuttum. En sonun da hazır değilde anlaşıp gittiler. Yani böyle cins bişi de yaşadım.
Bu kadar şeyi okumayı sabırla başaran sabırlı arkadaşlarım. Çok saolun. Bu yazdıklarımın hepsi hayatımda başıma gelen şeyler. Hatta daha çok var. Ama en önemlileri bunlar ve bunların ne olduğunu merak ediyorum. Musallat mı var büyü mü var şizofren miyim? Geçenlerde burada bir çok kişinin böyle tuhaf şeyler sorduğunu görünce bende bir sorayım dedim. Çünkü özellikle rüyalarım da gördüğüm yakışıklı, baya yakışıklı adam nedir onu merak etmekteyim. Çünkü bu diğer anlattıklarım sesler bile azalsa ve gittikçe bitiyor gibi görünse de bu adam hala rüyalarımda. Onu rüyamda gördükçe de başka erkeğe bakamıyorum! (isyaaaağğğğnnnn!!) O kadar yakışıklı bir erkeği size aşık bir halde rüyalarınızda görünce başkasına bakamıyorsunuz, olmuyor. Lütfen sizde görüşünüzü bildirin veya bildiklerinizi paylaşın. Artık çok bunaldım. 22 yaşıma girecem az kaldı.