İşte bazı bilge seçilmiş kişiler Allah'ın izniyle birtakım sırlara doğrudan vakıf olabilir veya dışarıdan bir güç tarafından bunu gerçekleştirebilir belki. Fakat Kuantum Fiziğinin de açıklamaya çalıştığı gibi aslında bizler de her yerdeyiz ve evrendeki tüm madde bir.Ve her şey enerjidir.Atomlar üç atom altı parçacığına bölünebilir.Elektronlar,protonlar ve nötronlar.Protonlar ve nötronlar atomum merkezinde ya da çekirdeğinde çok yoğun halde sıkıştırılmış olarak bulunurken ,elektronlar da aynı çekirdeğin etrafında bir bulun halinde döner.Örneğin proton sayısından fazla elektrona veya elektron sayısından fazla protona sahip olan atomların elektriksel yükleri vardır.Bunlara iyon denir.Pozitif yüklü iyonlar negatif yüklü iyonları çeker,benzer şekilde iki pozitif yüklü iyon birbirini iter.Pozitif ile pozitif birbirini ittiği gibi negatif ile negatif de birbirini iter. Farklı olmaları durumunda birbirlerini çekerler. Buradaki esas nokta şudur, iyonlar gerçekte maddesel olarak birbirine asla değmezler fakat her durumda birbirlerine değmeden bir diğeri üzerinde güç uygulayabildiklerini görüyoruz.
Aralarında temas yoksa birbirlerini nasıl etkileyebiliyorlar ?
Birbirlerini yüklü parçacıklar arasında var olan elektriksel alanlar yoluyla etkiliyorlar.
İşte bu alanlar evrendeki tüm yüklü parçacıklar arasında var olduğundan,bütün uzaya yayılmıştır.
elektriksel alan nedir ?
Fizikçiler bu maddenin arasındaki bir nevi maddeye şekil veren ve onu bir arada tutan ya da birbirinden ayıran enerjiye "elektriksel alan" diyorlar. Fakat bu onların verdikleri isim lakin bunun tam olarak ne ya da nasıl bir güç olduğunu kanıtlayamıyorlar.
İşte bu maddenin arasındaki enerjide bizler için güzel cevaplar saklıdır. Evrensel enerji alanının ve her şeye şekil veren atomlar arasındaki enerjinin maddenin olmadığı güç alanının ne olduğunun çözülmesi gerekiyor. Evrende kapılar açmak kısa yoldan bir mekandan diğer mekana, bir düzlemden diğer düzleme veya zamanın farklı bir paralel noktasına gitmek ve bunun gibi birçok düşüncenin var olması için daha birçok cevaba ihtiyacımız olduğu kesin bir gerçek. Fakat evrende tek soru, tek cevap kanunu hakim değildir. Bu sonuca ruhsal yollardan ( spiritüel ve semavi güçler vasıtası ile) varılabileceği gibi, zihinsel kontrol ve zihin gücünün sırlarına vakıf olmakla (beynin sırlarının henüz ortaya çıkarılamaması ve sınırlarının tam olarak bilinememesi) veya insan dehasının ve yoğun çalışmalarının, birçok zihnin bir araya gelerek uzun zaman emek harcamasının sonucu "teknoloji" ile de varılır. İnsan gözle görülür durumda en çok teknolojide bu gerçeklere ulaşmıştır. Bu da kanımca bir bilgeliktir. Bilim, ilim ve bilgi peşinde yaratılışı incelemek onun hakkındaki gerçekleri aramak insanlığın en önemli pozitif erdemlerindendir.
Dilerim bir gün birçok sırra cevap buluruz, psişik güçlerimizle, üstün bir gücün aracılığıyla veya kendi ilmimiz ve zekamızın meyveleri ile teknolojimiz ile bunu başarırız.
Yeter ki varlığımızı negatif düşüncelere, egoya, teknolojimizi silah sektörüne çıkarcılığa yıkıma ve insani bozulmaya kaptırmayalım.
Albert Einstein derdi ki, Ne yazık ki teknolojimiz insanlığımızı geçti, bir gün insanlığımız teknolojimizin üstünde olacak.
Düşüncelerime gösterdiğiniz saygıdan dolayı teşekkür ederim. Sevgi ve saygılarımla.