Absoluta Virtute
Kayıtlı Üye
- Katılım
- 29 Eyl 2020
- Mesajlar
- 3,199
- Tepkime puanı
- 7,556
Ajna Çakra veya Üçüncü Göz, dışarıdan gelen bilgilerin asimilasyonundan ve işlenmesinden sorumlu olan çakradır. Fizyolojik olarak gözlerin, kulakların, burnun enerji sağlığını, beyinle olan bağlantılarını ve bu organlardan gelen sinyallerin yorumlanmasını sağlar.
Süptil düzeyde, Ajna aynı şeyden sorumludur, ancak algı yelpazesinin tüm genişliğindedir. Yani: görme, duyma, koku alma, dokunma, anlama, görme ve bilgiyi okuma / yorumlama.
Çocuklarda Ajna farklı şekillerde gelişir.
Çocuğun algısı çoğunlukla işinin türüne bağlıdır. Örneğin, otizmde Ajna kendi içindeymiş gibi çalışır - çocuk dışarıdan gelen sinyalleri çok iyi yorumlamaz (sanki onlara seçici sağırlık yapıyormuş gibi), ama kendi içinde milyonlarca kez daha fazla duyar. Bu kusur değil, bir dereceye kadar bir armağandır, çünkü bu tür insanlar özellikle çevrelerindeki dünyaya bağımlı değiller (işitme güçlüğü çekiyorlar) ve bu nedenle ona çok şey verebiliyorlar. Dışarıdan bir etki olmayınca, herhangi bir yetenek tam, "vahşi" bir güce dönüşür.
Kural olarak, Ajna doğumdan 6-8 yaşına kadar açıktır. Bu durumda bırakılabilir ("çocukların görüşü") veya bu yaş sınırından sonra yeniden açılabilir.
Nasıl çalışır?
Hayatınızın çoğunu, olanakların yalnızca ilk kısmı ile yaşadıysanız, BAŞKA BİR algılama türünü hayal etmeniz inanılmaz derecede zor olacaktır. Gamutta olmayan bir rengi sunmak gibidir.
Bu nedenle, bir sürü "zeki adam" çeşitli "akıllı" tavsiyeler okuyup, değişik resimlere saatlerce bakar, gözleriyle yeni bir şeyler görmeye çalışarak.
Bu komik.
Gerçek şu ki, gözlerle, sıradan fiziksel gözlerle, tüm insanlar ve insan olmayanlar kesinlikle aynı şeyi görürler. İçinde bulundukları boyutun gerçekliğini görmenize izin verecek şeyin ötesinde hiçbir şey yoktur.
Durugörü- daha önce sahip olmadığınız bilgileri yakalamaktır demek. Ekstra optik sinirleri büyütmek ve kulakları eğitmek değildir.
Görerek görenler (gözleriyle bakarlar) ve elleriyle görenler (bir nesneye veya fotoğrafa dokunmaları gerekir) vardır. Ses ve koku aracılığıyla " görenler" vardır.
Görme süreci, kafadaki bilginin zaman içinde biraz genişlemesine benziyor. Kesin bilgi, veri olarak, veya kelimeler olarak. Bir nesneye bakıyorsun, diyelim ki bir kişi. Ve kişiyi görüyorsunuz. Fakat zihinde birkaç dakika kaldıktan sonra (gözlerde değil) kendi imgesi net bir şekilde parlar, ancak geniş bir aralıkta, sonra ayrıntılar, ardından küçük ayrıntılar, açıklamalar belirir.
Görmek istediğiniz şeyi kademeli olarak "anlıyorsunuz" - bilgi, resim toplanana kadar katman katman güncellenir ve güncellenir. Yavaş bir bilgisayara resim yüklemek gibidir. Sadece görünürde değil, hemen hafızaya yüklenir. Yani, nesneye bakmaya devam edersiniz, ancak yavaş yavaş onun tam resmine ulaşırsınız. Sanki onun hakkında bildiklerini "hatırlamışsın" gibi, bilinçte su yüzüne çıktı.
Bu durumda, genellikle damak ve burun köprüsü bölgesinde hoş olmayan bir spazmodik çaba ve basınç vardır.
Bazen okuma süreci saatler hatta günler alabilir.
Durugörü, ustanın beyne sadece geçmişte olanı ya da şimdi olanı "yükleyebildiği" bir vizyon türü değildir. Aynı zamanda ne olacağı görebilirsiniz. Fakat maalesef bu herkese açık değil.
Tarot kartları, runeler ve diğer falcılık araçları majisyen için güvenilir "koltuk değnekleri" görevi görür - (Ajna'sı aracılığıyla) kendisinin kaçırdığı, gözden kaçırdığı, anlamadığı veya basitçe resmi bir bütün olarak revize etmek istediklerini iletirler semboller.
Ayrıca fal araçları, bu yetenekten mahrum kalanların geleceği görmeye hizmet eder.
Durugörünun doruk noktası, bilginin kafanızda göründüğü anda, her şeyi gerçek zamanlı olarak görebileceğiniz bir hızda güncellendiği zamandır. Gözlerimle gördüp - bir saniyede bilgiyi okumaniz.
Varlıkları görmenize ve onlarla iletişim kurmanıza izin veren tür durugörü bu.
Bu nedenle, durugörü geliştirmeye çalışan herkese tavsiye: fiziksel organlara eziyet etmeyi ve onlardan onların sahip olmadıkları şeyleri beklemeyi bırakın. İç dialogu durdurun ve dikkatlice dinleyin ve bilinçte “hiçbir yerden” neyin ortaya çıkmaya başlayacağına bakın.
Eğer başladı ise, doğru yoldasınız!
Süptil düzeyde, Ajna aynı şeyden sorumludur, ancak algı yelpazesinin tüm genişliğindedir. Yani: görme, duyma, koku alma, dokunma, anlama, görme ve bilgiyi okuma / yorumlama.
Çocuklarda Ajna farklı şekillerde gelişir.
Çocuğun algısı çoğunlukla işinin türüne bağlıdır. Örneğin, otizmde Ajna kendi içindeymiş gibi çalışır - çocuk dışarıdan gelen sinyalleri çok iyi yorumlamaz (sanki onlara seçici sağırlık yapıyormuş gibi), ama kendi içinde milyonlarca kez daha fazla duyar. Bu kusur değil, bir dereceye kadar bir armağandır, çünkü bu tür insanlar özellikle çevrelerindeki dünyaya bağımlı değiller (işitme güçlüğü çekiyorlar) ve bu nedenle ona çok şey verebiliyorlar. Dışarıdan bir etki olmayınca, herhangi bir yetenek tam, "vahşi" bir güce dönüşür.
Kural olarak, Ajna doğumdan 6-8 yaşına kadar açıktır. Bu durumda bırakılabilir ("çocukların görüşü") veya bu yaş sınırından sonra yeniden açılabilir.
Nasıl çalışır?
Hayatınızın çoğunu, olanakların yalnızca ilk kısmı ile yaşadıysanız, BAŞKA BİR algılama türünü hayal etmeniz inanılmaz derecede zor olacaktır. Gamutta olmayan bir rengi sunmak gibidir.
Bu nedenle, bir sürü "zeki adam" çeşitli "akıllı" tavsiyeler okuyup, değişik resimlere saatlerce bakar, gözleriyle yeni bir şeyler görmeye çalışarak.
Bu komik.
Gerçek şu ki, gözlerle, sıradan fiziksel gözlerle, tüm insanlar ve insan olmayanlar kesinlikle aynı şeyi görürler. İçinde bulundukları boyutun gerçekliğini görmenize izin verecek şeyin ötesinde hiçbir şey yoktur.
Durugörü- daha önce sahip olmadığınız bilgileri yakalamaktır demek. Ekstra optik sinirleri büyütmek ve kulakları eğitmek değildir.
Görerek görenler (gözleriyle bakarlar) ve elleriyle görenler (bir nesneye veya fotoğrafa dokunmaları gerekir) vardır. Ses ve koku aracılığıyla " görenler" vardır.
Görme süreci, kafadaki bilginin zaman içinde biraz genişlemesine benziyor. Kesin bilgi, veri olarak, veya kelimeler olarak. Bir nesneye bakıyorsun, diyelim ki bir kişi. Ve kişiyi görüyorsunuz. Fakat zihinde birkaç dakika kaldıktan sonra (gözlerde değil) kendi imgesi net bir şekilde parlar, ancak geniş bir aralıkta, sonra ayrıntılar, ardından küçük ayrıntılar, açıklamalar belirir.
Görmek istediğiniz şeyi kademeli olarak "anlıyorsunuz" - bilgi, resim toplanana kadar katman katman güncellenir ve güncellenir. Yavaş bir bilgisayara resim yüklemek gibidir. Sadece görünürde değil, hemen hafızaya yüklenir. Yani, nesneye bakmaya devam edersiniz, ancak yavaş yavaş onun tam resmine ulaşırsınız. Sanki onun hakkında bildiklerini "hatırlamışsın" gibi, bilinçte su yüzüne çıktı.
Bu durumda, genellikle damak ve burun köprüsü bölgesinde hoş olmayan bir spazmodik çaba ve basınç vardır.
Bazen okuma süreci saatler hatta günler alabilir.
Durugörü, ustanın beyne sadece geçmişte olanı ya da şimdi olanı "yükleyebildiği" bir vizyon türü değildir. Aynı zamanda ne olacağı görebilirsiniz. Fakat maalesef bu herkese açık değil.
Tarot kartları, runeler ve diğer falcılık araçları majisyen için güvenilir "koltuk değnekleri" görevi görür - (Ajna'sı aracılığıyla) kendisinin kaçırdığı, gözden kaçırdığı, anlamadığı veya basitçe resmi bir bütün olarak revize etmek istediklerini iletirler semboller.
Ayrıca fal araçları, bu yetenekten mahrum kalanların geleceği görmeye hizmet eder.
Durugörünun doruk noktası, bilginin kafanızda göründüğü anda, her şeyi gerçek zamanlı olarak görebileceğiniz bir hızda güncellendiği zamandır. Gözlerimle gördüp - bir saniyede bilgiyi okumaniz.
Varlıkları görmenize ve onlarla iletişim kurmanıza izin veren tür durugörü bu.
Bu nedenle, durugörü geliştirmeye çalışan herkese tavsiye: fiziksel organlara eziyet etmeyi ve onlardan onların sahip olmadıkları şeyleri beklemeyi bırakın. İç dialogu durdurun ve dikkatlice dinleyin ve bilinçte “hiçbir yerden” neyin ortaya çıkmaya başlayacağına bakın.
Eğer başladı ise, doğru yoldasınız!
