"Gizlimabet Parapsikoloji Platformu"

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Dünya'nın en büyük sırrı

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan Katarina
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

Katarina

Kayıtlı Üye
Platon bir gün, ülkenin en büyük bilgesinin yanına gider. Bilge onu karşılar ve oturup sohbet etmeye başlarlar. Platon bilgeye döner ve "Sen bu dünyanın en bilge kişisisin. Sen hayata dair herşeyi bilirsin. Bana öyle bir anahtar ver ki, bütün kapıları açmamı sağlasın." der.
Bilge Platon'a döner ve, " Ama bu yükü taşıyabileceğinden emin misin ?" diye sorar.
"Evet" der Platon, " Llütfen bana dünyanın en büyük hazinelerine ulaşmamı sağlayacak sırrı ver."
"Bunu bilmek, sana çok büyük bir sorumluluk yükleyecek" der bilge. " Bu sırrı öğrendiğinde,artık bunu saklayamazsın. Bunu yapman gerekecek. Eğer sırrı öğrendikten sonra uygulayamazsan, o zaman sır seni yavaş yavaş ölüme götürecek. Eğer kullanmazsan, sır senin başına bela olur. Bu çok kritik bir karar anıdır senin için, çünkü hem hazineyi hem de zehri tercih edebilirsin. Bunun için hazır mısın ?
"Evet" der Platon. " Bu sırrı taşımaya hazırım. Sırrı kullanacağıma dair yemin ederim sana. Eğer kullanmazsam, o zaman da başıma gelecekleri kabul ediyorum."
"O halde yaklaş yanıma" der bilge. " Kulaklarını dört aç ve beni dinle. Sana dünyanın en büyük sırrını veriyorum. Ama bunu bildikten sonra, kullanmazsan eğer,başına büyük bir dert alıcaksın."
Bilge büyük bir dikkatle Platon'un gözlerinin içine baktı ve bütün gücü ile sırrı açıkladı.

"İşte budur dünyanın en büyük sırrı" dedi bilge. "Sana bütün hazineleri verecek olan sır budur. Çok basit ama çok büyük bir sırdır bu."
Platon şaşkındı. " Ama bu çok basit" dedi.
Bilge o sözünü bitirmeden yine sırrı haykırdı büyük bir sesle, "Yap..."
"Soru yok, yorum yok, endişe yok.Yalnızca yap.." diye haykırdı yeniden.
"Sana dünyanın kapılarını açacak olan sır budur işte!" dedi."Eğer muhteşem bir yaşam istiyorsan, o zaman git ve yap... Eğer başarı istiyorsan,zenginlik istiyorsan, git ve yap..."
Platon bir şeyler söylemeye çalıştıkça, şaşkınlığını dile getirmek istedikçe, bilge onu susturdu ve "Yap..." diye haykırdı. Platon sırrı öğrenmişti. Artık dünyanın en büyük hazinesine sahipti herşeyi elde edebilirdi. Sadece gitti ve "yaptı"...

İşte artık dünyanın en büyük sırrına sahipsiniz. Bu sır hayatınızı değiştirebilir. Bu sır sizi hayallerinizin de ötesine götürebilir. Başarılı mı olmak istiyorsunuz,gidin ve yapın. Zenginlik mi istiyorsunuz, gidin ve sadece yapın. Ne istiyorsunuz,sınırlı bir hayat mı yoksa, rüya gibi bir hayat mı?O zaman gidin ve yapın.

Bunu başarabilir misiniz?
Bunu yapabilir misiniz ?

Yapın o zaman!....

Alıntıdır_
 
"İster başaracağım deyin, ister başaramayacağım, haklısınız" geldi aklıma. Ya tüm sorumluluğu alacaksınız, ya tüm sorumluluğu Tanrı'ya vereceksiniz. "Tüm" sözcüğü önemlidir çünkü gerçek insanlar uçlarda yaşar.
 
"İster başaracağım deyin, ister başaramayacağım, haklısınız" geldi aklıma. Ya tüm sorumluluğu alacaksınız, ya tüm sorumluluğu Tanrı'ya vereceksiniz. "Tüm" sözcüğü önemlidir çünkü gerçek insanlar uçlarda yaşar.

''Gerçek insanlar uçlarda yaşar'' deliler bu yüzden deli.Bende böyle düşünüyorum.Belki de ''tüm'' sözcüğünün bedelidir bu.Gerçekten önemli ve taşıması zor bir sözcük.''Yapın o zaman'' gibi.

Tümünü siz yapın..
 
Zaten tüm sorumluluğu Tanrıya atarak yaşamak çılgınlıktır ama "ilahi çılgınlık." Eskiler meczup der. Ya da hayatın tüm sorumluluğunu alarak yaşamak. İki türlü de insanın hayatı mucizelerle dolabilir. Ancak bunlar çok teorik kalıyor, insanlar ne olduğunu bilmek isteğinde değiller, çünkü çok ulaşılmaz zannediyorlar ve kimse yeniye kapılarını açmış değil. Aslında bir yerden başlasak, sonuçlar peşinde olmadan, istediğimiz şeyin -ki bütün arzuların kökeninde mutluluk arayışı vardır ve mutlu olmak için hiçbir şeye ihtiyacımız da yoktur- bizden çok uzak olmadığını göreceğiz.
 
dünyanın sırrı; ben'liğini otomatik yaşamdan çıkarmakla ve bizi mutlu ettiğini sandığımız yanılgıları, özgür bırakmakta gizlidir. Bir şeylere bağımlı olarak kendimizi mutlu ettiğimizi sandığımız sürece, gerçek mutluluğun ne olduğunu hiçbir zaman anlayamayacağız. Painkiller sana teşekkür ederim arkadaşım... Maharaj ile yapılan söyleşi ile ilgili açtığın konu beni "tam farkındalığa" götürdü. Konuyla direk alakası olmamasına rağmen içtiğim sigara iki paketten, 10 dal sigaraya kadar düştü kendimi zorlamadan... Ve şunu da söylemeliyim hayata ve kendime bakış açım tamamen değişti... Farkındalıga ulaşmış insanlar görmekte beni çok mutlu etti.
 
"İster başaracağım deyin, ister başaramayacağım, haklısınız" geldi aklıma. Ya tüm sorumluluğu alacaksınız, ya tüm sorumluluğu Tanrı'ya vereceksiniz. "Tüm" sözcüğü önemlidir çünkü gerçek insanlar uçlarda yaşar.

Bir grup insan: '' Ben herşeyim, ben gerçekten Tanrıyım, herşey benle başlar.Herşey benle biter '' yaşam felsefesine sahip.

Bir grup insan: Ben hiçbirşeyim, değersizim, herşey benden önce
başladı; ben ölünce de dünya için hiçbirşey değişmez.''yaşam felsefesine sahip.

İki gruptan insanı da tanıdım. İki grup da kendince haklıydı.

Hayatta en büyük çıkmazım bu konudadır.Cevap alamıcağım bir soru.
Yani bunu çözmek; paralel evrenleri ıspatlamaktan bile daha zordur.
 
Bir grup insan: '' Ben herşeyim, ben gerçekten Tanrıyım, herşey benle başlar.Herşey benle biter '' yaşam felsefesine sahip.

Bir grup insan: Ben hiçbirşeyim, değersizim, herşey benden önce
başladı; ben ölünce de dünya için hiçbirşey değişmez.''yaşam felsefesine sahip.

İki gruptan insanı da tanıdım. İki grup da kendince haklıydı.

Hayatta en büyük çıkmazım bu konudadır.Cevap alamıcağım bir soru.
Yani bunu çözmek; paralel evrenleri ıspatlamaktan bile daha zordur.

Bu soruya cevap alamayacaksınız çünkü bu tür sorulara zihin cevap veremez, akıl daha öteye gidemez. Çünkü gerçek paradoksaldır. Hem "hep" hem "hiç" olmanın ne olduğunu zihinle kavrayamazsınız fakat sizin gerçek varlığınız böyledir. Gerçekte kim olduğunuzu hissettiğiniz anda, o kavrayışın içinde bütün sorular biter, bütün hedeflere ulaşılır. Gidecek hiçbir yer olmadığını bilirsiniz, bütün çabanın mükemmel olmayan zihnin kıvranışlarından ibaret olduğunu görür, kendinizin ise zihin olmadığını anlarsınız. Ya da kendinizi tüm varoluşla bir hissedersiniz. Yanlış olan bir tek bedenin sorumluluğunun size ait olduğunu düşünmektir ki böylece ego doğar.

Ben hiçim diyen insanlarla, ben hiçbir şeyim değersizim diyen insanlar bir değildir. Birisi bilgelikten bahseder, diğeri aşağılıktan. Günahlar içinde en büyüğü insanın kendini bilmeyerek öz varlığına karşı yaptığı zulümdür. İkisini birbiriyle karıştırmayın. Sevgi ve ışıkla.
 
Geri
Üst