embriyo
Elit Üye
Necati AYDIN
Bahçeşehir Üniv. Öğr. Üyesi
Ekli dosyayı görüntüle 4988
El Cezeri
Türk Milleti tarihin her devrinde, yaşadığı her yerde ve her alanda yaptığı yeniliklerle, diğer milletlere öncü olmayı bilmiştir Bilim ve teknik alanlarında da yüzlerce bilim adamı yetiştirmiştir. İşte o öncü adamlarından biri de Ebu’l-İz El-Cezeri’dir.
Ebu’l-İz El- Cezeri, onüçüncü asırda Diyarbakır’da Artukoğulları Sarayı’nda yaşamıştır. Kendisi aslen Ceziretü’l-ibni Ömer’li idi. Diyarbakır’daki hükümdar “Ebu’l-Feth Mahmud ibni Muhammed ibni Karaaslan’a, hükümdarın babasına ve kardeşine” 1174 yılından itibaren 1200 yılına kadar yirmibeş yıl hizmet etti.
Bu devirde dişli çarklarla çalışan çeşitli makineler yapmıştır. El-Cezeri, 1206 tarihinde yazmış olduğu “ Kitab fi marifet el-hiyel el-hendesi“ isimli eserinde saatler hakkında çok önemli bilgiler vermektir. Burada çeşitli şekillerde saatler yapmış ve bu saatlere yaptığı şekilin adını vermiştir. Mesela bu şekiller fil, cellat, maymun, davulcu şekillerinde olup, aynı isim almakta idi.
El-Cezeri, Artukoğulları hükümdarı adına “Kitab el-cami Beyn el-ilm ve’l Amal el-Nafi Sınaat el-Hiyel” (Mekanik Hareketlerden Mühendislikte Faydalanmayı İçine Alan Kitap) adlı eserini yazmıştır. Bu kitab bir giriş, elli şekil ve altı çeşit üzerine hazırlanmıştır. Birinci çeşitte “pingan” denilen su saatlerinden, ikincisinde şarap meclisinde kullanılan otomatik kaplardan, insan ve hayvan şekillerindeki makinelerden, üçüncüsünde ibridarlık rolünü oynayan makine hayvan ve insanlardan, dördüncüsüde binbir çeşit devamlı “ mütekati ül- cereyan (kesilip akan fiskiye) “lerden, beşincisinden kuyu ve ırmaklardan , su çıkaran tulumbalardan, altıncısında da beş şekil halinde saray hizmeti gören makinelerden, şifreli kilitlerden ve oymacılıktan bahsetmektedir.
Ünlü tarihçi İbrahim Hakkı Konyalı, “El-Cezeri’nin, saatleri, dakikalar, günleri ve ayları, güneş ve ay’ın günlük durumlarını gösteren bir bir makine yaptığını, belirtiyor. Burada ay ve güneş yuvarlakları ay ve güneşin günlük seyirlerine göre birer daire üzerinde gösterilmiştir. Bu büyücek makinenin üstünde karşılıklı yirmidört kapı vardır. Bunlar altlı üstlü iki gruba ayrılmıştır. Renklerin de başka başkadır. Kapıların arkalarında her biri ayrı seslerde öten kuşlar saklıdır. Saat başı gelince üst kapılardan bir adam çıkıyor, yürüyor. İkinci bir kapı önünde duruyor, eliyle kapıya dokununca derhal bir kuş kanatlarını çırparak ortaya fırlıyor. Saati sesleniyor ve aynı zamanda ağzındaki madeni küreleri, saatine göre makinenin altındaki aynalı tabağa atıyor. Sonra bu tabaktan çok uzaklara kadar giden bir ses çıktığını,” yazıyor.
Gündüz bu saate bakan adam güneşin ufukta ve o saatteki vaziyetini gördüğü gibi gecede renkli camlar önünde ay’ın gökteki durumunu görebilir. Saat başı gelince saatin sahnesine davul, boru, zurna ve zil çalan adamlar çıkıp sesler çıkarıyorlardı. Bir de makinenin içinde insan bulunan kayık yapmış, adamın ağzında bir boru vardır. Sol elini kayığın küreğine dayanmıştır. Kayık suya konuluyor. Kayığın altına da küçük bir delik açılmış, su bu delikten yavaş yavaş bir taraftan da suyu dışarıya akıtmaya başlıyor. Bu iş her saat başında tekrarlanarak saati bildiriyor.
El-Cezeri, başka bir çalışmasında ise, sarayda köle çalıştırmak istemeyen çok sevdiği hükümdarı için, eline abdest suyu döken, makineden robot adamlar ve ağızlarından sular akan tavus kuşları yapmıştır. Ayrıca hükümdarın, sarayının bahçesine ötücü kuşların gelmemesine üzüldüğünü gören, El-Cezeri rüzgar gücü ile çalışan ve çeşitli kuş sesleri çıkaran robot kuşlar yapmıştır. Günümüzde sağlık için çok önemli olan, kan sayma makinesi yapmıştır.
Kısacası El-Cezeri, Sibernetiğin ilk kurucusu sayılmaktadır. Sibernetik nedir; haberleşme, karşılıklı bilgi alış verişi, kontrol, denge kurma ve ayarlama bilimidir. Yani sibernetik, otomasyon teknolojisidir. Bu bilimin gelişmesiyle, bugün elektronik beyin ve otomasyon denilen sistemler ortaya çıkmıştır. Bu konudaki bilgileri, İngiliz Profesörü Rosa ASHBY, El-Cezeri’den ancak 750 yıl sonra vermiştir.Yine kaynaklar kompütüre (bilgisayara) ait temel bilgilerin ilk defa İngiliz matematikçi Charles BABAGE (1792-1871) ile başladığı belirtilirsede, aslında bu konunun gerçek yönüne baktığımızda; El-Cezeri, bilgisayara ait temel bilgileri kitabında şekilleriyle birlikte, BABAGE’den 670 yıl kadar önceleri açıkladığını görürüz.
El-Cezeri’nin bilime kazandırdıklarını sıralarsak;
Enerji olarak su gücünden faydalanıp, ilk defa (bu enerji gücü ile) bir mekanik sistemlerle çalışan, otomatik makineleri yapmıştır.
Otomatik çalışan ve kendisini dengeleyen sistemleri kurmayı başarmış ve bu sistemleri çalıştırmıştır.
Hidro-mekanik sistemlerle çalışan makinelerdeki istenilen otomatik hareketleri, başlangıçta sıvının kaldırma kuvveti, akış hızı ve kütle ağırlık merkezinin kayması özelliklerinden faydalanarak gerçekleştirmiştir.
Motorlu araçlarda kullanılan “krank mili“ni ilk defa kullanmış ve günümüzde kullanılan araçlar buna göre dizayn edilmiştir.
Sıvıların kaldırma kuvvetleri, bileşik kaplar, basınç valfleri, basınçlı depolar hidrolik pompalar, benzin motorlarında kullanılan karbüratör şamandra devreleri günümüzde yaygın olarak endüstriyel hidrolikte kullanılmaktadır. Bütün bu otomatik sistemlerdeki prensipler, yani günümüzdeki otomasyon çalışmaları, El-Cezeri’nin çizimlerinden hareket edilerek dizayn edilmiştir.
Hidro-mekanik etkelerden faydalanılarak yeni sistemler kurmuştur. Bu sistemlerde palanga, şamandra ve ağırlıklar kullanılarak karşılıklı haberleşme ve otomatik hareketler sağlanmıştır.
Sadece otomatik sistemler kurmakla yetinmemiş, otomatik çalışan sistemle, üstünde bunları otomatik olarak kontrol eden “denge durumu sistemleri” kurmayı da başarmıştır.
Buharlı otomatik sistemleri, 1780 yılında İskoçyalı mühendis James WATT (1760-1819) tarafından icat edildiği belirtilir, gerçek olan şudurki; Buharlı otomatik sistemler WATT’dan 650 yıl önceleri ilk defa El-Cezeri tarafından yapılmıştır. El-Cezeri’nin yaptığı otomatik makine ve makine parçalarının ilk kısmına Leonarda De VİNCİ (1452-1519) ve Glovanni De DONDİ’nin eserlerinde rastlamak mümkündür. El-Cezeri’nin makinelerinden bir kısmı Alman Elhard WİEDMANN (1826-1899) tarafından Oxfort’taki nüsha esas alınarak tekrar yapılmış ve işletilmiştir. Bu makinler bugün Erlanger Ünivesitesi’nde muhafaza edilmekte ve gerektiğinde ders materyalı olarak kullanılmaktadır.
İ.T.Ü, Bilim ve Teknoloji Müzesi için El-Cezeri’nin yaptığı makinelerden birkaçının aslına sadık kalınarak yapılmasına karar vermiştir. Tavus Kuşu saat 1. Uluslararası Türk-İslâm Kongresi’nde sergilenmiştir. El-Cezeri’nin eserleri, Castilya Kralı AlfasX emriyle, 1227 yılında Libera Del SABROS tarafından, Kastilya diline tercüme edilmiştir. Daha sonraları 1341 yılında İtalyanca’ya tercüme edilmiştir. En son 1974 yılında Dortrech ve Boston’da “Al-Jazari’s Book of Knowledge of İngenius Mechanigal Devices” adıyla Donald R.HİLL tarafından İngilizce’ye tercüme edilmiştir.
Özetle söylersek; her ne kadar Sibernetik ve kompütür sistemini, Fransızlar DESCARTES(1596-1690), PASCAL(1623-1662), Almanlar LEİBNİZ(1646-1716) ve İngilizler Roger BACON(1214-1294) ile başladığını ifade etselerde, gerçekte sibernetik ve kompütür fikrini yaptığı icatlarla, bilim dünyasına kazandıran ilk Türk bilgin olarak karşımıza Ebu’l-İz El-Cezeri çıkmaktadır.
Kaynaklar
Göker, Lütfü; Fen Bilimleri Tarihi ve Türk-İslâm Bilginlerinin Yeri MEB İstanbul 1998
İslâm Ansiklopedisi; c, 10,s 3
Kara-Amid dergisi, c 2, sayı 5
Bilim ve Teknik Dergisi, sayı 110
Karakaş, Mahmut; Müsbet İlimde Müslüman Alimler, Ankara 1991
Bahçeşehir Üniv. Öğr. Üyesi
Ekli dosyayı görüntüle 4988
El Cezeri
Türk Milleti tarihin her devrinde, yaşadığı her yerde ve her alanda yaptığı yeniliklerle, diğer milletlere öncü olmayı bilmiştir Bilim ve teknik alanlarında da yüzlerce bilim adamı yetiştirmiştir. İşte o öncü adamlarından biri de Ebu’l-İz El-Cezeri’dir.
Ebu’l-İz El- Cezeri, onüçüncü asırda Diyarbakır’da Artukoğulları Sarayı’nda yaşamıştır. Kendisi aslen Ceziretü’l-ibni Ömer’li idi. Diyarbakır’daki hükümdar “Ebu’l-Feth Mahmud ibni Muhammed ibni Karaaslan’a, hükümdarın babasına ve kardeşine” 1174 yılından itibaren 1200 yılına kadar yirmibeş yıl hizmet etti.
Bu devirde dişli çarklarla çalışan çeşitli makineler yapmıştır. El-Cezeri, 1206 tarihinde yazmış olduğu “ Kitab fi marifet el-hiyel el-hendesi“ isimli eserinde saatler hakkında çok önemli bilgiler vermektir. Burada çeşitli şekillerde saatler yapmış ve bu saatlere yaptığı şekilin adını vermiştir. Mesela bu şekiller fil, cellat, maymun, davulcu şekillerinde olup, aynı isim almakta idi.
El-Cezeri, Artukoğulları hükümdarı adına “Kitab el-cami Beyn el-ilm ve’l Amal el-Nafi Sınaat el-Hiyel” (Mekanik Hareketlerden Mühendislikte Faydalanmayı İçine Alan Kitap) adlı eserini yazmıştır. Bu kitab bir giriş, elli şekil ve altı çeşit üzerine hazırlanmıştır. Birinci çeşitte “pingan” denilen su saatlerinden, ikincisinde şarap meclisinde kullanılan otomatik kaplardan, insan ve hayvan şekillerindeki makinelerden, üçüncüsünde ibridarlık rolünü oynayan makine hayvan ve insanlardan, dördüncüsüde binbir çeşit devamlı “ mütekati ül- cereyan (kesilip akan fiskiye) “lerden, beşincisinden kuyu ve ırmaklardan , su çıkaran tulumbalardan, altıncısında da beş şekil halinde saray hizmeti gören makinelerden, şifreli kilitlerden ve oymacılıktan bahsetmektedir.
Ünlü tarihçi İbrahim Hakkı Konyalı, “El-Cezeri’nin, saatleri, dakikalar, günleri ve ayları, güneş ve ay’ın günlük durumlarını gösteren bir bir makine yaptığını, belirtiyor. Burada ay ve güneş yuvarlakları ay ve güneşin günlük seyirlerine göre birer daire üzerinde gösterilmiştir. Bu büyücek makinenin üstünde karşılıklı yirmidört kapı vardır. Bunlar altlı üstlü iki gruba ayrılmıştır. Renklerin de başka başkadır. Kapıların arkalarında her biri ayrı seslerde öten kuşlar saklıdır. Saat başı gelince üst kapılardan bir adam çıkıyor, yürüyor. İkinci bir kapı önünde duruyor, eliyle kapıya dokununca derhal bir kuş kanatlarını çırparak ortaya fırlıyor. Saati sesleniyor ve aynı zamanda ağzındaki madeni küreleri, saatine göre makinenin altındaki aynalı tabağa atıyor. Sonra bu tabaktan çok uzaklara kadar giden bir ses çıktığını,” yazıyor.
Gündüz bu saate bakan adam güneşin ufukta ve o saatteki vaziyetini gördüğü gibi gecede renkli camlar önünde ay’ın gökteki durumunu görebilir. Saat başı gelince saatin sahnesine davul, boru, zurna ve zil çalan adamlar çıkıp sesler çıkarıyorlardı. Bir de makinenin içinde insan bulunan kayık yapmış, adamın ağzında bir boru vardır. Sol elini kayığın küreğine dayanmıştır. Kayık suya konuluyor. Kayığın altına da küçük bir delik açılmış, su bu delikten yavaş yavaş bir taraftan da suyu dışarıya akıtmaya başlıyor. Bu iş her saat başında tekrarlanarak saati bildiriyor.
El-Cezeri, başka bir çalışmasında ise, sarayda köle çalıştırmak istemeyen çok sevdiği hükümdarı için, eline abdest suyu döken, makineden robot adamlar ve ağızlarından sular akan tavus kuşları yapmıştır. Ayrıca hükümdarın, sarayının bahçesine ötücü kuşların gelmemesine üzüldüğünü gören, El-Cezeri rüzgar gücü ile çalışan ve çeşitli kuş sesleri çıkaran robot kuşlar yapmıştır. Günümüzde sağlık için çok önemli olan, kan sayma makinesi yapmıştır.
Kısacası El-Cezeri, Sibernetiğin ilk kurucusu sayılmaktadır. Sibernetik nedir; haberleşme, karşılıklı bilgi alış verişi, kontrol, denge kurma ve ayarlama bilimidir. Yani sibernetik, otomasyon teknolojisidir. Bu bilimin gelişmesiyle, bugün elektronik beyin ve otomasyon denilen sistemler ortaya çıkmıştır. Bu konudaki bilgileri, İngiliz Profesörü Rosa ASHBY, El-Cezeri’den ancak 750 yıl sonra vermiştir.Yine kaynaklar kompütüre (bilgisayara) ait temel bilgilerin ilk defa İngiliz matematikçi Charles BABAGE (1792-1871) ile başladığı belirtilirsede, aslında bu konunun gerçek yönüne baktığımızda; El-Cezeri, bilgisayara ait temel bilgileri kitabında şekilleriyle birlikte, BABAGE’den 670 yıl kadar önceleri açıkladığını görürüz.
El-Cezeri’nin bilime kazandırdıklarını sıralarsak;
Enerji olarak su gücünden faydalanıp, ilk defa (bu enerji gücü ile) bir mekanik sistemlerle çalışan, otomatik makineleri yapmıştır.
Otomatik çalışan ve kendisini dengeleyen sistemleri kurmayı başarmış ve bu sistemleri çalıştırmıştır.
Hidro-mekanik sistemlerle çalışan makinelerdeki istenilen otomatik hareketleri, başlangıçta sıvının kaldırma kuvveti, akış hızı ve kütle ağırlık merkezinin kayması özelliklerinden faydalanarak gerçekleştirmiştir.
Motorlu araçlarda kullanılan “krank mili“ni ilk defa kullanmış ve günümüzde kullanılan araçlar buna göre dizayn edilmiştir.
Sıvıların kaldırma kuvvetleri, bileşik kaplar, basınç valfleri, basınçlı depolar hidrolik pompalar, benzin motorlarında kullanılan karbüratör şamandra devreleri günümüzde yaygın olarak endüstriyel hidrolikte kullanılmaktadır. Bütün bu otomatik sistemlerdeki prensipler, yani günümüzdeki otomasyon çalışmaları, El-Cezeri’nin çizimlerinden hareket edilerek dizayn edilmiştir.
Hidro-mekanik etkelerden faydalanılarak yeni sistemler kurmuştur. Bu sistemlerde palanga, şamandra ve ağırlıklar kullanılarak karşılıklı haberleşme ve otomatik hareketler sağlanmıştır.
Sadece otomatik sistemler kurmakla yetinmemiş, otomatik çalışan sistemle, üstünde bunları otomatik olarak kontrol eden “denge durumu sistemleri” kurmayı da başarmıştır.
Buharlı otomatik sistemleri, 1780 yılında İskoçyalı mühendis James WATT (1760-1819) tarafından icat edildiği belirtilir, gerçek olan şudurki; Buharlı otomatik sistemler WATT’dan 650 yıl önceleri ilk defa El-Cezeri tarafından yapılmıştır. El-Cezeri’nin yaptığı otomatik makine ve makine parçalarının ilk kısmına Leonarda De VİNCİ (1452-1519) ve Glovanni De DONDİ’nin eserlerinde rastlamak mümkündür. El-Cezeri’nin makinelerinden bir kısmı Alman Elhard WİEDMANN (1826-1899) tarafından Oxfort’taki nüsha esas alınarak tekrar yapılmış ve işletilmiştir. Bu makinler bugün Erlanger Ünivesitesi’nde muhafaza edilmekte ve gerektiğinde ders materyalı olarak kullanılmaktadır.
İ.T.Ü, Bilim ve Teknoloji Müzesi için El-Cezeri’nin yaptığı makinelerden birkaçının aslına sadık kalınarak yapılmasına karar vermiştir. Tavus Kuşu saat 1. Uluslararası Türk-İslâm Kongresi’nde sergilenmiştir. El-Cezeri’nin eserleri, Castilya Kralı AlfasX emriyle, 1227 yılında Libera Del SABROS tarafından, Kastilya diline tercüme edilmiştir. Daha sonraları 1341 yılında İtalyanca’ya tercüme edilmiştir. En son 1974 yılında Dortrech ve Boston’da “Al-Jazari’s Book of Knowledge of İngenius Mechanigal Devices” adıyla Donald R.HİLL tarafından İngilizce’ye tercüme edilmiştir.
Özetle söylersek; her ne kadar Sibernetik ve kompütür sistemini, Fransızlar DESCARTES(1596-1690), PASCAL(1623-1662), Almanlar LEİBNİZ(1646-1716) ve İngilizler Roger BACON(1214-1294) ile başladığını ifade etselerde, gerçekte sibernetik ve kompütür fikrini yaptığı icatlarla, bilim dünyasına kazandıran ilk Türk bilgin olarak karşımıza Ebu’l-İz El-Cezeri çıkmaktadır.
Kaynaklar
Göker, Lütfü; Fen Bilimleri Tarihi ve Türk-İslâm Bilginlerinin Yeri MEB İstanbul 1998
İslâm Ansiklopedisi; c, 10,s 3
Kara-Amid dergisi, c 2, sayı 5
Bilim ve Teknik Dergisi, sayı 110
Karakaş, Mahmut; Müsbet İlimde Müslüman Alimler, Ankara 1991