Öncelikle herkese merhaba,
sez.n arkadaşımızın deneyimleri üzerine ben de dün istihare namazı kılmaya, duasını okumaya ve iki adet esma'sını (Ya Alim Ya Habir) uygulayıp, istihare olayını tecrübe etmek üzere plan yaptım. Şimdi sizlere başımdan geçen tüm hadiseleri birer birer anlatacağım.
istihare deneyimim 1. gece
Gece geç saatlerde etrafa sessizliğin çökmesini bekledim ve öncelikle güzelce abdestimi aldım. Daha sonra evimin hiç içki, sigara ve hayvan sokulmamış bir odasına (salona) seccademi serdim ve önce şu şekilde niyet ettim "Rabbim, niyet ettim istihare namazı kılmaya sen istiharemi kabul eyle, makbul eyle, hatalarım noksanlarım varsa affeyle, bu dünyada bir nasibim var ise, yüzüm bir nebze tebessüm edecek ise, şu hayattan bir parçacık payım var ise malum eyle" diyerek Allahuekber dedim ve 2 rekat namazımı kıldım.
Namazımı kıldıktan sonra daha evvelden planlamış olduğum, 7 Ayet-el Kürsi, 7 Nas Suresi, 7 Felak Suresi, 7 İhlas Suresi, 7 Kevser Suresini okuyup sağıma, önüme, soluma, arkama, üzerime, altıma ve son nefesi içime çekerek kendime manevi bir koruma kalkanı oluşturdum. Şimdi aklına şu soru takılanlar olacaktır, "ya kardeşim madem istihareye yatıyorsun kimden korunmaya çalışıyorsun, hem Allah'tan istiyorsun hem de kendini korumaya çalışıyorsun" diye şüpheye düşenler olabilir. Benim bu manevi kalkanı yapmamın tek sebebi; uyku ile uyanıklık arasında hasıl olabilecek bir musallat saldırısının önüne geçmekti. Yani bilenler bilirler, bu tarz psikolojik ve parapsikolojik eylemlerde, insan ruhu her an şeytani cinlerin saldırılarına açıktır.
Bahsettiğim şekilde koruma kalkanını yaptıktan sonra, daha önceden kağıda yazmış olduğum iki adet istihare duasını okudum.
İlk Dua:
"Allahümme rabbe ibrahime ve musa ve rabbe ishaka ve ya'kube ve isa ve rabbe cebraile ve mikaile ve israfile ve azraile ve münzilet tevrate vel'incile ve vezzebure vel furkanel azimi erini fi menami ma tera li fiyhil hayre vel'aserat"
İkinci Dua (Mülk Suresi 14. ayet:
"Ela ya'lemu ben halak, ve huvel latiful habir"
Yukarıda yazmış olduğum iki adet duayı 7'şer defa okuduktan sonra, muhafizeteyn (koruma) dualarıyla birlikte 49'a tamamladım. Benim için önemli olan burada hem dualarda tekil olarak tek sayıyı hem de toplamlarında tek sayıyı okumaktı. Yani anlamayanlar için detaylı yazayım:
7 Ayet-el Kürsi
7 Nas Suresi
7 Felak Suresi
7 İhlas Suresi
7 Kevser Suresi
7 İlk Dua
7 İkinci Dua (Sure-i Mülk 14. ayet)
Toplam= 49
İşte bu şekilde tamamen içimden gelerek belirlemiş olduğum sayıya göre dualarımı yaparak, namaz kılarken niyet ettiğim gibi tekrar niyet ettim ve "Rabbim, sen eğer bu gariban kulunun bu dünyada bir nebze payı varsa, şu hayatta edeceği bir tebessüm varsa malum eyle. Hayırlı eyle, hayırlı ne ise onu malum eyle" dedim.
Ardından koltuğa uzandım ve yavaş yavaş Ya Alim Ya Habir diye tekrar etmeye başladım...
Şimdi asıl bundan sonraki deneyimlerim önemli.
Tüm bunları uyguladıktan sonra neler yaşadım?
- Enteresan bir biçimde içimde korku hasıl oldu, kalp atışlarım hızlandı. Bunun psikolojik açıklaması; belki bilinmeyen ve sonunda ne olacağı kestirilmeyen bir olaya karşı hissedilen heyecan olabilirdi. Ama o an mantığımı devreye soktum ve "Hem Allah'tan istiyorsun hem de korkuyorsun bu nasıl iş" dedim kendi kendime. Biraz rahatlama hisseder gibi oldum ama korku hissi geçmedi.
- Yine enteresan bir şekilde etraf uygulamaları yapmadan önce çok sessizken, uygulamayı yaparken ve yattıktan sonra tıkırtılar duymaya başladım. Sanki duyu kabiliyetim açılmıştı ve insanların evlerinin içinde konuştuklarını duyabiliyormuşum gibi bir his kapladı içimi. Bunun psikolojik açıklaması ise; daha önce hiç uygulamadığım bir şeyi yapmış olmamın verdiği heyecanla, hayatımda kulak aşinalığı olan seslerin o an belki bana daha önce duymadığım sesler gibi gelmiş olmasıydı. Yani özetlersek; buzdolabı tıkırtısı, dolap gıcırtısı, parke tokurtusu, üst katta belki daha henüz yatmamış birinin yürürken çıkardığı adımların sesleri, dışarıda tek tük geçen arabaların sesleri belki o zaman kadar normaldi ama o an için kortuğumdan dolayı bana o sesler garip geliyordu.
- Ya Alim Ya Habir diye tekrar ederek defalarca uyukladım uyandım, uyukladım uyandım ve sabaha kadar belki 20 defa uyudum uyandım. Ve her uyku-uyanıklık arasında sayısız rüya gördüm. Hepsi karmaşık ve şu an anlatmak istesem bile anlatamayacağım tarzda anlamsız görüntülerdi. Hatta s.ks içerikli rüyalarda gördüm ama bir rüyalanma durumu oluşmadı. Ben bir seferde hiç bu kadar uyuyup uyandığımı hatırlamıyorum. Hatta bazı gördüğüm rüyalar sanki uyanıklık halde görünmüştü.
- Tüm bu olanların sonucunda istediğim gibi bir sonuç elde edemedim. İlk gece uygulamamda hiçbir şey malum edilmedi. Bütün bunları detaylı yazma sebebim ise, işin tamamen psikolojik boyutlarını sizlerle paylaşmak ve işin aslını ortaya çıkarmaktı. Zaten rüyadan bir beklentim yoktu. Çünkü İstihare olayının rüyayla bir ilgisi yoktur. İstihare'nin anlamı "Hayırlısını istemek" manasındadır. Peygamberimiz her işinde istihare duası yapardı ve hayırlısını isterdi. Sonraki yüzyıllarda bu eylemin içinde biraz gizem katılarak, biraz da maddi çıkarlar gözetilerek bir sektör haline dönüştürülmüştür. Nice alimlerin rüyalarında malum olan güzellikler elbette bir kenara atılmamalı ama insan, rüyasında bir şeylerin kendisine malum edilmesini istiyorsa, bu bence 1-2 dua ile olacak şey değildir. Önceki yaşantısında insan temiz kalpli ve dürüst olmalı, ibadetlerine sıkı sıkıya sarılmalıdır. Yoksa öyle bir dua okumakla kimseye rüyasında ne olup olmayacağı gösterilmez...
Herkese selam ederim, ikinci istihare deneyimimde görüşmek üzere...
sez.n arkadaşımızın deneyimleri üzerine ben de dün istihare namazı kılmaya, duasını okumaya ve iki adet esma'sını (Ya Alim Ya Habir) uygulayıp, istihare olayını tecrübe etmek üzere plan yaptım. Şimdi sizlere başımdan geçen tüm hadiseleri birer birer anlatacağım.
istihare deneyimim 1. gece
Gece geç saatlerde etrafa sessizliğin çökmesini bekledim ve öncelikle güzelce abdestimi aldım. Daha sonra evimin hiç içki, sigara ve hayvan sokulmamış bir odasına (salona) seccademi serdim ve önce şu şekilde niyet ettim "Rabbim, niyet ettim istihare namazı kılmaya sen istiharemi kabul eyle, makbul eyle, hatalarım noksanlarım varsa affeyle, bu dünyada bir nasibim var ise, yüzüm bir nebze tebessüm edecek ise, şu hayattan bir parçacık payım var ise malum eyle" diyerek Allahuekber dedim ve 2 rekat namazımı kıldım.
Namazımı kıldıktan sonra daha evvelden planlamış olduğum, 7 Ayet-el Kürsi, 7 Nas Suresi, 7 Felak Suresi, 7 İhlas Suresi, 7 Kevser Suresini okuyup sağıma, önüme, soluma, arkama, üzerime, altıma ve son nefesi içime çekerek kendime manevi bir koruma kalkanı oluşturdum. Şimdi aklına şu soru takılanlar olacaktır, "ya kardeşim madem istihareye yatıyorsun kimden korunmaya çalışıyorsun, hem Allah'tan istiyorsun hem de kendini korumaya çalışıyorsun" diye şüpheye düşenler olabilir. Benim bu manevi kalkanı yapmamın tek sebebi; uyku ile uyanıklık arasında hasıl olabilecek bir musallat saldırısının önüne geçmekti. Yani bilenler bilirler, bu tarz psikolojik ve parapsikolojik eylemlerde, insan ruhu her an şeytani cinlerin saldırılarına açıktır.
Bahsettiğim şekilde koruma kalkanını yaptıktan sonra, daha önceden kağıda yazmış olduğum iki adet istihare duasını okudum.
İlk Dua:
"Allahümme rabbe ibrahime ve musa ve rabbe ishaka ve ya'kube ve isa ve rabbe cebraile ve mikaile ve israfile ve azraile ve münzilet tevrate vel'incile ve vezzebure vel furkanel azimi erini fi menami ma tera li fiyhil hayre vel'aserat"
İkinci Dua (Mülk Suresi 14. ayet:
"Ela ya'lemu ben halak, ve huvel latiful habir"
Yukarıda yazmış olduğum iki adet duayı 7'şer defa okuduktan sonra, muhafizeteyn (koruma) dualarıyla birlikte 49'a tamamladım. Benim için önemli olan burada hem dualarda tekil olarak tek sayıyı hem de toplamlarında tek sayıyı okumaktı. Yani anlamayanlar için detaylı yazayım:
7 Ayet-el Kürsi
7 Nas Suresi
7 Felak Suresi
7 İhlas Suresi
7 Kevser Suresi
7 İlk Dua
7 İkinci Dua (Sure-i Mülk 14. ayet)
Toplam= 49
İşte bu şekilde tamamen içimden gelerek belirlemiş olduğum sayıya göre dualarımı yaparak, namaz kılarken niyet ettiğim gibi tekrar niyet ettim ve "Rabbim, sen eğer bu gariban kulunun bu dünyada bir nebze payı varsa, şu hayatta edeceği bir tebessüm varsa malum eyle. Hayırlı eyle, hayırlı ne ise onu malum eyle" dedim.
Ardından koltuğa uzandım ve yavaş yavaş Ya Alim Ya Habir diye tekrar etmeye başladım...
Şimdi asıl bundan sonraki deneyimlerim önemli.
Tüm bunları uyguladıktan sonra neler yaşadım?
- Enteresan bir biçimde içimde korku hasıl oldu, kalp atışlarım hızlandı. Bunun psikolojik açıklaması; belki bilinmeyen ve sonunda ne olacağı kestirilmeyen bir olaya karşı hissedilen heyecan olabilirdi. Ama o an mantığımı devreye soktum ve "Hem Allah'tan istiyorsun hem de korkuyorsun bu nasıl iş" dedim kendi kendime. Biraz rahatlama hisseder gibi oldum ama korku hissi geçmedi.
- Yine enteresan bir şekilde etraf uygulamaları yapmadan önce çok sessizken, uygulamayı yaparken ve yattıktan sonra tıkırtılar duymaya başladım. Sanki duyu kabiliyetim açılmıştı ve insanların evlerinin içinde konuştuklarını duyabiliyormuşum gibi bir his kapladı içimi. Bunun psikolojik açıklaması ise; daha önce hiç uygulamadığım bir şeyi yapmış olmamın verdiği heyecanla, hayatımda kulak aşinalığı olan seslerin o an belki bana daha önce duymadığım sesler gibi gelmiş olmasıydı. Yani özetlersek; buzdolabı tıkırtısı, dolap gıcırtısı, parke tokurtusu, üst katta belki daha henüz yatmamış birinin yürürken çıkardığı adımların sesleri, dışarıda tek tük geçen arabaların sesleri belki o zaman kadar normaldi ama o an için kortuğumdan dolayı bana o sesler garip geliyordu.
- Ya Alim Ya Habir diye tekrar ederek defalarca uyukladım uyandım, uyukladım uyandım ve sabaha kadar belki 20 defa uyudum uyandım. Ve her uyku-uyanıklık arasında sayısız rüya gördüm. Hepsi karmaşık ve şu an anlatmak istesem bile anlatamayacağım tarzda anlamsız görüntülerdi. Hatta s.ks içerikli rüyalarda gördüm ama bir rüyalanma durumu oluşmadı. Ben bir seferde hiç bu kadar uyuyup uyandığımı hatırlamıyorum. Hatta bazı gördüğüm rüyalar sanki uyanıklık halde görünmüştü.
- Tüm bu olanların sonucunda istediğim gibi bir sonuç elde edemedim. İlk gece uygulamamda hiçbir şey malum edilmedi. Bütün bunları detaylı yazma sebebim ise, işin tamamen psikolojik boyutlarını sizlerle paylaşmak ve işin aslını ortaya çıkarmaktı. Zaten rüyadan bir beklentim yoktu. Çünkü İstihare olayının rüyayla bir ilgisi yoktur. İstihare'nin anlamı "Hayırlısını istemek" manasındadır. Peygamberimiz her işinde istihare duası yapardı ve hayırlısını isterdi. Sonraki yüzyıllarda bu eylemin içinde biraz gizem katılarak, biraz da maddi çıkarlar gözetilerek bir sektör haline dönüştürülmüştür. Nice alimlerin rüyalarında malum olan güzellikler elbette bir kenara atılmamalı ama insan, rüyasında bir şeylerin kendisine malum edilmesini istiyorsa, bu bence 1-2 dua ile olacak şey değildir. Önceki yaşantısında insan temiz kalpli ve dürüst olmalı, ibadetlerine sıkı sıkıya sarılmalıdır. Yoksa öyle bir dua okumakla kimseye rüyasında ne olup olmayacağı gösterilmez...
Herkese selam ederim, ikinci istihare deneyimimde görüşmek üzere...