"Gizlimabet Parapsikoloji Platformu"

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Der ki Kadim Bilgiler!...

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan hekate22
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

hekate22

Elit Üye
Der ki kadim bilgiler, " Tanrı , kendinin tezahür etmemiş taraflarını derinlemesine tanımak için onları tezahür ettirir. Tezahür etmemiş bir şeyi nasıl tanımlayabiliriz? Mümkün değil! Her zaman somut ve sınırlı bir şey deneyimleyebiliriz.

Mutlak varoluş, fiziksel dünyayı tanımak için bir parçasını oraya gönderir. Her şeyin seviyeleri, hiyerarşileri var, her varlık derece derece, adım adım evrimleşir. Mutlak olandan çıkan özler tezahür etmiş dünyalara girip çeşitli bedenlerde enkarne olurlar."

alıntı
 
Tanrı , kendinin tezahür etmemiş taraflarını derinlemesine tanımak için onları tezahür ettirir.
Tanrı, poker masasında kurpiyer vasfındaysa ; kasa sahibi kim ?

Tanrı .. Tanrılar bize benzer. Hepsi birer arketip ve yansımadır. Ayrıştırmamız gereken '' Tanrı'nın kendini tanıması adına'' arketipleşmesi kısmıdır.
Kendini tanımayan bir Tanrı için kurulacak en basit cümle : '' Tanrının yaratmadığı ama Tanrıda bulunan özellikler ''olurdu. Yani nitelemek zorunda kalırdık.

Oysa nitelik yaratılmış olanda bulunur. Böyle bir Tanrı mutlak hüküm sahibi değildir. Mutlak olmayan, değiştirilebilir olgusuyla gelir karşımıza.
Yaratılmış Tanrı düşüncesini insandan ayıran hiçbir vasıf olamaz..

Yaratılan her şey zamanın esiridir. Ve zaman dediğimiz de Tanrı yaratımıdır.
E Tanrı yaratılmışsa ( madde gibi, insan gibi.. ) o zaman, zamanın esiridir. Öyleyse kim kimi yarattı ?

( tertemiz vortex - hadi çık işin içinden )

İşte Tanrı diye nitelediğimiz kavram ; zamana mahkum olan, zaman dışında ama zaman dahilinde yaratım yapandır. ( umarım anlaşılmıştır )
Bu yüzden Tanrı tabiatı ile özdeştir.. Ve yine bu yüzden politeizm mensubudur.

Dipnot : Cümle tanımak değil de tanıtmak ile kurulsaydı çıkarımım bambaşka olurdu

Mutlak varoluş, fiziksel dünyayı tanımak için bir parçasını oraya gönderir. Her şeyin seviyeleri, hiyerarşileri var, her varlık derece derece, adım adım evrimleşir. Mutlak olandan çıkan özler tezahür etmiş dünyalara girip çeşitli bedenlerde enkarne olurlar."

İşte tam da bu kısımda : Üstün güç / Yaratıcı / El-ilah manalarına geleni yani Makroskobik ve Mikroskobik düzende her zerrenin, kuvvetin, maddenin, evrenin tek sahibini anlatarak kapatıyor yazıyı.
 
Farzedelim öyle olsun! Çıkarımınız ne olurdu?
''Mutlak güç , kendinin tezahür etmemiş taraflarını derinlemesine tanıtmak için onları tezahür ettirir. ''

Tezahür ettiren = Saatçi = Mutlak Güç ( Tasarlayan )
Tezahür eden = Saat = Tanrı ( Tasarım )

Tezahür eden yokluktan gelendir. Tezahür ettiren ise ; var olmanın üstünlüğünü kullanarak, kendi kendini ispat edendir.

Neden Tanıtmak ?

Çünkü her hareket edenin hareket ettiricisi vardır.

Örneğin : İki demiri yan yana koyduğunuzda birbirine yakınlaşmazlar. Fakat demirlerden bir tanesine elektrik yükü verirseniz ( tezahür ) elektromanyetik bir oluşum ile mıknatıs özelliği gösterdiğini fark edersiniz. Ve arada çekim başlatırsınız. ( neden - sonuç )

Hatta Big bang dediğimiz oluşum da tezahürdür. Çünkü bir sonuçtur. Sonsuzluktan hatta sonsuza giden sorulardan kurtarma ilkesidir. Yani bir varoluş hikayesi değildir. Aksine, yokluktan gelen ve var eden modüldür. Bu yüzden sonlu bir varlık ( Tanrı ) sonsuz bir kavram değildir.
 
''Mutlak güç , kendinin tezahür etmemiş taraflarını derinlemesine tanıtmak için onları tezahür ettirir. ''

Tezahür ettiren = Saatçi = Mutlak Güç ( Tasarlayan )
Tezahür eden = Saat = Tanrı ( Tasarım )

Tezahür eden yokluktan gelendir. Tezahür ettiren ise ; var olmanın üstünlüğünü kullanarak, kendi kendini ispat edendir.

Neden Tanıtmak ?

Çünkü her hareket edenin hareket ettiricisi vardır.

Örneğin : İki demiri yan yana koyduğunuzda birbirine yakınlaşmazlar. Fakat demirlerden bir tanesine elektrik yükü verirseniz ( tezahür ) elektromanyetik bir oluşum ile mıknatıs özelliği gösterdiğini fark edersiniz. Ve arada çekim başlatırsınız. ( neden - sonuç )

Hatta Big bang dediğimiz oluşum da tezahürdür. Çünkü bir sonuçtur. Sonsuzluktan hatta sonsuza giden sorulardan kurtarma ilkesidir. Yani bir varoluş hikayesi değildir. Aksine, yokluktan gelen ve var eden modüldür. Bu yüzden sonlu bir varlık ( Tanrı ) sonsuz bir kavram değildir.

Güzel ve tamamlayıcı cevaplar , Biraz daha derine inmeyelim, sınır kapısı. ..

' sonsuza giden sorulardan kurtarma ilkesidir'
Yeni bir düşünme alanı, sanırım düşünce ile bilinç şimdilik başabaş güdiyor görünüyor.

Teşekkür ederim 🙂
 
Der ki kadim bilgiler, " Tanrı , kendinin tezahür etmemiş taraflarını derinlemesine tanımak için onları tezahür ettirir. Tezahür etmemiş bir şeyi nasıl tanımlayabiliriz? Mümkün değil! Her zaman somut ve sınırlı bir şey deneyimleyebiliriz.

Mutlak varoluş, fiziksel dünyayı tanımak için bir parçasını oraya gönderir. Her şeyin seviyeleri, hiyerarşileri var, her varlık derece derece, adım adım evrimleşir. Mutlak olandan çıkan özler tezahür etmiş dünyalara girip çeşitli bedenlerde enkarne olurlar."

alıntı
Kainat Tanrınin bence aynasıdır.Yaraticinin iç alemidir.
Onun fikirdir hayalidir.
Yaratıcı kavramı çok geniş bir kavram.
Yaratıcı giden milyonlarca olasılık var hayatımızda.Peygamberler nübüvvet ilmine ererek Kainati tefsir etmiştir.
Baktınız zaman Musa farklı İsa Farklı Muhammed farklı ritüeller yasalar geliştirmiştir yaratıcıya yaklaşmak için.
Yaratıcı kavramı çok geniş bir kavram.Sadece bir dini bir toplumu içine baz alan bir kavram değildir.
Antik Mısıra bile baktimiz zaman farklı yaşamlar ritüeller görürüz.
Bunlar kişilerin insiye olmasıyla evreni yorumlanmasından kaynaklanır.
Peygamberlere baktimiz zaman bir sistemin oyun kuruculari olarak görüyoruz.Aslinda şuan toplumun yapısı yüksek insiye kişilerin evrende tezahür oluşturma gücünden şekil almasjindan kaynaklanıyor.
Siyonizm şuan yaptığı şey dinlerin yapısını bozarak toplumda.Yani insanları aydınlanmaya götürmek için yeni tezahür edici kaynak çıkarmak.
Belki bundan 100 sene sonra Uzay çağı gelecek.Tamamen inanç anlaşiyi evrim geçirerek.
 
Kainat Tanrınin bence aynasıdır.Yaraticinin iç alemidir.
Onun fikirdir hayalidir.
Yaratıcı kavramı çok geniş bir kavram.
Yaratıcı giden milyonlarca olasılık var hayatımızda.Peygamberler nübüvvet ilmine ererek Kainati tefsir etmiştir.
Baktınız zaman Musa farklı İsa Farklı Muhammed farklı ritüeller yasalar geliştirmiştir yaratıcıya yaklaşmak için.
Yaratıcı kavramı çok geniş bir kavram.Sadece bir dini bir toplumu içine baz alan bir kavram değildir.
Antik Mısıra bile baktimiz zaman farklı yaşamlar ritüeller görürüz.
Bunlar kişilerin insiye olmasıyla evreni yorumlanmasından kaynaklanır.
Peygamberlere baktimiz zaman bir sistemin oyun kuruculari olarak görüyoruz.Aslinda şuan toplumun yapısı yüksek insiye kişilerin evrende tezahür oluşturma gücünden şekil almasjindan kaynaklanıyor.
Siyonizm şuan yaptığı şey dinlerin yapısını bozarak toplumda.Yani insanları aydınlanmaya götürmek için yeni tezahür edici kaynak çıkarmak.
Belki bundan 100 sene sonra Uzay çağı gelecek.Tamamen inanç anlaşiyi evrim geçirerek.
Bir cacık gelişmez.Çelişkili ayetlerden Vandalığı seçer devam ederler.Öyle bir olasılık olsa olurdu.Anca gavs kutup hindistana uçarak giden miraç Perverler.
 
Bir cacık gelişmez.Çelişkili ayetlerden Vandalığı seçer devam ederler.Öyle bir olasılık olsa olurdu.Anca gavs kutup hindistana uçarak giden miraç Perverler.
Bence de değişmesin insanlar bişeyleri hak etseler dünyanın durumu şuan çok daha farklı olurdu.Demek ki insanoğlu köle olmayı hak ediyor.Kaosu kargaşayı hak ediyor.
Her zaman şöyle derim siyonizm düşman falan değildir.Aksine dosttur.
Toplumun cahil kesimi düşmandir.
 
Bir cacık gelişmez. Çelişkili ayetlerden Vandalığı seçer devam ederler .Öyle bir olasılık olsa olurdu. Anca gavs kutup hindistana uçarak giden miraç Perverler.
Kesinlikle aynı fikirdeyim.

**

İnançta maks gelişim : Kurtarılmayı beklemek ( Örn. mehdi inancı ) , Duaya karşılık beklemek, Muhtaç hissetmek gibi dayatılmış noksanlık üzerine olur.
Ne yazık ki inanç dediğimiz kalıbın yetkinliğinde dahi eksiklik var. Oysa Yetkinlikte eksiklik aranmaz.

Hedef Tanrı anlayışı olduğunda, geriye dönük kavramlar üzerinde tartışmaktan başka bir şansımız yok. Çünkü, varlık yapısı adı altında dayatılan kavramı ; dayatan kişilerin gözüyle ele alıyoruz. Oysa yaratıcı güç dediğimizde bakış açımızı '' kendi gücüyle/ bilgisiyle özdeş '' formuna getirebilmemiz gerekiyor.

Bknz Kova Çağı.. Pek çok insan kova çağını Thanos'un şıklayan parmağı gibi görüp toplumsal düzeyde değişim bekliyor. Gelin görün ki hiç kimse atomun içinde kaybolmayı göze alamıyor ya da ait olduğu okyanusa dalmayı korkunç diye niteliyor.

Yani aradan 1000 yıl da geçse, insanoğlu kendi denizinde, deniz fenerine ihtiyaç duyar.
 
Bence de değişmesin insanlar bişeyleri hak etseler dünyanın durumu şuan çok daha farklı olurdu.Demek ki insanoğlu köle olmayı hak ediyor.Kaosu kargaşayı hak ediyor.
Her zaman şöyle derim siyonizm düşman falan değildir.Aksine dosttur.
Toplumun cahil kesimi düşmandir.
Tarihi yeniden yazmak var.Tarih yazmak değil.Bir şey değişmiyor.Maymun de alt insan de avam de ne dersen de...Kötü insanları dağa taşa yollamak lazım.Çalımı at bakkala ekmek almaya gitsin.Anlatmak istediğim sömüreceksin bu tipleri yalan söyleyip saçma sapan oyalayacaksın.Aksi yönde bunu yaparsan elindeki hiç olur veya gereksiz sorumluluk yüzünden bir karma olarak çıkar.
Dürüst davranınca Adnan Oktar sanıyorlar.Severim kurtarılacakları.
 
Tarihi yeniden yazmak var.Tarih yazmak değil.Bir şey değişmiyor.Maymun de alt insan de avam de ne dersen de...Kötü insanları dağa taşa yollamak lazım.Çalımı at bakkala ekmek almaya gitsin.Anlatmak istediğim sömüreceksin bu tipleri yalan söyleyip saçma sapan oyalayacaksın.Aksi yönde bunu yaparsan elindeki hiç olur veya gereksiz sorumluluk yüzünden bir karma olarak çıkar.
Dürüst davranınca Adnan Oktar sanıyorlar.Severim kurtarılacakları.
İnsanların kurtulmaktan çok uyandırilmaya ihtiyacı var.
Kimse Allah tan yaratıcıdan bişey istemiyor.Şeyhden Gavsdan istiyor.
Tarikatlarda köleliğin bir parçasıdır.
Peygamberler kimseyi kendine köle yapmamıştir.Kimseyi sömürmemistir.
Uyandırmaya güçlendirmeye çalışmışlardır.Kainat içinde bir ferd yapmaya çalışmıştır.İslam tarikatlar yüzünde paganlasmistir.Seyhini Tanrı gibi görüp ondan medet umak.Kisinin Kendi özgüvenini bilincini düşürmekten baksa bir şey yapmıyor.
 
İnsanların kurtulmaktan çok uyandırilmaya ihtiyacı var.
Kimse Allah tan yaratıcıdan bişey istemiyor.Şeyhden Gavsdan istiyor.
Tarikatlarda köleliğin bir parçasıdır.
Peygamberler kimseyi kendine köle yapmamıştir.Kimseyi sömürmemistir.
Uyandırmaya güçlendirmeye çalışmışlardır.Kainat içinde bir ferd yapmaya çalışmıştır.İslam tarikatlar yüzünde paganlasmistir.Seyhini Tanrı gibi görüp ondan medet umak.Kisinin Kendi özgüvenini bilincini düşürmekten baksa bir şey yapmıyor.
Çözümünü bilmem.Ben akılsızlığı öğretiyor diyen kâfirlerden değilim.Gerçeği saklama alışkanlığım yok.Yavrusu ölen köpeğe bile merhametle yaklaşan peygamberimiz sevmediği insanlara bile iyi şeyler söylüyor.Ömer gibi sert olup kafa kesmiyor.
 
Çözümünü bilmem.Ben akılsızlığı öğretiyor diyen kâfirlerden değilim.Gerçeği saklama alışkanlığım yok.Yavrusu ölen köpeğe bile merhametle yaklaşan peygamberimiz sevmediği insanlara bile iyi şeyler söylüyor.Ömer gibi sert olup kafa kesmiyor.
Bak herşey teke hizmet eder. Yani yaratıcıya.Bak tarikatlar nasıl karışti ahirzaman olduğu için işlevini kaybedecek gittikçe.İnsanlar dinde soğudu artık.Hakikati bulamıyorlar.
Allah hep bazı şeylerin gelişmesi için sebepler yaratıyor.Melhame Kübra devrindeyiz.Melhame büyük kargaşa devirdir.Kargasa büyüdükçe insanoğlu çözüm arayışına gidecek çünkü.
En büyük kaoslar en büyük düzenlere gebedir.
 
İyiler kötü kötüler iyi olan bir dönem belki seni benim elime Allah düşürsün diyen kalpten insanlar gördüm.Çok pozitiftiler.
 
Kainat Tanrınin bence aynasıdır.Yaraticinin iç alemidir.
Onun fikirdir hayalidir.
Yaratıcı kavramı çok geniş bir kavram.
Yaratıcı giden milyonlarca olasılık var hayatımızda.Peygamberler nübüvvet ilmine ererek Kainati tefsir etmiştir.
Baktınız zaman Musa farklı İsa Farklı Muhammed farklı ritüeller yasalar geliştirmiştir yaratıcıya yaklaşmak için.
Yaratıcı kavramı çok geniş bir kavram.Sadece bir dini bir toplumu içine baz alan bir kavram değildir.
Antik Mısıra bile baktimiz zaman farklı yaşamlar ritüeller görürüz.
Bunlar kişilerin insiye olmasıyla evreni yorumlanmasından kaynaklanır.
Peygamberlere baktimiz zaman bir sistemin oyun kuruculari olarak görüyoruz.Aslinda şuan toplumun yapısı yüksek insiye kişilerin evrende tezahür oluşturma gücünden şekil almasjindan kaynaklanıyor.
Siyonizm şuan yaptığı şey dinlerin yapısını bozarak toplumda.Yani insanları aydınlanmaya götürmek için yeni tezahür edici kaynak çıkarmak.
Belki bundan 100 sene sonra Uzay çağı gelecek.Tamamen inanç

Kainat Tanrınin bence aynasıdır.Yaraticinin iç alemidir.
Onun fikirdir hayalidir.
Yaratıcı kavramı çok geniş bir kavram.
Yaratıcı giden milyonlarca olasılık var hayatımızda.Peygamberler nübüvvet ilmine ererek Kainati tefsir etmiştir.
Baktınız zaman Musa farklı İsa Farklı Muhammed farklı ritüeller yasalar geliştirmiştir yaratıcıya yaklaşmak için.
Yaratıcı kavramı çok geniş bir kavram.Sadece bir dini bir toplumu içine baz alan bir kavram değildir.
Antik Mısıra bile baktimiz zaman farklı yaşamlar ritüeller görürüz.
Bunlar kişilerin insiye olmasıyla evreni yorumlanmasından kaynaklanır.
Peygamberlere baktimiz zaman bir sistemin oyun kuruculari olarak görüyoruz.Aslinda şuan toplumun yapısı yüksek insiye kişilerin evrende tezahür oluşturma gücünden şekil almasjindan kaynaklanıyor.
Siyonizm şuan yaptığı şey dinlerin yapısını bozarak toplumda.Yani insanları aydınlanmaya götürmek için yeni tezahür edici kaynak çıkarmak.
Belki bundan 100 sene sonra Uzay çağı gelecek.Tamamen inanç anlaşiyi evrim geçirerek.
Olurmu? Olur...
Her bir değerli yorumu dikkatle okudum, her biri birbirinde ayrı yorum da olsa, bütünün içinden ayrı düşmeyen bir gerçeklik taşıyor......nedense birden aklıma geleni söylemek geldi içimden, neden diye sorarsanız, inanın bilmiyorum, ama derinim de hissettim.

Var olmaya mı çalışıyoruz?
 
Olurmu? Olur...
Her bir değerli yorumu dikkatle okudum, her biri birbirinde ayrı yorum da olsa, bütünün içinden ayrı düşmeyen bir gerçeklik taşıyor......nedense birden aklıma geleni söylemek geldi içimden, neden diye sorarsanız, inanın bilmiyorum, ama derinim de hissettim.

Var olmaya mı çalışıyoruz?
Yaratıcınin varlığıni deneyimliyoruz.Dünyada her ruhun amacı yaratıcısınin sevgisini merhametini ilahi nizamını deneyimlemek.Yaratigi kainatın inceliklerini yasarak tecrübe etmek.
Kainatin sirlarilarinin hayrete düşürmesi.
Bizim bu sırlar içindeki zamanın içindeki yolculuğumuz.Her gün fersah fersah yaratıcıya biraz daha yakinlasmamiz.
Öldükden sonra bile Berzah aleminde tecrübeler edinmemiz.Tekamül ile varmamız gereken yere doğru gidiyoruz.
 

Güzel ve tamamlayıcı cevaplar , Biraz daha derine inmeyelim, sınır kapısı. ..

' sonsuza giden sorulardan kurtarma ilkesidir'
Yeni bir düşünme alanı, sanırım düşünce ile bilinç şimdilik başabaş güdiyor görünüyor.

Teşekkür ederim
Kesinlikle aynı fikirdeyim.

**

İnançta maks gelişim : Kurtarılmayı beklemek ( Örn. mehdi inancı ) , Duaya karşılık beklemek, Muhtaç hissetmek gibi dayatılmış noksanlık üzerine olur.
Ne yazık ki inanç dediğimiz kalıbın yetkinliğinde dahi eksiklik var. Oysa Yetkinlikte eksiklik aranmaz.

Hedef Tanrı anlayışı olduğunda, geriye dönük kavramlar üzerinde tartışmaktan başka bir şansımız yok. Çünkü, varlık yapısı adı altında dayatılan kavramı ; dayatan kişilerin gözüyle ele alıyoruz. Oysa yaratıcı güç dediğimizde bakış açımızı '' kendi gücüyle/ bilgisiyle özdeş '' formuna getirebilmemiz gerekiyor.

Bknz Kova Çağı.. Pek çok insan kova çağını Thanos'un şıklayan parmağı gibi görüp toplumsal düzeyde değişim bekliyor. Gelin görün ki hiç kimse atomun içinde kaybolmayı göze alamıyor ya da ait olduğu okyanusa dalmayı korkunç diye niteliyor.

Yani aradan 1000 yıl da geçse, insanoğlu kendi denizinde, deniz fenerine ihtiyaç duyar.
Dünyanın bir iluzyon olduğu söylenir. Sadece söylenir , diyelim ki yaşadık, ama nerede uyandık ve kac saniye dayanabiliriz ya da yaşayabilirmiyiz?

Buna karşın sorular bulabilir ve yanıt verebilirmiyiz?
 
Dünyanın bir iluzyon olduğu söylenir. Sadece söylenir , diyelim ki yaşadık, ama nerede uyandık ve kac saniye dayanabiliriz ya da yaşayabilirmiyiz?

Buna karşın sorular bulabilir ve yanıt verebilirmiyiz?
Dünya bir ilizyon evet.Zaten bu ilizyonu kaldırmak için birazda uğraşımiz.
Ölünce ilizyon kalkıyor belkide ama artık bazıları için çok geç oluyor.
 
Dünyanın bir iluzyon olduğu söylenir. Sadece söylenir , diyelim ki yaşadık, ama nerede uyandık ve kac saniye dayanabiliriz ya da yaşayabilirmiyiz?
Buna karşın sorular bulabilir ve yanıt verebilirmiyiz?
Dünya bir illüzyon dendiğinde kişi zihninde ilk beliren görsel, gözün gördüğü her şeyin belirli bir kodla yazılmış olduğu oysa sinir bilim ; algımız dışında bireysel matrisin varlığına dair ufak gelişmeler gösterdi. Ve ortaya enteresan bir iddia attılar :

'' seçtiğimizi hissediyoruz ama seçmiyoruz ''

Çünkü sinirbilime göre gerçeklik algımız geçmişten geliyor. Her şey olup bittikten sonra bilinç devreye giriyor.
Beyin dediğimiz organ komuta merkezi fakat beyine giden komutu yazan bir karar vericinin olduğuna dikkat çekiliyor.

(Konuyu daha fazla uzatmayacağım, detayları İndependent üzerinden okuyabilirsiniz )

***

Yukarıdaki ibareyi kendimize referans alırsak şayet ; nerede uyanacağımız, neye uyanacağımız, uyanışla birlikte hangi gerçekliğe çekileceğimiz tamamen kişiye özel olmalıdır. İleriye mi gideceğiz ? geriye mi düşeceğiz ?

Kimimiz dört boyutlu bakacak ve nokta görecek, kimimiz beş boyutlu görecek ve aynı noktayı kalem olarak algılayacak. Gibi..

Bakış açısı değiştikçe sorular değişir. Yanıtlar ise hiçbir zaman tatmin edici değildir. En azından benim için..
 
Geri
Üst