Depresyon Tipleri

Impulse

Kayıtlı Üye
Katılım
25 Tem 2019
Mesajlar
325
Tepkime puanı
340
Kişinin her esef, keder, hüzün hali depresyon yaşadığı manasına gelmez.
Aşağıda ayırıcı teşhis için gerekli farklılıkları görüyoruz.

* Tepkisel hüzün, esef, üzüntü: İnsanın başına olumsuz bir olay geldiğinde, birkaç gün sürebilecek doğal reaksiyon.

* Yas: önemli bir kayıptan sonra insanın yaşayabileceği birkaç aydan birkaç seneye kadar sürebilecek esef hali.

Yas durumunu depresyondan ayıran önemli farklılıklar ise:
A. Çok derin olabilecek üzüntü yaşamasına rağmen öz saygı kaybolmaz.

B. Yastan depresyona geçiş belirtileri olan; ağır uyku kaybı, iştah kesilmesi, günlük alışılmış meşguliyetlerden anlamlı bir geri çekilme, ajitasyon ve intihar düşünceleri görülmez.

C. Hasta; kaybı ile üzüntüsü arasında açık bir ilişki görür. Matem içinde de olsa, kaybı için yanıp tutuşsa bile, tüm bu belirtiler anlaşılabilir ve orantılı durumdadır.

D. Matem sürecini tamamlamak ve kaybı sindirmek için zaman gerekir. İstatikler, bir yakınını kaybetmiş kişilerin %25'inin normal yas sürecini yaşadıktan sonra bir yıl içinde depresyona girdiklerini göstermektedir. Bu orana ek olarak, %10 civarında değişik kaygı tipleri, gece kabusları, geçici deperzonalizasyon ve derealizasyon yaşantıları görülebilir.

* Klinik Depresyon (Majör Depresyon ) :
Burada artık hastalık alanına girilir ve uzman tedavisi gerekir. Belirtileri:
A. Depresif mizaç veya sinirlilik (süreklilik gösteren ve ilerleyişi bir süreç olarak).
Karamsar senaryolar, "kafaya takmalar", iç alemde kavgalar, şiddet senaryoları(kessem, biçsem, canına okusam vb.) Günlük ruhsal farklılıklar, sabah veya akşam daha kötü ruh hali.

B. Normal hayat aktivitelerinden ve sosyal ilişkilerden geri çekilme, genel manada hiçbir şeyden haz alamama(anhedoni)

C. Normal işlevselliğin (iş, okul, kariyer, yakın ilişkiler) bozulması. Yorgunluk, bitkinlik, halsizlik. Karar verememe, yoğunlaşamama. Kimlik duygusunun bulanıklaşması(deperzonalizasyon), gerçeklik duygusunun değişmesi (derealizasyon, dünya "tiyatro sahnesi gibi")

D. Abartılmış veya rasyonel açıdan anlaşılmaz bir öz saygı azalması, suçluluk, yetersizlik duyguları, aşırı hassasiyet. Ağır vakalarda "duygusuzluk duygusu" (ne acı ne haz, "artık hiçbir şeyi hissedememe").

E. Ciddi otonom sinir sistemi aksamları (uykusuzluk veya aşırı uyku, iştah kaybı veya aşırı yeme, cinsel istek azalması veya artması vb.).

F. Depresyon tetikleyici bir süreç tarafından berlirse de bazen durup dururken de artma gösterebilir.

* Distimi (Az düzeyde semptom gösteren kronik depresyon) : Aşırı sinirlilik, disfori ("dokunsan patlayacak") coşku, ümit, güven azlığı. Ama hasta bu durumda hayatını iyi kötü idame ettirmeye devam edebilir.

Karl Abraham'ın depresyon teorisi özetle, hastalığın çıkışını tetikleyen faktörler olarak şunları görürüz.

* Yapısal olarak oral bölgenin diğerlerine göre daha hassas olması.

* Libidonun oral dönem üzerinde takılı kalması.

* Tekrarlayıcı sevgi arayışı hayal kırıklıklarından sonra çocuk narsisizminde örselenme ve temel bir sıkıntının tezahürü

* Sevgi alış-verişi hayal kırıklıklarının ödipal dönem(2,5/3 - 6 yaş arası) bitmeden başlaması.

* Hayat boyu bu sürecin tekrarlanması.
 
Üst