nastinka
Banlı Kullanıcı
Dedikodu****bir ya da birden çok kişinin bir araya gelerek, bir konu veya bir kişi ya da birden çok kişi hakkında çılgınlar gibi konuşması, hatta aynı olayları defalarca ve defalarca konuşmasıdır. Bunların kişilere yararları ve zararları olabilir. Bu etki kişilerin dedikodu yaptıkları partnerlerine göre değişim gösterir. Eğer karşınızdaki kişi veya kişiler olaylara çok fazla tepkili yaklaşan tipte insanlar ise, üzerinden aylar geçmiş olan bir konuyla ilgili o anda sinirlerinizin hoplaması hala mümkün. Fakat karşınızdaki kişi veya kişiler daha sakin karakteristik özelliklere sahip ve olaylara abartılı yaklaşmayan tipte iseler, dedikodunuz olaysız bir şekilde sonuçlanacak ve yaptığınız dedikodudan keyif almanız kaçınılmaz olacaktır.
Peki erkekler mi yoksa kadınlar mı daha fazla dedikodu yapar? Yılların tartışmalı olan bu sorusunun cevabı her zaman kadınlara yönelik. Kadınların daha çok dedikodu yaptığı ve hatta aynı konuları sürekli tekrarladığı düşünülüyor. Fakat araştırmalar erkeklerin kadınlardan daha fazla dedikodu yaptığını gösterirken, bunun yanı sıra erkeklerin, dedikodu yapmaktan, kadınlara göre daha fazla keyif aldığı sonucunu ortaya çıkarmıştır.********Yani****Dedikodunun cinsiyeti yoktur.
Dedikodudan uzak durmak için konuşmamayı tercih edebilir, çok fazla meraklı olan kişilerle ilişkinizi kesebilirsiniz. Ama yok ben dedikodu yapmayı seviyorum bu şekilde boş zamanımı dolduruyorum diyorsanız bu da tercih meselesi.
KADINLAR VE DEDİKODU
Dedikodu denildiği zaman akla gelen ilk tablo genellikle birkaç kadının oluşturduğu topluluk. Kafa kafaya vermiş, acaba ne diyecek diye birbirinin ağzına bakan, birbirini gaza getirmede sınır tanımayan kadınlar topluluğu.****Kadınlar****her konuda konuşmayı erkeklere oranla daha fazla seviyor. Ve bu konuşmanın içeriği dedikodu olmasa da****dedikodu****yapıyorlar şeklinde adlandırılıyor.
Telefonda konuşulan bir konu için tekrar konuşulmak üzere gün ve saat ayarlanıp aynı heyecanla konunun konuşulması mümkün. Dedikodunun da boyutları var tabi ki. Artık bazı şeylerin canına tak etmiş olması sonucu yapılan dedikodu, taraflar birbirlerine bunu itiraf etmese de kıskançlık içerikli dedikodu, konu bulamama sonucu yapılan dedikodunun da dedikodusunu yapma içerikli dedikodu gibi kategorilere ayırmak mümkün.
ERKEKLER VE DEDİKODU
İngiltere’de yapılan anket sonucunda elde edilen veriler, erkeklerin kadınlara oranla daha fazla dedikodu yaptığını ortaya koymuş. Şöyle ki; erkekler daha fazla şikayet ederek daha fazla çekiştiriyor ve iş yerlerinde bunu daha fazla gerçekleştiriyor.
Araştırma sonuçlarına göre erkekler günde yaklaşık 76, kadınlar ise yaklaşık 52 dakikayı dedikoduya ayırıyorlar.
Anketteki bir diğer çıkan sonuca göre ise erkekler; terfiler, cinsellik, günlük haberler ve para konuları üzerinde daha yoğun bir şekilde konuşuyorlar. Kadınların öncelikleri ise ilişkiler ve hem cinsleriyle yaşadıkları sorunlar olarak ortaya koyuluyor.
Erkekler dedikodunun önemini kıyaslama yaparak bile vurgulamış.****Ankete katılan erkeklerin yüzde 58’lik oranı, bu şekilde kendilerini****“takımın bir parçası”****gibi hissettiklerini söylerken, yüzde 31’lik bir kesime göreyse, sevgiliyle dedikodu yapmak seksten bile daha keyifli hale gelmiş.
Hiç beklemiyordunuz değil mi? Erkekler bir araya geldiğinde dünyayı kurtarmıyor veya atomu parçalamıyorlar.
DEDİKODUDAN NASIL UZAKLAŞIRIZ
Dedikoduya maruz kalmamak bir nevi elde değildir. Dedikodu yapmak için en ufak bir çıtırtı, tek bir kelime hatta küçük bir ses efekti bile yeterli olabilir.****En ufak bir şeyin arkasından hemen olumlu ya da olumsuz bir eleştiri ile beraber dedikodu kazanı kaynamaya başlar. Ve bundan zaman zaman kaçınmak elinizde olmayabilir.
Sürekli bulunmak zorunda olduğunuz bir ortamda iseniz ve o ortamda sürekli dedikodu kazanı kaynıyorsa, yapabileceğiniz tek şey yorum yapmamaktır. Ortamı değiştirme şansınız var ise zaten bunu hiç gecikmeden yapmalısınız. Fakat değiştirme şansınız yok ise – işyeri gibi – yorum yapmamak, hiç bir söylenene katılmamak en iyisidir. Bunun aksine karşınızdaki kişi, sorun çözmekten kaçınmadığınız biri ise, karşınıza alarak sürekli birilerinin dedikodularını yapmaktan veya duymaktan hoşlanmadığınızı ileterek durumu kurtarabilirsiniz. Ama yoook ben dedikodu seviyorum diyorsanız eğer, muhabbetiniz bol olsun.****
Alıntı>
Peki erkekler mi yoksa kadınlar mı daha fazla dedikodu yapar? Yılların tartışmalı olan bu sorusunun cevabı her zaman kadınlara yönelik. Kadınların daha çok dedikodu yaptığı ve hatta aynı konuları sürekli tekrarladığı düşünülüyor. Fakat araştırmalar erkeklerin kadınlardan daha fazla dedikodu yaptığını gösterirken, bunun yanı sıra erkeklerin, dedikodu yapmaktan, kadınlara göre daha fazla keyif aldığı sonucunu ortaya çıkarmıştır.********Yani****Dedikodunun cinsiyeti yoktur.
Dedikodudan uzak durmak için konuşmamayı tercih edebilir, çok fazla meraklı olan kişilerle ilişkinizi kesebilirsiniz. Ama yok ben dedikodu yapmayı seviyorum bu şekilde boş zamanımı dolduruyorum diyorsanız bu da tercih meselesi.
KADINLAR VE DEDİKODU
Dedikodu denildiği zaman akla gelen ilk tablo genellikle birkaç kadının oluşturduğu topluluk. Kafa kafaya vermiş, acaba ne diyecek diye birbirinin ağzına bakan, birbirini gaza getirmede sınır tanımayan kadınlar topluluğu.****Kadınlar****her konuda konuşmayı erkeklere oranla daha fazla seviyor. Ve bu konuşmanın içeriği dedikodu olmasa da****dedikodu****yapıyorlar şeklinde adlandırılıyor.
Telefonda konuşulan bir konu için tekrar konuşulmak üzere gün ve saat ayarlanıp aynı heyecanla konunun konuşulması mümkün. Dedikodunun da boyutları var tabi ki. Artık bazı şeylerin canına tak etmiş olması sonucu yapılan dedikodu, taraflar birbirlerine bunu itiraf etmese de kıskançlık içerikli dedikodu, konu bulamama sonucu yapılan dedikodunun da dedikodusunu yapma içerikli dedikodu gibi kategorilere ayırmak mümkün.
ERKEKLER VE DEDİKODU
İngiltere’de yapılan anket sonucunda elde edilen veriler, erkeklerin kadınlara oranla daha fazla dedikodu yaptığını ortaya koymuş. Şöyle ki; erkekler daha fazla şikayet ederek daha fazla çekiştiriyor ve iş yerlerinde bunu daha fazla gerçekleştiriyor.
Araştırma sonuçlarına göre erkekler günde yaklaşık 76, kadınlar ise yaklaşık 52 dakikayı dedikoduya ayırıyorlar.
Anketteki bir diğer çıkan sonuca göre ise erkekler; terfiler, cinsellik, günlük haberler ve para konuları üzerinde daha yoğun bir şekilde konuşuyorlar. Kadınların öncelikleri ise ilişkiler ve hem cinsleriyle yaşadıkları sorunlar olarak ortaya koyuluyor.
Erkekler dedikodunun önemini kıyaslama yaparak bile vurgulamış.****Ankete katılan erkeklerin yüzde 58’lik oranı, bu şekilde kendilerini****“takımın bir parçası”****gibi hissettiklerini söylerken, yüzde 31’lik bir kesime göreyse, sevgiliyle dedikodu yapmak seksten bile daha keyifli hale gelmiş.
Hiç beklemiyordunuz değil mi? Erkekler bir araya geldiğinde dünyayı kurtarmıyor veya atomu parçalamıyorlar.
DEDİKODUDAN NASIL UZAKLAŞIRIZ
Dedikoduya maruz kalmamak bir nevi elde değildir. Dedikodu yapmak için en ufak bir çıtırtı, tek bir kelime hatta küçük bir ses efekti bile yeterli olabilir.****En ufak bir şeyin arkasından hemen olumlu ya da olumsuz bir eleştiri ile beraber dedikodu kazanı kaynamaya başlar. Ve bundan zaman zaman kaçınmak elinizde olmayabilir.
Sürekli bulunmak zorunda olduğunuz bir ortamda iseniz ve o ortamda sürekli dedikodu kazanı kaynıyorsa, yapabileceğiniz tek şey yorum yapmamaktır. Ortamı değiştirme şansınız var ise zaten bunu hiç gecikmeden yapmalısınız. Fakat değiştirme şansınız yok ise – işyeri gibi – yorum yapmamak, hiç bir söylenene katılmamak en iyisidir. Bunun aksine karşınızdaki kişi, sorun çözmekten kaçınmadığınız biri ise, karşınıza alarak sürekli birilerinin dedikodularını yapmaktan veya duymaktan hoşlanmadığınızı ileterek durumu kurtarabilirsiniz. Ama yoook ben dedikodu seviyorum diyorsanız eğer, muhabbetiniz bol olsun.****

Alıntı>