"Gizlimabet Parapsikoloji Platformu"

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Çocukken doğru sandığınız yanlışlar

Ezanı Allah'ın okuduğunu düşünürdüm küfür vs ettigim zaman cami olan yollardan geçmemek için ağladığımı hatırlıyorum ezan camiden geliyor camiden geliyorsa oda oradadır ve görürse cezalandırır diye düsünürdüm.... aile içerisinde hala anlatıp çok gülerler..... son gülenin ben olmam dilegiyle.....

birde şu "burnunu aldım" şakası vardı ben onu her seferinde cok yerdim elini uzatıp "aha burnunu aldım" diyene saldırışa geçip küfürler savururdum

şu an bir açılma fark ettim de biraz eskiye gidince ben küçükken çok küfürbazmışım teşekkürler başlık sahibi kendimle yüzleşmemi sağladın :)) ben küfür çıkarmaya gidiyorum :)))
 
Allahın (haşa).. yukarıda bulutların üzerinde duran, çok yaşlı ,uzun beyaz elbiseli ;beyaz uzun sakallı yukarıdan bakan bilge bir dede olduğunu zannerdim..🤔😇
Ben de ayni anlattiginiz gibi hayal ederdim. Insani sifatta tasavvur etmek bi tarafa, neden erkek (dede) oldugunu dusunurdum acaba diye cok sormusumdur kendime. Hala daha dua ederken ya da Allaha bi durumu havale ederken goge bakarim ( herkes gibi) . Ve dişil bir varlik imgelemesi hic aklimdan gecmez. Mantigimla Allahin bir enerji olmasi gerektigine karar vermis olsam da, maskulen bir figur olarak tahayyul etmekten alikoyamiyorum kendimi. Bu icgudusel davranislarimin altinda yatan gercegin, erkin maskulen oldugu empozesinin otesinde bisey oldugunu zannediyorum. Ama cevabini da bilmiyorum.
 
Çocukken mahallemizde yaşlı bir dede vardı. Sakalları pamuk gibi bembeyaz göğsüne kadar inerdi. Başına hep beyaz bir sarık takar yeşil de bir şalvar giyerdi. Bir de eşeği vardı, nereye gitse eşeğine biner öyle giderdi. Ailem bana onun Nasreddin Hoca olduğunu söylemişti, ben de öyle inandım ve yıllarca o dedeye o şekilde seslendim. Hiç bozuntuya vermezdi. Hikayelerini anlatsana derdim, üşenmez anlatırdı kendisi yaşamış gibi 😁 O dede öldükten sonra öğrendim işin gerçeğini. Dedem de ne kadar ünlüymüş bizim mahellemizde yaşıyor diye keyiflenirdim, çocukluk işte 😁
 
Çocukken mahallemizde yaşlı bir dede vardı. Sakalları pamuk gibi bembeyaz göğsüne kadar inerdi. Başına hep beyaz bir sarık takar yeşil de bir şalvar giyerdi. Bir de eşeği vardı, nereye gitse eşeğine biner öyle giderdi. Ailem bana onun Nasreddin Hoca olduğunu söylemişti, ben de öyle inandım ve yıllarca o dedeye o şekilde seslendim. Hiç bozuntuya vermezdi. Hikayelerini anlatsana derdim, üşenmez anlatırdı kendisi yaşamış gibi 😁 O dede öldükten sonra öğrendim işin gerçeğini. Dedem de ne kadar ünlüymüş bizim mahellemizde yaşıyor diye keyiflenirdim, çocukluk işte 😁
Gülmekten okuyamadim yaa🤣🤣🤣
 
😁 Bir keresinde de dedeye sen eşeğe ters biniyormuşsun zor olmuyor mu öyle demiştim, yoo dedi gel bak göstereyim, 90 küsür yaşında adam atladı eşeğe ters bindi gidiyor 🤣🤣
Ahahaha ya dede harika bir insan mış ya Allah rahmet eylesin 😊 o da belli ki nasrettin hoca gibi bir Allah dostu , mübarek bi insan ki seni hiç bozuntuya vermemis 🤗😇 seni hiç kırmamış
 
Küçükken doğru sandığınız ögrenince şaşırdığız ,yanlış bilgiler neler ?


Ben ,mesela asgari ücreti askeri olarak biliyordum ve de kaldırım mühendisini bir meslek sanıyordum😀

Konuşacak eğlenceli bir konu açmak istedim Hayırlı bayramlar 🍬😊
Annemle babamın beni düğünlerine götürmediğini düşünüyormuşum ve bu olay için çok sinirliymişim. 1 tane bile fotoğrafım yok gelsem ben de pembe gelinlik giyerdim diye ağlıyormuşum. Venüsyenliğimi konuştıtarak yine düşündüğüm tek şey giyeceğim elbiseymiş o yaşta bile.
 
Ve çocukluğumuzun travmalarından biri kuranı kerimi yırtan kız hikayesi
 

Ekli dosyalar

  • 2604g1.jpg
    2604g1.jpg
    4.3 KB · Görüntüleme: 6
Ben ilkokuldayken iki tane yer cücesinin okulun karşısındaki bahçeye dadandığını sanıyorduk. Evet, ben tek değildim. Duyulduğunda okula gelen veliler dahil, öğretmenler bile okulun demirliklerinin ardından insanların bahçesine bakıyordu. Ortalık konser alanı gibi olunca okul müdürü el atmıştı. Hani o değil bahçenin sahibi o sıra bahçeye çıksa Tarkan'dan daha çok izlenirdi. Farkında bile değildi. Şuan hatırlayınca fark ettim de, ne sıkıntılı ortamlarda büyümüşüm. 🤠
 
Yaratıcıyı da birinin yarattığını saniyordum. Acaba onu kim yarattı, nasil meydana geldi diye derin derin düşündüğümü hatırlıyorum. Somut işlem dönemi oldugu icin ezeliyet, ebediyet kavramlarını pek algilayamiyoruz tabi. 🙂
 
Geri
Üst