Bu konuyu görünce aklıma birşey takıldı. Cinleri kovmak için hazırlanan dualar ve onların etkisini yada denenmişliğinin ispatını arzulayan kişilerin olmasını yadırgamıyorum. Sadece merak ediyorum, kimi, kimin yerinden kovuyorsun diye bir ses duysak ne cevap verirdik.
Mesela, evimizden kovmak için ritüel yapıyoruz ''evimiz yada evim'' bize ait olan mekan dediğimiz yeri sahiplenip, üstünlük bize ait diyerek gücü kullanıp, bizim dışımızdakileri saf dışı bırakma arzusu ise bilinç altımız şekilleniyor.
Evimiz dediğimiz yerin bize ait olmasının sebebi nedir? Satın almış olmamız mı yoksa uzun süre içerisinde yaşadığımız için mi veya biz öyle istediğimiz için mi?
Hangi soruyu sorarsam sorayım, soruyu sorarken bile kendi prensiplerimizin ve kendi ortak düşüncelerimizin tasarladığı cümleler ile kelimeler sıralıyorum.
Para verdik satın aldık ev bizim o halde istemediğimiz hiç birşey bu mekanda yaşamamalıdır. Para denen şey nedir? Bir kağıt parçasına boya ile yazıların yazılması ile oluşturulmuş bir nesne, bizim için kıymetli fakat bizden olmayanlar için sadece bir kağıt parçası. Parayı para yapan tek şey, insanların ortak bir karar ile ''para'' demesidir,aslında sadece bir kağıt parçası...
Kimi kimin yerinden kovuyorsun diyemez. Diyemez derken, istediğini söyler ama boşta kalır.
İnsanların kendi elleriyle, içinde kendilerinin yaşaması niyetiyle yaptıkları hiçbir şeyin içinde o yer sahip kişiden başka kimse giremez. Girdiğinde buna haneye tecavüz denir. Hem kanunlarda hem de diğer kanunlarda.
Ne zaman bir varlık bunu diyebilmeye hak kazanıyor?
-Eğer ki siz miras yoluyla o varlıkları bırakmışsanız ölürken, o varlıkların hakkı orada kalmaktır ve uygun buldukları aile bireyine devrolunurlar.
-Eğer ki siz mekanı yaparken veya daha sonra mekanı varlıklara niyetlemişsiniz.
-Mekanın sahibi ölmüşse ve ölen mekan sahibinin birinci kuşak akrabaları da hak iddia etmemişse ve o şekilde terkedilmişse.
-Tılsımla define gömülmüş ve defineyi koruması için varlıklar bırakılmış ve o definenin üstüne ev dikilmişse. Burada da defineyi gömenin kan bağı olan herhangi biri definenin bulunduğu arsaya sahip değilse o görevliler azad olur. O define yine varlıklar tarafından sahiplenilir ama üstüne mekan yapılırsa define tehlikede olmadıkça varlıklar rahatsızlık verme hakkına sahip değildir.
Aklımda olmayan maddeler de var benzer. Bunların dışında evet başkasına ''para verip aldığınız'' tapusu sizde olan veya sizin bizzat yaptığınız hiçbir mekanda hiçbir varlığın ''benim yerim burası sen git'' diyebilme hakkı yoktur. Diyen de bal gibi uzaklaştırılır, ısrar ederse gereken yapılır.
Neden?
Çünkü zaten madde mekan önceliği sizindir. Çünkü siz o maddeden yapılmasınız, o mekanla aynı boyuta aitsiniz. Siz mekan olmadan yaşayamazsınız bedenli varlıklarsınız. Onlar mekan olmadan yaşar, boyutsal avantajlara sahiptirler. Bu yüzden evrensel ilke gereği yukarıda saydıklarım ve benzer maddeler dışında istemediğiniz hiçbir şeyin evinizde olmaması için her türlü önlemi almaya hakkınız vardır.
Mesele niyettir kısacası. Sizin önceliğiniz olan boyutta, sizin yaşama niyetinizin hakkı evrensel olarak saklıdır.
Aynı boyuttan olduğunuz canlılara mekan yapacağım diye zarar vermeniz de evrensel kanunlara aykırıdır ama bu diğer varlıkları bağlamaz, ilgilendirmez ve sırf bu yüzden de sizi sizin yerinizden kovamazlar. (Görevli olanlar hariç)