Çekim yasası için

Bir şeyi hayatınıza çekmek için subliminaller mı ototelkinler mı yoksa frekans videoları mı daha etkili olur sizce YouTube bululanan videolar var çoğunda olumlu sonuçlar aldığını söyleyen insanlar var sizce hangisi daha etkili olur ben gün içerisinde kulaklık ile subliminal dinliyorum tek video 8 saat civarında uyurken de frekans dinliyorum sizce doğru mu yapıyorum

Buna kafa yormuş ve bol bol sonuç almış biri olarak deneyimlerini paylaşmak isterim. Sizin için boyutsal olarak ne derecelerde karşılığını aldığımı teker teker yazacağım. Umarım faydalı olur.
Küçük şeylerle başlayalım.
-Vakti zamanında zippo lar çok modaydı. O zaman da çok havalıydı. İçimden keşke benim de olsun derdim. Sonra aman ya bir çakmağa o para verilir mi? Salla gitsin dedim. 1 yıl sonra sevgilim oldu ve aldığı ilk hediye amerikadan getirdiği zippoysu. Hiçbir şekilde kendisinden istemedim. Çok şaşırdım. (bu küçük maddesel şeylere örnekti. Bunlardan yüzlerce oldu. Farklı kişiler ve olaylar üzerinden.)
-Vakti zamanında swarm diye bir uygulama vardı. Arkadaşlarım check in yapardı. Orada bir arkadaşım iyi bir yerde staj yapıyordu. Bakıp imrendim. Dedim ki bu kız hem iyi hem de ne kadar şanslı. Keşke ben de yapabilsem. Sonra hadi aman salla dedim. Zor yani.
2 yıl sonra akrabam (düğün harici görüşmeyiz) aradı ve orada staja başladım.
-Bölümüm çok masraflı bir bölümdü. Aklınıza gelecek her şeyi istiyordu. Bir şeyi çok pahalıydı ve çok saçmaydı. Bu okulun sistemi çok saçma bunu yaparken buna ne gerek var diye çok isyan ettim. Korona geldi her şey benim istediğim gibi oldu. Sıfır masraf.
-İlk aşkımdan çok acı çekmiştim. Kim çekmez. Bağıra bağıra ben şöyle şöyle birini istiyorum diye gülerek istediğimi söylemiştim. Dalga geçiyordum işin özü.
1 yıl sonra ne istediysem o nitelikte birini buldum. (istediğim niteliklerin onda olduğunu çok sonra anladım.)
-Bir gün kıyafetlerimi yarısını attım.(dolabını yenilemek istiyorsan azaltmalısın diye bir şey okumuştum.)
Diğer yarısı hediyelerle doldu.
-Bir gün küçük miktar ki çok küçük bir miktar para ihtiyacım oldu. Aman sonra hallederim dedim. Unuttum ve o istediğim para kadar para ayağıma uçuştu. Aynı gün.
...
..
Şimdi benim bu teknik geliştirmeden yaptığım şeylerden çıkardığım sonuç. Evrende bir şeyler istiyorsak ve istediğimiz şeylerin eylemsel, olaysal, maddesel karşılığı bizde bulunmuyorsa başkası üzerinden gerçekleşiyor. Başkası üzerinden gelenler çok da tatmin edici olmuyor. Onu söyleyebilirim. Ya garip şekilde kayboluyor ya da hayırlı olmuyor.
Eylemsel ve maddesel donanımlı olduklarımız da ise elde etmemiz 5 kat zorken kestirme yolu açıyor.
Tek farketmemiz gereken imkan ve yeti seviyelerimizle istediğimiz şey arasındaki mesefe ne kadar artarsa zamansal düzlemdeki gerçekleşme kombinasyonlarına karşılaşma süremiz o kadar artıyor. Bilinçaltı gücü ya da başka bir kitapta dediği gibi. Bugun bir fil hayal etseniz ve ertesi gün salonunuzda kocaman bir fil olsa bu durum korkunç sonuçlar doğurabilir. İstediğimiz şeyin de gerçekleşme süresi, sizin ona ve onun size uygunluğunuzun sağlandığı en mükemmel ana kadar birçok değişen etmene bağlı olduğunu anlamanız gerekli.
Size göre olabiletesi yüksek olan ve sizin karmik sisteminizde ihtiyaçtan öte çok değişiklik yaratmayan küçük şeyler daha hızlı olur.
Size göre hayatınızda çok etkileyici ve birçok etmeni değiştirici ve size uzak talebiniz varsa bu, uzun kombinasyonlarla hazırlanırken siz de ona hazırlanırsınız. Bu da uzun sürer.
İsteyince oluyor. Tek sorun istediğiniz şeye bir yandan da koşmanız gerektiği. Yani şöyle çok zengin olmaktan bahsedelim. Bir şahıs çok zengin olmak istiyor. Bu şahıs ekonomi, şans oyunu, kumar, yüksek atılımlı işler, atasal miras, uç konumlarda çalışan çeşitli dinamikleri olan bir çevre vb alanların bir tanesine bile sahip değilse istediği sadece havada kalır.
Ya da ilişki konusunda mutlu olmak birine sahip olmak istiyor bir yandan da asosyalse de hava da kalır. İstediği şey sadece sahip olmadığı niteliklere yönlendirilmesi sağlanır. Yani ortamlara akış.
Yani işin özü ben de benim için çok anlam ve değişim yapmayan taleplerim saf bir dilek ve farketmeden vazgeçişle gerçekleşti. Benim için anlamlı ve değişimi etkileyici olan taleplerim gerçekleştiğinde ben çok değiştim. Benimkiler bildiğiniz uğraşsız bir şekilde gerçekleşti. Tek bir etmen vardı. O zamanlar bilinçaltı temizleme yapıyordum. Bu açıdan bir şeyler diyebilirim. Negatiflik çok tehlikelidir. Kendi içimizde beslediğimiz olan psikolijk nedenli negatif lik. O olursa istek daima zorlaşır ve negatifliğin altında korku olduğu için negatif olan gerçekleşir. Uykuya dalmadan önce bilinçaltınıza soru sorarak ilk önce negatif bir şeyler varsa onları pozitive etmeniz gerekir. Ardından 21 gün boyunca sözel aşılama ve görsel imajinasyonla istediğiniz olduğunda neler olacağı hakkında kafa yormanız gereklidir. Ego ister, zihin ego için istediğine ulaşmak için kombinasyonlar yaratır. Zihninizde iletişimizin iyi olursa dinleyeceğiz telkinler istekleriniz daha kolay olur.

düşünen ve inanan' Alıntı:

Buna kafa yormuş ve bol bol sonuç almış biri olarak deneyimlerini paylaşmak isterim. Sizin için boyutsal olarak ne derecelerde karşılığını aldığımı teker teker yazacağım. Umarım faydalı olur.
Küçük şeylerle başlayalım.
-Vakti zamanında zippo lar çok modaydı. O zaman da çok havalıydı. İçimden keşke benim de olsun derdim. Sonra aman ya bir çakmağa o para verilir mi? Salla gitsin dedim. 1 yıl sonra sevgilim oldu ve aldığı ilk hediye amerikadan getirdiği zippoysu. Hiçbir şekilde kendisinden istemedim. Çok şaşırdım. (bu küçük maddesel şeylere örnekti. Bunlardan yüzlerce oldu. Farklı kişiler ve olaylar üzerinden.)
-Vakti zamanında swarm diye bir uygulama vardı. Arkadaşlarım check in yapardı. Orada bir arkadaşım iyi bir yerde staj yapıyordu. Bakıp imrendim. Dedim ki bu kız hem iyi hem de ne kadar şanslı. Keşke ben de yapabilsem. Sonra hadi aman salla dedim. Zor yani.
2 yıl sonra akrabam (düğün harici görüşmeyiz) aradı ve orada staja başladım.
-Bölümüm çok masraflı bir bölümdü. Aklınıza gelecek her şeyi istiyordu. Bir şeyi çok pahalıydı ve çok saçmaydı. Bu okulun sistemi çok saçma bunu yaparken buna ne gerek var diye çok isyan ettim. Korona geldi her şey benim istediğim gibi oldu. Sıfır masraf.
-İlk aşkımdan çok acı çekmiştim. Kim çekmez. Bağıra bağıra ben şöyle şöyle birini istiyorum diye gülerek istediğimi söylemiştim. Dalga geçiyordum işin özü.
1 yıl sonra ne istediysem o nitelikte birini buldum. (istediğim niteliklerin onda olduğunu çok sonra anladım.)
-Bir gün kıyafetlerimi yarısını attım.(dolabını yenilemek istiyorsan azaltmalısın diye bir şey okumuştum.)
Diğer yarısı hediyelerle doldu.
-Bir gün küçük miktar ki çok küçük bir miktar para ihtiyacım oldu. Aman sonra hallederim dedim. Unuttum ve o istediğim para kadar para ayağıma uçuştu. Aynı gün.
...
..
Şimdi benim bu teknik geliştirmeden yaptığım şeylerden çıkardığım sonuç. Evrende bir şeyler istiyorsak ve istediğimiz şeylerin eylemsel, olaysal, maddesel karşılığı bizde bulunmuyorsa başkası üzerinden gerçekleşiyor. Başkası üzerinden gelenler çok da tatmin edici olmuyor. Onu söyleyebilirim. Ya garip şekilde kayboluyor ya da hayırlı olmuyor.
Eylemsel ve maddesel donanımlı olduklarımız da ise elde etmemiz 5 kat zorken kestirme yolu açıyor.
Tek farketmemiz gereken imkan ve yeti seviyelerimizle istediğimiz şey arasındaki mesefe ne kadar artarsa zamansal düzlemdeki gerçekleşme kombinasyonlarına karşılaşma süremiz o kadar artıyor. Bilinçaltı gücü ya da başka bir kitapta dediği gibi. Bugun bir fil hayal etseniz ve ertesi gün salonunuzda kocaman bir fil olsa bu durum korkunç sonuçlar doğurabilir. İstediğimiz şeyin de gerçekleşme süresi, sizin ona ve onun size uygunluğunuzun sağlandığı en mükemmel ana kadar birçok değişen etmene bağlı olduğunu anlamanız gerekli.
Size göre olabiletesi yüksek olan ve sizin karmik sisteminizde ihtiyaçtan öte çok değişiklik yaratmayan küçük şeyler daha hızlı olur.
Size göre hayatınızda çok etkileyici ve birçok etmeni değiştirici ve size uzak talebiniz varsa bu, uzun kombinasyonlarla hazırlanırken siz de ona hazırlanırsınız. Bu da uzun sürer.
İsteyince oluyor. Tek sorun istediğiniz şeye bir yandan da koşmanız gerektiği. Yani şöyle çok zengin olmaktan bahsedelim. Bir şahıs çok zengin olmak istiyor. Bu şahıs ekonomi, şans oyunu, kumar, yüksek atılımlı işler, atasal miras, uç konumlarda çalışan çeşitli dinamikleri olan bir çevre vb alanların bir tanesine bile sahip değilse istediği sadece havada kalır.
Ya da ilişki konusunda mutlu olmak birine sahip olmak istiyor bir yandan da asosyalse de hava da kalır. İstediği şey sadece sahip olmadığı niteliklere yönlendirilmesi sağlanır. Yani ortamlara akış.
Yani işin özü ben de benim için çok anlam ve değişim yapmayan taleplerim saf bir dilek ve farketmeden vazgeçişle gerçekleşti. Benim için anlamlı ve değişimi etkileyici olan taleplerim gerçekleştiğinde ben çok değiştim. Benimkiler bildiğiniz uğraşsız bir şekilde gerçekleşti. Tek bir etmen vardı. O zamanlar bilinçaltı temizleme yapıyordum. Bu açıdan bir şeyler diyebilirim. Negatiflik çok tehlikelidir. Kendi içimizde beslediğimiz olan psikolijk nedenli negatif lik. O olursa istek daima zorlaşır ve negatifliğin altında korku olduğu için negatif olan gerçekleşir. Uykuya dalmadan önce bilinçaltınıza soru sorarak ilk önce negatif bir şeyler varsa onları pozitive etmeniz gerekir. Ardından 21 gün boyunca sözel aşılama ve görsel imajinasyonla istediğiniz olduğunda neler olacağı hakkında kafa yormanız gereklidir. Ego ister, zihin ego için istediğine ulaşmak için kombinasyonlar yaratır. Zihninizde iletişimizin iyi olursa dinleyeceğiz telkinler istekleriniz daha kolay olur.

Genişletmek için tıkla ...

Vazgeçme olayı gerçekten ilginçtir. Vazgeçmediğimiz süre içerisinde sürekli o konu içinde isteme frekansı içindeyiz. İsteme hali, gerçekten önceki aşama olduğu için gerçeği geciktirir, hatta kısır döngüye girerse sonsuza kadar. Vazgeçtiğimizde isteme eylemini sonlandırırız ama vazgeçtiğimiz şeye olan sempatimiz hasar görmemişse. "Artık istemiyorum." hissi sadece süreci bitirir ve sonraki aşamaya geçmeye başlayabiliriz. Bilinçaltı genelde olumsuz takıları doğru işleyemez. Tam istek hissin devam ederken uğraşmayı bıraktığın an dilek gerçek listene girebilir. Bu gelecekte de olabilir eğer olması gereken doğru zamana kadar istek hissini gönülden de kaybedersen o zaman yine hayat çizginde böyle böyle değişiklikler yaparak yaşamaya devam edersin.
İsteme frekansı keşke gerçek geldiği an kendiliğinden son bulsa, neden böyle olmuyor?
Çünkü bir şeyi isterken çok kuvvetli sarılıyoruz ve sarıldığımız ölçüde onu yitirme korkusu da aktive oluyor. Yitirme korkusu bloke eder. Her tür korku veya negatif bloke eder ve geciktirir. İşte istemekten yorulduğun an; yitirme korkusunu attığın an. O an sarıldığın şeyin aslında güzel bir şey olduğunu ama olmasa da kovalamaktan vazgeçeceğini hissedersin istemek biter, hissettiğin güzel şey kapına gelir.
Bu yüzden bazen basit bir manifest ederken bile yaptığımız ritüeli unutmalıyız. Ritüele obsesif davranırsan sonucu da sana ulaşmak için obsesif davranır ve her ayrıntıda ayağı takılır. Ritüeli yaparken kurallara sıkı sıkı bağlı kalmalı tamamladıktan sonra ise takıntılı şekilde üzerinde teoriler üretmemek daha iyi.
Örneğin bir sigil çizerken bütün çizgilerin doğru yerinde olduğuna dikkat etmeli, titiz davranmalı ama çizdikten sonra 2 saatte bir gidip çizgisi uzun mu kaçmış yoksa sağa fazla mı yaklaşmış, ya bozulduysa gibi konuları düşünüp durmamalı.
Çekim yasası da böyle, istediğini serbest bırakırsan o da sana serbest kalarak, koşarak gelecektir.
Bunu anlamak veya anlatmak çok kolay ama yapabilmek çok zor.