Çapalama İle Karşınızda Kişiyi İkna Edin

eletan

Kayıtlı Üye
Katılım
11 Ağu 2011
Mesajlar
92
Tepkime puanı
9
Merhaba arkadaşlar :) Bu güzel forumda uzun zamandır üye olarak bulunuyorum, fakat gerek işlerimden olsun, gerekse kendi tembelliğimden olsun gruba pek katkı sağlayamadım :cowboy: fakat artık bir yararım dokunması gerektiğini düşünüyorum.
Öncelikle İknadan bahsetmek istiyorum. Bu alanda yılların getirdiği tecrübe ve bilgiye sahip olduğumdan dolayı sizlere yardım edebileceğim kanaatindeyim. Forumun spritüel ruhundan biraz uzak, daha çok materyalist fakat oldukça etkili bir teknikten bahsedeceğim.
İkna demek her şey demektir, çünkü hayat iknadan ibarettir. Kendimizi bir şeyler için ikna ederiz, başkalarını bir şeyler için ikna ederiz ve böylece hayatımızı bir yerlere getiririz. Her kararımız bir iknanın sonucudur. "Şunu mu seçsem bunu mu seçsem ?" ikileminde kaldığınız zaman diğerini seçtiğiniz zaman kendinizi ikna etmiş olursunuz ve böylece hayatınız çok farklı bir yöne ilerlemiş olur. Çünkü hayatlarımız kararlarımızdan ibarettir ve kararlarımız da ikna olduğumuz yönde ilerler.
İsterseniz tekniğe geçelim, ha bu arada artık bir çok teknik paylaşacağım forumda fakat sizlerden istediğim tek şey bunu kötü türde bir manipülasyona çevirmemenizdir, çünkü benim amacım hayatınızı daha kolay hale getirmek, başkalarının hayatını daha zor hale getirmenize yaramak değil. Şimdiden teşekkürler :)
NLP'de "Çapalama" adında bir kavram vardır belki bazı arkadaşlarımız bilirler. Bilmeyen arkadaşlar için anlatayım: Çapalama, beş duyu organımız ile bize anıları geri getiren bağlardır. Mesela o bir parfümün kokusu size annenizi hatırlatabilir ve o olumlu duyguları yeniden yaşatabilir, radyoda çalan bir şarkı size eski sevgilinizi anımsatabilir, eğer küçükken bir köpek tarafından ısırıldıysanız artık köpeklerden korkuyor olabilirsiniz çünkü o ne zaman bir köpek görseniz küçüklük anınız geri gelecek ve o olumsuz korku duygusunu yeniden yaşayacaksınız. İşte çapalama budur, sizi o duygu durumuna geri götüren her bir materyal, durum, söz, ses vb. birer çapadır.
İsterseniz bunu kendiniz için de kullanabilirsiniz, eğer çok özgüvenli bir anınız varsa o anda aklınızda kalabilecek bir çapa yaparsanız, mesela elinizi üç kere şaklatırsanız veya "Yaşasın eletan :D" diye bağırırsanız başka bir zaman üzgün ve özgüvensiz bir anınızda bu çapaları kullandığınız zaman o özgüvenli anınızdaki duygularınıza bir anda geri döneceksiniz, ki bunun için de ilerleyen zamanlarda bir yazı paylaşacağım.
Fakat şimdi işin ikna kısmına odaklanalım, mesela birisini bir konuda ikna etmek istiyorsunuz. Bu bir müşteri,anneniz,babanız,sevgiliniz,arkadaşınız olabilir.
İknaya başlarken kişinin sağ gözüne bakın ve konuşurken bunu sürdürün,bunun nedenini birazdan anlatacağım. Öncelikle olumlu cevap iknası ile başlayalım. Olumlu Cevap iknası, eğer karşınızdaki kişi sizi ne kadar fazla onaylarsa bir sonraki görüşünüzü de onaylama ihtimalinin o kadar arttığı bir yöntemdir. Bu bilinçaltının bir önceki kararı ile uyumlu olma isteğinden kaynaklanır. Fark ederseniz bir inanca,ırka,görüşe çok bağlanmış ve o inancın,ırkın,görüşün dediği her şeyi kabul eder hale gelen insanlar artık o inanç,ırk,görüş yanlış birşey yapsa bile onu onaylar,çünkü bilinçaltı artık o inancı,ırkı,görüşü o kadar çok onaylamıştır ki ondan gelen bütün emirleri kabul eder hale gelmiştir. Bunu pratiğe dökmek gerekirse, karşı taraftan sürekli "evet" veya sizi onaylayan cümleler alın, art arta bir kaç tane olumlu cevap almanız önemli, bilinçaltını asıl isteğimize hazırlamış oluyoruz bu sayede. Mesela sevgilinizi ikna etmek istiyorsunuz ve sevgiliniz bugün bir yere gidecekti ve sizde bunu biliyorsunuz, bilmenize rağmen sorun:
+Şuraya mı gideceksin ?
-Evet
+Şunla mı buluşacaksın ?
-Evet
+Vaay, çok iyi bir insan ya bayılıyorum ona, çok neşeli.
-Aynen
Ve böylece olumlu cevaplarımıza devam ediyoruz, ha bu arada sorgular gibi de sormayın yazık korkmasın karşınızdaki :) Benim önerim 6-7 tane olumlu cevap almanızdır. Olumlu cevaplarımızı aldık ve bilinçaltını artık bizden gelen emirlere açık bir hale getirdik,Allah yolumuzu açık etsin :)
Şimdi çapanın 2.Aşamasındayız yani istediğimiz konuda karşı tarafı ikna etme aşaması. Hatırlarsanız biraz önce size sağ göze bakarak konuşmanızı söylemiştim, bunun nedeni çapayı sol göz ile yapmamızdan kaynaklanıyor, normal konuşmanızda sağ göze baktınız fakat şimdi ikna cümlesini söyleyeceksiniz ve karşı tarafın bilinçaltına bu cümlenin diğerlerinden farklı ve bir emir olduğunu belli etmeniz lazım. Bu yüzden ikna cümlenizi söylerken sol gözüne doğru bakın. Ve BUM! Allah kabul etsin :D
Karşı taraf önerinizi reddedebilir, kabul etmeyebilir fakat bu onun bilinçli ret edişidir, bilinç altı sizin sözlerinizi bir emir olarak algılamıştır ve karşınızdaki elinde sonunda sizin iknanıza gelecektir ki bu kadar uzun bir süreç olacağını düşünmüyorum çünkü karşı taraf zaten sizin iknanıza olumlu cevap verecektir, vermese bile üzülmeyin, o vermedi fakat bilinçaltına mesaj iletildi, öyle yada böyle kararınızı kabul edecektir.
Bir Örnek ile sonlandıralım. Mesela eşinizi/sevgilinizi bir konuda ikna etmek istiyorsunuz, her olumlu cümle bir (+) :

+Hayatım, bugün toplantıya gideceksin değil mi ?(Gideceğini biliyorsunuz)
-Evet(+) hayatım.
+Ee işten de yeni geldin,yorgunsundur eminim ki.
+Aynen(+) öyle ya, bir de şimdi toplantı var.
-Kolay değil, çok mu yoruyorlar seni işte ?
+Evet(+) hemde baya bi
......
.....
.....
(6-7 tane olumlu cümle aldık)
+(Sol göze bakarak) Hayatım, yarın toplantıdan sonra yemeğe çıkarız değil mi ?

Ve ikna cümlesini de paylaşmış oluyorsunuz. Bu arada ikna cümlesinin sonunda "değil mi ?" koyarsanız iknanın derecesi artar çünkü siz "değil mi ?" diyerek kendi istediğiniz fikri sunduğunuz için de karşı tarafın buna karşı gelmesi daha da azalıyor. Biliyorum biraz karışık geldi birçoğunuza fakat inanın öyle değil, siz denedikçe,tecrübe ettikçe zamanla yerine oturacaktır ve bu güzel tekniğin ekmeğini yiyeceksiniz :) Aslında bu tekniğe eklenecek ve daha da kuvvetlendirecek bir çok teknik var fakat şimdi bunları da anlatıp kafanızı karıştırmayı hiç istemem, lokmayı bütün halinde değil de parça parça hazmetmek çok daha doğru :)
Bundan sonraki yazılarımda özgüveniniz ve diğer bir çok içsel ve dışsal alanlarınızda size yardımcı olmaya çalışacağım çünkü bilgiyi paylaşmak en büyük erdemdir, bilgiyi doğru kullanmak ise bilgeliktir(bu sözü ben salladım ama güzelmiş :D )
Herkese sevgi dolu günler dilerim... :)
 

eletan

Kayıtlı Üye
Katılım
11 Ağu 2011
Mesajlar
92
Tepkime puanı
9
Ne kadar ilginç bir konu. Siz kullandınız mı bu tekniği?

İlginiz için teşekkür ederim Sayın Madasin :) Evet benim gerek meslek alanım,gerekse hobim bilinçaltı ve beyin hakkında olduğu için bu tekniği sosyal sahada bir çok kere deneme imkanı buldum ve olumlu sonuçlar aldım.
 

madasin

Kayıtlı Üye
Katılım
2 Şub 2015
Mesajlar
359
Tepkime puanı
9
Sn Eletan; Hani bir söz vardır, '' nasıl yaptım bilmiyorum, basiretim bağlandı halbuki aklımda idi , yapmamam gerektiğini biliyordum ve herkesi bu konuda bir de uyardım ve imzayı attım iş işten geçince aklım başıma geldi '' Bakınız bu tür şeyler duyarız ya, yazınızı okuyunca böyle konuşan insanlar aklıma geldi. Siz de tanık olmuş olabilirsiniz belki.
 

eletan

Kayıtlı Üye
Katılım
11 Ağu 2011
Mesajlar
92
Tepkime puanı
9
Sn Eletan; Hani bir söz vardır, '' nasıl yaptım bilmiyorum, basiretim bağlandı halbuki aklımda idi , yapmamam gerektiğini biliyordum ve herkesi bu konuda bir de uyardım ve imzayı attım iş işten geçince aklım başıma geldi '' Bakınız bu tür şeyler duyarız ya, yazınızı okuyunca böyle konuşan insanlar aklıma geldi. Siz de tanık olmuş olabilirsiniz belki.
Çok güzel bir örnek vermişsiniz Sayın madasin :) "Nasıl yaptım bilmiyorum." sözünü bir çok kere duydum. Mesela hipnozu ele alalım, siz her ne kadar istemeseniz de bilinçaltınıza hipnoz anında telkin verilirse ve bilinçaltınız onu kabul ederse, ki kabul edecektir, kabul etmemesi gibi bir durum söz konusu değildir, işte o zaman o emri yerine getirirsiniz. Hipnoz yalnızca kişi uyutularak olmaz, uyanık iken de çok harika bir şekilde hipnoz edilebilir buna da "ikna" denir. "Nasıl yaptım bilmiyorum." diyen bir insan varsa gerçekten akıllıca bir manipülasyona maruz kalmıştır, çünkü manipülasyonu yapan kişi öyle bir hipnoz etmiş ve emirleri vermiştir ki kişinin bilinci buna ne kadar karşı çıksa da bilinçaltının istediği olacaktır, bu beynin bilimsel yapısıdır, maalesef karşı koyamayız. Kapitalist dünya da bunu kullanmayı çok iyi bilir, mesela 'moda' çok iyi bir manipüle aracıdır. Herkes aynı şeyi giyerse bilinçaltının "sürü psikolojisi" devreye girer ve o da aynı şeyi kullanmaya başlar çünkü ayrı bir şey giyerse dışlanacağını ve egosunun zarar göreceğine,öleceğine inanır, bu yüzden sürü psikolojisi vardır. Gerçekten ikna tekniklerini bilmek çok büyük bir önem farz ediyor, çünkü etrafınızdaki en yakın bir dostunuz bile size bilerek veya bilmeden, ki bilerek uyguluyorsa onun yanından hemen uzaklaşın çünkü o bir manipülatordür, ikna tekniğini uygulayabilir ve siz bunu fark ederseniz o tekniğin gücü ortadan kalkar. Emin olun etrafta o kadar çok manipülator var ki, kendimizi korumalıyız. Cinleri,demonları geçtim; en tehlikeli varlık insan. Bunu bizzat tecrübe eden birisi olarak söylüyorum, bilinçaltımız çok ilkel bir yapı, onun için her söylenilen bir emirdir yeter ki söylemesini bilin.
 

madasin

Kayıtlı Üye
Katılım
2 Şub 2015
Mesajlar
359
Tepkime puanı
9
''Bildiğim halde bunu nasıl yaptım, aklım almıyor , hem de bütün insanları uyaran , gözlerini açan ben iken '' Sn Eletan bunlar benim sözlerim. Kesinlikle açıklaması zor . Olaydan bir kaç saat sonra gece aklım başıma geldi ve telefona sarıldım tabi ki telefonlarımı açan olmadı. Ertesi sabah, olay aynen tespit ettiğim şekilde gelişti ve haklı olduğum ortaya çıktı. Karşımda dolandırıcılar vardı ve ben gerekli önlemleri aldım. Çok ilginç ve güzel bir konu açmışsınız. Teşekkür ettim yine teşekkür ediyorum. Bir çok kişi anacaktır.
 

eletan

Kayıtlı Üye
Katılım
11 Ağu 2011
Mesajlar
92
Tepkime puanı
9
Ben teşekkür ederim :) Bu arada Türkçem pek iyi değildir affola, konunun başlığında bile "ki"yi eklemeyi unutmuşum. Uzunca süre Amerika'da yaşayıp da Türkçe konuşup,yazmayınca biraz kötüleşiyor haliyle :)
 

Eleman

Kayıtlı Üye
Katılım
18 Tem 2014
Mesajlar
107
Tepkime puanı
47
İş
Tasarim ve El Sanatları
.... Emin olun etrafta o kadar çok manipülator var ki, kendimizi korumalıyız. Cinleri,demonları geçtim; en tehlikeli varlık insan....
Sayın Eletan siz beni güldürdünüz ya Allah da sizi güldürsün. Ama bu yorumunuza katılmamak mümkün değil. İnsan gerçekten tehlikeli bir varlık :devil2:
Yukarıda gerçekten çok değerli bilgiler vermişsiniz. Bu tekniği en basitinden ve etkili olarak müşteri temsilcileri, sigortacılar, pazarlamacılar kısaca işinin temeli satış yapmak üzerine olan herkes kullanabileceğini düşünüyorum, hatta kullanıyorlar. Çünkü bazen alışveriş yaparken kendi beğendiğimiz değil de bize tavsiye edilen ürünleri satın alabiliyoruz.
 

eletan

Kayıtlı Üye
Katılım
11 Ağu 2011
Mesajlar
92
Tepkime puanı
9
Sayın Eletan siz beni güldürdünüz ya Allah da sizi güldürsün. Ama bu yorumunuza katılmamak mümkün değil. İnsan gerçekten tehlikeli bir varlık :devil2:
Yukarıda gerçekten çok değerli bilgiler vermişsiniz. Bu tekniği en basitinden ve etkili olarak müşteri temsilcileri, sigortacılar, pazarlamacılar kısaca işinin temeli satış yapmak üzerine olan herkes kullanabileceğini düşünüyorum, hatta kullanıyorlar. Çünkü bazen alışveriş yaparken kendi beğendiğimiz değil de bize tavsiye edilen ürünleri satın alabiliyoruz.
Güldürebildiysem ne mutlu :) Dünyanın en tehlikeli canlısını görmek için tek bir ayna yeter.
Çok doğru bir örnek vermişsiniz, eğer karşımızda akıllı bir manipülatör varsa isteklerimizin zerre önemi olmuyor. Tabi kapitalist sistem de bunu çok iyi bildiği için hayatımızın her anında manipüleye uğruyoruz, bu manipüleden korunmanın en iyi yolu ise yapılanın bir manipüle olduğunu fark etmektir. Mesela ben size pembe bir fil hayal etme desem siz pembe bir fil hayal edersiniz, çünkü bilinçaltınız olumsuzu düşünemez. Yani her yerden her şekilde manipüleye uğrayabiliriz, tek korunma yolu ise bu manipüleleri öğrenmek veya bilinçaltını korunma telkinleriyle donatmak. İlerleyen zamanlarda bunun hakkında da geniş bir yazı yazmayı düşünüyorum :)
 

madasin

Kayıtlı Üye
Katılım
2 Şub 2015
Mesajlar
359
Tepkime puanı
9
Sorun yok. Bence son derece akıcı ve güzel aktarmışsınız. Benim bilgisayarımdan kaynaklı bazen eksik çıkıyor öyle yansıyor harfler. Örn. Bir önceki mesajımda tümcenin sonu '' anacaktır'' şeklinde yazılmış. Gerçeği yararlanacaktır olmalı idi. Ben öyle yazıyorum fakat , böyle çıkıyor. Düzeltme mesajı yazsam , mesaj kirliliği. Affola artık. Konumuza dönersek;; bu durumun içinde iken yani yanlışı bildiğiniz halde, beyninize '' evet, yanlışa sürükleniyorum , ne kadar uyanıklar , günlerdir farkındayım, Hiç olur mu bu işler aceleye gelir mi? fark ettik herhalde uyanık kalmalıyım niyetleri belli bunların '' Bakınız, beyniniz farkında , bilinciniz yerinde , siz kendinizi telkin ediyorsunuz. Bilinçler ve algı savaşı sanki. Karşıdakiler farkındalar ve belki etkiyi artırıyorlar. Bu insanlar tam bir hafta her gün benimle görüştüler. Ticari bir saldırı idi bana yapılan. İşin garip tarafı, ilk ben fark ettim ve diğer insanları ben uyardım. Sonunda faka ben bastım. O uyardığım insanlar şaşkın '' bu nasıl olur biz yılların kurduyuz anlamadık siz nasıl uyanmadınız '' Bakınız... Normal değil sonuç... Aklınız yanlış olduğunu söylüyor, iyi niyet özelliğiniz baskın özellik olarak ortaya çıkıyor ve sonuç ;;; Teslim bayrağını çekmişsiniz. Belki de bu anlattığınız yöntemle insanlarda kullanabilecekleri zafiyetleri ortaya çıkarıp o noktadan ilerliyorlar. Bu konuda bize aktaracaklarınız olabilir mi? Olabilir mi ?
 

eletan

Kayıtlı Üye
Katılım
11 Ağu 2011
Mesajlar
92
Tepkime puanı
9
Öncelikle geçmiş olsun sayın madasin, gerçekten böyle dolandırıcılar artık hayatımızın her yerindeler ve çok ustaca taktik kullanıyorlar. Amerikada yaşadığım dönemde bir vaka ile karşılaşmıştım, vaka dolandırıcılar tarafından telefonda hipnoz ediliyor ve bütün kart numarası,şifresi vb. hepsi alınıyor. Mesela yine klasik "Biz Emniyetten arıyoruz" taktiği vardır, sizi emniyetten aradıklarına dair inandırıp bir çok bilginizi elde ederler. Hatta bu konuda gerek emniyet gerek jandarma olsun bize "Bu aramalara kanmayın" diye uyarır. Aslında bizim kanıp kanmamamız zerre önemli değil çünkü o anda yapılan şey tamamiyle bir hipnoz. Bu korku yoluyla bilinçaltını ele geçirmektir. İlk önce "Biz Emniyetten arıyoruz." diyerek bilinçaltına tehlike çapasını atarlar çünkü emniyet hal hatır sormak için aramaz elbet ki aramasının önemli bir nedeni vardır, sonra "Bir suça karışmışsınız" diyerek korkuyu aşılarlar ki korku demek bilinçaltına egonun yok olacağı yani öleceği mesajını yollayan duygu demektir ve ego ölmemek için her şeyi yapar, ve korkuyu biraz daha aşıladıktan sonra da hesap numaraları vb. bilgi alma aşamasına geçerler. Buna "Otoriter Etki" de denir. Aslında sizin zafiyetinizi kullananlar size bu bir haftalık süreç içerisinde bu zafiyeti yerleştirmiş olabilirler yahut sizi çok iyi tanıyan,karakter yapınızı bilen yakın çevrenizden birileri de olabilirler. Mesela ben size; "Tabi ki size İYİ YÜREKLİ OLun diyecek halim yok fakat öyle olsaydınız nasıl olurdu bir DÜŞÜNsenize." dedim farzedelim. Öncelikle sizi Milton Dil Kalıplarını kullanarak kısa bir trans haline soktum, ve "olsaydı" diyerek size düşünmenizi istediğim şeyi düşündürtmeye başladım ardından fark ettiyseniz bazı yerleri büyük harflerle yazdım, (İYİ YÜREKLİ OL-DÜŞÜN) ve kelimelerin buralarını konuşurken vurguladım. Mesela ben size "bunu ALma" diyebilirim fakat eğer vurguyu 'AL' bölümüne yaparsam bilinçaltınız onu "Bunu almalıyım" diye düşünecek. Çünkü bilincinizi by pass ediyorum yani geçiyorum, ve emri direkten bilinçaltınıza yolluyorum. Biliyorum biraz karışık geliyor, kafanızı karıştırdıysam kusura bakmayın :) Bu teknikler sayesinde dolandırıcılar çok rahat bir biçimde manipüle edebiliyorlar karşı tarafı. Çünkü ilgilendikleri şey siz değilsiniz, onların ilgilendikleri şey sizin bilinçaltınız.
 

fox8

Kayıtlı Üye
Katılım
16 Şub 2015
Mesajlar
2
Tepkime puanı
0
Öncelikle geçmiş olsun sayın madasin, gerçekten böyle dolandırıcılar artık hayatımızın her yerindeler ve çok ustaca taktik kullanıyorlar. Amerikada yaşadığım dönemde bir vaka ile karşılaşmıştım, vaka dolandırıcılar tarafından telefonda hipnoz ediliyor ve bütün kart numarası,şifresi vb. hepsi alınıyor. Mesela yine klasik "Biz Emniyetten arıyoruz" taktiği vardır, sizi emniyetten aradıklarına dair inandırıp bir çok bilginizi elde ederler. Hatta bu konuda gerek emniyet gerek jandarma olsun bize "Bu aramalara kanmayın" diye uyarır. Aslında bizim kanıp kanmamamız zerre önemli değil çünkü o anda yapılan şey tamamiyle bir hipnoz. Bu korku yoluyla bilinçaltını ele geçirmektir. İlk önce "Biz Emniyetten arıyoruz." diyerek bilinçaltına tehlike çapasını atarlar çünkü emniyet hal hatır sormak için aramaz elbet ki aramasının önemli bir nedeni vardır, sonra "Bir suça karışmışsınız" diyerek korkuyu aşılarlar ki korku demek bilinçaltına egonun yok olacağı yani öleceği mesajını yollayan duygu demektir ve ego ölmemek için her şeyi yapar, ve korkuyu biraz daha aşıladıktan sonra da hesap numaraları vb. bilgi alma aşamasına geçerler. Buna "Otoriter Etki" de denir. Aslında sizin zafiyetinizi kullananlar size bu bir haftalık süreç içerisinde bu zafiyeti yerleştirmiş olabilirler yahut sizi çok iyi tanıyan,karakter yapınızı bilen yakın çevrenizden birileri de olabilirler. Mesela ben size; "Tabi ki size İYİ YÜREKLİ OLun diyecek halim yok fakat öyle olsaydınız nasıl olurdu bir DÜŞÜNsenize." dedim farzedelim. Öncelikle sizi Milton Dil Kalıplarını kullanarak kısa bir trans haline soktum, ve "olsaydı" diyerek size düşünmenizi istediğim şeyi düşündürtmeye başladım ardından fark ettiyseniz bazı yerleri büyük harflerle yazdım, (İYİ YÜREKLİ OL-DÜŞÜN) ve kelimelerin buralarını konuşurken vurguladım. Mesela ben size "bunu ALma" diyebilirim fakat eğer vurguyu 'AL' bölümüne yaparsam bilinçaltınız onu "Bunu almalıyım" diye düşünecek. Çünkü bilincinizi by pass ediyorum yani geçiyorum, ve emri direkten bilinçaltınıza yolluyorum. Biliyorum biraz karışık geliyor, kafanızı karıştırdıysam kusura bakmayın :) Bu teknikler sayesinde dolandırıcılar çok rahat bir biçimde manipüle edebiliyorlar karşı tarafı. Çünkü ilgilendikleri şey siz değilsiniz, onların ilgilendikleri şey sizin bilinçaltınız.

Sayın eletan,aklıma takılan bir kısım var diyelim ki bir dolandırıcıyla telefonda karşı karşıya olduğumu farkettim ancak o sizin bahsettiğiniz tüm teknikleri de uyguluyor aynı zamanda,ne olursa olsun etki alanı yüzde yüz müdür yoksa bu kalıpların,yoksa her zaman duruma göre işe yaramama olasılığı var mıdır ?
 

kıvep

Banlı Kullanıcı
Katılım
6 Şub 2010
Mesajlar
1,516
Tepkime puanı
30
Geldiğini bildiğin bir taştan kolayca kacarsın değilmi?
dolandırıldığını anlayan kişi yöntemden kacar. Dolandırılıcağını anlayan kişi, sırf yöntemler kullanıldı diye transa gecmez." Ben dolandırılıyırum ama bana öyle bir yöntem uyguladılarki hipnotize oldum " demez. Düşünme yetisini kaybedip, aklı uçurup götürecek bir yöntem yok henüz. Dolandırıldığını anlayan insana zorla " evet" cevabını verdirmez.Akıllı mantıkla düşünebildiğimiz sürece hiçbir yöntem dolandırılmamıza sebeb olmaz. Yöntemler pekiçtirectir sadece. Uyanık olan herseyden etkilenmez. Dolandırıldığını anlatamayanlar için yapıcak birley yok. Sonuçta ailemiz arkadaşlarımız güvendiğimiz dinlediğimiz kişiler. Bir telefondaki yabancı bir sesin peşinden hangi yöntem kullanılırsa kullanılsın akıllı bir insan gitmez. Sihir değil bu psikolojik algı yönlendirmesideğil mi
Kısaca, tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır. Ama sihirle dans ettircek kadar uçukta değildir. :D

Yazı içinde emeğe sağlık :)
 

funnyyda

Kayıtlı Üye
Katılım
7 Ara 2012
Mesajlar
51
Tepkime puanı
9
Harika paylaşım gerçekten ..
Çok mutlu oluyorum bu şekilde paylaşımları okudukça.. İşe yarayacağına çok inanıyorum , mutlaka deneyeceğim..
Teşekkürler..
 

Mahrusa

Kayıtlı Üye
Katılım
24 Nis 2014
Mesajlar
97
Tepkime puanı
21
Bu tekniği kendi üzerimde kullansam ayna karşısında acaba etkili olur mu Sn eletan :)
 
Ü

Üye silindi 38107

Syn . eletan yazınız çok güzel ve eminim ki bu konu hakkında epey bir bilgi sahibisiniz. Acaba bu konuda herhangi bir eğitim aldınız mı? Birde bu konuda önerebileceğiniz herhangi bir kitap var mıdır?
 

eletan

Kayıtlı Üye
Katılım
11 Ağu 2011
Mesajlar
92
Tepkime puanı
9
Sayın eletan,aklıma takılan bir kısım var diyelim ki bir dolandırıcıyla telefonda karşı karşıya olduğumu farkettim ancak o sizin bahsettiğiniz tüm teknikleri de uyguluyor aynı zamanda,ne olursa olsun etki alanı yüzde yüz müdür yoksa bu kalıpların,yoksa her zaman duruma göre işe yaramama olasılığı var mıdır ?
Merhaba sayın fox8 :) Kıvep arkadaşımızın da dediği gibi, bilincimiz zaten her şeyi eleştirir durumdadır. Yani direkten bilince "Şu şöyledir." derseniz "Bu neden böyledir ?" diye soracaktır yani kabullenmeyecektir. Eğer dolandırıcıların size yapmaya çalıştıkları manipülasyonu fark ederseniz zaten bilincinizin eleştiren duvarı hemen otomatikmen devreye girer ve aşılanmaya çalışılan teknikler sizi etkilemeyecektir :)
 

eletan

Kayıtlı Üye
Katılım
11 Ağu 2011
Mesajlar
92
Tepkime puanı
9
Bu tekniği kendi üzerimde kullansam ayna karşısında acaba etkili olur mu Sn eletan :)
Merhaba sayın Cansev :) Evet kullanabilirsiniz fakat bu tekniğin kendimize göre olan yolları da var onları uygulamanızı öneririm, çünkü ikna teknikleri daha çok karşıdaki kişiyi o fark etmeden istediğimiz sonuca çekmek için tasarlanmış tekniklerdir, siz bu tekniği kendinize yapmaya çalışırsanız zaten amacı biliyor olursunuz bu yüzden bilinciniz araya bir duvar örer yani istenilen etki tam olarak alınamaz ve bilinçaltına tam bir şekilde nüfuz edemezsiniz fakat çapalamanın kendimize göre olan teknikleri de vardır(Basit Kaynaklı Çapalamlar,Çok Kaynaklı Çapalamalar,Switch Tekniği vb.) ve bu teknikler gerek özgüven olsun, gerek fobiler olsun her alanda çok etkili ve işe yarayan teknikler. Bunun hakkında etkili teknikleri ilerleyen zamanlarda paylaşacağım forumda :)
 

eletan

Kayıtlı Üye
Katılım
11 Ağu 2011
Mesajlar
92
Tepkime puanı
9
Syn . eletan yazınız çok güzel ve eminim ki bu konu hakkında epey bir bilgi sahibisiniz. Acaba bu konuda herhangi bir eğitim aldınız mı? Birde bu konuda önerebileceğiniz herhangi bir kitap var mıdır?
Teşekkürler sayın zukachidorikato :) Ünlü Manipülatör Kevin Hogan'ın öğretmenliğinde Amerika'da yaşadığım dönem geniş çaplı bir hipnonlp eğitimi aldım. Okumanız için kitaptan ziyade yazar olarak John Grinder, Richard Bandler, Kevin Hogan, Anthony Robbins, Nil Gün, Robert Greene'yi öneriyorum :)
 

Gwendoline

Kayıtlı Üye
Katılım
1 Eyl 2013
Mesajlar
131
Tepkime puanı
14
paylaşım için teşekkürler, bu tekniği farklı şekillerde yapma yöntemleri var mıdır konuşarak sesle vb yada kelimelerle gibi.. her zaman insanların yüzüne bakma şansımız olmuyor ne yazikki :/
 
Üst