Canı Sıkılanlara Bilgi Kutusu

Ori

Kayıtlı Üye
Katılım
18 Ocak 2010
Mesajlar
3,254
Tepkime puanı
3,152
Artık Yıl
Miladî takvimde (Gregoryen takvim) 365 yerine 366 günü olan yıl. Bu fazladan gün (artık gün), normalde 28 gün olan şubat ayına 29 Şubat'ın eklenmesi ile elde edilir. Dört yılda bir yapılan bu uygulamanın nedeni Dünya'nın Güneş çevresinde dönme süresinin (astronomik yıl), Güneş'in aynı meridyenden iki kez geçişi arasındaki ortalama zamanın (gün) tam katı olmamasıdır. Bir astronomik yıl yaklaşık olarak 365,242 gün olmasına rağmen normal bir takvim yılı 365 gündür.

Artık yıl uygulaması ilk olarak MS 46 yılında, Jülyen Takvimi'nde uygulanmıştır.

Artık yılların belirlenmesi

Genel bir kural olarak artık yıllar 4 rakamının katı olan yıllardır:
1992, 1996, 2000, 2004, 2008, 2012, 2016 gibi.

Ancak bu kuralın iki istisnası vardır:

1. 100'ün katı olan yıllardan sadece 400'e kalansız olarak bölünebilenler artık yıldır:
Örneğin 1200, 1600, 2000 yılları artık yıldır ancak 1700, 1800 ve 1900 artık yıl değildir.

Sadece 400'e tam olarak bölünebilenlerin artık yıl kabul edilmesinin nedeni, bir astronomik yılın 365,25 yerine yaklaşık olarak 365,242 gün olmasından kaynaklanan hatayı gidermektir.

2. Hesabı daha da hassas hâle getirmek için, 4000'e kalansız olarak bölünen yıllar da artık yıl kabul edilmez:
Örneğin 4000, 16000, 24000 yılları 400'e tam bölünebildiği halde artık yıl kabul edilmeyecektir.
 

Tessy

Kayıtlı Üye
Katılım
19 Eki 2015
Mesajlar
87
Tepkime puanı
6
İş
Öğrenci
Kaynak nedir acaba? Doğru mudur? Merak ettim. Zehirlenmeden dolayı mı ölüm gerçekleşiyor?

Evet, bunun nedeni elma tohumlarında doğal olarak bulunan amigdalin maddesinin insanlar için zararlı olmasıdır. Amygdalin bir siyanojenik glikozittir, siyanür bileşiği insanlar için ölümcül olabilen bir bileşiktir. Amigdalin maddesi vücutta beta-glükozidaz enzimi ile reaksiyona girer ve insanlar için toksik olan hidrojen siyanür maddesini (HCN) oluşturur. Hidrojen siyanüre maruz kalma asfiksi ve ölüm ile bağlantılı bulunmuştur. Hidrojen siyanürün genellikle ciddi kardiyovasküler ve solunum problemlerine yol açan sistemik zehirlenmelere neden olduğu bilinmektedir. Bulantı, uyuşukluk ve baş ağrıları hidrojen siyanüre maruziyetin en sık görülen yan etkileridir.
 

Ori

Kayıtlı Üye
Katılım
18 Ocak 2010
Mesajlar
3,254
Tepkime puanı
3,152
300 gram elma cekirdegini toz haline getirip yerseniz ölürsünüz(sakin denemeyin)

Evet, bunun nedeni elma tohumlarında doğal olarak bulunan amigdalin maddesinin insanlar için zararlı olmasıdır. Amygdalin bir siyanojenik glikozittir, siyanür bileşiği insanlar için ölümcül olabilen bir bileşiktir. Amigdalin maddesi vücutta beta-glükozidaz enzimi ile reaksiyona girer ve insanlar için toksik olan hidrojen siyanür maddesini (HCN) oluşturur. Hidrojen siyanüre maruz kalma asfiksi ve ölüm ile bağlantılı bulunmuştur. Hidrojen siyanürün genellikle ciddi kardiyovasküler ve solunum problemlerine yol açan sistemik zehirlenmelere neden olduğu bilinmektedir. Bulantı, uyuşukluk ve baş ağrıları hidrojen siyanüre maruziyetin en sık görülen yan etkileridir.

Gerçekten çok ilginç bir bilgi oldu. Yıllardır yediğimiz bir meyvenin çekirdeğinde ölüm tehlikesi olması çok tuhaf.
 

Ori

Kayıtlı Üye
Katılım
18 Ocak 2010
Mesajlar
3,254
Tepkime puanı
3,152
Ekli dosyayı görüntüle 7841

Sinüsler

Kafatasında (lat.Cranium) burun boşlukları çevresindeki kemiklerin içinde bulunan ve burun boşluklarına açılan kemik boşluklarına sinüs adı verilir (paranasal sinüsler). Genellikle doğumdan sonra gelişerek ortaya çıkan bu kemik boşlukları mukoza ile döşeli olup sağlıklı şartlarda içlerinde hava bulunur. Bu boşlukların kafa ağırlığını azaltmak, ses rezonansına katkı sağlamak ve solunum havasını nemlendirme, havanın içindeki partikülleri ve organizmaları temizleme, ve ısıtma gibi görevleri vardır.

ALıntı
 

Ori

Kayıtlı Üye
Katılım
18 Ocak 2010
Mesajlar
3,254
Tepkime puanı
3,152
Fazla kolonya kullanımı;

Kolonyanın en çok rastlanan bazı zararlarını şu şekilde sıralayabiliriz:
Kolonya, beyne zarar verdiği için, koku ve tat alma duyularının etkisinin azalmasına yol açmaktadır.
Solunduğunda, kolonyanın içinde bulunan zararlı maddeler, İnsan vücuduna girerek, çok ciddi sağlık sorunlarına yol açabilmektedir.
Genellikle ellerimize dökerek kullandığımız kolonya, derinin yapısının bozulmasına ve cildin tahriş olmasına neden olur. Tahriş olmuş bir cilt ise, mikroplara açık hale gelir.
Kolonya cilde direk olarak temas ettiğinde, terleme yetisini kaybetmesine neden olarak, vücudun zararlı bakterilerin dışarı atmasını engeller.
Tuvaletlerden sonra bir çok kişi, ellerini kolonya sürerek dezenfekte ettiğini düşünür. Bu çok yanlış bir davranıştır. Kolonya, mikropları öldürmediği gibi, cildi tahriş ederek mikropların derinin altından vücuda karışmasına neden olur.
Anneler genellikle bebeklerinin altlarını kolonyalı mendil ile temizlemeyi tercih ederler. Küçücük bir bebeğin cildi asla kolonya gibi, ağır bir kimyasal maddenin temasına dayanacak nitelikte değildir ve bebeğe çok zararlıdır. annelerin bebeklerinin altını temizlerken, sabunlu bir bez ile silmeleri çok daha sağlıklı olacaktır.
Kolonyayı fazla kullanmak, insanların genetik yatkınlığı olduğu bir çok hastalığın, tetiklenmesine neden olur.
Astım ve bronşit gibi solunum yolu rahatsızlığı olan insanların, kolonya solumaları, astım hastalarında astım krizi geçirmesine neden olmaktadır. Bronşiti olanlarınsa, geçici olarak nefes darlığı yaşamalarına neden olur.
Alkolik olan bir çok insan alkol bulamadığı durumlarda kolonya içebilmektedir. kolonya içildiğinde ise kalıcı körlüğe ve hatta ölüme neden olmaktadır.
Kolonya kullanırken kesinlikle gözle temas ettirilmesinden kaçınmak gereklidir. Göz merceğine, körlükle sonuçlanabilecek çok ciddi zararlar vermektedir.
Kalitesiz olarak, üretilen, kolonyalar, Alerji ve Egzama gibi, cilt rahatsızlarına neden olmaktadır.

ALıntı**
 

Lyusifer

Kayıtlı Üye
Katılım
31 Tem 2012
Mesajlar
208
Tepkime puanı
25
Konum
Loading...
neden oyle kaniya vardiniz diye sorabilirmiyim ? :D :D
Evet,hani derler ya köye iki tane taş düşse biri benim başıma gelir ya sizde o bilgideki ifadeyi kendi üstünüze çektiniz:cowboy:.bu bunları komiğe bağlıyoruz ama aslında siz olumsuz düşünurseniz böyle denklemeler hayatta başımıza gelebilir.Çekim yasası:D
 

nastinka

Banlı Kullanıcı
Katılım
18 Şub 2016
Mesajlar
95
Tepkime puanı
4
Konum
Gökkuşağının altında
Evet,hani derler ya köye iki tane taş düşse biri benim başıma gelir ya sizde o bilgideki ifadeyi kendi üstünüze çektiniz:cowboy:.bu bunları komiğe bağlıyoruz ama aslında siz olumsuz düşünurseniz böyle denklemeler hayatta başımıza gelebilir.Çekim yasası:D
sevinsem mi uzulsem mi bilemedim lyusiferr :D
 

Ori

Kayıtlı Üye
Katılım
18 Ocak 2010
Mesajlar
3,254
Tepkime puanı
3,152
Tuhaf Yasaklar

İskoçya'da inek sahiplerinin sarhoş olması yasaktır.

İtalya'da etek giyen erkekler tutuklanır.

İngiltere'de kadınların toplu taşıma araçlarında çikolata yemesi yasaktır.

Liverpool'da tropikal balık satan kadınlar halka açık alanlarda üstsüz gezebilir.

Fransa'da domuzlara "Napolyon" isminin verilmesi yasaktır.

Utah'ta kuşların otobanlarda yol önceliği vardır.

Pennsylvania'da banyoda şarkı söylemek yasaktır.

Michigan eyaletinde kadınların saçları kanunen kocalarına aittir.

Arkansas'ta kocasının karısını ayda bir defa dövmesi normaldir, birden fazla dövmesi ise suça girmektedir.

Eğer İskoçya'da yaşıyorsanız, kapınızı çalıp sizden klozetinizi kullanmak isteyen birini içeri almak zorundasınız.

İsviçre'de pazar günleri çamaşır asmak yasaktır.

Tayland'da araç kullanırken gömlek giymek zorundasınız.

Singapur'da metrolarda sakız çiğnemek yasaktır.

Çin'de koleje gitmek için entelektüel biri olmak zorundasınız.
 

Ori

Kayıtlı Üye
Katılım
18 Ocak 2010
Mesajlar
3,254
Tepkime puanı
3,152
Kinesioloji, "hareket eden kaslardaki enerji akışının kontrolü" demektir. Kinesiolojinin amacı, bedensel enerjileri harekete geçirerek bedensel ve ruhsal dengeyi sağlamaktır. Kollar ve bacaklar gibi kasların rahat test edilebileceği bölgelerde uygulanan baskı ve bedene soru sorma yöntemi ile sağlığımızla ilgili pek çok bilgi edinebilir ve yapmamız gerekenleri de öğrenebiliriz. Kinesioloji, "kiropratik, akupunktur" gibi birçok Batı ve Doğu tekniğini kendi içinde barındırmaktadır. Kinesioloji'de kaslar çok önemli bir yer tutar. Çeşitli kas hareketlerinin yardımı ile bedendeki enerji blokajları ortaya çıkartılır.
 

acid

Kayıtlı Üye
Katılım
23 Kas 2012
Mesajlar
436
Tepkime puanı
397
Kinesiolojiden bahsetmişsiniz. Bu pek çok insanda olan vücuttaki dokunma, saçların okşanması ya da vücuttaki bazı garip hisler vücudun bu anlamda refleksif hereket etmesinden ve uyarı vermesinden olabilir mi diye bir soru geldi aklıma.
 

Ori

Kayıtlı Üye
Katılım
18 Ocak 2010
Mesajlar
3,254
Tepkime puanı
3,152
Kinesiolojiden bahsetmişsiniz. Bu pek çok insanda olan vücuttaki dokunma, saçların okşanması ya da vücuttaki bazı garip hisler vücudun bu anlamda refleksif hereket etmesinden ve uyarı vermesinden olabilir mi diye bir soru geldi aklıma.

Olabilir tabi neden olmasın. Güzel bir yere değinmişsiniz.
 
Üst