Çakra Nefes Teknikleri

Ori

Kayıtlı Üye
Katılım
18 Ocak 2010
Mesajlar
3,251
Tepkime puanı
3,147
Nefes, bildiğiniz üzere bizi hayatta tutan en önemli yaşam kaynağımızdır. Yaşam enerjisi (Prana) nefes aracılığı ile bedenimize giriş yapar. En saf yaşam enerjisini bedenimize alma yöntemi nefes alıp vermektir. Burun deliklerinden giren (İda ve Pingala enerji kanalları) yaşam enerjisi, tüm bedeni dolaşarak enerji merkezlerimizde (çakralarımızda) birikir. Yaşam enerjisinin sağlıklı bir şekilde akmasını sağlamak için nefes alış verişi kontrol etmeyi öğrenmek gerekir. Nefes kontrol sistemine Sanskritçe pranayama denir.

Pranayama, nefes kontrol bilimi olarak tanımlanır. Bedenimizin ihtiyaçlarını karşılayabilmek ve her daim onun canlı kalmasını sağlamak için oluşturulmuş egzersiz sistemlerinin bütünüdür. Bu tekniklerin beden üzerindeki etkisi, enerji bedenimizin dengelenmesini sağlar. İnce bir enerji olan Prana, bedenimizde enerji kanalları sayesinde dolaşır. Enerji kanallarından, enerji merkezlerine ve oradan da enerji bedenimize ulaşır. Enerji merkezlerinin arasında kundaliniyi de etkilemiş olur. Kısaca tüm astral varlığımız etkilenir. Astral varlığımız da bedeni etkiler, böylece hem fiziksel hem de psişik olarak dengelenme sağlanmış olur. Bu dengelenme şifanın kendisini oluşturur. Sağlıklı olalım veya olmayalım pranayama hayatımızda var olmalıdır. Ruhsal ve fiziksel sağlığını kaybetmiş kişilerin öncelikle şifa bulmak, sağlıklı bireylerin de şifalarının devam etmesi için nefes egzersiz sistemini kullanmaları gerekir.

Fiziki dünyanın ötesindeki alemi anlama ve farkındalığın oluşması için bu sisteme ihtiyaç vardır. Bugüne kadar yazılmış, anlatılmış ne kadar şifa ve psişik güçleri geliştirme yöntemi varsa, hepsinin temelinde nefes egzersizleri vardır. Bu nefes sistemine hangi adı verirseniz verin farketmez, hepsi aynı şeyi anlatmaktadır. Farklılıkların olmasının sebebi bireysellik ve zaman içinde yöntemlerin gelişimidir. Hangisini yapacağım, hangisi doğru diye düşünmenize gerek yok. Bazen, bazı uygulayıcılar ve eğitmenler birden farklı bilgiyi aynı sisteme entegre etmeye çalıştıklarında hata meydana gelebilir. Bu hatanın ana sebebi de sistemlerin püf noktalarının çok önemli olması ve uygulayıcıların her özel bilginin her sistem ile uyumlu çalışmayacağının bilgisinden yoksun olmalarıdır. Farklılık oluşturma kaygısında olan bir kişi özden uzaklaşır. İsimlere veya kişilere takılmayın, hepiniz nefes alıyorsunuz, bunu otomatik olarak yapıyorsunuz. Nefes egzersizlerini bildiğinizde ise değişim kendiliğinden ve doğal olarak gerçekleşiyor. Kontrol altında olan her bilgi değişimi getirir, kontrolden yoksun her şey ise başka bir gücün kontrolünde hareket eder. Kendi yaşam enerjimizin kontrolünü almanın en basit yolu da nefes egzersizleri yapmaktır. Nefes egzersiz sistemlerinin önemi ve temel yöntemlerini, Kadim Bilgelik Ezoterik Şifa isimli kitabımda detaylı olarak bulabilirsiniz.

Ruhun 7 Kapısı - S/141
 

sealight

Kayıtlı Üye
Katılım
2 Mar 2018
Mesajlar
59
Tepkime puanı
51
Konum
İstanbul
Ben 3. Göz çakramı, 6. Hissimi açmak istiyorum. Tıkandığını hissediyorum. Deneyeceğim
 

Ori

Kayıtlı Üye
Katılım
18 Ocak 2010
Mesajlar
3,251
Tepkime puanı
3,147
Üçüncü Göz Çakrası

Altıncı çakramız aydınlanma yolunda bize rehberlik sunar. Soyut olanları anlayabilme, bilgi üretebilme ve bilgiyi işleyebilme kabiliyeti verir. Psişik yetilerimizin büyük bir çoğunluğu bu çakramızın ürettiği enerji sayesinde ortaya çıkar. Beyin aktivitelerimizi ve beyindeki en önemli hotmonları kontrol eder. Dünyevi hayatla pek ilgisi yoktur, saf ve masumdur.

Üçüncü göz çakramız dünyevi enerjiler pek üretmez, bu nedenle cinsel yaşantımızda herhangi bir değişime sebep olmaz. Düşünce yapımızı etkilediği için diğer çakraların ana enerjilerini destekler. Eğer şiddete sebebiyet verecek şekilde ilgili çakra dengesizleştiyse şiddet ile ilgili düşüncelere sebep olur. Eğer duygusal anlamda çözüntüye sebep olabilecek bir çakramız enerji üretirse kendimizi daha kötü hissedeceğimiz düşünceler meydana gelir. Bu nedenle diğer çakraların dengede olması çok önemlidir. Diğer çakralarıın dengesi sağlandığında düşüncelerimiz olumlu yönde üçüncü göz çakramız tarafından desteklenir. Çakranın dengesizliği yoğun baş ağrılarına sebebiyet verdiği ve çok stresli olmamıza neden olduğu için cinsellikten uzaklaşmamızın da gerekçesi sayılabilir. Stres yaşamımızın tümünü etkilemektedir. Yorgun, hasta, ilgisiz vesıkılgan olacağımız için doğal olarak cinsel yaşamımız etkilenir ve çok az ilişki yaşamamıza ve kısa sürmesine neden olur.

Üçüncü gözün dengesizliği özün hatırlanmamasına sebep olduğu için içimizde büyük bir boşluğun oluşmasına neden olur.Bu boşluğu, daha çok şey alarak, daha çok yiyerek, alkol ya da uyuşturucu kullanarak gidermeye çalışabiliriz. Ailemiz, sevgilimiz, eşimiz, partnerlerimiz bu boşluğu doldurmaya çalışır. Dengesizlik ne kadar büyükse o ölçüde sık hayat tarzı, dünyevi anlamdaki her şeyi ve insanları sık değiştirmemize neden olur. Bu nedenle kendimizi veremediğimiz bir yığın ilişki yaşarız. Kendi varlığımızın özünün hatırlanması ve anlaşılması bu boşluğu dolduracak insanları boşluğu kapatmaları için kullanmak yerine onları olduğu gibi kabul etmemize neden olarak sağlıklı ilişkiler yaşamamıza olanak verir. Cinselliği bile farkındalık, özü bulmaya çalışma ve gerçek sevgiye ulaşma yönünde değerlendirip, dünyevi bir olayın manevi hayatımıza katkı yapmasını sağlayabiliriz. Cİnsel hayatımızın şekline bakıp sorunlu çakralarımızı bulabilir ve onları düzeltebiliriz. Alt çakralarımızın dengeye ulaşması üçüncü gözümüzün dedengede olmasına katkı sağlauacağı için içimizdeki büyük boşluk sevgi, saflık, anlayış, kabullenme, affetme gibi ilahi duygularla dolarak bizi öz varlığımıza daha da yakınlaştıracaktır.

Ruhun 7 Kapısı - S/84
 
Üst