Semiyail
Banlı Kullanıcı
Yıl 2002 de gerçek yaşanmış bir hikayedir.Konyanın bir ilçesinde eski bir evde yaşayan ve burada büyü işleriyle uğraşan fatma adında bir kadın yaşıyormuş.Bu kadının kocası çalışmazmış.Kadın evin geçimini büyücülükle,fal bakarak v.s. geçindirirmiş.Sonra Fatma büyücünün yanına 17 yaşlarında musallat hastalığı olan bir genç gelmiş ve durumunu anlatmış,sonra kadın bu gence suda bakarak bilgi vererek yardım ediyormuş.O sırada bir kadın içeri girmiş ve kocasından şikayetçi olduğunu,onu eve bağlamasını sözünden çıkmaması için büyü yapmasını istemiş,büyücü kadın hallederiz demiş.Aradan bir hafta geçmiş genç ve diğer kadın büyücün fatmanın yanına gelip gidiyorlarmış.Yine bir gün büyücünün yanına önce genç gelmiş yine suda bakması için kadından yardım isteyerek durumunu öğrenmeye ve yardım etmesini istiyormuş,sonra yanlarına yine o kadın gelmiş yine kocasının hakkında sorular sormaya başlamış büyücüde şöyle böyle anlatıyormuş.Bu arada gençte onları dinliyormuş.Bu arada aniden birşey olmuş birden o büyü yaptırmaya gelen kadın koluma birşey oldu çok ağrıyor diye haykırmaya başlamış sonra büyücü kadın durumun farkına vararak gençteki cinlerden birinin kadın koluna girdiğini söylemiş.İkiside gence bakarak bu senin cinin al şunu kadının kolundan demişler,sonra genç şaşkınlıkla baka kalmış ve ne alması ben ne anlarım almadan buda nereden çıktı siz nediyorsunuz demiş.Bir müddet sonra kadın biraz sakinleşmiş ve yinede endişeli bir ifadeyle oradan çıkıp evine gitmiş.Eve geldiğinde kendisinde bir gariplik hissetmeye başlamıs.Sonra gece olmuş kadın lambayı söndürmüş yatmış tam o sırada lamba tekrar yanmış kadın birden irkilmiş birde ne görsün ona sataşan cin insan kılığında karşısında duruyor ve cin konuşmaya başlamış ben o genç çocuğun ciniydim ve seni çarptım artık seninle uğraşacağım demiş ve o gece kadını sabaha kadar korkutarak yatırmamış.Sabah olunca kadın soluğu büyücü kadının yanında almış ve olanları anlatmış ve o genci bana bul nerede o demiş büyücü kadında ,genç çocuğun suçu olmadığını cinin kendisinin musallat olduğunu söylesede bir türlü ikna olmuyormuş.Sonra o gün genç çocukta büyücü fatmanın yanına gelip bakım yaptıracakmış ve o arada gusl alıyormuş.Büyücü kadında hala kadını ikna etmeye çalışıyormuş ama kadının kulağına cin hayır inanma beni sana o genç verdi ve şu an gusl alıyor birazdan gelecek bekle diyormuş ve kadında cinin söylediklerini büyücüye söylüyormuş ve beklicem onu ve gebertcem onu diyormuş.Genç hazırlanmış tam büyücünün yanına gitmek için evden çıkmış ama genci bir şey gitmemesi için engellemeye çalışmış sonra genç o gün gitmekten vaz geçmiş.Ertesi gün genç,büyücü fatmanın yanına gitmiş ve olanları duyunca şaşırmış çünkü hiçbir suçu yokmuş,Fatmada çocuğa buraya gelme şimdi git sen, bende o kadını gelirse onu kovarım demiş,gençte oradan uzaklaşmış sonra yolda düşünceli bir şekilde yürüyormuş bir yandan büyücüden sadece cinler hakkında aldığı bilgillerin dışında hiçbir fayda göremediğini ve bunun üstüne birde büyü yaptırmaya gelen kadının belasını düşünüyormuş.O sırada ne görsün o kadın karşı yoldan geliyormuş ve genç hemen bir yere saklanmış ve bundan sonra böyle yerlere gitmeme kararı almış eve gidince oturup düşünmeye başlamış ve o sırada uyuklamaya başlamış ve bir melek rüyasına girmiş ve gence,sen harama bakmazsan günah işlemezsen ve ibadetlerini tam yaparsan ve bunun için and içersen ALLAH teala sana şifa verecek diye seslenmiş ve gençte tabiki and içerim der ve o anda uyanır ve düşünmeye başlar ve sonra kalkıp namaz kıldıktan sonra tevbe ederek and içer.Sonra rüyasındaki söylenenleri yapmaya başlayınca şifaya kavuşur ve yine eskisi gibi neşeli ve sağlıklı günlerine döner.Büyü yaptırmaya giden o kadında cinlerin eziyetine yıllarca maruz kalarak yaşar ve cezasını bulur.Büyücü kadınında sıkıntı içinde bir kaç yıl yaşadıktan sonra bir şeytanın onu çarpmasıyla vefat etmiş.Bu hikayede insanın hak ettiğini bulması,insanın yaptığı yanlışların kendisine geri döndüğü ve isteklerine kavuşabilmesi için ALLAH ın yasakladığı işlerden uzak durarak ve ancak cenabı ALLAH tan yardım isteneceği ve şifa verenin sadece yüce yaratıcının dilemesiyle ve onu verdiğini ondan başka kimsenin veremeyeceğidir ve dua etmek en güzel amel olduğu gibide bir ibadettir.O dilediğine hikmet verendir.İnsanın geleceği davranışlarına bağlıdır hangi yoldan gidilmesi gerektiğini ve gidilen yolun sonunun nereye çıktığını iyi bilmek gerekir.Şifa şafi olan ALLAH tandırki o Kadimdir en güzel dost odur.Sağlıcakla...
Semiyail...
Semiyail...