Açıklayayım.
Bunların insanlardan istenmesinin bir kaç gayesi vardır ama asıl amaç şudur;
"Biz, gerçekten insanı en güzel bir biçimde yarattık. Sonra onu, aşağıların aşağısına indirdik. Ancak, iman edip salih ameller işleyenler başka. Onlar için devamlı bir mükâfat vardır."(Tin, 95/4-6)
“Allah (c.c) buyurdu ki: 'Ben sana emretmişken seni secde etmekten alıkoyan nedir?' dedi. İblis; 'Ben ondan daha üstünüm. Çünkü beni ateşten yarattın, onu çamurdan yarattın. Balçıktan, işlenebilir kara topraktan yarattığın insana secde edemem.' diye cevap verdi. Allah şöyle buyurdu: 'Öyle ise çık oradan! Sen artık kovulmuş birisin! Muhakkak ki hesap gününe kadar lânet senin üzerine olacaktır!..'”(2)
İki ayet ışığında anlatayım.
Esfel-i safilin diye bir kavram vardır. Yani yaratılmışların en aşağılığı en zavallısı anlamlarına gelir bu kavram.
İnsan, büyüye başvurduğunda zaten ALLAH'ın kati yasağını deldiği için büyük bir günah kazanmıştır ama şeytana bu yetmez. O aynı zamanda bu günahı düşebileceğimiz en iğrenç şekillerde işlememizi ister ve bundan keyf alır. O yüzden de yeri gelir size idrar içirir, yeri gelir adet kanı içirir, yeri gelir domuz pisliği yedirir ve daha nice iğrençlikler. Bundan maksat, insanın nefsi arzusunu tatmininde daha ne kadar iğrençleşebileceğini göstermektir. Başka sebepler de vardır ama hasıl-ı maksatın özü budur.
Şeytan, bedelini ödetmeden kimseye yardım etmez.