Yanlış bilgi vermeyin.Havas islami büyü metodudur.
Zikirlerin ayetlerin kullanılması bunun büyü olmadığı anlamına gelmez.
Ayetlerle yapılan nice büyü uygulamaları var aşık etmek kendine bağlamak vs.
Hatta ayetlerle yapılan negatif büyü işlemleri bile var.
Burada maksat harflerin titreşim özelliklerinden yararlanmaktır.
Size tavsiyem batı maji uygulamanın alt yapısını inceleyin birde havas uygulamanın alt yapısını inceleyin benzerliklerini görüceksiniz.
İsimlerini saydığınız imam gazali ibni arabi vs. bizim anladığımız manada evliya değillerdir.
İmam gazali ihya ulumuddin isimli eserinde der ki : Bayazıd bestamiyi bir defa görmek Allahı 70 defa görmekten daha hayırlıdır.
İmam gazali der ki : Peygamberler bilgilerini meleklerden alır biz ise direk Allahtan alırız
İbni arabi fusul hikem isimli eserinde der ki : firavun da Allaha iman etmiş sayılıyordu görünüşte kafir gibi olsada.
İbni arabi fusul hikem isimli eserinde der ki : Velilik peygamberlikten daha üstündür.hatta risaletten daha kamil bir makamdır.
Size evliya diye anlatılan kişiler anladığınız manada evliya değildir.Bilmem kim hazretleri birşey yaparsa sırf o yaptı diye büyü diye sayılmayacak mantığını bırakın artık.
hz ömer hz alide yapmış olsaydı büyü genede büyüdür.Büyü dediğimiz olgu yapan kişinin hatırına göre konumu değişmez.Mehmet vatandaşımız yapınca büyüdür ama bilmem kim hazretleri yapınca büyü değildir Allah katından mutlak bir ilimdir mevzularını geçin artık.
Mesela öldürme eylemini ele alalım.Bunu yapan kim olursa olsun öldürmek cinayettir yapanın hatırına göre bu eylemin adı değişmez.
İslamda Şatahat nedir araştırmanızı tavsiye ederim. Konu çok uzayacak oyuzden buraya yazmıyorum internetten kolayca bilgi edinebilirsiniz.
Ayrıyeten bir hadiseyi paylaşma gereği duyuyorum. Madem Rukye de ayet okumak ta bir büyüdür. Haşa o halde Peygamberimiz de büyüye teşvik veriyor.
Kurandan Ayetler ile büyü yapılır. Celbinden muhabbetinden irsaline kadar. Fakat İşte o anda Havas olmaktan çıkar büyü yoluna girer.
Bir bıçak vardır ekmek kesmek için imal edilmiştir o işe yarar. ama sen o bıçakla adam öldürdün diye suçu bıçakta mı ararsın yoksa o bıçağı kullananda mı ?
Bu konu daha çok uzayacak. şu hadiseyide aktarıp konuyu burada kesiyorum.
Selametle.
Ebû Saîd -radıyallâhu anh- şöyle anlatır:
“Biz, Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in gönderdiği askeri bir seferde idik. Bir yerde konakladık. Yanımıza bir hizmetçi gelip:
«–Kavmimizin efendisini zehirli bir yılan soktu. Onunla meşgûl olacak erkekler de şu anda yanımızda değil. Sizde rukye yapan (tedâvi maksadıyla Kur’ân ve dua okuyan) biri var mı?» dedi.
Bunun üzerine bizden, rukye husûsunda mahâretini bilmediğimiz bir adam kalkıp onunla birlikte gitti ve hastaya okuyuverdi. Adam iyileşti. Okuyan arkadaşımıza otuz koyun verdiler. O da bize onların sütünden içirdi. Kendisine:
«–Sen rukye yapmasını bilir miydin?» diye sorduk.
«–Hayır, ben sâdece Fâtiha Sûresi’ni okuyarak rukye yaptım.» dedi. Biz ona:
«–Rasûlullâh’a sormadan bu koyunlara dokunma!» dedik.
Medîne’ye gelince durumu Peygamber Efendimiz’e anlattık. Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem-:
«–Fâtiha’nın rukye olduğunu sana kim söyledi? Verdikleri koyunları paylaşın, bana da bir hisse ayırın!» buyurdu.” (Müslim, Selâm, 66, 65; Buhârî, Fedâilü’l-Kur’ân, 9; İcâre, 16; Tıp, 33, 39)
Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem-; “Bana da bir hisse ayırın!” sözünü, ashâbının gönlünü hoş etmek ve tedâvi karşılığında alınan malın helâl olduğunu açıkça beyan etmek, yani amellerini te’yid maksadıyla söylemiştir. (Aynî, Umdetü’l-Kârî, XXI, 271-272)