Merhaba.
Sizlere danışmam gereken bir konu var.
Yaklaşık 7 yaşındayken bir anda saçlarım dökülmeye başladı. Neredeyse tüm doktorlara gittik ve ilaçları kullandık ama hiç bir faydasını görmedim. Hiç bir doktor neden döküldüğüne dair tam bir sebep veremiyor. Ayrıca yaptıkları testleride geçtim ama bir sonuç yoktu. Okuldaki veya çevremdeki çocuklar tarafından saçım yüzünden zaten parmakla gösterilip gülünüyordum birde doktorun yaptığı -hormonlarla alakalı bir testti sanırım tam hatırlayamıyorum- test yüzünden resmen davul gibi olmuştum şişmiştim bu sefer dahada gülmeye başlamışlardı. Stresten diyorlardı ama 7 yaşındaki küçücük bir çocuk saçlarının dökülmesini sağlayacak kadar ne stresi yapmış olabilirdiki? Ailem beni seviyordu okuldada sorun yoktu maddi durumumuzda kötü değildi ama bilmiyorum işte. İlk zamanlar yaklaşık 5 yıl boyunca peruk almadı ailem bana. Nedenini bilmiyorum. Kafamı saklamak için bone veya bandana tarzı şeyler takarlardı. Oda ne kadar koruyabilirdiki saçsız kafamı zaten. Bi elim sürekli kafamda gezerdim. Çünkü elimi çektiğim gibi kafamı açacaklarmış gibi gelirdi. Bir çok kezde oldu zaten bu. Serviste eve giderken benden biraz daha büyük erkek çocukları ellerine geçen her fırsatta bonemi çıkarmaya çalışırlardı. Çoğu kezde başarılı olmuşlardı. O anları hatırlamak bile istemiyorum. Resmen beni farketmesinler diye koltuğa yapışır hareket etmezdim.
Sonra bir ara babamın bir arkadaşı sarımsak sürmemizi önerdi. Annemde ilk kafama jilet sürüp sonra sarımsağı bastırıyordu. Adam böyle demişti. O kadar çok yakıyorduki kafamı o acıyla savaşmaya çalışırken aklımda sürekli kafamı yerinden söküp atsam bu acı bitermi diye düşünceler dolaşıyordu. Her akşam uyguluyorduk bunu. Her ne kadar istemediğimide söylesem bir faydası yoktu. Yapmak zorundaymışız. Ama oda bir işe yaramadı zaten.
Özgüveni yerlerde olan biriydim. Hiç kimseyle konuşmaz hiç bir etkinliğe katılmazdım. Ama bu hep diğerlerinin suçuydu. Önyargılarını bir kenara atıp kendilerinden farklı olan insanları aralarına kabul etmekten çekiniyorlardı.
Kafamın kel olduğunu her fırsatta yüzüme vuruyor, dalga geçiyorlardı. Umursamamaya çalışyordum ama pekte başaramıyordum.
Sonra 5. sınıfa geldiğimde abimin düğünü çıktı. Düğünden bir kaç gün öncede amcam bir gece elinde bir perukla kapımızı çaldı. Bana peruk getirmişti. Öyle sevinmiştimki.. Kafamdan çıkmasını hiç istemiyordum. O saç tellerinin yüzüme ve boynuma deymelerini o kadar çok özlemiştimki.. Zaten daha öncesindede ipleri veya kesik kurdaleleri kafama yapıştırmaya çalışırdım. Bunları anlatmaktan nefret ediyorum. Şu an bile ağlayacak gibiyim.
Peruğum oldu diye sevinsemde yine aynı dalgaları ve gülüşmeleri duyarak yaşamak zorundaydım. Hep kendimi suçladım, kendimden nefret ettim. Dökülmeden önce stres yapmadığımdan emindim ama o kadar çok strese girdiğim söylenmiştiki bana artık bende inanmıştım resmen stres yaptığıma. Bunun için kendimden hep nefret ettim.
Şu anda 18 yaşıma girmek üzereyim. Bu kadar zaman boyunca hep saklanarak ve ağlayarak geçirdim zamanı. Çevremdeki kızların saçlarına yaptığı şekillere özenirdim. Neden benim saçım yok diye çoğu kez isyanda ettim. Bunun içinde çok üzülüyorum. İsyan etmemeliydim.
Yaklaşık 2 sene önce İstanbul'da bir eczacının ilaç yaptığını öğrendik ve hemen gittik onun yaptığı ilaçları uyguladık. İşe yaradıda. Ama bir süreliğine. Saçlarım yeniden çıktı bir kaç ay kendi saçlarımla gezdim. Müthiş bir duyguydu bu. Hayatımda yaşadığım en muhteşem zamanlardı. Artık insanlar bana öyle garip garip bakmıyorlardı. Ama sonra yeniden döküldü saçlarım. Nedenini bulamıyoruz. Doktorlar hatta gittiğimiz hocalar bile bir şey söylemiyor.
Bir kaç ay öncede babamla birlikte gidip gerçek saçtan bir peruk aldık. Şu anda biraz daha iyiyim. Hatta keman kursuna bile başladım. Büyüdüğüm için artık dalga geçip gülemiyorlar pek. Bunun için sevinsemde geçmişim aklıma geldikçe ağlamaya başlıyorum. Psikolojim çok bozuk. Şu anda bile artık kafamı açamayacaklarını bildiğim halde sürekli korku içinde yaşıyorum. Bunları kimseye anlatamadım.
En son kendimi kitaplara vermiştim. Roman okuyordum sürekli. Ama ailem yabancı yazarların kitaplarını okumamı istemiyor. Hatta kitaplarımı elimden almaya bile çalıştılar. Onlara kitaba dalarak kafamı birazda olsa unuttuğumu ve bunun iyi hissettirdiğini söyledim ama annem bana resmen 'Başladı yine kendini acındırmaya' dedi. Bunu duyacağıma ölseydim daha iyiydi yani.
Ne yapacağımı bilmiyorum yardım edin lütfen.
Büyü yapılmış olabilirmi?
Yine kabuğuma çekilip insanların arasına girmekten vazmı geçmeliyim? Yada intiharmı etmeliyim? Savaşmalımıyım? Ne yapmalıyım yardım edin lütfen.
Sizlere danışmam gereken bir konu var.
Yaklaşık 7 yaşındayken bir anda saçlarım dökülmeye başladı. Neredeyse tüm doktorlara gittik ve ilaçları kullandık ama hiç bir faydasını görmedim. Hiç bir doktor neden döküldüğüne dair tam bir sebep veremiyor. Ayrıca yaptıkları testleride geçtim ama bir sonuç yoktu. Okuldaki veya çevremdeki çocuklar tarafından saçım yüzünden zaten parmakla gösterilip gülünüyordum birde doktorun yaptığı -hormonlarla alakalı bir testti sanırım tam hatırlayamıyorum- test yüzünden resmen davul gibi olmuştum şişmiştim bu sefer dahada gülmeye başlamışlardı. Stresten diyorlardı ama 7 yaşındaki küçücük bir çocuk saçlarının dökülmesini sağlayacak kadar ne stresi yapmış olabilirdiki? Ailem beni seviyordu okuldada sorun yoktu maddi durumumuzda kötü değildi ama bilmiyorum işte. İlk zamanlar yaklaşık 5 yıl boyunca peruk almadı ailem bana. Nedenini bilmiyorum. Kafamı saklamak için bone veya bandana tarzı şeyler takarlardı. Oda ne kadar koruyabilirdiki saçsız kafamı zaten. Bi elim sürekli kafamda gezerdim. Çünkü elimi çektiğim gibi kafamı açacaklarmış gibi gelirdi. Bir çok kezde oldu zaten bu. Serviste eve giderken benden biraz daha büyük erkek çocukları ellerine geçen her fırsatta bonemi çıkarmaya çalışırlardı. Çoğu kezde başarılı olmuşlardı. O anları hatırlamak bile istemiyorum. Resmen beni farketmesinler diye koltuğa yapışır hareket etmezdim.
Sonra bir ara babamın bir arkadaşı sarımsak sürmemizi önerdi. Annemde ilk kafama jilet sürüp sonra sarımsağı bastırıyordu. Adam böyle demişti. O kadar çok yakıyorduki kafamı o acıyla savaşmaya çalışırken aklımda sürekli kafamı yerinden söküp atsam bu acı bitermi diye düşünceler dolaşıyordu. Her akşam uyguluyorduk bunu. Her ne kadar istemediğimide söylesem bir faydası yoktu. Yapmak zorundaymışız. Ama oda bir işe yaramadı zaten.
Özgüveni yerlerde olan biriydim. Hiç kimseyle konuşmaz hiç bir etkinliğe katılmazdım. Ama bu hep diğerlerinin suçuydu. Önyargılarını bir kenara atıp kendilerinden farklı olan insanları aralarına kabul etmekten çekiniyorlardı.
Kafamın kel olduğunu her fırsatta yüzüme vuruyor, dalga geçiyorlardı. Umursamamaya çalışyordum ama pekte başaramıyordum.
Sonra 5. sınıfa geldiğimde abimin düğünü çıktı. Düğünden bir kaç gün öncede amcam bir gece elinde bir perukla kapımızı çaldı. Bana peruk getirmişti. Öyle sevinmiştimki.. Kafamdan çıkmasını hiç istemiyordum. O saç tellerinin yüzüme ve boynuma deymelerini o kadar çok özlemiştimki.. Zaten daha öncesindede ipleri veya kesik kurdaleleri kafama yapıştırmaya çalışırdım. Bunları anlatmaktan nefret ediyorum. Şu an bile ağlayacak gibiyim.
Peruğum oldu diye sevinsemde yine aynı dalgaları ve gülüşmeleri duyarak yaşamak zorundaydım. Hep kendimi suçladım, kendimden nefret ettim. Dökülmeden önce stres yapmadığımdan emindim ama o kadar çok strese girdiğim söylenmiştiki bana artık bende inanmıştım resmen stres yaptığıma. Bunun için kendimden hep nefret ettim.
Şu anda 18 yaşıma girmek üzereyim. Bu kadar zaman boyunca hep saklanarak ve ağlayarak geçirdim zamanı. Çevremdeki kızların saçlarına yaptığı şekillere özenirdim. Neden benim saçım yok diye çoğu kez isyanda ettim. Bunun içinde çok üzülüyorum. İsyan etmemeliydim.
Yaklaşık 2 sene önce İstanbul'da bir eczacının ilaç yaptığını öğrendik ve hemen gittik onun yaptığı ilaçları uyguladık. İşe yaradıda. Ama bir süreliğine. Saçlarım yeniden çıktı bir kaç ay kendi saçlarımla gezdim. Müthiş bir duyguydu bu. Hayatımda yaşadığım en muhteşem zamanlardı. Artık insanlar bana öyle garip garip bakmıyorlardı. Ama sonra yeniden döküldü saçlarım. Nedenini bulamıyoruz. Doktorlar hatta gittiğimiz hocalar bile bir şey söylemiyor.
Bir kaç ay öncede babamla birlikte gidip gerçek saçtan bir peruk aldık. Şu anda biraz daha iyiyim. Hatta keman kursuna bile başladım. Büyüdüğüm için artık dalga geçip gülemiyorlar pek. Bunun için sevinsemde geçmişim aklıma geldikçe ağlamaya başlıyorum. Psikolojim çok bozuk. Şu anda bile artık kafamı açamayacaklarını bildiğim halde sürekli korku içinde yaşıyorum. Bunları kimseye anlatamadım.
En son kendimi kitaplara vermiştim. Roman okuyordum sürekli. Ama ailem yabancı yazarların kitaplarını okumamı istemiyor. Hatta kitaplarımı elimden almaya bile çalıştılar. Onlara kitaba dalarak kafamı birazda olsa unuttuğumu ve bunun iyi hissettirdiğini söyledim ama annem bana resmen 'Başladı yine kendini acındırmaya' dedi. Bunu duyacağıma ölseydim daha iyiydi yani.
Ne yapacağımı bilmiyorum yardım edin lütfen.
Büyü yapılmış olabilirmi?
Yine kabuğuma çekilip insanların arasına girmekten vazmı geçmeliyim? Yada intiharmı etmeliyim? Savaşmalımıyım? Ne yapmalıyım yardım edin lütfen.