Bir süredir yaşadığım sıkıntılar

Merhaba sevgili forum üyeleri. Bir süredir biraz sıkıntılı bir durum içerisindeyim. İnsan bazen yaşadıklarını paylaşmak istiyor bu sebepten dertleşmek mahiyetinde yazmak istedim. Hissiyatı yüksek bir insanımdır, bu sebepten çevremdeki bazı şeyleri kolaylıkla algılayabiliyorum. Yaklaşık iki hafta kadar öncesinde uyurken rüyamda üç tane varlık gördüm. İkisi daha temkinli bir şekilde odamın uzak bir kenarından beni izliyordu. Diğeri ise başucumda hemen yanımdaydı. Diğer ikisi bu yanımda duranın davranışını pek tasvip etmiyorlardı fakat o lider konumda konumda olduğu için de ses edemiyorlardı. Uzakta duran ikisinden hiçbir duygu sezemedim. Fakat yanımdakinin verdiği his çok çarpıcıydı. Yeri doldurulamaz bir açlık içerisinde kıvranıyor gibiydi. Açlığı takip eden bir sabırsızlık ve beni incelerken hissettiği coşku. Tabiri caizse bir küp altın bulmuş defineci gibi heyecanlıydı. Bunun üzerine uyandım, şaşırdım haliyle ne oluyor acaba derken, alt katımdaki komşumun sesini duydum. Gece saat 4 civarıydı. Komşum hemen odamın altındaki balkonda oturmuş telefonla konuşuyordu. Pencerem açık ve telefonu da hoparlöre almış olduğundan, bir de gecenin sessizliği eklenince konuşulanları gayet net duyabiliyordum. Konuşulanlar ilgimi çekti çünkü komşum sürekli dua okuyordu, karşıdaki kadının da sıkıntı içerisinde olduğu belliydi. Dinlediklerimden anladığım kadarıyla, telefondaki kadın komşumun tabiriyle 3 tane "eklenti"nin tesiri altındaydı. Komşum bir şekilde telefondan şifa vermeye çalışıyordu. Dua okuyor kadına da tekrarlattırmaya çalışıyor, kadın bir türlü duaları tekrarlayamıyordu. Komşum dua okumaya ve durumu kontrol etmeye çalıştıkça kadının durumu daha da kötüleşiyordu. Öyle bir noktaya geldi ki kadın artık sadece çığlık atıyordu, fiziksel bir acı içerisindeymiş gibiydi. Ne kadar üzüldüğümü tahmin edemezsiniz içim parçalandı resmen. Kadın çığlıkların ardından bayılmış olmalı uzunca bir süre ses gelmedi telefondan, sonrasında uyandığında kadının ağlayışları eşliğinde dua okumaya devam ettiler. Daha fazla dinlemek istemedim, gerçekten çok üzücü bir durumdu, penceremi kapatıp uyumaya çalıştım. Takip eden bir kaç günde modum inanılmaz derecede düştü. Normalde pozitif bir insanımdır en kötü durumlarda bile bir çıkış kapısı görmeye meyilliyimdir. Fakat öyle bir ruh hali içerisine düştüm ki anlatamam. Ortada hiçbir şey yok, hiçbir sorun yok, ama ben sürekli her şeyde kötü bir şey arıyorum. Biri bir şey söylüyor mesela ama iç sesim hemen o lafın altında kötü bir niyet arıyor. Karşılaştığım her şeyde iç sesim kötü bir niyet buluyor. Bu durum iki üç gün kadar devam etti, bunun dışında her tarafım ağrıyor, enerjim çekilmiş gibi hissediyorum sürekli yorgunum zaten. Sonunda durup düşündüm, ben böyle negatif bir insan değilim, neden sürekli böyle düşünceler geliyor aklıma diye. O an fark ettim, iç sesim sandığım şeye seslendim, sen benim iç sesim değilsin, kimsin, ne istiyorsun diye. Üç gündür susmayan zihnim derin bir sessizliğe gömüldü, bir daha da bu her şeyde art niyet arayan düşünceler gelmedi zihnime. Bunun dışında uyku problemleri dışında bir şey yaşamadım, sürekli huzursuz rüyalar görüyordum fakat hiç birini hatırlamıyordum, ta ki bugüne dek. Bugün sabaha kadar o kadar çok şey yaşadım ki.. Gece odama çekildiğimde rahatsız hissettim, yalnız değilmişim gibi, o hissi bilirsiniz. Normalde böyle durumlarda koruma yapar öyle yatarım ama bu sefer yapmadım nedense. Bir saat kadar anca uyuyabilmişim, izlenme hissiyle fırladım yataktan. Uyandığımda gördüğüm şey inanılmazdı. Odamın yarısı-benim yattığım kısım- normal halindeydi ama diğer yarısı, karşımda kalan kısım sanki farklı bir boyuta açılmış gibiydi. Bir çeşit mağara olmalı, odamın duvarları yosun tutmuş taşlara dönüşmüştü, taşların arasında kendiliğinden parlayan sarı renkli kristaller vardı. Mağarada ateş yanıyor olmalı çünkü duvarda oynaşan kızıl gölgeler vardı. Açıkçası olağanüstü bir görüntüydü hayran kaldım resmen. Bunların arasında tam karşımda beni izleyen birisi vardı. İnsan olamayacak kadar heybetli, bir çeşit oldukça hoş bir cüppe giymiş, elinde ağaçtan bir asa tutan birisi. Konuşmadı, beni izledi. Ama görüş alanımda olmayan iki kişi daha vardı, onları hissettim, biri sol diğeri sağ tarafımda kalıyordu. Uyandığımda o ikisi -Gördü -Bizi gördü - Fark etti, diyerek konuştular. Bu görüntü uyandıktan yaklaşık 10 saniye sonra yavaşça silindi ve odam eski haline döndü. Oldukça şaşırdım ve tedirgin oldum açıkçası. Koruma yapmaya çalıştım ama bir türlü beceremedim. Sonra mecbur geri uyudum. Uyuduğumda çok fazla rüya gördüm. Rüyalarımın hepsi fiziksel acı içeren şeylerdi. Bir şekilde beni yıldırmaya çalışan şeyler, çeşit çeşit fiziksel işkenceler, hepsinden sonra ayağa kalktım vazgeçmedim. Fiziksel acı işe yaramayınca psikolojik saldırıya geçti bu sefer. Bu daha zorluydu açıkçası. Rüyada olduğumu bir türlü fark edemedim, insanların davranışlarına bir türlü anlam veremedim, insanların düşüncelerini değiştirmenin imkansız olduğunu fark edince onlardan uzağa tek başıma bir köşeye çekildim. Peşimden babam geldi, daha doğrusu babam kılığındaki bir şey. Sürekli benimle konuştu, beni ikna etmeye çalıştı bir şeylere. Sen ve ben, başka kimseye ihtiyacımız yok, sadece beni davet etmelisin. Bana izin vermelisin gibi sözler. Bu sözleri sarf ederken insan formunu daha fazla koruyamadı, sabırsızlığını ve açlığını hissettim. Yarı sürüngen yarı insan gibi bir şeye dönüştü, ağzından salyalar akıyor üzerime kıyafetime damlıyordu. Sürekli bana sürünüyor beni ikna etmeye çalışıyordu. O ana kadar konuştuğum şeyin babam olduğunu sanıyordum, söylediği sözlerin mantıksızlığını kavrayamıyordum, rüyada olduğumu bile fark edemiyordum. O açlığı ve sabırsızlığı hissedince karşımdaki şeyin o olduğunu anladım, bunu fark etmemle birlikte hayal kırıklığına uğradı ve oldukça sinirlendi ben de kendimi uyandırdım hemen. Şu ana kadar olanları düşünüp tarttığımda, komşumun şifa vermeye çalıştığı kadını rahatsız eden varlıkların komşum onların işine müdahalede bulunduğu için gelip ona baktıklarını, o anda ben de o alana yakın olduğum için tamamen bahtsızlık eseri bu olanlarla karşı karşıya kaldığım sonucuna varıyorum. Bu varlık daha önce karşılaştığım formlara benzemiyor, o yüzden benim için yeni bir durum. Oldukça aç ve sabırsız. Beni korkutmaya çalışmıyor, yaptığı şey irademi kırmaya yönelik. Sürekli irademi kırmaya çalışıyor, sadece geceleri değil gün içinde de sürekli bir irade savaşı veriyormuşum gibi hissediyorum. Ve yaptığı şey her neyse, benim iznime/onayıma/rıza göstermeme ihtiyacı var. Korku hissetmiyorum, benzeri durumlarla çok fazla karşılaştım ve en önemli korumanın korku duymamak olduğunu bilecek kadar deneyimim oldu. Fakat yaşam kalitemin düştüğünü inkar edemem, uyku uyuyamıyorum, sürekli baş ağrısı çekiyorum, sürekli bir gerginlik var üzerimde ve açıkçası biraz bunaldım. İçimdekileri dökmek istedim sadece, biraz da uzun oldu kusura bakmayın.

Bir ay kadar önce benzer bir olay başıma geldi. Uykuya daldığım sırada holde iki varlık gördüm. İkisinde tamamen siyahtılar. Yalnız silüetleri insana benziyordu. Biri yerdeydi ve diğeri onu benim bulunduğum odanın kapısının önünde, bacaklarından tutup sürüklüyordu. Yerdeki varlık tırnaklarıyla zemini çiziyordu. Sanki diğeri ondan güçlüydü ve istemediği birşey yaptırmaya çalışıyordu. Biraz korktum anında uykudan uyandım. Bir anlamı var mı bilmiyorum. Senin konuna benzer olduğunu düşündüğüm için paylaşmak istedim. Bilen biri varsa aydınlatır umarım.

Arınma, korunma ve frekans yükseltme çalışmaları yapmalısınız. Hatta sadece size değil, herkese şu zamanlarda tavsiye ediyorum.