gümüş
Kayıtlı Üye
İstanbul Güneşli’de yaşayan 55 yaşındaki Suat Çetindağ, yaptığı el emeği göz nuru işlemelerle görenleri hayrete düşürüyor.
30 yıl önce yaşadığı maddi sıkıntı sonrası gördüğü bir rüya ile ahşap üzerine işleme yapmaya başlayan Çetindağ, şu sıralar yaptıklarını yurt dışına bile satıyor. İşe eşarp modelleri tasarlayarak başlayan Çetindağ, şimdilerde ibrik, kavanoz, bardak işlemesi, seramik işlemesi, folyo ve gravür eserleri ortaya koyuyor. Çetindağ’ın ‘dünyada tek’ olarak tanımladığı işlemeli çeyiz sandığı da şu sıralar alıcısını bekliyor.
Normal bir işleme ustasından oldukça farklı bir hikayesi olan Suat Çetindağ, 30 yaşından sonra sanatçı olmuş. Daha önce, bu tip herhangi bir işle uğraşmadığını belirten Çetindağ, zor bir döneminde gördüğü bir rüya sonrası bu işe başlamış ve bugünlere gelmiş. Çetindağ; “Önce hobiyle başlayan bu iş sonradan sanki meslek oldu. Geçim sıkıntısı yaşadığım bir dönemde gördüğüm rüyayla başladığım bu iş, daha sonra kitap yapımına, kartpostal tasarımına, başörtüsüne modellerine, folyo sanatına ve son olarak seramik türü ürünlere yansıdı. Bu işte 30 senelik bir sanatçıyım, seramik yapımına da 3 sene önce başladım” diye konuştu.
Suat Çetindağ, bir seramiği işlemeye başladığında kendisini çok farklı hissettiğini ve sürekli yeni şeyler ortaya koymak arzusunda olduğunu söyledi. Eserlerini yaparken planlı hareket etmediğini belirten Çetindağ, sanatçı ruhu taşıdığını ve yeni bir ürün ortaya koyarken doğru hissiyatı yakalamayı beklediğini ifade etti. Sipariş üzerine çalışmadığını belirten Çetindağ, “Asla sipariş üzerine iş yapmıyorum. Hepsi benim içimden gelen şeyler, o beni yönlendiriyor zaten. İçimden gelen bir duyguyla hareket ediyorum. Hangi ürünü yapmam gerektiği söyleniyor sanki bana, ben de ona göre yapıyorum” diye konuştu.
Milliyet
30 yıl önce yaşadığı maddi sıkıntı sonrası gördüğü bir rüya ile ahşap üzerine işleme yapmaya başlayan Çetindağ, şu sıralar yaptıklarını yurt dışına bile satıyor. İşe eşarp modelleri tasarlayarak başlayan Çetindağ, şimdilerde ibrik, kavanoz, bardak işlemesi, seramik işlemesi, folyo ve gravür eserleri ortaya koyuyor. Çetindağ’ın ‘dünyada tek’ olarak tanımladığı işlemeli çeyiz sandığı da şu sıralar alıcısını bekliyor.
Normal bir işleme ustasından oldukça farklı bir hikayesi olan Suat Çetindağ, 30 yaşından sonra sanatçı olmuş. Daha önce, bu tip herhangi bir işle uğraşmadığını belirten Çetindağ, zor bir döneminde gördüğü bir rüya sonrası bu işe başlamış ve bugünlere gelmiş. Çetindağ; “Önce hobiyle başlayan bu iş sonradan sanki meslek oldu. Geçim sıkıntısı yaşadığım bir dönemde gördüğüm rüyayla başladığım bu iş, daha sonra kitap yapımına, kartpostal tasarımına, başörtüsüne modellerine, folyo sanatına ve son olarak seramik türü ürünlere yansıdı. Bu işte 30 senelik bir sanatçıyım, seramik yapımına da 3 sene önce başladım” diye konuştu.
Suat Çetindağ, bir seramiği işlemeye başladığında kendisini çok farklı hissettiğini ve sürekli yeni şeyler ortaya koymak arzusunda olduğunu söyledi. Eserlerini yaparken planlı hareket etmediğini belirten Çetindağ, sanatçı ruhu taşıdığını ve yeni bir ürün ortaya koyarken doğru hissiyatı yakalamayı beklediğini ifade etti. Sipariş üzerine çalışmadığını belirten Çetindağ, “Asla sipariş üzerine iş yapmıyorum. Hepsi benim içimden gelen şeyler, o beni yönlendiriyor zaten. İçimden gelen bir duyguyla hareket ediyorum. Hangi ürünü yapmam gerektiği söyleniyor sanki bana, ben de ona göre yapıyorum” diye konuştu.
Milliyet