"Gizlimabet Parapsikoloji Platformu"

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

''Bir artı bir eşittir bir artı bir.''

Mefetseger

Elit Üye
Hayat oyunu ilginç. Ne kadar anlamlar yüklemişiz, ne kadar önemsemişiz yaptıklarımızı, kurduklarımızı, planlarımızı. Hep birşeyler inşa etmek için uğraşmışız, biryerlere ulaşmak için çalışmışız. Dünya realitesinin bir illüzyon olduğunun ilk farkına vardığımda ciddi bir boşluk hissine düşmüştüm.

" Ben ne için bu kadar çalıştım, bu kadar sene okudum ? Madem herşey bir oyun, bu kadar eziyete değer miydi ?

Önüme gelecekle ilgili koyduğum hedefler anlamsız gelmeye başladı. Dünyaya çocuk getirmek saçma ve gereksiz geldi.

" Madem hepimiz zaten bunları biliyorduk, neden tekrar hatırlamaya çalışıyoruz ? "

Ama zannedersem bu çalışmalara giren herkesin bu dönemden geçmesi gerekiyor.
Ardından yaşamın bir deneyim kazanma oyunu olduğunu tekrar anladım. Her insanın yaşam yolunun ne kadar yüce bir amaca hizmet ettiğini farkettiğimde bu çelişkili dönemden çıkıp yaşama daha çok bağlanarak ve yaşamın her anını onurlandırarak tekrar yaşamayı öğrendim. Yeni düsturum:
" Aslolan yaşamak ve yaşamı yüceltmek "

Benim için diğer ilginç bir kazanç, tüm insanların yaşamdaki amacının kendini tamamlamak olduğunu anlamaktı. Evet aslında yaptığımız her eylemde ve her durumda sadece amaç kendimizi tamamlamak. Bu çerçeveden bir bakmaya çalışın. Örneklersem herhalde ne dediğim daha kolay anlaşılır hale gelecek.
Yolda fakir bir dilenciyle karşılaşıyorsunuz, sizden para dileniyor ve siz cebinizden bir miktar para veriyorsunuz. Bu eyleme baktığınızda yardımsever olan siz, ihtiyacı olan birine para verdi. Ne kadar basit değil mi ?

Yeni çerçeveden baktığınızda olay biraz karışıyor. Bu modelde iki adet itici güç var. Birincisi siz onun kadar fakir olmadığınız için bir tarafınızdaki "Ben daha iyiyim, çok şükür" kalıbıyla Egonuza hizmet ettiniz. Diğer yandan da ben yardım edebiliyorumu görmeye hizmet ettiniz. Biraz karışık geldi değil mi?

Peki aşk konusunu biraz açalım. Birisine karşı duyduğunuz yüce duygu değil mi bildiğimiz. Hani kendinizi farklı hissettiğiniz, içinizin içinize sığmadığı. Hani günlerce yemekten, uykudan kesildiğiniz olanından bahsediyorum, hani onsuz kendinizi bir hiç olarak hissettiğiniz.Yeni pencereden bir bakalım isterseniz.
Burada yine iki adet oyun var oynanan. Birincisi seviyor ve sevebiliyorumu kendinize gösteriyorsunuz diğeri de ben eksiğim ve tamamlanmalıyım. Yalnızca o beni tamamlar hissinin getirdiği onsuz olamam oyunu. Yani aslında aşk tek kişilik bir oyun. Siz hissediyorsunuz ve siz kendiniz tamamlanıyorsunuz.
Bu örneklerin onlarcasını sıralayabilirim.

Bütün duyguların ve eylemlerin özüne baktığınızda bu tip beslenmenin esas olduğunu görürsünüz.Gerçekten kafa karıştırıcı. Elinizde tutunduğunuz ve yüceleştirdiğiniz her eylem SİZE ve SİZİN tamamlanmanıza hizmet eder.

Hasta bir kişiyi gördüğünüzde ilk aklınıza geleni dürüstçe itiraf edin. Tabii ki karşınızdaki kişinin çaresizliği sizi üzüyorken, haylaz bir tarafınız yani EGO'nuz siz o durumda olmadığınız için sevinç duyar ve beslenir.

Bu konuyu kimle konuşmaya başlasam bana insan dışıymışım gibi tepki veriyor. Burada aslında bu tip duyguları küçültmüyor, aşağılamıyorum. Gerçekten bu duygular çok yüceltici ve insan olmanın gerekleri. Benim burda vurgulamak istediğim bunları yaptığınızda yapma amacınızın kendinizi tamamlama ihtiyacı olduğunun farkına varmak.Amacımız hiçbir koşul veya kişi olmadan %100 tam olarak yaşamak. Bu tamlık hissi için hiçbir şeye ihtiyacınızın olmaması.

İşte o zaman yaptığınızı tam anlamıyla yapmış olursunuz. Ardında düşünceler, beklentiler olmadan, çıkarlar olmadan yaparsınız. Ben tam olursam, ne olacak ? Aşık olmayacak mıyım, yardım edemeyecek miyim ?

Tabii ki hayır. Bunları yaparken TAM olduğunuz için, aşık olduğunuz kişiye serbest yaşama alanı bırakacaksınız, boğmayacaksınız, yıkıcı aşklar yaşamayacaksınız. Eksik kalacağım korkusuyla, sürmeyen ilişkilerin zorlayıcısı olmayacaksınız.

Kişileri olmasını istediğiniz şekle sokmak için zorlamadan, oldukları gibi deneyimlemeye başlayacaksınız. Hiçbir şey için o yoksa ben olamam lafı geçmeyecek aklınızdan. Herkesin kendisi olduğu ve 1+1= (1+1) olduğu bir ilişki oluşacak.

Evlilikler daha yükseltici ve yüceltici olacak. İlişkilerdeki roller eşit ve dengeli olacak. Çünkü bu ideal evlilik yanyana iki TAM kişinin evliliği haline gelecek.
Yardım ettiğinizde bunun ağırlığıyla başkalarını ezmeyeceksiniz. Hiçbir beklenti olmadan ve karşılık beklemeden vereceksiniz.

Sabah kalktığınızda kendinizi dingin ve huzurlu hissedeceksiniz. Kendinizi tam hissetiğinizde dünyada hiç kimse kalmazsa bile yaşamın süreceğini bileceksiniz.
Hiç beklentisiz yaşamanın rahatlığını denediniz mi ?

Biliyorsunuz insanlığın en büyük handikapı, beklenti içinde yaşamak. Hep birilerinin yapmasını beklediğiniz şeyi yapmaması değil mi bir çok kırgınlığın, kavganın nedeni ?

Siz beklentisizliğe geçtiğinizde tüm kavgalar ortadan kalkar. Çünkü artık siz sadece kendi gücünüzle yaşarsınız ve başarmak için başkasından beslenmenize gerek kalmaz. Yani tam bir özgürlük hali. Beklentisiz olduğunuzda başkalarının yaptıkları, bir hediye gibi gelmeye başlar. Artıık onlar siz olmalarını veya yapmalarını istediğiniz için değil kendileri olarak yapmışlardır. Kısacası ayakta kalmak için bir kişiye veya bir şeye ihtiyacınız olmayacak.

Gücünüzü başkasına vermeden yaşayacaksınız.

Alıntıdır.
 
Çok doğru bir paylaşım beklenti sıfıra indiğinde mutluluk +100'e erişir. Kimseden birşey beklemeden yaşanması en güzeli. Biz kendimiz için var olmalıyız :)
 
İlişkilerde de o şekil. Herkesin birbirinden beklentisi hat safhada ve beklenti karşılanmadığında bir sürü sorun yaşıyorlar.
 
İlişkilerde de o şekil. Herkesin birbirinden beklentisi hat safhada ve beklenti karşılanmadığında bir sürü sorun yaşıyorlar.

Evet çok doğru katılıyorum görüşünüze. Ama insanların doğasında var bence bu. İlişkilerimizde mantık yürütebilsek en basiti aşkta şahsen ben resmen kendimi kaybediyorum :) Beklentiler ciddi anlamda yükseliyor hata ama öyle birşey yaşarken gözüm hiç bişey görmüyorki :) Sürekli beni şaşırtsın mutlu etsin düşünsün ilgilensin .... Daha bir sürü şey (: Sonuç= ayrılık
 
Evet çok doğru katılıyorum görüşünüze. Ama insanların doğasında var bence bu. İlişkilerimizde mantık yürütebilsek en basiti aşkta şahsen ben resmen kendimi kaybediyorum :) Beklentiler ciddi anlamda yükseliyor hata ama öyle birşey yaşarken gözüm hiç bişey görmüyorki :) Sürekli beni şaşırtsın mutlu etsin düşünsün ilgilensin .... Daha bir sürü şey (: Sonuç= ayrılık

Bende de tam tersi ben hiç birşey beklemiyorum. Yani cidden beklemiyorum, sonrada iyikide bi beklentim yokmuş diyorum. Acaba beklentisiz olarak hiçbirşeyi kendimmi kendime çekiyorum :D Saçma bi kelime oldu ama anlamışsınızdır demek istediğimi :) Yani 0 beklentideyim herkes için geçerli :D
 
çok harika bir paylaşim yüreğinize kaleminize sağlik. Ben bunu her aklima geldikçe okumak istiyorum fakat sitede yeniyim ve eski paylaşimlari göremiyorum yardimci olursaniz sevinirim ve cevap verebilecek durumda iseniz eğer bunu nasil anlayabilirim
 
İlişkilerde de o şekil. Herkesin birbirinden beklentisi hat safhada ve beklenti karşılanmadığında bir sürü sorun yaşıyorlar.

Buna ben de katılıyorum..Mesela benim kendimin beklentisi fazla olan bir yaşamım oldu hep..Aslında bir tarafımda sevilmekten başka şey beklemiyordu sanki..Sanırım beklentim sadece sevgiymiş benimde çok şey bekliyorum sanmışım..Evet evet böyle sanırım..Ama sevgide büyük bir beklenti öyle değilmi?..Yeryüzü bu kadar nagatiflik doluyken(ağzına kadar-ama gitkçe pozitife gidiyoruz lakin benim gençliğim hayli negatiftide)sevgi beklemek çok büyük beklenti evet:(
 
çok harika bir paylaşim yüreğinize kaleminize sağlik. Ben bunu her aklima geldikçe okumak istiyorum fakat sitede yeniyim ve eski paylaşimlari göremiyorum yardimci olursaniz sevinirim ve cevap verebilecek durumda iseniz eğer bunu nasil anlayabilirim

Konunun hemen üst satırındaki seçenekler linkini tıkladığınızda açılan küçük kutudan ''Bu konuya abone ol'' kısmını işaretleyin. Daha sonra konuya geri dönmek istediğinizde profilinizden abone olduğunuz tüm konuları görebilirsiniz. İyi forumlar...
 
şu anda en çok ihtiyacım olan yazı işte buydu.mefetseger paylaşım için teşekkürler.Bu yazı benden tüm kendini üzmeyi seven ,kendine sevgiyi eziyet haline getiren balık burçlarına gelsin:D
 
Yazıyı çok beğendim.Belki de temel neden doğal olamamaktan kaynaklanıyordur.Ya da beklentilerden ötürü doğal olunamıyordur..Birçok insan sırf karşıdaki bekliyor diye içinden gelmeyerek yapıyor biçok şeyi.Çünkü doğal davranamıyor.Bunun mutlu etmediği, yani en azından kendini yapmak zorunda hisseden kişi için, gerçektir.Bi örneği, özel günler.Bırakın hediye almasın.Yani içinden gelerek yapmayacağını bildikleri halde neden karşı tarafı böyle bi duruma iterler.Belki de kişinin geniş kapsamlı düşünmeyle bazı şeylerin farkına varması gerekir.İşte bunun için gerçekten bir şeyleri düşünmek, kendi kendine tartışmak gerekir.
 
1+1=(1+1) ben + bendeki sen = sen + sendeki ben 1-1=0 ben - bendeki ben=hiçlik belki de sonsuzluk denemek lazım
 
Geri
Üst