Bilinç ve Robotlar

Merhaba arkadaşlar.Değinmek istediğim konu bilincimiz,buna nasıl sahip olduğumuz ve robotların bilinc sahibi olabilitesi.
(BENCE)bilinç dediğimiz şey akıl,duyular,yaşanmışlıklar ücgeni arasında kazandığımız bir şey.Örnekle açıklamam gerekirse üzgün olduğumuz zaman duvara yumruk atarsak elimiz acır(Duyu).Aklımız bir daha elimizi vurmamamız gerektiğini söyler(akıl) ve hepsi bir yaşanmışlık olarak hafızaya kazınır(yaşanmışlık) Ama tekrar üzüldüğümüzde elimizi acıyacağını,yapmamak gerektiğini ve daha önce bu durumu yaşadığımızı bilmemize rağmen vurursak bu bizim bilincimizin varlığını gösterir diye düşünüyorum.

İnsanların büyük bir bölümü sadece insanların bilinci olduğuna inanıyor,hayvanlar vs. sadece akıllı oldukları söylüyorlar(Bence onlarında bilinçleri var).
Yani robotların bilinç sahibi olamayacaklarını savunuyorlar.Peki sizce robotlar bilinç sahibi olabilir mi?

Şimdi düşünelim;Hiç yaşanmışlığı olmayan ancak konuşmayı,yemek yemeği vs bilen 25 yaşında bir insan olsaydı yani beynin çalışmaya başladığı andan itibaren konusmayı,fiziksel hareketleri vs hepsini biliyoruz ve 25 yaşındaki bir insanın bedenine sahibiz.Bizim robottan bir farkımız olur muydu? Robotların İçinde bulundukları durum bu değil mi?
Bizi biz yapan şey,bilincimiz şuana kadar yaşananların sonucu değil mi? Eğer bir robotu aynı yeni doğmuş bir bebek gibi tasarlarsak ve büyütürsek o robot bilinç sahibi olmaz mı?

Mesela bundan 50 yıl sonra hizmet için robotları kullanmaya başladık ve robotların zamanla gördükleri muamele ile bilincleri oluştu(Detroit;Become Human'daki durum).Eğer özgürlüklerini isterseler bunu almaya hakları olur mu? Yoksa "seni biz yarattık ve çamaşır makinesinden farkın yok" durumu mu oluşur?

Sizler bu konuda ne düşünüyorsunuz? Robotlar bilinç sahibi olabilir mi? Eğer olurlarsa ne gibi durumlarla karşılaşılır?

Not:Bunlar tamamen benim düşüncelerim,daha kimse bilincin ne olduğuna karar verbilmiş değil.Eğer yanlış olduğunu düşündüğünüz şeyler varsa mutlaka söyleyin.

Bilinç oldukça tartışmalı bir konu. Eğer öğrenebilme ve davranma kapasitesi olarak değerlendirirsek robotlar pekala bunları gerçekleştirebiliyor. Bir davranışın sonucunu ön görmek ise konu bunu zaten bilgisayarlarımız, istatistik programlarımız, cep telefonlaırımız yapıyor, bu bir robotun davranışın sonucuna göre tutum benimseyebilmesini sağlayabilir. Benim görüşüm, kimine göre doğru kimine yanlış gelecektir, evrendeki her varlığın bir bilincinin olduğu yönünde. Ve bilincin çok da abartılacak bir olay olduğunu düşünmüyorum olay "metabiliş" ~ "kişinin bilişini bilmesi" kavramında.
Yanlış hatırlamıyorsam twitter üzerinden oluşturulmuş bir bot kendi kendine "bilinç" kazanıp ırkçı tweetler atmaya başlamıştı. Kısacası halihazırda örnekleri de mevcutken fikrimce robotlar bilinç veya biliş kazanabilir. Bilinci mevcutsa özgürlüğünü aramaya hakkı da vardır. Bu durumda elbette birtakım duygulara sahip olmaları da muhtemeldir. Kısacası bu "eğlenceli" görünen fikir aslında korkunçtur ve yine fikrimce asla bu yetenek robotlara verilmemelidir.

Peki günümüzde yapılan çalışmalar hakkında ne düşünüyorsunuz? Bende robotlara bilinç kazanıcakları bir ortam yaratılmamasını düşünüyorum ancak şuan yapılan çalışmalar ile bu ortam çoktan sağlanmış durumda.Robot Sophia'dan tutun size sesli randevu alabilen yapay zekaya kadar.Bu aletlerin bilinç kazanması korkunç şeylere sebep olabilir.Düşünsenize bir robot kazandığı bilinci İnternet sayesinde tüm dünyadaki diğer yapay zeka ve ya robotlara yükleyebiliyor.Irklar arası savaş çıkardı sanırım

Mctulhu' Alıntı:

Peki günümüzde yapılan çalışmalar hakkında ne düşünüyorsunuz? Bende robotlara bilinç kazanıcakları bir ortam yaratılmamasını düşünüyorum ancak şuan yapılan çalışmalar ile bu ortam çoktan sağlanmış durumda.Robot Sophia'dan tutun size sesli randevu alabilen yapay zekaya kadar.Bu aletlerin bilinç kazanması korkunç şeylere sebep olabilir.Düşünsenize bir robot kazandığı bilinci İnternet sayesinde tüm dünyadaki diğer yapay zeka ve ya robotlara yükleyebiliyor.Irklar arası savaş çıkardı sanırım

Genişletmek için tıkla ...

Büyük ihtimalle filmlerdeki gibi bizlerin sonu olabilir, robotlar da birbirileriyle savaşabilir. Gerçekten çok değişik manzaraların ortaya çıkması mümkün. Bir robot size karşı saplantılı düşünceler içerisine de girebilir ve kontrol mekanizması bir insana kıyasla muhtemelen daha az geliştiğinden daha acımasızca davranabilecektir. Bu ortam en başından yaratılmamalıydı diye düşünüyorum fakat insan kendi sınırlarını zorlamaya hep bayılmıştır. Ne yazık ki yaşayıp göreceğiz şu saatten sonra... Jetgiller'deki gibi tatlı tatlı mı devam edecek yoksa Stark'ın yapay zekası gibi sonumuzu mu getirecek

Bilinç konusunda yanılıyorsunuz, bilinç öyle öğreneyim edineyim, çıkarımlarda bulunayım gibi bir şey değil, evet eşyanın ve mevcudatın tabiyatında bilinç var ama sizin bahsettiğiniz sibernetik bir konu ve aşağı yukarı logical kalan suni bir deneyim olacaktır. Asimov'un 3 Robot Yasası ve 0'ncı maddesi denkleminde hareket etsek bile. Neticede bu yazılımlar organik biri tarafından yüklenmiştir. Organik olandaki bilinç tinle ilgili bir şeydir, ana karnındaki bir bebeğin bilinç kazanması için öğrenmeye edinmeye 3 yaşına gelmesine gerek yoktur, o daha ana karnına düştüğünde bilinç(ruh)le gelir.

Bilincin ne olduğu hala tartışma konusu. Robotların bilinç kazanıp kazanmayacağı, bunu algılayıp algılamayacağı ile ilgili pek çok test, eleştiri ve paradoks var. Ancak son dönemde bu konuyla ilgili en fazla dikkatimi çeken robot Sophia'nın kendi farkındalığına sahip olması ve Facebook'un yapay zeka yazılımlarının kendi aralarında insanların algılayamayacağı bir dil geliştirmeleri. Dil olarak düşünülmesinin sebebi gayet sistemli, algoritmaya sahip bir iletişim tespit edilmesi. Ki bu nedenle cihazların fişi çekildi durum anlaşılana kadar. Belki de sorun daha kendimizi, bilinci ya da nasıl düşündüğümüzü keşfetmeden yaratıcılığa soyunmamızdır. Bugün bilincin ya da beyindeki bilginin bilgisayarlara yüklenmesi üzerine de çalışmalar var. Bir robota yüklediğimiz ne olacak? Biz mi sadece bize ait bilgiler mi?

Black Mirror dizisinde dediğiniz olay vardı,kadını bir makineye yüklüyorlardı yardımcı olması için.Ancak bu durumda makineye yüklenen benlik diğerinden bağımsız oluyordu.
Yani 20 yaşımızda 3 farklı makineye yüklenirsek başlangıçta 3 makinedeki benlikler bizimkiyle aynı olacak.Ama o dakikadan sonra hepsi yaşadıkları şeylere göre değişecek.
Beynimizi bir disk olarak düşünürsek zaten hiçbir zaman aynı kalmıyor,10 saniye öncesi ile şimdiki veri farklı.Hep üstüne ekleniyor.İki aynı olan diski farklı bilgisiyarlara koyup farklı işlemler yaparsak diskler aynı kalmıyor.

Yani eğer bizi bir makineye yüklerlerse makinedeki eleman bizim bir kopyamız olur biz olamayız.

Ayrıca öyle bir yüklenme durumunda din algısı yıkılırdı sanırım.Kopyanı bir buluta yüklüyorsun ve sonsuza (fişi çekilene ya da silinene) kadar yaşar.

Yapay zeka, robotlar, insanoğlu arasındaki bağ ve ilişkileri irdeleyen, güzel bir dizi izlemek isteyenlere Westworld (Batı Dünyası) isimli diziyi tavsiye ederim.

Bilinc dedigimiz seyin bile tanimi eksiktir.
Insanlarin %60 i bilincli gorunen ama bilincsiz varliklardir. Sahte bilinc tasiyan insanlar vardir. Kiyametten sonra Allah bir kisim insanlari cennete bir kismini cehenneme, buyuk bir kismini da imha etmek sureti ile hiclik kutusuna atacaktir. Allah onlarin gereksiz olduklarini bilir ama onlar kendilerinin orada gereksiz olduklarini bilemezler. Belki yeni bir dunya yaratirsa Allah, o sahte bilincleri o kutudan cikarip yeniden dunyaya serpistirebilir. Boylece onlar bos islerle ve anlam icermeyen fiillerle oyanamaya devam ederler. Ama hicbir degerleri olmayacaktir.

Cennet gibi cehennem de mutlak suura gereksinim duyar. Ama bunun ne oldugunu tam olarak aciklamak acikcasi olanaksizdir.

Makinalarin suur kazanmasina mumkundur gozu ile bakiyorum. Daha dogrusu bilinc olgusunun kaynak kodlari desifre edilebilirse once insan zihni diyaliz makinasina tasinir gibi dijital bir yataga tasinabilecektir. Boylece kendi ortaminda kendi cennetini diledigi gibi tasarlayabilecek, bizim dunyamiza de belki bir arayuz ile baglanabilecektir de.

Insanin beden olarak dunyaya gelisi, atasinin beden kodlarina bagli oldugu gibi, bilinc olarak dogusu da bir ata bilincinin bizim henuz bilmedigimiz sekilde bolunebiliyor olmasina bagli olabilir. Bunu dijitalde yaparlarsa bence hic sasirtici olmaz.



Insandan once cinler vardi. Yuzlerine gozlerine bulastirdilar-kovuldular. Simdi insanlar var onlar da yuzlerine gozune bulastirip-kiyameti koparttiracaklar. Sonraki nesil ise makinalarin hakimiyetinde bir dunya olabilir. Insanlari multeci gibi tutup kolelestirebilirler. Insan nankordur der Kuran. Cekismecidir. Fitnecidir der. Sizin yerinize sizden daha hayirlisiniz getirmeye guc yetiririz der Allah tehdit ederek.

Simülasyon teorilerini aklıma getirdi yazılanlar. Biz bunu tartışırken şimdi simülasyonlar yaratıyoruz. Yukarıda yazıldığı gibi artık sahte gerçeklikler üzerine yaşayabiliyoruz. Sanal gerçeklik gözlükleri ve teknoloji geliştikçe boyutları küçülüyor, bize sahte bir yaşam vaat ediliyor. Burada bizim bilincimiz ne olacak? İrademiz, sorumluluklarımız? Ya da tekrar aynı soruya geliyoruz. Bilinç nedir?

Ki bahsettiğimiz konuların hepsinin yapılması üzerine çalışmalar var. Rus bir iş adamı bilincin bilgisayarlara ya da robotlara yüklenmesi konusunda yaptırdığı çalışmalar var. Ancak burada bir bilgi yüklenmesinden ya da ışınlanmasından bahsedebiliriz. Beden değişince durum ne olacak? Hep sinema üzerinden örnek verilmiş. Bilinç konusunda ilgi duyanlar için Transcendence filmini ve filmi de çekilen Göçebe(Orijinal ismini hatırlayamadım) romanını tavsiye ediyorum. Farklı kurgular üzerinden bilinci işliyor ikisi de.

Evren simulasyon mudur sorusunun net cevabi : Simulasyondur.

Bizim bilinc dedigimiz aslinda sadece bir sinyaldir. Kaynagini da zer alemindeki hakiki kendimizden alir.

Uzaktan kumandali araba sinyalini kumandasindan alir. Onun bilinci odur. Araba bilinc icinde sakliymis gibi hareket etse de, duvara carpip pert oldugunda bilinci kaybolmaz. kumandasindaki cipinde nerelere gittigi, kimleri gordugu, hangi tekerinin ne oranda hasar aldigi vs vs kaydedilir.



Biz de ahirette uyaninca benzer durumla karsilasiyoruz :

Bizi su uyudugumuz yerden kim uyandirdi (ayet) ahirete ilk goz acmayi ve ilk saskinligi anlatiyor. Baska bir ayet :
Yeryuzunde ne kadar kaldiniz ? bir kac saat kaldik (Ayet)

Demek ki bu dunyadaki bedenimizi biz simdiden ahiretteki kapali tutuldugumuz yerden yonetiyoruz. Avatarlarimiz bize hakiki bedenlerimiz gibi gozukse de yaslilik ve olumle birlikte simulasyon olan imtihan biter ve cezamizi da mukafatimizi da hakiki olan obur dunyadaki bedenimiz uzerinden oderiz.

Yapay zekanın gelişmesi ile birlikte olabilecek bir iş bence. Ama daha oralara gelmemize çok var...