"Gizlimabet Parapsikoloji Platformu"

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Başka şeylerden konuşalım...

MarlaSinger

Kayıtlı Üye
Günlerden bir gün: Buddha bir ağacın altında öğrencileriyle oturmaktadır. Bir adam gelir ve yüzüne tükürür. Buddha yüzünü siler ve adama sorar, “Başka? Başka ne söylemek istiyorsun?” Adam şaşırır, çünkü bir insanın yüzüne tükürülünce “Başka?” diye sormasını beklememiştir. Böyle bir deneyimi yoktur. Daha önce insanları hep aşağılamıştır ve onlar da kızarak tepki vermiştir. Ya da korkudan gülümsemiş ve adama yaranmaya çalışmışlardır. Ama Buddha ikisini de yapmamış, ne öfkelenmiş, ne de korkmuştur. Sadece düz bir şekilde “Başka?” diye sormuştur. Tepki vermemiştir.

Ama Buddha’nın öğrencileri öfkelenir, tepki verir. En yakın öğrencisi Ananda der ki: “Bu çok fazla, buna tahammül edemeyiz. Sen öğretine devam et, biz de şu adama bunu yapamayacağını gösterelim. Cezalandırılması gerekiyor. Yoksa herkes aynı şeyi yapmaya başlar.”Buddha konuşur:”Sesini çıkartma. O beni kızdırmadı, ama siz kızdırdınız. O bir yabancı, buralara yeni gelmiş. Benim hakkımda bir şeyler duymuş olmalı; ‘bu adam tanrı tanımaz, tehlikeli, insanları yoldan çıkarıp yanıltıyor’ gibi şeyler. Benim hakkımda bir fikir edinmiş. O bana tükürmedi, kendi fikrine tükürdü; beni tanımıyor ki, bana nasıl tükürmüş olabilir? Eğer düşünürseniz, o kendi zihnine tükürdü. Ben onun bir parçası değilim, ve görüyorum ki bu zavallı adamın söyleyecek başka bir şeyi olmalı. Çünkü bu, bir şey söylemenin bir yolu; tükürmek bir şey söylemenin bir yolu. Bazen dilin yetmediğini hissettiğin anlar olur; derin sevgide, yoğun öfkede, nefrette, duada. Dilin yetmediği yoğun anlar olur. O zaman bir şey yapman gerekir. Derin sevgi duyduğunda, birine sarılırsın; ne yaparsın orada? Bir şey söylersin. Çok öfkelendiğinde birine vurursun, tükürürsün, bir şey söylüyorsundur. Bu adamı anlayabiliyorum. Söyleyecek başka bir şeyi daha olmalı. O yüzden ‘Başka?’ diye sordum.”Adam daha da çok şaşırır! Ve Buddha öğrencilerine der ki: “Siz beni daha çok kızdırdınız, çünkü siz beni tanıyorsunuz, benimle yıllarca yaşadınız, ama yine de tepki veriyorsunuz.”

Şaşıran, kafası karışan adam evine döner. Bütün gece uyuyamaz. Bir buddha gördükten sonra artık eskisi gibi uyumak zordur, mümkün değildir. Bu deneyim tekrar tekrar aklına gelir. Ne olduğunu kendine açıklayamaz. Titreme, terleme nöbetleri geçirir. Böyle bir adama hiç rastlamamıştır; bütün zihni, bütün kalıpları, bütün geçmişi dağılır.Ertesi sabah geri döner. Buddha’nın ayaklarına kapanır. Buddha sorar: “Başka? Bu da sözle söylenemeyeni söylemenin başka bir yolu. Ayaklarıma dokunduğun zaman, sözcüklere sığmayan, sıradan dille anlatılamayan bir şey söylüyorsun.” Buddha devam eder: “Bak Ananda, bu adam yine burda, bir şey söylüyor. Çok derin duyguları olan bir adam bu.”Adam Buddha’ya bakar: “Dün yaptığım şey için beni affet.”Buddha cevap verir: “Affetmek mi? Ama ben, dün o hareketi yaptığın adam değilim ki. Ganj nehri sürekli akıyor, o hiçbir zaman aynı Ganj değil. Her adam bir nehirdir. Senin tükürdüğün adam artık burada değil; aynı onun gibi görünüyorum, ama aynı değilim, bu yirmidört saatte öyle çok şey oldu ki! Nehirden çok su aktı. O yüzden seni affedemem, çünkü sana kızgın değilim."“Ve sen de yenilendin. Görüyorum ki sen dün gelen adam değilsin, çünkü o adam kızgındı. O kızgındı, ama sen önümde eğilip ayağıma dokunuyorsun, nasıl aynı adam olabilirsin? Sen o değilsin, o yüzden bunu unutalım. O iki adam; tüküren adam ve tükürülen adam, artık yok. Yakına gel. Başka şeylerden konuşalım."

Alıntı
 
Ben teşekkür ederim Edna, sende az önce içimi kararttın açtığın konuyla ama olsun :D :D
Gerçekten çok üzüldüm :(
 
Ya değil mi oysa ne güzel bir konu açmışsın başka şeylerden konuşalım diye:) Neyse dert veren Allah dermanını da verir.
 
Espiri yaptım, tabii ki konuşacağız ve fikir vereceğiz. :) En kısa zamanda bir çözüm bulup, hayırlısıyla huzura kavuşmanı diliyorum, çok içten...
 
Her şey değişiyor. Anı yaşa diyoruz ya, anda takılmamak da lazım, onu unutuyoruz bazen :) Teşekkürler
 
Ben çok ciddiyim Marla ya.. Konuşacak o kadar iyi şey varken ve yapacak niye millete büyü yapıp bir de cin musallat eder insanoğlu anlamam. Bak Budha ya bak bir de benim havas hocasına bak. Dileklerin için teşekkürler.
 
Olgunluk öyle birşey sanırım Sevgili Gümüş...

Hepimiz iki kitap okuyup, bir iki öğretiye göz atıp birşey olduğumuzu sanıyoruz. Bir Buddha bir Mevlana olabilir miyiz çok zor ama azıcık yanlarına yaklaşabilsek :)
 
Ben çok ciddiyim Marla ya.. Konuşacak o kadar iyi şey varken ve yapacak niye millete büyü yapıp bir de cin musallat eder insanoğlu anlamam. Bak Budha ya bak bir de benim havas hocasına bak. Dileklerin için teşekkürler.


Ne öğretmenler... Ne hocalar...

Birşey olduklarını zannediyorlar, bir takım güçleri ele geçirdiklerinde. Ama amiyane tabiriyle "kuyruklarına basılınca" böyle kendilerini kaybediveriyorlar ve gerçek kişiliklerini döküveriyorlar ortaya... Arada sorun yokken hepsi bir guru, hepsi bir ermiş :) Aslında çoğu çok zayıf, süzgeçi iyi kullanmak lazım...
 
Güzel bir paylaşımdı teşekkürler İlişkilerin yüzeyselleştiği bir dünyada yaşıyoruz İnsanlar arasındaki tartışmalar genellikle sabit fikirlilik ve birbirlerini anlamak istememelerinden kaynaklanıyor bencillik ypmayıp karşındaki insanın yerine kendimizi koyup düşünebillirsek fikir alışverişlerimiz mükemmelleşeceğine inanıyorum
 
Teşekkürler sevgili Marla, çok yararlı ve güzel bir paylaşım yapmışsın.
Yazdığında, olgunluk. sabır, hoş görü, affetme, öfke kontrolü, sevgi, empati var... varda var. Ders almak ve biçimlenmek; bize kalan da bu. :hurray:
 
Ne öğretmenler... Ne hocalar...

Birşey olduklarını zannediyorlar, bir takım güçleri ele geçirdiklerinde. Ama amiyane tabiriyle "kuyruklarına basılınca" böyle kendilerini kaybediveriyorlar ve gerçek kişiliklerini döküveriyorlar ortaya... Arada sorun yokken hepsi bir guru, hepsi bir ermiş :) Aslında çoğu çok zayıf, süzgeçi iyi kullanmak lazım...

İşte...
Benim peşinde olduğum olgunluk bu noktada ara veriyor ve hayal gücüm bu tipleri taş madenine yollayıp başlarına emrimizde deyip sağa sola taciz için saldıkları cinleri ifritleri ellerinde kırbaçla vardiya nöbetçisi olarak koyduktan sonra rutinine geri dönüyor :)

Ara vermelerim olmasa benden bir şey çıkacak da, ah bu aralar... :)
 
İşte...
Benim peşinde olduğum olgunluk bu noktada ara veriyor ve hayal gücüm bu tipleri taş madenine yollayıp başlarına emrimizde deyip sağa sola taciz için saldıkları cinleri ifritleri ellerinde kırbaçla vardiya nöbetçisi olarak koyduktan sonra rutinine geri dönüyor :)

Ara vermelerim olmasa benden bir şey çıkacak da, ah bu aralar... :)

Harika bir tespit ve yorum. Hayal gücüne bayıldım :sifone:
 
Harika bir tespit ve yorum. Hayal gücüne bayıldım :sifone:

Teşekkür ederim :)

Gerçekten bilmiyorum Lord Buddha ya da Hz Mevlana bu gibi durumda ne yaparlar ama herhalde böyle yapmazlar...

Ama ben yapabiliyorsam yaparım, o yüzden felsefelerini, hikayelerini sever ve izlerim ama bilirim benden ne Buddha olur ne Mevlana :)
 
Teşekkürler sevgili Marla, çok yararlı ve güzel bir paylaşım yapmışsın.
Yazdığında, olgunluk. sabır, hoş görü, affetme, öfke kontrolü, sevgi, empati var... varda var. Ders almak ve biçimlenmek; bize kalan da bu. :hurray:

Sende çok güzel özetlemişsin Sevgili Sonol :) Ben teşekkür ederim :)
 
Teşekkür ederim :)

Gerçekten bilmiyorum Lord Buddha ya da Hz Mevlana bu gibi durumda ne yaparlar ama herhalde böyle yapmazlar...

Ama ben yapabiliyorsam yaparım, o yüzden felsefelerini, hikayelerini sever ve izlerim ama bilirim benden ne Buddha olur ne Mevlana :)


Olur olur birşeyler bizden de inşallah :) En azından buna inanıp ümit edelim :D

İkincisi "oldum" diyen ya da olabileceğine kesin inanan olamaz bence. Kendinden şüphe edip, gölgesini gören ve onunla savaşanlar daha çok yol alırlar...
 
Olur olur birşeyler bizden de inşallah :) En azından buna inanıp ümit edelim :D

İkincisi "oldum" diyen ya da olabileceğine kesin inanan olamaz bence. Kendinden şüphe edip, gölgesini gören ve onunla savaşanlar daha çok yol alırlar...

Katılıyorum Marla kardeşim en önemli rekabet insanın bakalarıyla değil kendiyle yaşadığı rekabettir Başkalarıyla olan rekabetden hırs ,hırs kıskançlığı ,kıskançlık nefreti vs.. doğurur.
 
MarlaSinger; biz insanlar güç sahibi olmayı çok istiyoruz ama insan olmayı hiç düşünmüyoruz. Böyle olunca sonuç edna'daki gibi oluyor. Asıl güç dengimizle çatışınca, karakter de iyi davranmak zorunda olmadığımız kişilere karşı tavrımızla ortaya çıkıyor. Hep iyilerle karşılaşırız umarım.
 
Geri
Üst