"Gizlimabet Parapsikoloji Platformu"

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Başka bir boyut

Karakter219

Kayıtlı Üye
Acaba bir insan başka bir boyuta geçse neler olur sizce olası varsayımlarınızı ve teorilerinizi dinlemek isterim
 
Geçse değil, geçebiliyor zaten ama zihinsel olarak, fiziki olarak başka bir boyuta insan bedeniyle geçişin mümkün olduğunu düşünmüyorum. (en azından şuanki teknolojiyle)
 
Geçse değil, geçebiliyor zaten ama zihinsel olarak, fiziki olarak başka bir boyuta insan bedeniyle geçişin mümkün olduğunu düşünmüyorum. (en azından şuanki teknolojiyle)

teknoloji ??? ilmi konuları bilim ile mi kıyaslıyorsun??? Saçmalık! bu işler teknolojinin gelişimine bırakılacak şeyler değil, kusura bakmayın
 
bana göre fizyolojik olarak güçlüyse frekansını geçeceği boyutunkine uyumlar ve bunu başarır.Sadece enerji hakimiyeti ile alakalı diye düşünüyorum.
 
teknoloji ??? ilmi konuları bilim ile mi kıyaslıyorsun??? Saçmalık! bu işler teknolojinin gelişimine bırakılacak şeyler değil, kusura bakmayın

Arkadaşımızın düşündüğü saçmalık değil. Farkettıysenız zıhınsel olarak olabılecegını soyluyor ama fızıksel durumu teknolojıye dayatıyor. Lutfen saçma demeden önce fikirlerede saygı duyalım. Bence mantıklı.
 
Acaba bir insan başka bir boyuta geçse neler olur sizce olası varsayımlarınızı ve teorilerinizi dinlemek isterim
Hangi boyuta? Sonsuzluktan ve bununla gelen sonsuz değişkenden bahsediyorsunuz. ''İnsan evinden çıkabilir mi? Çıkarsa ne olur?'' gibi bir soru bu. Ucu Çin'de de çıkabilir, bir mekikle uzaya da gidebilir, ölebilir, aşağıdaki markete uğrayıp geri dönebilir vs. yeter ki evden çıksın.

İnsan zihinsel olarak zaten boyutlar arasındadır, zira ruhun bu bedende operasyonel hale gelmesini sağlayan başlıca organ olan beyin, zihnin depolandığı, işler hale getirilip dönüştürüldüğü yerdir aynı zamanda. Yani insan zaten çok boyutlu bir varlıktır. Beden ise zaten özellikle bu boyutta var olma biçimimizdir, haliyle beden çok özel şartlar olmadığı sürece genel olarak boyutlar arası dolaşıma kapalıdır, boyutlar arası dolaşımda olan ruhun 3. boyuttaki kabıdır. Haliyle görevi zaten boyutlar arası olan ruhun uzantısını burada tutmaktır.
Kainatın çok güzel bir sistemi var, o da en küçük yapı taşının bütüne uyumu ve bu uyumun getirdiği benzeş çalışma prensipleridir. Yeter ki ne için nereye baktığımızı bilelim. Örneğin insan su altına dalış yapacağı zaman ciğerlerindeki hava, vücut sıvıları yoğunluğunun sudan farklılıkları gibi sebeplerle çok derinlere dalamaz. Dalsa da çok yavaş olur. Bunun için dalış yapanlar kurşun ağırlık kemerleri takarlar. O kemerle yürümek eziyettir ama suyun altında ağırlığınızı artırması avantajdır. Üstelik dalış hızını da ayarlamak gerekir, zira basınçtan dolayı aşağı veya yukarı hızlı iniş çıkışlar dalgıcın organlarına zarar verebilir ve/veya vurgun denilen ani basınç farklılığı sorunu oluşur. Bu insanın karadan suya (boyut gibi) geçişiyle alakalı küçük bir örnek. Dağa tırmanışlarda belli bir yükseklikten sonra hava tüplerine ve maskeye yine ihtiyaç duyulur. Uzaya çıkarken bambaşka koşullar ve önlemler gerekir. Gördüğünüz gibi Dünya içinde bile, boyutlar arası etkileşimlere dair az da olsa detaylar var. Çünkü sistem tektir ve gerçekten uyumludur. Bu uyum atom altı parçacıklarından, nebulalara, galaksilere ve içindeki her şeye kadar görülür. Buna bir örnek de, saçın spiral çıkış desenindeki altın oranın, galaksi spirallerinde, salyangozlarda da olmasıdır. Bu da size kainatın yine uyumu ve benzeş çalışma ilkelerini kanıtlayan örneklerdendir.
 
Uyum ve zaman farkindan dolayı bocalayacaktir.Ya adaptasyon sağlayıp evrimlesir,yada uyum saglayamayip ölür kanımca. Bu bahsettiğim fiziksel boyut için. Diğer kısım hakkında birşey diyemeyeceğim.
 
Hangi boyuta? Sonsuzluktan ve bununla gelen sonsuz değişkenden bahsediyorsunuz. ''İnsan evinden çıkabilir mi? Çıkarsa ne olur?'' gibi bir soru bu. Ucu Çin'de de çıkabilir, bir mekikle uzaya da gidebilir, ölebilir, aşağıdaki markete uğrayıp geri dönebilir vs. yeter ki evden çıksın.

İnsan zihinsel olarak zaten boyutlar arasındadır, zira ruhun bu bedende operasyonel hale gelmesini sağlayan başlıca organ olan beyin, zihnin depolandığı, işler hale getirilip dönüştürüldüğü yerdir aynı zamanda. Yani insan zaten çok boyutlu bir varlıktır. Beden ise zaten özellikle bu boyutta var olma biçimimizdir, haliyle beden çok özel şartlar olmadığı sürece genel olarak boyutlar arası dolaşıma kapalıdır, boyutlar arası dolaşımda olan ruhun 3. boyuttaki kabıdır. Haliyle görevi zaten boyutlar arası olan ruhun uzantısını burada tutmaktır.
Kainatın çok güzel bir sistemi var, o da en küçük yapı taşının bütüne uyumu ve bu uyumun getirdiği benzeş çalışma prensipleridir. Yeter ki ne için nereye baktığımızı bilelim. Örneğin insan su altına dalış yapacağı zaman ciğerlerindeki hava, vücut sıvıları yoğunluğunun sudan farklılıkları gibi sebeplerle çok derinlere dalamaz. Dalsa da çok yavaş olur. Bunun için dalış yapanlar kurşun ağırlık kemerleri takarlar. O kemerle yürümek eziyettir ama suyun altında ağırlığınızı artırması avantajdır. Üstelik dalış hızını da ayarlamak gerekir, zira basınçtan dolayı aşağı veya yukarı hızlı iniş çıkışlar dalgıcın organlarına zarar verebilir ve/veya vurgun denilen ani basınç farklılığı sorunu oluşur. Bu insanın karadan suya (boyut gibi) geçişiyle alakalı küçük bir örnek. Dağa tırmanışlarda belli bir yükseklikten sonra hava tüplerine ve maskeye yine ihtiyaç duyulur. Uzaya çıkarken bambaşka koşullar ve önlemler gerekir. Gördüğünüz gibi Dünya içinde bile, boyutlar arası etkileşimlere dair az da olsa detaylar var. Çünkü sistem tektir ve gerçekten uyumludur. Bu uyum atom altı parçacıklarından, nebulalara, galaksilere ve içindeki her şeye kadar görülür. Buna bir örnek de, saçın spiral çıkış desenindeki altın oranın, galaksi spirallerinde, salyangozlarda da olmasıdır. Bu da size kainatın yine uyumu ve benzeş çalışma ilkelerini kanıtlayan örneklerdendir.

arkadaş çok güzel bir şekilde açıklamış.
" sorduğunuz soru aslında basit bir yapıya sahip " merak duygunuz bir anda ortaya çıkmış .
her ne kadar boyut değiştirmeye insanoğlu çalışsaada aslında farkındalık olmadan bile boyut değiştirebiliyoruz ve buna genellikle yoğunlaşma deniliyor . boyutlar her ne kadar bir üst düzeye çıktıkça insan vucudu şeffaflaşıyor .

bilimsel olarak bu konuda "Carl Sagan " çok güzel örnekler vererekten gerçekten insanların algını bir yere topluyor ve gerçekği görmelerini sağlıyabiliyor.
hatta bu adamın o kadar basit güzel bir örneği vardır-ki hem güldürür hemde dersin-ki """--hee tamam ben bunu az buçuk anladım "


İki boyulu bir dünya hayal edin. Mesela bir masanın yüzeyi olsun. Sadece uzunluk ve genişlik var. Bu 2 boyutlu dünyada kare, üçgen, beşgen gibi canlı ve şuurlu varlıklar olsun. Kendi dünyalarında kare üçgeni bizim bildiğimiz üçgen olarak değil düz bir çizg olarak görür. Yine üçgen de kareyi ve diğerlerini aynı şekilde görür. Çünkü yükseklik olmadığından farkı anlayamazlar. Aslında herkes birbirinin aynıdır.

Şimdi olaya müdahale edelim ve kareyi tutup masa yüzeyinden yukarı kaldıralım. Kare gözlerine inanamayacak. Meğer arkadaşları düz çizgiler değilmiş. Arkadaşları üçgen, beşgen miş. Sonra onu kendi dünyasına yani masa yüzeyine bırakalım. Hemen arkadaşlarına koşacak. Onlara bir gücün kendini öteki boyuta götürdüğünü ve arkadaşlarının bir çizgiden ibaret olmadığını anlatacak. Ama arkadaşları inanmayacak. Karenin kafayı yediğini düşünecektir.

birde dünya üzerinde kaç boyut vardır denilir bunuda einstain çok güzel bir şekilde açıklamıştır. ve gerçekten deneyimlerine bilişşeline mantığına doğru geliyor ise einstain doğru söylüyor demektir. yahut bilimde sadece bu kadar ilerliyebilmişler diyebiliriz.

bilim bugünü temel almaktadır , o yüzden bilim şunu kısaca bize anlatmak ister algıyabildiğiniz kadar boyut vardır demek ister.

Bu konu o kadar çok derindir -ki işin içinden kisme çıkamıyor tam net bir açıklık getiricem getirdik derken önemli küçük bir buluş yahut farkındalık oluyor ve o anki teorileri gerçeklik payları yok oluyor. Dünya bir farkındalıktır. bilimin ilerlemesi zamana dayalıdır. ama ilim öyle değildir. binlerce yıl öncesinden sana bir çok ders verir bir çok öğreti verir ve günümüzde daha yeni bilim o düzeye yaklaştığını fark ederiz.

bilimsel olarak bu tür bilgilere ulaşmak isterseniz ve kendinize fikir sağlamak isterseniz CERN deneylerini okumanızı isterim. bir çok bilim adamı ve düşünür bu görevde yer almıştır. ve sonuçları gerçekten muazzam .

ilim açısından bir başka boyuta geçmek istiyorsanız zaten bunu yapabiliyorsunuz yapabiliyoruz'da fakat farkındalık dediğim gibi farkındalığımız olmadığından ve beynimiz daha kavrıyamadığından dolayı kendimizi 1. boyutta hissediyoruz.


"benim bu yazıyı yazarken diğer boyutta-ki kişim belkide bu yazıları kendi kendine düşünüyordur " kim bilir ..?
 
Geri
Üst