Arkadaşlar, bu siteye üye olmamızın nedeni, psişik güçlerimizi arttırmak, başımıza gelen garip olayları anlamak, içimizdeki cevheri ortaya çıkarmak. Kısacası hepimiz bu sitenin öğrencileriyiz, sipritüel çalışmalara başlarken verilen ilk öğütler negatif yönlerimizi, nefreti, öfkeyi, kızgınlığı törpülemek, kendimizi ve çevremizdeki insanları affetmektir. Ancak o zaman frekansımız yükselir ya da temiz enerjimiz artar ya da kamil insan olma yoluna gireriz, her ne yolda iseniz..
Benim görüşüm, tarihçilerin bakış açısına körü körüne inanmak hata olur, onlar da bizim gibi geçimini sağlamaya çalışan insanlar, geçmişteki tarihçiler de bugünkü tarihçiler de bağlı oldukları padişahlardan, krallardan, devlet büyüklerinden, soylulardan, zengin iş adamlarından vs.vs. maaş alır. En masumları bile yakın hissettiği lidere yanlı araştırma yapabilir. Gözünüzle görmediğiniz, kulağınızla işitmediğiniz olaylara, kişilere körü körüne inanıp taraf tutmayınız, hakkında karalama yapılan, şahsen tanımadığınız insanlardan nefret etmeyiniz, bu yüzden başkalarıyla kavga etmeyiniz.
Bir deney yapılmış; bir odaya denekler alınıyor ve bir olay izlettiriliyor, sonra hepsinden izlediklerini bir kağıda dökmeleri isteniyor, sonuçta herbirinin olayı farklı algıladığı ve anlattığı görülüyor.. Yorum sizin!
Son zamanlarda hem bu sitede, hem çevremde Atatürk konusunda rastladığım gibi gerilimler gördüğüm için yazma ihtiyacı duydum. Ben otorite miyim? Tabi ki hayır. Ama toplumumuzu aile gibi görüyorum ve anne babanın sürekli tartışma, nefret içinde olduğu bir aile asla maddi, manevi refaha kavuşamaz, çocukları da ziyan olur. Büyük tabloyu kaçırıp detaylarda kaybolanları, sipritüel konulara ilgi duyup da din, dil, ırk konusunda kutuplaşmalara giren insanları anlayamıyorum.