Astral Seyahat ve Kuantum / Neden Astral Seyahat Yapılamaz

Astral Seyahat ilgi forumda oldukça bilgi var, bununla ilgili dikkatimi çeken tek şeyse deneyimlerini paylaşan üyelerin; kendi hikayesi içinde "kendi bedenimi yatarken gördüm" cümleleri ve varyasyonları.
Astral Seyahatte en çok buna takılıyorum. Bir üye kendini ayırmayı bilinçli ve verilen tekniklere uyarak yapmışsa nazarımda çok ileri birisidir. Eğer bir kaza,uyarıcılar ve varlık kullanmadan bunu başarabiliyorlarsa hakikaten takdire şayan. Neticede astral bedeni fizik bedenini görecek senkronu tutturmuştur
Lakin burada bir pürüz var, naçizane fikrim bunun bir teknikle ve bilinçli bir ayırma ile yapılamayacağıdır, verilen teknikler sadece yapan kişiyi koşullandırıyor. Teknik üzerine çok yoğun çalıştığım dönemlerde bilinçli bir çıkışım olmadı sadece kayda değer tek şey hamakta yatar bir vaziyette ve ancak o kadar yükseklikte kendimi hissetmemdi.(sırt üstü cenin)
Diğer türlü, bilinci bıraktığım zamanlar da ise başarılı deneyimlerim oldu.

Şimdi neden bilinçli ve bir teknik ile yapılamayacağı çıkarımıma gelirsek;
Astral Seyahatte; çıktığınız ortam maalesef astrale yattığınız yere tıpatıp benzemiyor
(kendini yatarken görebilen üyelere)
tıpatıp benzemediği gibi çeşitli geçitlerle ve gereçlerle ancak dışarı veya başka bir mekana ışınlanabiliyorsunuz ki bu da 1km'lik bir alan kadar bile değil astral seyahatte deyim yerindeyse ipini koparıp isteyen istediği yere gidemiyor
Bunun için Gümüş Kordonu gevşet gibi konulara temas edilmiş fakat altı maalesef boş
Sadece şu iki örneği aldığımızda astral seyahatin zaman ve mekanı bozduğunu görüyoruz, bu durumda evet astrale çıkıyorsunuz ama asla dünya zamanında ve mekanında olmuyorsunuz her şey dünyadaki gibi olsa da senkronizasyon yok.
Bu durumda teknik yapayım platoncu aşkın gözü kör olsun, aşık olduğum kadın bu saatlerde eve gelmiştir, bi gidip röntgenini çekeyim, bi ihtiyacı varsa öğreneyim astralden çıkınca punduna getirir ihtiyacını gideririm ve love story'miz başlar gibi düşünmeyin.

Astral Seyahat ve Kuantum başlığı attım asıl kısmı "Kuantum" kısmını okumadınız giriş yeterince uzun oldu. Kuantum kısmınıda ekleyeceğim
Bu arada bu yazı astral yapamazsınız yazısı da değildir.(Evet ama başlık öyle! çünkü doğru bilinen yanlışlar var zannımca)

Astral Seyahat ve Kuantum

Peki astral seyahat bu kadar zor mu? Evet zor işin içine teknik girdireyim derseniz zorlanırsınız.
Nedenine gelince ; siz daha zihninizi boşaltma egzersizleri yaparken aslında zihninizi tekrar yoruyorsunuz, astral seyahatte dünya zihnini de ayırmanız gerekiyor ki bu durumda bi kısır döngü içine girip oyalanıyorsunuz. Peki varacağımız noktaya zihnimizi kullanmadan nasıl gidebiliriz? Zihninizi kullanacaksınız ama akmayacak damlayacak deyim yerinde ise rölantide gidecek hatta iyice silinecek. Çıkmışsanız (astral zihnin enkarnasyonunu duble diye ayıralım) koşullandırdığınız zihni çok az kullanmanız gerekiyor, çünkü orası artık dublenin o anki maceralarına ait, olurda koşullandırdığınız zihni kullanırsanız, duble çok yavaş hareket etmeye başlar ve hareketi projeksiyona evrilir ki; burada artık imajinasyonlar hareketin yerini alır. Duble bitmiş, koşullu zihin, benliği ele geçirerek imajinasyona başlamıştır. Varmak istediğiniz hedef artık sadece canlı bir görüntüden ibarettir. Yada saçma bi görüntüden. Kendinizi uyanmış olarak bulursunuz.

Astral seyahate bilinenin aksine lüsid rüya ile de çıkılmaz. Lüsid de zaten astralin katlarından birindesinizdir , orada hareket eden duble her ne kadar istediğini yapabildiğini söylese de 4 yaşındaki çocuğun akli ve fiili ehliyeti kadar labirentin içinde devinebilir(oyuna dalar). Çünkü; burada yukarıda anlatılanın tersine ya tamamen yada tamama yakın bir şekilde dünya bilinci bırakılmış ve yeni bir unutulmuş benlik kazanılmıştır. Hafızasını kaybetmiş bir kişinin caddelerde dolaşması gibi düşünebilirsiniz pek hala konuşur , kırmızı ışıkta durur ama unuttuğu şeyi bilmez. Dünyada ki kendini unuttuğu için, istediğini yapabilir ama yapacağı şeyi isteyemez , istediğinde yani hafızasını kazandığında artık o içinden geçtiği duvarlar bi anda geçirmez olur, lüsid çatırdar ve uyanırsınız.

Lüsid ileri bir kattır ve alt katlara iniş çok zordur bu yüzden lüsidden astral seyahate inilemez.

İlk metinde de bahsedildiği gibi astral seyahatte çok az bi alanda hareket edebiliyorsunuz.
Astral seyahati katlarına ayırırsak, bu metafizik tamlamanın tam anlamıyla hakkını verecek olan ilk kat olacaktır. İlk kat dünya katıdır ki; bu çıkılması en zor kat. Burada eviniz aynı koordinattadır,coğrafi dağılım aynıdır fakat ufak değişiklikler vardır. Astral seyahatte baz alınacak kat burasıdır.(Öznelerin kendilerini gördüklerini iddia ettikleri kat)

Onun dışındaki katların frekans spektrumuna çabuk ayak uydurulabildiğinden, simülasyon; rüya - kabus - Lüsid rüya şeklinde olacaktır.
Bu üçlüde zaten olaylar hızlı cereyan eder, mekanlar arası mesafe kısa bi sürede atlanabilir. Duble 1'nci kattan uzaktır. Yüksek katlar olduğundan temaslar yaşanabilir(ölü bir tanıdığı görme).Üçünde de belli mesajlar yerleştirilmiş olabilir.Bu üçlüden anlayacağımız; mesajın özneye verilmesi olabilir. Bunu lüsid rüyaya geçen ya da rüya yönetimini ele alan insanlarda gayet net bir şekilde görebiliriz; lüsid bir labirenttir, özne içinde dolaşır, simülasyonu yaşamak yerine labirentin doğasını kırabileceğini gördüğünde, alemin canlı tepkimeleriyle karşılaşır ki bu labirenti yürümenin aksine delmenin bir sonucu olarak başka bir labirente atılma ve burayı da delme sonucunda simülasyonun bitimiyle sonuçlanır.
Buna karşın Lüsidde , belli geçiş noktaları da vardır ve özel bir imge ile döndürülürler, bunu solucan deliği gibi alabilirsiniz,simülasyonu kırmadan başka bir labirente yasal ve hızlı atlayış yerleridir.
Bütün bunları kuantuma indirirsek (ya da kuantumu vülgarize edersek) zamanda ileri ve geri gitmeye dair teorilerin gerçekleşebileceğini görebileceğimiz gibi ikinci konunun kuantum deneylerindeki benzerliğini görebiliriz, Çift yarık deneyindeki elektronların gözlemcinin düzeneğe katılmasıyla değişen tepkileri ve alınan kolerasyonlar; siz bilinçli bir astral seyahat yapmaya kalkışırken ya da lüsid rüyanızı delmeye kalkışırken ki tepkilerinden hiçte uzak değil. Bununla ilgili Schrödinger'in Kedisi'ni okuyabilirsiniz
Açtığım bu eski konuda, "Rüya aleminin inşasındaki madde" doğrudan kuantumla alakalıydı maddenin ismi konuldu ama net bir cevap alamadım. Artık iki konudaki parçaları birleştirip bu eski konunun da cevabını buraya yazarsınız, Elinizi taşın altına koymayın taşın içine sokun, hoşça kalın.

sin valor' Alıntı:

..bu durumda evet astrale çıkıyorsunuz ama asla dünya zamanında ve mekanında olmuyorsunuz her şey dünyadaki gibi olsa da senkronizasyon yok.

Genişletmek için tıkla ...

Buna nasil emin olabiliyorsunuz ?

34 . Andolsun, Biz Süleyman'ı imtihan ettik, tahtının üstünde bir ceset bıraktık. Sonra (eski durumuna) döndü.

35 . "Rabbim, beni bağışla ve benden sonra hiç kimseye nasib olmayan bir mülkü bana armağan et. Şüphesiz Sen, karşılıksız armağan edensin."

Ayette Hz. Suleyman kendi ruhunu bir anda bedeninden ayri halde farkediyor. `Tahtinin ustunde ceset biraktik` ifadesi ile de kendi cesedini ruhunun seyri ile gorerek farkli bir boyuta sikismis olarak imtihan oluyor. O halde ruh bedenden ciksa bile optik goze sahip olmadigi icin enerji rezonansi uzerinden bir net idrak gucune kavusabilir. Ne yarasalar ne bogalar ne insanlar bir sokagi hakikati gibi gorebilir. Sokak hakikati itibari ile enerjidir. Ama yarasa da boga da insan da o sokaga sapip sapmamasi gerektigini bilir kendi yasam pratiginde. O sokagi kendi fitratina gore taniyip bilmistir.


Astrale cikarken tabi ki doku yigini olan gozumuz ile degil en hakiki bir enerji boyutunda bir kesvedis gerceklesir. Astralden donuldugunde ise veriler kisinin fitratina gore re-code edilir. PC de 0 ve 1 olarak tum veriler renk,ses ve goruntuye nasil donusturuluyorsa , astralden donuldugunde de kisinin sirlari cozulemeyen beyni enerji kaydini zipten kurtarir ve tecrubeye doker. Bu boyledir.

dennise' Alıntı:

Buna nasil emin olabiliyorsunuz ?
34 . Andolsun, Biz Süleyman'ı imtihan ettik, tahtının üstünde bir ceset bıraktık. Sonra (eski durumuna) döndü.
35 . "Rabbim, beni bağışla ve benden sonra hiç kimseye nasib olmayan bir mülkü bana armağan et. Şüphesiz Sen, karşılıksız armağan edensin."
Ayette Hz. Suleyman kendi ruhunu bir anda bedeninden ayri halde farkediyor. `Tahtinin ustunde ceset biraktik` ifadesi ile de kendi cesedini ruhunun seyri ile gorerek farkli bir boyuta sikismis olarak imtihan oluyor. O halde ruh bedenden ciksa bile optik goze sahip olmadigi icin enerji rezonansi uzerinden bir net idrak gucune kavusabilir. (...)

Genişletmek için tıkla ...

Konunun başlığına mı aldandın bilemiyorum ama bana ayet tefsiri yapmana gerek yoktu, kaldı ki bu ayetleri astrale yorumlayıp yorumlamamakta ayrı bir konu. Astralde herşeyin tamda olduğu gibi kaldığını söylemiyorum, zaman zaman içinde mekan mekan içinde diyelim,senkrondan kastım bu. Siz "... kendini yatarken görebilen üyelere" dediğim kısmı eleştiriyorsanız, eleştirinize açığım amenna. Kendi tezinizi verebilirsiniz

sin valor' Alıntı:

Konunun başlığına mı aldandın bilemiyorum ama bana ayet tefsiri yapmana gerek yoktu

Genişletmek için tıkla ...

Yok size yapmadim, sizin gibi dusunenlere hitab etmek kastim oldugu icin nezaketinize yonelerek yazdim. Kisisel degil yani . Forum adabi iste : ))

dennise' Alıntı:

Yok size yapmadim, sizin gibi dusunenlere hitab etmek kastim oldugu icin nezaketinize yonelerek yazdim. Kisisel degil yani . Forum adabi iste : ))

Genişletmek için tıkla ...

Ne güzel aynı yoldan çıkmışız, benimde Astral Seyahat ve Kuantum / Neden Astral Seyahat Yapılamaz başlığı sizin gibi düşünenlere olsa gerek

sin valor' Alıntı:

Astral Seyahat ilgi forumda oldukça bilgi var, bununla ilgili dikkatimi çeken tek şeyse deneyimlerini paylaşan üyelerin; kendi hikayesi içinde "kendi bedenimi yatarken gördüm" cümleleri ve varyasyonları.
Astral Seyahatte en çok buna takılıyorum. Bir üye kendini ayırmayı bilinçli ve verilen tekniklere uyarak yapmışsa nazarımda çok ileri birisidir. Eğer bir kaza,uyarıcılar ve varlık kullanmadan bunu başarabiliyorlarsa hakikaten takdire şayan. Neticede astral bedeni fizik bedenini görecek senkronu tutturmuştur
Lakin burada bir pürüz var, naçizane fikrim bunun bir teknikle ve bilinçli bir ayırma ile yapılamayacağıdır, verilen teknikler sadece yapan kişiyi koşullandırıyor. Teknik üzerine çok yoğun çalıştığım dönemlerde bilinçli bir çıkışım olmadı sadece kayda değer tek şey hamakta yatar bir vaziyette ve ancak o kadar yükseklikte kendimi hissetmemdi.(sırt üstü cenin)
Diğer türlü, bilinci bıraktığım zamanlar da ise başarılı deneyimlerim oldu.

Şimdi neden bilinçli ve bir teknik ile yapılamayacağı çıkarımıma gelirsek;
Astral Seyahatte; çıktığınız ortam maalesef astrale yattığınız yere tıpatıp benzemiyor
(kendini yatarken görebilen üyelere)
tıpatıp benzemediği gibi çeşitli geçitlerle ve gereçlerle ancak dışarı veya başka bir mekana ışınlanabiliyorsunuz ki bu da 1km'lik bir alan kadar bile değil astral seyahatte deyim yerindeyse ipini koparıp isteyen istediği yere gidemiyor
Bunun için Gümüş Kordonu gevşet gibi konulara temas edilmiş fakat altı maalesef boş
Sadece şu iki örneği aldığımızda astral seyahatin zaman ve mekanı bozduğunu görüyoruz, bu durumda evet astrale çıkıyorsunuz ama asla dünya zamanında ve mekanında olmuyorsunuz her şey dünyadaki gibi olsa da senkronizasyon yok.
Bu durumda teknik yapayım platoncu aşkın gözü kör olsun, aşık olduğum kadın bu saatlerde eve gelmiştir, bi gidip röntgenini çekeyim, bi ihtiyacı varsa öğreneyim astralden çıkınca punduna getirir ihtiyacını gideririm ve love story'miz başlar gibi düşünmeyin.

Astral Seyahat ve Kuantum başlığı attım asıl kısmı "Kuantum" kısmını okumadınız giriş yeterince uzun oldu. Kuantum kısmınıda ekleyeceğim
Bu arada bu yazı astral yapamazsınız yazısı da değildir.(Evet ama başlık öyle! çünkü doğru bilinen yanlışlar var zannımca)

Genişletmek için tıkla ...

Mekanın aynı görünmeme nedeninin bence iki ihtimali olabilir, birinci ihtimal: insan bilinci hafızasına yazdığı kadarını hatırlayabiliyor geriye kalan detayları uyduruyor, ikinci ihtimal belki gerçekten farklı bir evrene bilinç ışınlanması gibi bir şey söz konusu olabilir çoklu evrenler teorisinde atıyorum odanızda normalde duvar saatinin rengi kırmızı ise seyahat ettiğiniz evrende siyah olabilir. Astral deneyimim yok bu arada, forumdaki yazılara göre tahmin yaptım.

makssenberg' Alıntı:

Mekanın aynı görünmeme nedeninin bence iki ihtimali olabilir, birinci ihtimal: insan bilinci hafızasına yazdığı kadarını hatırlayabiliyor geriye kalan detayları uyduruyor, ikinci ihtimal belki gerçekten farklı bir evrene bilinç ışınlanması gibi bir şey söz konusu olabilir çoklu evrenler teorisinde atıyorum odanızda normalde duvar saatinin rengi kırmızı ise seyahat ettiğiniz evrende siyah olabilir. Astral deneyimim yok bu arada, forumdaki yazılara göre tahmin yaptım.

Genişletmek için tıkla ...

Doğru tahmin yapıyorsunuz makssenberg, özellikle yeşil metin renginin oldu kısımda size katılıyorum, hafıza konusunu yukarıda dünya bilinci olarak belirtmiştim, burada karışıklık olabiliyor. İkinci ihtimalinize şunu da eklemekte fayda var, aynı mekanın gelecekteki durumları da ortaya konulabiliyor, yani zamanda ileri yada geri gidebiliyorsunuz, bu yüzden sabit bir durum yok. Ünlü bir sanatçının aile bireyinin 2 gün önce cenaze törenini gördüğümde, ünlü olan kişinin saç rengi, cenazedeki saç rengiyle aynı değildi. Bunun gibi çok fazla örnek var

Merhaba,Sin Valor.Epeyden beri astral seyahat ile ilgili kafamı kurcalayan soruya bir nebze ışık tuttunuz.Bu konuyla ilgili genelde hep aynı şeyler yazılıp çiziliyor.Kendi bedenini görmek falan.Bu tıp benzer tarifler olunca acaba ben astralden başka şey mi yaşıyorum ya da herkese göre farklı astral seyahatler mi var diye merak ediyordum.Ben astral seyahat yaptığım gibi astrale çekiliyorum da ama hiç bir zaman kendi bedenime yukarıdan bakmadım ya da odalarda gezip aile fertlerini izlemedim.Gene de farklı astral türleri olduğuna inanıyorum.Kendi yaşadıklarım farklı; bazen yukarı çekildiğimde önce ses duvarını aşar gibi kulaklarımda şiddetli bir yırtılma sesi oluyor ardından asansöre binmişim gibi hızla yukarı çekiliyorum. Bunun olacağını hissettiğim zamanlarda, şöyle tarif edeyim koltukta otururken elimde kahve fincanı,kucağımda çocuk film izlerken birden ses duvarını aşar gibi kulaklarımda şiddetli bir şekilde gürültü oluyor,hadi gene gidiyoruz bakayım diyorum saniyesinde kendimi karanlık bir boşlukta buluyorum orada yaşadıklarım silindiği için bilgi veremeyeceğim,sonra gene aynı hızla aşağı inip koltuğa dönüyorum,elimdeki fincanda ki kahve bile sarsılmamış oluyor,bunu bilinçli yapmak istediğimde gene aynı şekilde çıkış oluyor fakat dönüşte uykuya geçiyorum.Bunun dışında da deneyimlerim oldu. Mesela yoğun kalp atışı,kulakların uguldayıp bedenimin aşırı titreşiminin ardından sanki sinemada film izler gibi ve aynı anda içinde de olup gördüğüm gittiğim yerler var ,fakat konuşulanları duyamıyordum.Bahsettigim fiziksel belirtilerin hepsine ben uçuşa geçmek diyorum ,gene bir gece böyle uçuşa geçerken astralden bir arkadaşım geldi ,eğilip kulağıma ismimi fısıldadı ,elini uzattı bende elini tutup sanki bir eşikten geçer gibi adım atıp astrale çıktım.Bir diğerinde kendimi otohipnoz yaptım ve kendime soru sordum ,bu esnada uzanıyordum ve yattıgım yerden soruma cevap olacak şeyleri görüp not aldım.
Kafama göre hiç bir zaman gezemedim ya da hatırlamıyorum çoğunlukla da isteğim dışında astrale çekiliyorum ,bunun içinse bir perhiz de uygulamıyorum hatta bu olaylarla birlikte çok daha fazla etçil oldum. Bir de en son şunu yaşadım,gece bir arkadaşımı düşünürken kendimi onun yanında buldum, nasıl olduğunu bilmiyorum. Daha doğrusu diğer insanların yaşadıkları astral seyahat ise benim bu yaşadıklarım nedir bilmiyorum.Belki bana fikir verebilirsiniz, olayı anlamamı sağlayabilirsiniz diye düşündüm, teşekkürler.

Düşmüş Kartal' Alıntı:

(...)şöyle tarif edeyim koltukta otururken elimde kahve fincanı,kucağımda çocuk film izlerken birden ses duvarını aşar gibi kulaklarımda şiddetli bir şekilde gürültü oluyor,hadi gene gidiyoruz bakayım diyorum saniyesinde kendimi karanlık bir boşlukta buluyorum

Genişletmek için tıkla ...

Sayın, Düşmüş Kartal ilaç prospektüslerinde araç ve makine kullanımına dair ilacın etkilerinden bahsedilir, şu durumda bu geldi aklıma günlük rutininiz de böyle eylemlerde astrale çıkıyorum diyorsanız dikkatli olun derim, astralden çok bir hastalığın semptomları olabilir.
Bunun dışında astral seyahatte yukarıda da bahsettiğim gibi kat önemlidir, 1. katta arkadaş temaslarının yaşanabileceğini düşünmüyorum büyük olasılık üst katlarda görüştünüz karanlık bir boşlukta kendinizi bulmanız bundan. Bu olaylarla birlikte fazla etçil oldum diyorsunuz; afiyet olsun efendim can boğazdan gelir, istemsiz astrale engel değildir

Düşmüş Kartal' Alıntı:

(...)doğrusu diğer insanların yaşadıkları astral seyahat ise benim bu yaşadıklarım nedir bilmiyorum

Genişletmek için tıkla ...

diğer insanlar -kendimi gördüm- meselesinde çok ileri gitmişler ona bir tanı koyamıyorum yukarı yazdıklarım dışında, ama genel geçer görüşümüz aynı galiba sizinle, böyle devam edin ve yazılan teknikçi akıllara takılmayın, başka deneyiminiz varsa yorumlarız hoşça kalın.

Sin valor,yazdığınız cevap için teşekkürler. Aradan geçen süre zarfında ben sorularıma ilk elden cevap buldum. Yaşadığım durumlar farklı boyuttan temaslarla ilgili ve astralin daha farklı çeşitlerini deneyimlemisim ,galiba benim yaşadıklarımı az yaşayan insan var bu yüzden denk gelmiyorum. Sıhhatım iyi bir rahatsızlığım yok o yüzden yaşam kalitemi etkilemiyor bu durumlar. O dönemde ki etçil halimi belirtmemin sebebi herhangi bir riyazat uygulamadan da bu tip işlerin olabileceğini belirtmek içindi.O dönem erk hayvanlarımla tanıştım ve günlük hayatta çok içiçe kaldım bir süre.Yanımda bir kurt,bir ayı tepemde bir kartal ve hepsi de etciller.Sanırım bir süre onlar yüzünden fazla etçildim şimdi düzene oturdu.
Astralde görüştüğüm arkadaş , günlük hayatta da mesala telefonla görüşürken yanıma bir anda gelebiliyor. Onun geldiğini frekans olarak hissediyorum ama görmüyorum var biliyorum. Kokusunu ,sıcaklığını duyuyorum dokundu mu hissediyorum. Nasıl yaptığını bilmiyor,bir an düşünüyorum sonra senin yanında oluyorum diyor. Aynı şey benimde başıma geldi. Gece saat 3 tü bir an onu düşünürken kendimi onun evinde buldum. Gerçekten çok şaskındım.Yatagında uyuyordu, odayı onu, sanki gece görüş gözlüğü ile izliyordum. Heryer yeşil siyah renkte gibiydi ama her eşyayı seciyordum.Arkadaşımın yanında 6. Boyuttan bir varlık vardı onun kim olduğunu hemen tanıdım N....dedim ama bu zihnimden geçti ağzımla söylemedim o da bana döndü baktı,gözlerindeki korkuyu bile gördüm,gene zihnimden burdan defol git dedim hiç itiraz etmeden gitti. Sonra arkadaşıma döndüm onun ellerine giden kişi siyah toz bulastırmıştı onları temizledim. Sonra peki ben nasıl geri döneceğim derken kendimi gene evde buldum. Fiziksel bir gitme yok ,o esnada bende yatakta yatıyordum geldiğimde gene aynı sekileydim ve beş dk geçmişti. Benden sonra arkadaşım uyanmış ve benim orda olduğumu bilmiş.
Sanırım bu deneyim sizin bahsettiğiniz ilk katta ,dünya katında olan astral seyahat.Ama bir daha olmadı , zaten nasıl olduğu konusunda da fikrim yok.
Farklı şeyler yaşıyorum ve bunların ne olduğunu bana izah edecek bir kitap ve bir kişi yok. Deneye yanıla yol alıyorum. Amerika yı yeniden kesfetmeden ,yol gösterecek bir üstad olsa idi daha çok yol katederdim diye düşünüyorum. Gerçi sistematik bir çalışma hiç yapmadım bunu motive edecek bir güdüm yok.Kendiliginden olan durumlar söz konusu,başıma geldikçe mecburen biliyorum. Enteresan hayatlar yaşamak herkesin özlemi olabilir,bu özlem yeri geldimi güçlü bir güdü de olabilir ama beni nedense heyacanlandır mıyor. Bazen sende uğraş daha fazla şey deneyimle,bilinçli yap bazı şeyleri diyorum ama inanın o sözler o noktada kalıyor.Belki çoğu şey kendiliğinden olduğu için ayrıca efor sergilemek istemiyorum ya da bilinmezler içinde bir danısacagım kaynak olmadığı için bosveriyorum.Elimde çok örnek var ama hiç biri bilinçli yaşanmış şeyler değil. Müdahale eden varlıklar var bazı şeyleri de ben yapıyorum ama nasıl bilmiyorum.Herseyi burda yazmak istemiyorum yoksa size tez konusu olacak kadar ilginç şeyler anlatırdım. Geçmiş gelecek şimdiyle nasıl rezone olur,olaylara etki edebilme,yerinden kıpırdamadan farklı mekan ve boyutlardaki oturumlara katılma, farklı iki yerdeki iki kişinin aynı mekanda gibi haraket etme, konuşması, bir başkası olma.....ama bilgi aktarımı konusunda izin verilmiyor bu yüzden yaşadıklarımı idrak etmek bana kalıyor,paylaşmak ve baskalarına bilgi vermek onaylanmıyor.Bu kadar anlatmakla bile sınırı aşıyorum. Ama çok sıkıldım belki bu yüzden umursamazım.Sorularıma da cevapları hep kendim buluyorum, hazır bilgiye erişme iznim yok ,hep kendim bulacağım. O yüzden çok okuyup araştırma yapıyorum ,satır arasındaki bir kelime bazen aydınlanmamı sağlıyor ama bu kelimeyi bulmak için gereksiz bir sürü zırvalık ile vaktim ölüyor.Bu bir oyun gibi ,ip uçlarını bulmak için dünya yer dolaşıp bir sürü viraneyi eşeliyorum.Beni de motive edecek isteklerim var ama etraf bilgi çöplüğü gibi,soru sorsam cevap verecek kişi yok ,kaynak yok....
Cevap yazdığınız için teşekkür ederim. Bilgilerinizden faydalanmak isterim ,yeni yazılarınızı bekliyorum.Saygılarımla.

Varlık kullanmadan vs diye yorumlamışsın fakat Biraz kendi deneyimlemelerini anlatırken bilimsel bir acıklama yapar gibi oldugunu düşünüyorum. Astralde varlık kullanmadan cıkabılıyorum ve belli bir tekniğim var. Bu yüzden dediklerin tamamen hayal ürünü Düşüncenin gücünü hafife almayın ve astral seyahat tamamen oldugun dunyada gezmendır alıstıktan ve korkunu yendıkten sonra kordon gevsetmeye vs ıhtıyacın da kalmaz kendiliğinden açılır yollar.

lesco' Alıntı:

(..)Biraz kendi deneyimlemelerini anlatırken bilimsel bir acıklama yapar gibi oldugunu düşünüyorum. Astralde varlık kullanmadan cıkabılıyorum ve belli bir tekniğim var. Bu yüzden dediklerin tamamen hayal ürünü Düşüncenin gücünü hafife almayın(...)

Genişletmek için tıkla ...

ilim-bilim ayrımı yapacak değilim bunu zaten diğer konulara yeterince yazdım.
Dediklerim evet bir nevi hayal ürünü zira bu dünyada mutlak kalan bir şey yok hayalden başka, ve hayal kadar da soyutlanmış hiç bir şey yok ki kendisine vakıf olabilelim iler tutar bir yanı olsun da inceleyebilelim namümkün. Yazımda ilimle bilimin bir füzyonu var, yani salt senin gibi hayal dünyasında gezen insanlara yönelik bir şey değil, fraksiyona girmiş insanlara yönelik çift taraflı bir yazı, insanlar neresinden tutuyorlarsa oradan alsınlar meyanında bir yazı. Sencileyin hayalperestlere fazla gelen bir yazı