URUMHAMATAHAYİL
Yönetici
Electrical Society'e sunulan rapor sonrası bilim dünyası o raporu kuşkuyla karşıladı ve hemen teşkilat tarafından deneyi gerçekleştirmesi için bir elektrik araştırmacısı görevlendirildi. Deneyi yapmakla görevli araştırmacı olan W.H. Weeks'ti.
Weeks deneyi gerçekleştirdi ve sonuçları teşkilata gönderdi. Sonuçlar ''Annals of electricity''de (Ekim 1936-1937) ve Londra Elektrik Derneği'nin yayın organı olan ''Transactions'' (1938) da yayınlandı.
Weeks, deneylerinin sadece kısa bir özetini yayınlattı. Yaptığı deneylerde son derece titiz davrandığını, yabancı maddelerin özellikle böcek yumurtalarının deney malzemelerine karışmadığını bu konu için birçok önlem aldığını belirtti. Zira aldığı önlemler, Weeks'in deneyler sırasında planlı ve yavaş bir şekilde çalışmasından da belli oluyordu.

Deney ve sonuçları bilimsel bir komite-teşiklat tarafında ele alınıyordu bu sebepten dolayı ki halk arasında büyük bir yankı uyanmasına engel olunuyordu. Fakat Andrew Crosse, yaptığı deney ve deney sırasında oluşan canlı hakkında birçok önemli araştırmacı arkadaşı ile görüşme yapmıştı zaten.
Görüşme yaptığı önemli şahsiyetlerin arasında Wester Gazette'nin editörü de yer alıyordu.
Crosse'nin ikinci karısı, bu görüşmeyi şu şekilde anlatıyor;
''West of England'ın editörü dostça bir tavırla hemen yapılan deneylerle ilgili bir rapor yayımladı. Yayımlananlar çabucak bütün İngiltere'ye daha sonra Avrupa'ya yayıldı. Yayımlananlar sebepsizce Crosse'a saldıranların ve olayı yanlış sunanların ne kadar gülünç ve can sıkıcı olduğunu kamuoyuna kabul ettirdi.''
Küçük bir ara bilgi; Meşhur Kimya ve Fizik bilgini Michael Faraday laboratuvarında kendi çalışmalarını yürütürken, bu değeri hala tam olarak bilinmeyen önemli bilim insanı Crosse'nin deneylerine ilişkin saldırılar yapıldığı zaman onu savunan bilim insanlarından birisi olmuştur.
Michael Faraday 1837 yılında Royal İnstitution'da bir konferans veriyordu ve bu konferansta Crosse'a karşı yapılan saldırıları ve o saldırıları yapan kişileri kınadı. Hatta en önemlisi Crosse'nin deneylerini kendisinde gerçekleştirdiğini ve aynı sonuçları elde ettiğini belirtti.
Fakat tüm bu açıklamalar, çabalar faydalı olmadı ve Crosse'a zararı bile dokundu diyebiliriz. Zira kamuoyunda Crosse, Tanrı'nın işine burnunu sokan, kendisini Tanrıya rakip bir insan olarak gören imajına sahipti ve Mr. Weeks'in deneyleri, Michael Faraday'ın açıklamaları bu münakaşalar azaltmadı, tam tersine güçlendirdi.
Crosse, artık umutsuzluğa kapılmıştı, tepkiler arttıkça sinirleniyor, inciniyordu ve en sonunda inzivaya çekilme kararı aldı ve tüm bu deneylerin başladığı Fyne Court'ta ki malikanelerine gitti. Ama bu inzivaya çekilme bile yararlı olmadı, zira komşuları bile Crosse'tan korkuyor, onu dışlıyorlardı.
Hatta malikanenin yakınında ki bir tepe de bir Papaz ve bölge sakinleri tarafından kötü varlıkları, cinleri def etme ayini gerçekleştirildi.

1846 yılından sonra Crosse tekrar hayata döndü, deneylerine başladı hatta bir süre sonra aşık ve evlendi, çeşitli buluşlara imza attı. Fakat günümüzde Crosse tamamen unutulmuş, tarihe acemi bir bilim insanı geçmiştir. Yaptığı çalışmalar, imza attığı buluşların değeri tam olarak bilinmiyor. Hatta bu önemli şahsiyetin ismine bilim içerikli kitaplardan ziyade gizem içerikli kitaplarda daha çok rastlayabilirsiniz.
Aradan uzun yıllar geçmesine rağmen şu sor: ; ''O böcek neydi, nasıl oluştu?'' hala tam olarak yanıtlanmadı. Yakın yıllarda bu deney tekrarlanmadı, herhangi bir mantıklı açıklama getirilmedi. Günümüzde o böceğin mayt böceği olduğu konusunda fikir birliğine varılmıştır ama neye göre bir fikir birliğine varıldı o da bilinmiyor. Tekrarlanan bir deney ya da mayt böceği olduğuna yönelik mantıklı bir sonuç veya açıklama bulunmuyor.
Çeşitli teoriler ortaya atıldı, çeşitli belirsiz açıklamalar yapıldı. Kim bilir belki bu teorilerden birisi doğrudur. Fakat üç farklı bilim insanı, üç farklı aynı deney sırasında böcek yumurtalarının deney malzemeleri arasında karışmış olduğu görüşü oldukça zor bir ihtimaldir.
Evet yazımın sonuna gelmiş bulunmaktayım, umarım içinizde bu önemli şahsiyetin hayatını araştırma, yaptığı çalışmaları araştırmaya yönelik küçük bir istek uyandırmışımdır, eğer ki bu amacımda başarılı olduysan ne mutlu bana.
Weeks deneyi gerçekleştirdi ve sonuçları teşkilata gönderdi. Sonuçlar ''Annals of electricity''de (Ekim 1936-1937) ve Londra Elektrik Derneği'nin yayın organı olan ''Transactions'' (1938) da yayınlandı.
Weeks, deneylerinin sadece kısa bir özetini yayınlattı. Yaptığı deneylerde son derece titiz davrandığını, yabancı maddelerin özellikle böcek yumurtalarının deney malzemelerine karışmadığını bu konu için birçok önlem aldığını belirtti. Zira aldığı önlemler, Weeks'in deneyler sırasında planlı ve yavaş bir şekilde çalışmasından da belli oluyordu.

Deney ve sonuçları bilimsel bir komite-teşiklat tarafında ele alınıyordu bu sebepten dolayı ki halk arasında büyük bir yankı uyanmasına engel olunuyordu. Fakat Andrew Crosse, yaptığı deney ve deney sırasında oluşan canlı hakkında birçok önemli araştırmacı arkadaşı ile görüşme yapmıştı zaten.
Görüşme yaptığı önemli şahsiyetlerin arasında Wester Gazette'nin editörü de yer alıyordu.
Crosse'nin ikinci karısı, bu görüşmeyi şu şekilde anlatıyor;
''West of England'ın editörü dostça bir tavırla hemen yapılan deneylerle ilgili bir rapor yayımladı. Yayımlananlar çabucak bütün İngiltere'ye daha sonra Avrupa'ya yayıldı. Yayımlananlar sebepsizce Crosse'a saldıranların ve olayı yanlış sunanların ne kadar gülünç ve can sıkıcı olduğunu kamuoyuna kabul ettirdi.''
Küçük bir ara bilgi; Meşhur Kimya ve Fizik bilgini Michael Faraday laboratuvarında kendi çalışmalarını yürütürken, bu değeri hala tam olarak bilinmeyen önemli bilim insanı Crosse'nin deneylerine ilişkin saldırılar yapıldığı zaman onu savunan bilim insanlarından birisi olmuştur.
Michael Faraday 1837 yılında Royal İnstitution'da bir konferans veriyordu ve bu konferansta Crosse'a karşı yapılan saldırıları ve o saldırıları yapan kişileri kınadı. Hatta en önemlisi Crosse'nin deneylerini kendisinde gerçekleştirdiğini ve aynı sonuçları elde ettiğini belirtti.
Fakat tüm bu açıklamalar, çabalar faydalı olmadı ve Crosse'a zararı bile dokundu diyebiliriz. Zira kamuoyunda Crosse, Tanrı'nın işine burnunu sokan, kendisini Tanrıya rakip bir insan olarak gören imajına sahipti ve Mr. Weeks'in deneyleri, Michael Faraday'ın açıklamaları bu münakaşalar azaltmadı, tam tersine güçlendirdi.
Crosse, artık umutsuzluğa kapılmıştı, tepkiler arttıkça sinirleniyor, inciniyordu ve en sonunda inzivaya çekilme kararı aldı ve tüm bu deneylerin başladığı Fyne Court'ta ki malikanelerine gitti. Ama bu inzivaya çekilme bile yararlı olmadı, zira komşuları bile Crosse'tan korkuyor, onu dışlıyorlardı.
Hatta malikanenin yakınında ki bir tepe de bir Papaz ve bölge sakinleri tarafından kötü varlıkları, cinleri def etme ayini gerçekleştirildi.

1846 yılından sonra Crosse tekrar hayata döndü, deneylerine başladı hatta bir süre sonra aşık ve evlendi, çeşitli buluşlara imza attı. Fakat günümüzde Crosse tamamen unutulmuş, tarihe acemi bir bilim insanı geçmiştir. Yaptığı çalışmalar, imza attığı buluşların değeri tam olarak bilinmiyor. Hatta bu önemli şahsiyetin ismine bilim içerikli kitaplardan ziyade gizem içerikli kitaplarda daha çok rastlayabilirsiniz.
Aradan uzun yıllar geçmesine rağmen şu sor: ; ''O böcek neydi, nasıl oluştu?'' hala tam olarak yanıtlanmadı. Yakın yıllarda bu deney tekrarlanmadı, herhangi bir mantıklı açıklama getirilmedi. Günümüzde o böceğin mayt böceği olduğu konusunda fikir birliğine varılmıştır ama neye göre bir fikir birliğine varıldı o da bilinmiyor. Tekrarlanan bir deney ya da mayt böceği olduğuna yönelik mantıklı bir sonuç veya açıklama bulunmuyor.
Çeşitli teoriler ortaya atıldı, çeşitli belirsiz açıklamalar yapıldı. Kim bilir belki bu teorilerden birisi doğrudur. Fakat üç farklı bilim insanı, üç farklı aynı deney sırasında böcek yumurtalarının deney malzemeleri arasında karışmış olduğu görüşü oldukça zor bir ihtimaldir.
Evet yazımın sonuna gelmiş bulunmaktayım, umarım içinizde bu önemli şahsiyetin hayatını araştırma, yaptığı çalışmaları araştırmaya yönelik küçük bir istek uyandırmışımdır, eğer ki bu amacımda başarılı olduysan ne mutlu bana.

Son düzenleme: