Amaçsız bir yaşam

Psikite

Kayıtlı Üye
Katılım
20 Kas 2011
Mesajlar
335
Tepkime puanı
198
Yaş
26
Konum
Alpha
Merhaba sevgili mabet ailesi. Sizi bugün güzel bir tartışma konusuna davet ediyorum.

Bir insanın var olması için bir amaca ve bir hedefe ihtiyacı varmıdır?

Hayat boyu koşturan, çabalayan ve uğraşan birisi mi yoksa akar suya kendini kaptırmış birisi olmayı mi tercih edersiniz?

Gerçekten yaşamayı anlamlı kılmak için buna gerek var mı? Akıntıya kendimizi veren ve sıfır bir beklentiye sahip bir insan olursak hayat bunu nasıl karşılar?

Değerli düşüncelerinizi bekliyorum.
 

dünyalı

Kayıtlı Üye
Katılım
18 Nis 2010
Mesajlar
455
Tepkime puanı
772
Benim şahsi görüşüm tamamen akıntıya kendini bırakan insan mutsuz insandır. Hayatta tutkular olmalı ki insan mutlu olabilsin.....sevdiği mesleği yapan insanları düşünün o mesleğe sahip olmak için nelerden vazgeçtiğini...verdiği ugraşıyı ama sonunda hakkettiği mutluluğu. ....

Önemsemeyip aman ne olursam olayım şu okul bitince diyen birisi çabalamaz çabalamayınca iyi bir meslek sahibi olamaz ve böylelikle maddi durumudanda harcamalarında çok dikkatli olması gerekir gibi gibi

Kısacası bu tutum olayların akışına göre değişkenlik göstermelidir... Bazen hayatta planlı disiplinli bazende tevekkül halinde olmamız gerekir lakin yuvarlanan kapak misali degil
 

Psikite

Kayıtlı Üye
Katılım
20 Kas 2011
Mesajlar
335
Tepkime puanı
198
Yaş
26
Konum
Alpha
Benim şahsi görüşüm tamamen akıntıya kendini bırakan insan mutsuz insandır. Hayatta tutkular olmalı ki insan mutlu olabilsin.....sevdiği mesleği yapan insanları düşünün o mesleğe sahip olmak için nelerden vazgeçtiğini...verdiği ugraşıyı ama sonunda hakkettiği mutluluğu. ....

Önemsemeyip aman ne olursam olayım şu okul bitince diyen birisi çabalamaz çabalamayınca iyi bir meslek sahibi olamaz ve böylelikle maddi durumudanda harcamalarında çok dikkatli olması gerekir gibi gibi

Kısacası bu tutum olayların akışına göre değişkenlik göstermelidir... Bazen hayatta planlı disiplinli bazende tevekkül halinde olmamız gerekir lakin yuvarlanan kapak misali degil
En mutsuz hâlde yaşarsak eğer hayat bizim için bir yardım ortaya çıkarır mı? Yoksa hayat gerçekten bizim ruhsal duygularımızı önemsemiyor mu?

Bu arada fikirleriniz için teşekkür ederim
 

Ori

Kayıtlı Üye
Katılım
18 Ocak 2010
Mesajlar
3,251
Tepkime puanı
3,146
Merhaba sevgili mabet ailesi. Sizi bugün güzel bir tartışma konusuna davet ediyorum.
Bir insanın var olması için bir amaca ve bir hedefe ihtiyacı varmıdır?
Hayat boyu koşturan, çabalayan ve uğraşan birisi mi yoksa akar suya kendini kaptırmış birisi olmayı mi tercih edersiniz?
Gerçekten yaşamayı anlamlı kılmak için buna gerek var mı? Akıntıya kendimizi veren ve sıfır bir beklentiye sahip bir insan olursak hayat bunu nasıl karşılar?
Değerli düşüncelerinizi bekliyorum.
Bana sorarsanız amaçsız ve hedefsiz bir insanın dengesi şaşmıştır. Ya savaşacak bir şeyi yoktur ya da polyannanın kendisidir. Yani hayat boyu koşturmak şöyle dursun gündelik hayatta bile bir konu veya kişi ilginizi çektiğinde kolayca hedefe veya amaca dönüşebilir. Kısa mesafe olsa bile aniden hedef veya amaca bağlanabilirsiniz. Bilmiyorum yanlışsam düzeltin ama amaçsız ve hedefsiz bir insan ölü bir insandır diyesim geliyor. Bazen insanlar kısa süreli psikolojik bunalımlara girebilir tabi o ayrı konu. Dediklerim bunun dışında kalıyor. :)
 

CLOUD

Kayıtlı Üye
Katılım
14 Ocak 2017
Mesajlar
55
Tepkime puanı
152
Aldığımız her nefes ile soluduğumuz oksijen hücrelerimizin yaşamsal fonksiyonlarını devam ettirebilsin diye, yediğimiz her besinin vücudumuzda gerçekleştirmesi gereken bir amacı var, her bir hücremizin fizyolojik bedenimizin tam ve bütünlüğünü sağlamak yolunda amaçları var ve tabiki var oluşumuzun da (ve var olan herbir varlığın) varlık amacı var. Buradan bakarsak bir insanın var olması için bir sürü amacı olduğu ortaya çıkıyor.
Belkide asıl sorun amaç dendiğinde; zihinlerimizin duygularımız ve hislerimizin değişkenliği ile, fiziksel bedenlerimizin dünyevi yaşantısını sürdürmesi için yapacağı iş ve fonksiyonları gerçekleştirirken bunları yapış amacını, "varlık amaçlarını" unutması.Yaşamı anlamlı kılmak için bu minik noktayı hatırlamak yeterli bence.
 

blessedwithlove

Kayıtlı Üye
Katılım
5 May 2020
Mesajlar
108
Tepkime puanı
226
Konum
paradise lost
Hiç bir amacım yok amacın kendisiyim. ?

Hedefler amaçlar bitmez şunu da yapayım bunu da yapayım onu da öğreneyim derken hayatı kaçırırsın.

Büyük İskender öldüğünde 33 yaşındaymış hayatı boyunca savaşmış amacı uğruna. Annesine dünyayı senin için fethedeceğim ve döndüğümde onun anahtarını sana vereceğim, dünyayı ayaklarının altına sereceğim demiş evet dünyayı fethetmiş . Ne var ki memlekete dönmesine ve amacına ulaşmasına sadece 24 saat kala yolda yorgun düşmüş ölüyormuş ve son isteği tabutundan ellerinin dışarıya doğru sarkıtılması olmuş tabi çevresindekiler bu dileğini garipsemiş ve neden böyle bir şey istediğini sormuşlar. O da giderken hiç bir şey götüremediğimi herkes görsün hayatımı bir hiç uğruna yaşadım, yaşamım boyunca savaştım ve artık yaşayacak gücüm bile kalmadı yaşam enerjimi tükettim demiş. Kendisi amacına ulaşamadan ölmüş. (Kitaptan alıntıdır hikaye)

Naçizane fikrim amacın insanın kendisini bulması yönünde olduğudur. Bu bir tür uyanış, kurtuluş, yükseliş ya da yok olma ve bir olma halidir ama bu noktaya gelene kadar da öğrenilmesi gereken dersler öğrenilmeli tabi. Bizim bu dünya da kendi kedimize belirlediğimiz hedefleri çoğunlukla zaman geçirmek ve toplumda saygınlık kazanmak için gerçekleştirdiğimizi düşünüyorum. Kısacası hayatımızı başkaları için yaşıyoruz bize ait olmayan ideolojileri, düşünceleri yaşam biçimlerini benimsiyoruz tek hedefimiz başarılı olmak ne yapıyorsan yap başarılı ol bir hırsız olsan bile işinde başarılı olmalısın. Yıllarca, önce ailelerimiz sonra öğretmenlerimiz bizi başarılı olmak adına yaşadığımıza ikna ettiler. Çoğumuz başarılı olduk evet ama elimize ne geçti? Başarılı insanlar gerçek huzuru bulamaz sahte mutluluklar yaşarlar çünkü daima kaybetme korkuları vardır. Bir de serserilere bakın onlara saygı duymak gerek serseriler gerçekten bu hayatı yaşayanlardır anda yaşarlar.

Amacınız her ne olursa olsun içinizdeki çocuğa sorun bunu yapmak beni gerçekten mutlu eder mi? O çocuk sizi yanıltmaz.:)?
 

Psikite

Kayıtlı Üye
Katılım
20 Kas 2011
Mesajlar
335
Tepkime puanı
198
Yaş
26
Konum
Alpha
Bana sorarsanız amaçsız ve hedefsiz bir insanın dengesi şaşmıştır. Ya savaşacak bir şeyi yoktur ya da polyannanın kendisidir. Yani hayat boyu koşturmak şöyle dursun gündelik hayatta bile bir konu veya kişi ilginizi çektiğinde kolayca hedefe veya amaca dönüşebilir. Kısa mesafe olsa bile aniden hedef veya amaca bağlanabilirsiniz. Bilmiyorum yanlışsam düzeltin ama amaçsız ve hedefsiz bir insan ölü bir insandır diyesim geliyor. Bazen insanlar kısa süreli psikolojik bunalımlara girebilir tabi o ayrı konu. Dediklerim bunun dışında kalıyor. :)
Hayat ölü insanlar için nasıl bir tavır sergiler?
 

CLOUD

Kayıtlı Üye
Katılım
14 Ocak 2017
Mesajlar
55
Tepkime puanı
152
Hayat ölü insanlar için nasıl bir tavır sergiler?
Ölü insan var mıdır? Yoksa ölmüş insan bedeni mi vardır ?
İster defnedilsin, ister yakılsın vb. yöntem farketmeksizin ölmüş insan bedenine hayatın sergileyeceği yegane tavır, ölü bedeni ekosisteme katmaktır. Ruh için sergilenecek tavır ise inanç sistemlerine ve kişinin tekamülüne göre değişir.
 

Demre

Kayıtlı Üye
Katılım
14 May 2018
Mesajlar
289
Tepkime puanı
580
Amaçsız ve hedefleri olmayan bi yaşam çok sıkıcı olurdu bence. Fıtratımızda var bi kere; yumurta hedefine çılgınlar gibi koşan spermleri hatırlayın.. Hedef olan yumurta da biziz, hedefe koşan sperm de. Bir desteğe tutunmadan ayakta durma çabasını hatırlayın bebeklerin.. Onlarca kez düşer ama vazgeçmez. Kendine ispat derdindeki o azim, bir amaç değil de nedir.. Büyük hedeflere ulaşmak için küçük hedefler koyarız kendimize mesela.. O okulları nasıl birirdik teneffüse 10 dakka kala gözlerimizi saatlerimize kilitlemeseydik? Her cumartesi çılgınlar gibi temizlik yapma gücünü, pazar sabahına mesuliyetsiz, rahatlamış ve kuşlar gibi özgür hissetmeyi amaçladığımız için buluyoruz biz kadınlar mesela, yoksa hayatta yapacak çok daha keyifli şeylerimiz yok değil? Hem hedefimiz olmasa, sonsuz sayıdaki yollardan hangisine çıkacağımızı nerden bilecektik. Hedefe varmak mühim demiyorum illa, hedefe istinadan yola çıkmış olmak öncelikle, çıktıgımız yol ve o yolda başımıza gelenler asıl mühim olan..
 

yare-i yarim

Moderator
Katılım
10 Ocak 2013
Mesajlar
2,247
Tepkime puanı
879
İş
Sanatsal tablolar oluşturmak/Mutfak eşyaları dalında ticaret
Mizaç ve beklentiler birbirinin devamı olan şeylerdir.Kimisine basit bir hayatı yaşamak yetebiliyorken kimisi daha anlamlı diyebileceğimiz bir hayatın içinde kendisini bulmak istiyor.Sanırım bilinçaltı ile ilgili bir mesele olsa gerek.Çakraların bize sağladığı ruh dünyasını da ihmal etmemek gerek
 

Henyesoli

Kayıtlı Üye
Katılım
16 May 2020
Mesajlar
6
Tepkime puanı
8
İş
sanatci/ogrenci
Sahsen ben hedeflerim ve hayallerim olmasaydi bu gunlere kadar gelebilecegimi hic sanmiyorum. Hayallerim icin yillarca cabaladim ve bunun icin yasadim diyebilirim ve emin olun sonunda mutlaka kavusuyorsunuz cunku inanciniz var, pes etmiyorsunuz. Istedigimiz her seye tutkuyla baglanmamiz gerektigini dusunuyorum, eger kendimizi dediginiz gibi akintiya birakirsak bu bence tembellik olur.☺ Kisacasi cabalamak, pes etmemek, bir seye tutkuyla baglanmak, bir insani yasama sıkı sıkı baglar.?
 

dünyalı

Kayıtlı Üye
Katılım
18 Nis 2010
Mesajlar
455
Tepkime puanı
772
düşünüyorum düşünüyorum senin bahsettiğin durumu yaşayan tip bizim ailede mevcut ki :))) kardeşim olur kendisi kariyeri işi okulu stajı imkansız dediğimiz devlet kurumunda staj için başvurdu hemen başlattılar tanıdığı olan giremedi kuruma :) Sonra okuluda türkiyenin 2. ünisi ......ders çalışmıyordu tarzı degildi :)))) kendiside şaşkındı :)))

işi desen ona keza :)))
Ama şöyle bir durum var MUTSUZ doyumsuz...uyumsuz....
tam bir tip yani :)))))
 

Psikite

Kayıtlı Üye
Katılım
20 Kas 2011
Mesajlar
335
Tepkime puanı
198
Yaş
26
Konum
Alpha
Hepinize çok teşekkür ederim gerçekten.
Benim düşünceme göre hayat sen birşeye ne kadar çok tutunur ve istersen o şeyi senden almak için veya o amaca ulaşmaman için elinden gelen en zor şartları senin üzerine serer. Bana göre hayat kocaman bir bebek. Bizimle oyun oynar,bizi sürekli yere düşürmeye ve yerde tutmaya çalışır. Bir hedefe ne kadar beklenti beslersek o hedef bizden uzaklaşır. Bu hayatın sen bakarken soyunamıyorum demesi gibi birseydir. Genel olarak ufak çabalar sarf edip herşeyi bosverir ve hayati gerçekten ipe takmazsak bize istediklerimizi veriyor. Hayat gerçekten bana göre çok sinir bozucu bir sistem şekline sahip. Ve benimle dalga geçtiği sürece onu önemsememeyi tercih ediyorum. Hedeflerin ne kadar büyük olursa hayat seni o kadar yıpratacaktır ve asla sana hak ettiğini vermeyecektir. Bence bu yüzden hepimiz bosvermeliyiz.
 

Psikite

Kayıtlı Üye
Katılım
20 Kas 2011
Mesajlar
335
Tepkime puanı
198
Yaş
26
Konum
Alpha
düşünüyorum düşünüyorum senin bahsettiğin durumu yaşayan tip bizim ailede mevcut ki :))) kardeşim olur kendisi kariyeri işi okulu stajı imkansız dediğimiz devlet kurumunda staj için başvurdu hemen başlattılar tanıdığı olan giremedi kuruma :) Sonra okuluda türkiyenin 2. ünisi ......ders çalışmıyordu tarzı degildi :)))) kendiside şaşkındı :)))

işi desen ona keza :)))
Ama şöyle bir durum var MUTSUZ doyumsuz...uyumsuz....
tam bir tip yani :)))))
Ne kadar ekmek o kadar köfte ??????
 
Ü

Üye silindi 58480

Bir insanın var olması için bir amaca ve bir hedefe ihtiyacı varmıdır?

Varolușsal sevinç ile alakalı bir konu. O da herkeste zaten vardır. Yok diyen kişi yalan söyler. "Var ama yıllar önce kibrime yenik düştü" diyebilmelidir ki gösterdiği öz samimiyet dolayısı ile yeniden doğuştan gelen sevincinin kıvılcımlarını edinebilsin

O muhteşem sevinç herseye yeter. O her sorunu çözer. Her problemin ana akım sifasıdır.

Yaşama amacın ne olursa olsun, kendine hangi hedefi koyarsan koy o hedef seni yaşama sevincin dolayısı ile ayık tutar. Sen hedefime varırsam mutlu da olurum zannederken, aslında içindeki en baştan var olan yaşama sevincin sana o hedefleri koyduruyordur. Yani süreç doğuştan seni asla terk etmeyen bir mutluluk ile kesintisiz yaşanıyor aslında.

Yani amaçladigin bir hedef veya kafana taktığın birsey aslında sadece içinde öylece duran yaşama sevincinin farkına varma isteğinden kaynaklanır. Önemli olan deneyimin kendisidir çünkü. Ama biz bunu yanlış biliyoruz.

Maksat gayeyi aşarsa mutsuzluk ta mukadderdir. Boşluk hissi. Hatta depresyon.

Mesela,
Babanneme televizyon almıştık. Kutusundan çıkarmaya kıyamadı. Kutusunda dursunmuș. O ona yetermiş ? öyle de güzelmiş.

Deneyimi sana yaşatacak vesileleri asıl amaç haline getiren kişi neler neler ıskalıyor. Mesela babannem Haberleri izleyemiyor, film izleyemiyor, ama televizyonun kendi kapalı halini süs diye kenarda bekletiyor. Üstü dantelli bir şekilde. Şimdi hayat ta aynen bu şekilde ıskalanıyor.

Maksat gayeyi aşmamalı.
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

Psikite

Kayıtlı Üye
Katılım
20 Kas 2011
Mesajlar
335
Tepkime puanı
198
Yaş
26
Konum
Alpha
Varolușsal sevinç ile alakalı bir konu. O da herkeste zaten vardır. Yok diyen kişi yalan söyler. "Var ama yıllar önce kibrime yenik düştü" diyebilmelidir ki gösterdiği öz samimiyet dolayısı ile yeniden doğuştan gelen sevincinin kıvılcımlarını edinebilsin

O muhteşem sevinç herseye yeter. O her sorunu çözer. Her problemin ana akım sifasıdır.

Yaşama amacın ne olursa olsun, kendine hangi hedefi koyarsan koy o hedef seni yaşama sevincin dolayısı ile ayık tutar. Sen hedefime varırsam mutlu da olurum zannederken, aslında içindeki en baştan var olan yaşama sevincin sana o hedefleri koyduruyordur. Yani süreç doğuştan seni asla terk etmeyen bir mutluluk ile kesintisiz yaşanıyor aslında.

Yani amaçladigin bir hedef veya kafana taktığın birsey aslında sadece içinde öylece duran yaşama sevincinin farkına varma isteğinden kaynaklanır. Önemli olan deneyimin kendisidir çünkü. Ama biz bunu yanlış biliyoruz.

Maksat gayeyi aşarsa mutsuzluk ta mukadderdir. Boşluk hissi. Hatta depresyon.

Mesela,
Babanneme televizyon almıştık. Kutusundan çıkarmaya kıyamadı. Kutusunda dursunmuș. O ona yetermiş ? öyle de güzelmiş.

Deneyimi sana yaşatacak vesileleri asıl amaç haline getiren kişi neler neler ıskalıyor. Mesela babannem Haberleri izleyemiyor, film izleyemiyor, ama televizyonun kendi kapalı halini süs diye kenarda bekletiyor. Üstü dantelli bir şekilde. Şimdi hayat ta aynen bu şekilde ıskalanıyor.

Maksat gayeyi aşmamalı.
Vay be. Cidden.
 
Ü

Üye silindi 58480

Hayat boyu koşturan, çabalayan ve uğraşan birisi mi yoksa akar suya kendini kaptırmış birisi olmayı mi tercih edersiniz?

Çabalamak ve kendini akıntıya bırakmak bir bütündür.

İkisi de belli eșikleri kolay geçmen için gereken pasaport gibidirler.


Elinde boş filelerle pazara gittin. Bissürü alışveriş yaptın. Kolların koptu ve kendini apartmanına zar zor attın. Şimdi çabalama kısmını hallettin. Sonra asansöre bindin. Naparsin? Yükünü yere bırakırsın değil mi? 10. Kata çıkana kadar yükünü yere bırakırsın ve sürece teslim olursun. İşte bu da kendini akıntıya bırakma kısmıdır.


Ne zaman çabalaman ve zaman da kendini sürece teslim etmen gerektiğini bilemezsen hayat seni bağışlamaz. Asansörde kendini asansöre teslim edemezsen, elindeki yükleri de yere bırakamazsın ve asansörün de kaldırım etkisi ile sana daha ağır gelir. Halbuki sen nereye gidiyorsan yükün de senle geliyor. Ama sen ısrarla yükünün altında ezilmeyi tercih ediyorsun. Hayat ta böyledir. Akista kalmayı başaramayan kişi kendi kendine extra yük katar.

Kısacası hayat çok değişkenli ve zemini asla sabit olmayan bir platformdur. Değişkenleri isabetli kullanma sanatına zaten hikmet denir. Hikmetli yaşamak gerek hayatı.

Tevekküllü olmayı yani anda kalabilmeyi başarabilmek gerek. Özgüven ve karizma dediğimiz hal aslında doğru tevekkül edebilme ile gelen emniyet halleridir. Kişi oturduğu yerden cazibe merkezi haline gelir Hz. Yusuf gibi.

Beklemesini bilenin herşey ayağına gelir çünkü.
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

Lilitschild

Kayıtlı Üye
Katılım
30 May 2018
Mesajlar
111
Tepkime puanı
110
Amaçlarım var hayallerim de. Ama içten içe biliyorum ki ben bu dünyanın en tepesine de çıksam eeee ? Diyeceğim.


Allah düşürmesin tabi ama bilmiyorum . Her şey anlamsız aslında kendimizi bir noktaya kadar kandırabiliriz. Zaten öyle böyle derken zaman geçiyor bir şekilde
 

karatay

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Ocak 2015
Mesajlar
131
Tepkime puanı
127
Olması gereken amaçsız yaşamak bence. Çünkü o zaman asıl amaç ne diye düşünmeye fırsat bulabiliriz. Günümüzde ise önümüze durmadan amaçlar koyulup asıl amacı kendimizi düşünüp bulmamıza engel olunuyor..
 
Üst