Sitra_Ahra
Kayıtlı Üye
Merhaba arkadaşlar, bir sorum var ve en doğru cevabı bu sitede bulacağımı umuyorum, öncelikle müslümanım. uzun süre dünya dinlerini ve mistik öğretilerini araştırıyorum ve ilginç şeylerle karşılaştım reenkarnasyonla alakalı.
Öncelikle ''kabala'' ile başlıyorum, çoğunuz bilirsiniz yahudi tasavvufu olarak bilinen, yaratıcının ihsan etme arzusu ve insanın alma arzusundan yola çıkan manevi dünyaları edinmek için kullanılan bir metod. Ve kabala bilgeliğinde ''reenkarnasyon'' inancı var; Kabalanın tarihine baktığımızda ise bunu insanlara ilk ifşa edenin hz ibrahim olduğunu öğrendim, hatta babil kardeşliği olarak ortaya çıkan insan topluluğu ki bunu çalışanlar ''ibraniler'' adını alan insanlar; ve ilk kabala çalışanın ise Hz Adem olduğu söyleniyor.
Şimdi burada ilk insan soylarına değineceğim; Adem'in oğlu kabil'den mu-hint-çin toplumları oluştu ve hinduluk dediğimiz 5.000 küsür yıllık dinde bir yaratıcı (brahma) ve reenkarnasyon inancı var; Mu kıtasının dinine baktığımda yine tek tanrılı bir din var ve insanların ruhu ıslah olana dek tekrar tekrar doğacağı inancı var. Mu-Atlantis kıtasındaki din Ra-Mu dini yani mısırın osiris dini. Daha sonra bir tufan oluyor ve aynı Ra-Mu dinini Mısıra hermes-thoth adıyla bilinen bilge getiriyor. Ve mısır insiyelerine, yani piramitte öğretilen bilgilerde Tek olan yaratıcı ve reenkarne ile ruhların ıslah olduğu inancını bu rahiplere öğretildiğini öğrendim. Şimdi mısırın Osiris rahiplerine baktığımda zaten bir çok ünlü isimle karşılaşıyorum: platon, pitagoras, ve en önemlisi Hz Musa ve diğer biri Thoth-Hermes adıyla bilinen ve Kuranda adı İdris peygamber. Hermes-Thoth-İdris-Enok bunların aynı kişi olduğu söyleniyor.
Şimdi hermetik bilgilere bakında şunlarla karşılaşıyorum:
Fiziksel alem süptil alemin aynasıdır.
Ezeli ve ebedi olan Tanrı, düşüncelerle anlaşılmaz.
Ruh ilahi bir ışıktır
Ruhlar yeryüzüne sınavlarla gelişim için gelirler, almaları gereken dersleri alana kadar tekrar tekrar doğarlar.
Kişiyi ölüm sonrasında vicdanı yargılar, kişinin yeryüzünde yaşarken yaptıkları unutulmaz.
Bu ruhlar bir zaman sonra büyük ışığa doğru çekilirler, onlara yol gösterilir.
Eski insanların kökeni Dünya-dışı’dır.
Evrende kozmik yasalar işlemektedir.
İnsanlar kaderlerini yaptıkları iyi ya da kötü hareketlerle belirler.
İnsanlar yaşadıkları dünyayı kirletmeleri halinde dört unsurun başkaldırmasıyla karşılaşacaktır.
Mısıra osiris dinini getiren hermes-thoth(hz idris) açıkça reenkarnasyon olduğunu söylüyor ve Mısırda insiye olmuş osiris rahiplerinden biride dediğim gibi Hz Musa.
Şimdi diğer kadim dünya dinlerine baktığımda: taoculuk, şamanizm, hinduluk, budizm, osiris dini, nors dini, kızılderili dinleri, antik maya, kelt dinleri, katharizm, gnostizm, islam tasavvufu ve diğer spritüel ve kabalistik öğretilerin hepsinde reenkarnasyon inancı var. Ve tüm bu reenkarnasyon olayının temelini oluşturan öğreti Hz Adem'in çalışmış olduğu Kabala.
Tüm bu dinlerdeki reenkarnasyon olayının ortak amacı: Ruhun ıslah olması, ya da tekamülünü tamamlamak.
Şimdi sorum şu: Reenkarnasyon diye birşey yoksa neden birçok peygamber öğretisinde ve diğer birçok kadim dinde reenkarnasyon inancına rastlıyoruz? Her kavme bir peygamber geldiyse her yerde cennet-cehennem inancına rastlamalıyız. Fakat daha çok reenkarnasyon inancına rastlıyoruz. Acaba reenkarnasyon inancını da insanlara öğreten peygamberler miydi?
Allah, insan ruhunun ıslah olması için tekrar tekrar mı insanı dünyaya gönderiyor? Kuranda reenkarnasyon yok, mahşer için tekrar diriltme var; Reenkarnasyon varsa bile bu cennet-cehennem inancını zedeler mi? Kuranda reenkarnasyon olayı mahşer diriltmesi diliyle sembolik olarak mı anlatılıyor?
Reenkarnasyon varsa (cin)şeytanların olayı nedir? insanın doğduğu her hayatta onun ruhunun ıslahını tamamlamaması için önünde duran bir engel midir?
Öncelikle ''kabala'' ile başlıyorum, çoğunuz bilirsiniz yahudi tasavvufu olarak bilinen, yaratıcının ihsan etme arzusu ve insanın alma arzusundan yola çıkan manevi dünyaları edinmek için kullanılan bir metod. Ve kabala bilgeliğinde ''reenkarnasyon'' inancı var; Kabalanın tarihine baktığımızda ise bunu insanlara ilk ifşa edenin hz ibrahim olduğunu öğrendim, hatta babil kardeşliği olarak ortaya çıkan insan topluluğu ki bunu çalışanlar ''ibraniler'' adını alan insanlar; ve ilk kabala çalışanın ise Hz Adem olduğu söyleniyor.
Şimdi burada ilk insan soylarına değineceğim; Adem'in oğlu kabil'den mu-hint-çin toplumları oluştu ve hinduluk dediğimiz 5.000 küsür yıllık dinde bir yaratıcı (brahma) ve reenkarnasyon inancı var; Mu kıtasının dinine baktığımda yine tek tanrılı bir din var ve insanların ruhu ıslah olana dek tekrar tekrar doğacağı inancı var. Mu-Atlantis kıtasındaki din Ra-Mu dini yani mısırın osiris dini. Daha sonra bir tufan oluyor ve aynı Ra-Mu dinini Mısıra hermes-thoth adıyla bilinen bilge getiriyor. Ve mısır insiyelerine, yani piramitte öğretilen bilgilerde Tek olan yaratıcı ve reenkarne ile ruhların ıslah olduğu inancını bu rahiplere öğretildiğini öğrendim. Şimdi mısırın Osiris rahiplerine baktığımda zaten bir çok ünlü isimle karşılaşıyorum: platon, pitagoras, ve en önemlisi Hz Musa ve diğer biri Thoth-Hermes adıyla bilinen ve Kuranda adı İdris peygamber. Hermes-Thoth-İdris-Enok bunların aynı kişi olduğu söyleniyor.
Şimdi hermetik bilgilere bakında şunlarla karşılaşıyorum:
Fiziksel alem süptil alemin aynasıdır.
Ezeli ve ebedi olan Tanrı, düşüncelerle anlaşılmaz.
Ruh ilahi bir ışıktır
Ruhlar yeryüzüne sınavlarla gelişim için gelirler, almaları gereken dersleri alana kadar tekrar tekrar doğarlar.
Kişiyi ölüm sonrasında vicdanı yargılar, kişinin yeryüzünde yaşarken yaptıkları unutulmaz.
Bu ruhlar bir zaman sonra büyük ışığa doğru çekilirler, onlara yol gösterilir.
Eski insanların kökeni Dünya-dışı’dır.
Evrende kozmik yasalar işlemektedir.
İnsanlar kaderlerini yaptıkları iyi ya da kötü hareketlerle belirler.
İnsanlar yaşadıkları dünyayı kirletmeleri halinde dört unsurun başkaldırmasıyla karşılaşacaktır.
Mısıra osiris dinini getiren hermes-thoth(hz idris) açıkça reenkarnasyon olduğunu söylüyor ve Mısırda insiye olmuş osiris rahiplerinden biride dediğim gibi Hz Musa.
Şimdi diğer kadim dünya dinlerine baktığımda: taoculuk, şamanizm, hinduluk, budizm, osiris dini, nors dini, kızılderili dinleri, antik maya, kelt dinleri, katharizm, gnostizm, islam tasavvufu ve diğer spritüel ve kabalistik öğretilerin hepsinde reenkarnasyon inancı var. Ve tüm bu reenkarnasyon olayının temelini oluşturan öğreti Hz Adem'in çalışmış olduğu Kabala.
Tüm bu dinlerdeki reenkarnasyon olayının ortak amacı: Ruhun ıslah olması, ya da tekamülünü tamamlamak.
Şimdi sorum şu: Reenkarnasyon diye birşey yoksa neden birçok peygamber öğretisinde ve diğer birçok kadim dinde reenkarnasyon inancına rastlıyoruz? Her kavme bir peygamber geldiyse her yerde cennet-cehennem inancına rastlamalıyız. Fakat daha çok reenkarnasyon inancına rastlıyoruz. Acaba reenkarnasyon inancını da insanlara öğreten peygamberler miydi?
Allah, insan ruhunun ıslah olması için tekrar tekrar mı insanı dünyaya gönderiyor? Kuranda reenkarnasyon yok, mahşer için tekrar diriltme var; Reenkarnasyon varsa bile bu cennet-cehennem inancını zedeler mi? Kuranda reenkarnasyon olayı mahşer diriltmesi diliyle sembolik olarak mı anlatılıyor?
Reenkarnasyon varsa (cin)şeytanların olayı nedir? insanın doğduğu her hayatta onun ruhunun ıslahını tamamlamaması için önünde duran bir engel midir?