mally
Kayıtlı Üye
Alkali Beslenme
Ciddi bir rahatsızlığınız olmadığı halde kendinizi sürekli yorgun ve halsiz hissediyorsanız, kolay hastalanıyorsunuz, stresle başetmekte zorlanıyorsanız beslenme şekliniz büyük olasılıkla sağlıklı değildir. Hasta değilseniz, yorgunluğun en büyük nedeni vücuttaki asit düzeyinin artmasıdır. Ufak sapmaların bile sağlığımız üzerinde büyük etkileri olur. Yediğimiz bazı besin maddelerinin sindirimi sonucu vücudumuzda asit oluşur. Ayrıca fiziksel aktiviteler sonucu hücrelerde laktik asit birikir. Çevremizdeki kirlilik, kimyasallar, yaşadığımız gerilimler de bedenimizde asit oluşumunu artırır. Asidik atıklar insan vücudundan idrar veya terleme yoluyla atılır. Ancak bu atıkların tamamı vücudumuzu terk etmez. Vücuttan atılamayan bu asidik atıklar kana karışarak dolaşım sistemine dahil olur. Zamanla bu atıklar damarlarda toplanır ve yavaş yavaş birikerek, tıkanmalara yol açar. Kanın, damarlardan gerektiği hız ve yoğunlukta akmaması sonucunda, vücudumuzdaki hücreler ihtiyaç duyduğu yeterli oksijen ve gıdadan yoksun kalarak artık fonksiyonlarını tam olarak yerine getiremeyen hücreler haline gelir. Ayrıca asitli bir ortamda çoğu bakteriler daha kolay çoğalır ve hastalanmamız kolaylaşır. Egzama ve sedef hastalığı gibi iltihaplı hastalıklar da asitli ortamları sever. Habis kanser hücreleri de asitli ortamlarda daha çok yayılır. Kanser hücreleri oksijenli ortamda gelişemezler, asit hücrelerdeki oksijeni bağlayarak kanserin gelişimini hızlandırır. Organlarımızın pH dereceleri küçük farklılıklar gösterse de bedenimiz için ideal ortam hafif alkali olandır. Kanın pH derecesi 7.35-7.45 dir, yani hafif alkalidir. O halde beslenmemizi vücudumuzun normal düzeyine ve ihtiyaçlarına göre düzenlememiz gerekir. Beslenme uzmanları sağlıklı olmak için %25 oranında asit, %75 oranında alkali içerikli gıdaların tüketilmesini tavsiye etmektedir. Gerçek hayatta ise çoğu zaman bunun tam tersi olmakta, yani alınan yiyecekler asit ağırlıklı olmaktadır.
Alkali Yiyeceklerle Beslenmenin Faydaları:
Alkali yiyeceklerle beslenmenin etkisi o kadar büyüktür ki, bir hafta içinde bile kendinizi daha güçlü ve zinde hissedersiniz. Hastalıklara karşı direnciniz artar, daha sağlıklı olursunuz. Zihinsel olarak daha güçlü olursunuz ve stresle daha kolay başa çıkarsınız. Özel bir diyet yapmadan kilo verirsiniz ve yavaş yavaş en sağlıklı biçimde ideal kilonuza ulaşırsınız.
Hangi besinler alkali ve asitli?
Bir besinin asidik veya alkali olduğunun belirlenebilmesi için besinlerin içindeki minerallerin tüketimden sonra vücuda yaptığı etki dikkate alınır. Alkali besinlerin oluşturduğu pH derecesi 7'den yüksektir, asitli besinlerin oluşturduğu pH derecesi 7'den düşüktür. Örneğin; portakal suyu 3,5 pH olmasına yani asidik olmasına rağmen içerdiği potasyum ve magnezyumdan dolayı alkali etki yaratan bir besindir.
Yüksek Alkali Oluşturanlar: Tüm çiğ sebzeler. Karpuz, limon, tohumların, baklagillerin, tahılların filizlenmiş hali, deniz yosunları (dulse, wakame, kelp), tatlı su yosunu (chlorella), yeşil sebzelerin suları, tüm taze bitkiler.
Düşük Alkali Oluşturanlar: Tüm olgun meyveler, pişmiş sebze ve yeşillikler, doğal kaynak suyu, darı, quinoa, kurutulmuş aromalı bitkiler, baharatlar, kafeinsiz bitki çayları,badem.
Yüksek Asit Oluşturanlar: Kola, gazoz gibi gazlı içecekler, alkollü içecekler, beyaz şeker, her tür ekmek, hamur işi, tüm et ürünleri, tüm süt ürünleri, yumurta, rafine edilmiş kahvaltı gevrekleri, sentetik tatlandırıcılar ve kimyasal katkı maddeleri, çikolata ve diğer tatlılar, rafine edilmiş soslar (ketçap, mayonez, hardal), kafein (kahve, siyah çay).
Düşük Asit Oluşturanlar: Pişmiş baklagiller ve tahıllar, rafine edilmiş soya ürünleri, patates ve mısır, tam tahıl ekmeği, konserve sebze ve meyveler, sızma olmayan yağlar, hazır meyve suları, erik, tüm sirke çeşitleri, bal, kuru meyveler, kuru yemişler ve çekirdekler.
Alkali Mineraller: Kalsiyum, magnezyum, potasyum, sodyum, demir, manganez.
Asitli Mineraller: Fosfor, klor, iyot, nitrojen, sülfür.
Bedenimizin et, süt ürünleri gibi asit oluşturan bazı besinlere de ihtiyacı vardır. Beslenmemizde dikkat etmemiz gereken husus, bu gıdaları alkali besinlerle beraber alarak, vücudumuzun normal alkali dengesini korumaktır.
Sadece besin maddeleri değil, duygular ve yaptığımız etkinliklerde vücudun asit alkali dengesini etkiler.
Alkali Oluşturan Duygu ve Etkinlikler: Huzur, minnettarlık, affetmek, neşe, gülmek, olumlu düşünmek, dinlenmek, egzersiz yapmak, derin nefes almak, meditasyon yapmak, nezaket.
Asit Oluşturan Duygu ve Etkinlikler: Nefret, korku, kıskançlık, öfke, stres, uykusuzluk ve dinlenmeye zaman ayırmamak, hareketsizlik, uyuşturucu kullanımı, sigara içmek, uzun süre televizyon, bilgisayar başında oturmak.
Asit ortamını dengelemek için yaşamınıza %75 oranında alkali oluşturan yiyecekler ve alkali ortamı destekleyen etkinlikler sokun. Böylece kendinizi daha zinde hissedecek ve sağlık sorunlarınızın yok olmaya başladığını fark edeceksiniz. Bedeninizin kendini iyileştirebileceği bir ortam yaratın ve bunun size olumlu geri dönüşünü izleyin.
Saniye Yarıcı