Aaaa bayanlar votka hiç içer mı!!!?? İspirto!!! Saf!!!Alfa kadını @Absoluta
Ben de absoluta Nike name'in nerden geliyor diyordum. Demek buradan geliyor. Bir ara aynı isimdeki votkayı çok mu seviyor acaba da içtikçe mi açılıyor demedim de değil hani![]()
Aaaa bayanlar votka hiç içer mı!!!?? İspirto!!! Saf!!!Alfa kadını @Absoluta
Ben de absoluta Nike name'in nerden geliyor diyordum. Demek buradan geliyor. Bir ara aynı isimdeki votkayı çok mu seviyor acaba da içtikçe mi açılıyor demedim de değil hani![]()
Nie.. votka, cin tonik, rakı, şarap, kanyak her şeyi içeriz olsun daAaaa bayanlar votka hiç içer mı!!!?? İspirto!!! Saf!!!
Aslan gibi durmak diye bir olay yok. Dimdik duranların bilinçaltlarında neler çalışıyor bilemiyoruz. Aslan gibi duran muhatabı aldatıyor da niye ötekini aldatmiyor??? diyorum.Aldatma kabiliyeti olan birey, aslan gibi duran muhatabını bile aldatır. Olayın ne emek vermekle ne de kendini sevmekle zerre ilgisi yok.
Suçsuzda suç bulmak değil. İnsan kendine suç işliyorsa üzgünüm ama başkasına işlemekten daha çok suçludur.suçsuzda suç bulma potansiyelimizin diğer yaşamlar üzerindeki etkisini gösteriyor.
O duygu olmasa o diyguya enerji yüklenmemiş ve dolayısı ile gerçeklikte deneyimlenmemiş olurdu. Demek ki varmış inansa iyi olur.Yetersizlik korkusu ya da fikri olmayan bireye, senin yetersizlik duygun var diyerek yani parmak uzatarak kişiyi buna inandırmak da cabası.
Yok yok. Çok ayrı dünyalar. Anlattığımın uzaktan yakından bununla alakası bile yok.Ve kusura bakmayın ama yobaz kesimin '' tecavüze uğradı çünkü giyimi bozuktu '' demesiyle eş değer.
Konunun en başından beri çoğunluk, aldatma değerlendirmesini aldatılan üzerinden yapıyor.
Yaşadığı travmatik deneyim sonucu kurban psikolojisine giren bireyin bilinçaltını araştırma ihtiyacı duymak ; suçsuzda suç bulma potansiyelimizin diğer yaşamlar üzerindeki etkisini gösteriyor. Yetersizlik korkusu ya da fikri olmayan bireye, senin yetersizlik duygun var diyerek yani parmak uzatarak kişiyi buna inandırmak da cabası.
Ve kusura bakmayın ama yobaz kesimin '' tecavüze uğradı çünkü giyimi bozuktu '' demesiyle eş değer.
Yeni çağ değerlendirmelerinde ayna nöron örneğim bile aldatılan üzerine çekiliyor. Çünkü yaşam koçları size bunu öğretiyor.
Mesela hiçbiri çıkıp şunu demiyor : Aldatan, eylemi yaptığında yaşayacağı duygu durumu merak ediyor. Demiyor çünkü suçlanacak bir şey lazım.
Neticede kişiyi merak duygusu üzerinden yargılayamaz. Bu bireye has bir kavramdır. Haliyle kişinin ortaya koyduğu davranışa kulp bulmak zorunda.
Merak duygusu, macera isteğini tetikler.
Neden merak ettiği ise aldatanın bilinçaltı ile alakalıdır. Aldatılanın değil.
İşte o sağlam verilere ulaşabilecek tek kişi kişinin kendisi. Başka kimsenin veri gözlemlemesi gerekmiyor. Yol göstericiler sadece yardımcı olabilir. Tahminde bulunabilir. Kişi kendi defterlerini açar bulur. Eğer istiyorsa, reddetmiyorsa ve bilgiyi arıyorsa.Eğer bir kişide yetersizlik algısı vardır gözüyle bakacaksak; bunun için elimizde sağlam veri olması gerekir.
Tutmuyor diyelim, ama her ilişkide aldatılır çoğu zaman.Aldatıldığı halde ilişkiyi canlı tutuyorsa..
Rüyaların gerçeğe çıkması da hep bundan.Bilinçaltımız herşeyi bilir, görür. Karşıdaki kişiyi ilk defa görmenize rağmen. Bilinçaltınız o kişi size o "sevgiyi" yaratabileceği görüyor.
Bilinçaltımız herşeyi bilir, görür. Karşıdaki kişiyi ilk defa görmenize rağmen. Bilinçaltınız o kişi size o "sevgiyi" yaşatabileceği görüyor. Yani partneriniz den memnun değilseniz ama seviyorum diyerek onunla birlikteyseniz bu insan sizin konfor bölgesine uyumlu biri. Ve bilinçaltındaki sorunlarını çözmez seniz hep böyle konfor bölgenize uyumlu insanlara aşık olursunuz.
Beynimiz mikro analizler yapıyor sanırım. Sonuçta biz farkında olmasak da ilk gördüğümüz andan itibaren beyin bir sürü veri işliyor o kişiyle alakalı. Atıyorum şu an; X kişisinin o an bir mimiği kişinin çocukken ona yeterli sevgiyi vermeyen ebeveyni ile eşleşiyor. Tanıdık bir yer; sevgi eksikliği ile o tanıdık kaynağa yöneliyor. Bilinçli olarak farkında değil fakat evet bilinçaltı her şeyin farkında...Rüyaların gerçeğe çıkması da hep bundan.Rüyada bilinçaltı olacakları bildiği için canı istediğinde kopya veriyor.
İnan ki şu iki soruyu ben de çok merak ediyorumPeki rüyalar nasıl oluyor? Hiç hoşlanmadığım alakasız bir kişiyi rüyamda gördükten sonra hoşlanmaya başlamıştım. Hem de öyle böyle değil. Kendime kaç kere beyninin bir illüzyonu dediysem de söz geçiremedim. Zaten çoktan bilinçaltında hoşlanmıştım fakat bilinç düzeyinde mi q kabul etmiyordum? Yoksa bilinçaltım mı "senin ihtiyacın bu" sinyali verdi?
Anlayamadım ben neden ayni kadinlari seçiyorlar?Tecavüz konusunda Amerika'da deney yapılmış. 4 seri tecavuzculara 10 tane kadın gösterip. Hangilere tecavüz ederlerdi diye sordular. Aynı kadinlari seçmişler.
Yani bu taraftan baktığımız zaman, suçlu bile yok. Genler + yetiştirilme ortamınin sonucunda kişilik şekkilenmiş.
Sonuçta hepimiz kafadan hastayız. Çoğumuz bunun farkında değil ama.
Kadınlar o durumu yaklaştırıcı frekans alanına uyumluAnlayamadım ben neden ayni kadinlari seçiyorlar?
Her ilişkinin matematiği farklı, çok bilinmeyenli denklem. Bazen bakarsın bunlar ayrılacak dersin ayrılmaz ayrılmayacak dediklerin ayrılır. Her ilişkinin dinamikleri birbirinden çok farklı özellikle genç yaşta baslayan evliliklerde ilerleyen süreçte aldatma oluyor. Merak ediyorlar sanırım , aldatma sonrasında ya boşanma ya da ilişki eskisinden daha sağlıklı devam ediyor. Herkesin kendi bileceği iş büyük konuşmamak lazım.Peki aldatıldığı halde tekrar aldatana dönen şahsiyetler hakkında yorumunuz nedir? Şahsen ben kendini bu denli düşüren insanlarla ilişkimi direk keserim.
Anlayamadım ben neden ayni kadinlari seçiyorlar?
Çocukluk döneminde yaşanan travmatik olay veya olaylar sonucunda kurban programı (frekansı) taşıdıkları için.Kadınlar o durumu yaklaştırıcı frekans alanına uyumlu
Başımıza her gelen olay bizim frekansimiz nedeniyle oluyor .Çocukluk döneminde yaşanan travmatik olay veya olaylar sonucunda kurban programı (frekansı) taşıdıkları için.
Karmayı sadece biz yaratmıyoruz, bizim yaptıklarımız var tabii ama yanısıra atalar ve önceki yaşamlar da devrede. Frekansı ise evet tam olarak biz yaratıyoruz.Başımıza her gelen olay bizim frekansimiz nedeniyle oluyor .
Karma aslında bizim yarattığımız bir şey olduğuna göre (karma yerine frekans desekte olur) .
Evet tam olarak böyle. Kendimize merhamet edip, merak edip araştırıp, aydınlanıp düzeltmezsek işkence etmiş oluyoruz. Aslında parçası olduğumuz evrene ediyoruz. O da bize karşılık veriyor.Karmamizla frekansimizla adı her ne ise, biz olayları durumları ve kişileri hayatımıza alıyoruz.
Sonuç hep arınma enerji yükseltme ve korunma üçlüsüne çıkıyor inancımız ekolumuz ne olursa olsun.
Geçen hafta toplu aydınlanma başlığı altında konusuldu Aydinlanmanin bireysel olduğunu da bir kez daha burada güzel ifade ettin.Evet tam olarak böyle. Kendimize merhamet edip, merak edip araştırıp, aydınlanıp düzeltmezsek işkence etmiş oluyoruz. Aslında parçası olduğumuz evrene ediyoruz. O da bize karşılık veriyor.