Herhangi bir meslek erbabı olmak için dediğiniz doğru. Ancak büyücülük öyle birşey değildir. Marangozluk öğrenebilirsiniz, kitaplardan okuyabilir, internetten video izleyebilir, bir bilene danışabilir veya gidip bir ustanın yanında başlayabilirsiniz. Yemek yapmak için de böyledir, diğer bir sürü iş için de. Yapacağınız eşya bellidir, somuttur. Büyü öyle mi, gidip bir hayatı veya olayın akışını değiştirmek sandığınız gibi yollarla öğrenilmez. Her önüne gelen de ben bu işi yapmak istiyorum diye başvuramaz. Çok aşırı katı kurallar vardır, nedeni de Aliyi Ayşenin sevmesini sağlamak, Alinin erkekliğini bağlamak ya da bol rızkı olmasını sağlamak masa, dolap yapmak ile aynı şey olmadığı içindir. Yapın bakalım o kitapları okuyarak ya da internete danışarak da görelim.
Kaç kere açıkladığımı hatırlamıyorum ve okunmadan yine aynı şeylerin sorulmuş olması hayli üzücü, tekrar tekrar yazmak da hayli kızdırıcı.
O piyasa kitaplarının hepsi çöptür, bir işe yaramaz çünkü bir büyü formülü sadece o büyücüye özgüdür (en fazla kendi öğrencileri az bir kişiselleştirme ile tutturabilir), paylaşıldığı anda çalışma kabiliyeti biter, gizli bilgi grubundandır, açıklandığında hem o tarif biter hem de yasaklı bilgiyi açıkladığı için büyücü biter, ilahi adalet sistemi deyin, evrensel yasa deyin. Eğer büyü yapımı sırasında bir büyücü büyü yaptığından, büyü yaptıran da büyü yaptırdığından bahsederse o büyü çalışmaz üstüne de yine ceza alınır. Bir büyücü ölümüne yakın yani mesleği bir daha yapmayacağı zaman bilgilerini kitaplaştırıp toplayabilir, öğrencilerine bir ders kitabı, kütüphanede saklanacak arşiv bırakmış olur, yapılması yani tutması için değil önceki üstadlar en aşamadaymışlar, neler varmış bu alemde görsünler diye fikir sahibi olmalarına yardımcı olmaktan başka niteliği olmayan bu eser ile adı nesilden nesile yayılır. Çeviri sırasında kıt dilbilgisine sahip biri çevirdi ise büyük ve feci hatalar olur. Halkın eline geçmesi sakıncalı olan bu kitap eskaza ehil olmayan birinin eline geçerse kimseyi felakete sürüklemesin diye bilerek bazı yerleri sansürlü ya da şifreli yazılır. Tabi ki tercümanın bundan haberi yoktur. Oldu mu çöp üstüne çöp.
Piyasada bir tık ile ulaşabileceğiniz kişilere gelelim, hiçbir işin ehli büyücüye öyle kolay ulaşamazsınız öncelikle. Piyasadaki kişiler toptan dolandırıcıdır, her alanda yeralan suçlular bu soyut alanı boş mu bırakır sanıyorsunuz. Hiçbir gerçek büyücü reklam vermez, ortalığa çıkıp müşteri aramaz, medyada hizmet vermez. Bilen bilir ve ona gelir. Birinin tavsiyesi ile bulur veya bir şekilde ona ulaşır. Kapısında kuyruk oluşturan kişiler, üfürükçüler, mahalle hocaları gerçek büyücü değildir. Bir büyü için hazırlık aşaması vardır, uzun hesaplamaları vardır ve büyücüyü yorar yaptığı çalışma, günlerce aylarca hasta gibi olur, iş yapamaz hale gelir, kimi büyüler yataklara düşürür, bu nedenle az müşteri kabul ederler. Birine iş yaparken başkasına da yapmaya kalkarsa gücü bölünür, tıpkı üzerine elektrik santralı kurulacak kadar güçlü akan bir nehrin kollara ayrıldığında derecikler oluşturması gibi bölünür, eskisi gibi güçlü akamaz. Bu nedenle çok müşteri aldığını gördüğünüz birinden uzaklaşın hayır gelmez, sahtekardır.
Bir de bilgili geçinen cahiller vardır, din eğitimi alırken ilgi duyup bu alana kaymışlardır ancak gerçekten işin ehli olarak eğitilmedikleri ve bu eğitime zaten kabul edilmeyecek tipler olduğu için yalan yanlış buldukları şeylerle kendilerini eğitmişler (!) ya da böyle birisinin öğrencisi olmuşlardır. Bazı eski kitaplarda yazılan şeyleri kopya edip muska hazırlayarak kendini hoca zanneder bu cahiller. Kendilerinin bile kendilerini ilim sahibi sanmaları mı halkın onları makbul kişi sanması mı daha acıdır bilemiyorum.
Canlı cansız tüm varlıklar atomlardan yapılmıştır. Onların hareketi ile hayatımızdaki olaylar çeşitlenir. Büyü atomu parçalama ve birleştirme işidir. Bunu bilimadamları laboratuvarda yeni yeni yapıyor. Elde ettikleri basit elementler şimdilik. Ama büyücüler bunu binlerce yıldır yapıyor ve elde ettikleri ortada. Nedeni de basit, nasıl her tür varlık kendine has belirli bir oranda atom karışımları ile meydana geliyorsa, büyücüler de öyle. Bu yüzden bazı aileler belirli genlerle doğarlar, bu işi yapmaya dayanıklılık sağlayan genlerle. Bir sürü insan bedensiz enerjiler ile temasta ölür mesela. Ama uygun gen dizilimine sahip bireyler buna uygun eğitim aldıklarında ve bir nevi uygun şekilde tornadan geçtiklerinde sağ kalır ve iş yapabilirler. Tabi onlardan da bu tornadan geçiş sırasında eğitim zayiatı olur. Ne demişler kalan sağlar bizimdir.