Ablamın yaşadığı iç ses

Merhaba Arkadaşlar,

Kendimle ilgili özel durumumu bir önceki açtığım konuda belirtmiştim.Bu yeni açtığım konu ablamla ilgili benim kafamı kurcalayan bir konu. Sizin de fikirlerinizi merak ediyorum.

Ablam benden 5 yaş büyük, obsesif kompulsif tedavisi gören (bu sebeple duzenli antidepresan kullanan) biri. Dış görünüş olarak dindar gözükmese de ,son 3-4 senedir fırsat buldukça namaz kılmaya başladı, eskiden ise dinle hiçbir alakası yoktu. Fakat aşırı temiz kalpli bir insan. Ben bile onun yanında kötü kalpli kalırım.

Konuya gelirsek, kendisi bazen iç sesler duyduğunu söyledi, mesela "Bugün günün kötü geçecek" diye bir iç ses anlık olarak oluşuyormuş ve ilginç bir şekilde o günü gerçekten kötü geçiyor. Farklı şehirlerde yaşamamıza ve sık sık telefon görüşmesi yapmamamıza rağmen, eğer benim o günüm kötü geçerse, mutlaka o gün bana telefon açar, "Bugün kendini iyi hissetmiyorsun, bir sıkıntı var" der, "Nerden bildin, nasıl anladın" diye sorduğumda hissettiğini söyler. Geçen gün iç sesi erkek kuzenimizin eşinden boşanacağını söylemiş, ve o gün kuzene telefon açarak ağzını yokladı, kuzen itiraf etmiş "eşimle aram hiç iyi değil, her an boşanabiliriz" şeklinde...

Bu konuyu bir gün ablamla konuşmaya çalıştım, "Nasıl bir iç ses bu", "insan sesi gibi net bir ses mi" gibisinden...Kendisi de nasıl oluştuğuna anlam veremediğini, bazen durduk yere ve bir anda ona net bir mesaj geldiğini söylüyor. Ablamı korkutmayacak bir şekilde "bu sana yardım eden iç ses bir varlık olabilir mi" diye sordum ."Bilmiyorum, öyle bir varlık olsaydı kendini daha fazla belli etmez miydi, yani bana kendi varlığını ispatlamaz mıydı" şeklinde konuştu. Ben de üstelemek istemedim, çünkü ablamın gerçekten işi olmaz bu tarz varlıklarla.

Onu korkutmak istemedim sana yardım eden ruhani bir varlık, cinler etc. olabilir gibisinden. Çünkü zaten antidepresan kullanan biri, psikolojisine zarar verecek bir konuşma yapmak istemedim. Daha da ilginci bu iç ses olaylarını en çok banyo yaparken ya da tuvaletteyken yaşıyormuş. Yani diğer zamanlarda da yaşıyormuş fakat en efektif olduğu zamanlar genelde banyo ve tuvaletteyken oluyormuş. Bu bana daha da alakasız geldi.

Aklıma 3 seçenek geliyor, ya gerçekten aşırı temiz kalpli olduğu için önseziler gelişti. Ya da bir varlık ona kendi varlığını hissettirmeden ( onun psikolijisi bozulmasın diye ) yardımcı oluyor...Ya da kullandığı antidepresan tarzı ilaçlar onun hislerini kuvvetlendirdi.. Sizin düşünceniz nedir?

Ablanız kendi cevabını çok güzel vermiş zaten.

Temiz kalpli demek bilemiyorum ama psişik yetenekler İle karakterin bir bağlantısı Yok.

Eğer başka bir yaşam formu var ise bunu kişi bilir.

Antidepresanların bu şekilde etki ettiğine dair bir veri Yok tam tersi epifiz bezini bastırıyor

Verdiğiniz cevap için teşekkür ederim Urum.

Nedense bilinçaltımda sadece temiz kalpli insanların hissiyatı kuvvetlidir gibi bir algı mevcut, kötü niyetli insanların da ne kadar ileri derece güçlere sahip olabileceğini unutuyoruz, ya da beynimiz bu gerçeği savunma mekanizması olarak reddetmek istiyor. Bu hatalı algının altında dedelerimizin ninelerimizin bizlere çocukluğumuzdan beri söylediği "gönül gözü ile bakıyor", "kalp gözüyle hissediyor" etc gibi basma kalıp cümlelerin de etkisi mevcut.

Bu tarz psişik konulara ilgi duyan ve kendini bu yönde geliştirmek için çaba sarfeden insanların zaman içerisinde bu güçleri elde etme konusunda büyük yol kattettiğini düşünüyorum, fakat psişik konularla hiçbir alakası olmayan sıradan bir kızın(yani ablamın) bu kadar ileri derece hissiyata sahip olmasına bir anlam veremiyorum, sebep-sonuç ilişkisi de kuramıyorum...

Başka bir yaşam formu var ise mutlaka bunu kişi bilir demişsiniz, koruyucu melek tarzında kendi varlığını hissettirmeden insanlara yardım eden varlıklar olamaz mı? Bir varlık birisine yardımda bulunuyorsa kişiye kendi mevcudiyetini illa ki hissettirir mi? Siz bu gücü bir varlığın yardımından ziyade kişinin kendisine ait psişik bir güç olduğunu mu düşünüyorsunuz?

Çok güzel bir konuya değinmişsiniz ve anlatmışsınız.
kimliği olan herşey kimliğinin bilinmesini ister. Yani bahsettiğiniz gibi gizlenerek saklanarak iyilik olsun diye kendi iç sesi gibi göstermeye çalışmalar.
İslami melek açısına göre zaten melekler böyle bir şey yapamaz yapmaz yaratılış özlerinde ve görevlerinde böyle bir şey Yok. Diğer dinlerde ya din olmayan sistemlerde bilgiler başka tabi ki . Melek kavramı dinsel olduğu için kendi bakış açımı aksettirmeyeceğim.

Psişik varlıklar diye tek bir tür gibi bahsedeceğim.

Psişik varlıklar, insanlara pişik yetenek verebilir ya da bilgi verebilr.

insanlar arasında da bir psişikler var. Tek elementi bir varlık psişik yetiye sahip olabiliyor da 5 elemente sahip insan nasıl sıradan
olarak görülebilir. Ya da psişik yetileri olmayan diğer İnsanlara sıradan diyebilir miyiz.

Benim yaratılış özüm gezegenlerin konumu kalıtsal özeliklerim vs 6. Duyumun olmasına neden olabilir.

Bunu daha da geliştirebilirim ya da geliştiremem ayrı konu.

Bir başkasının şifa verme, bir başkasının enerji çekme, bir başkasının zeka, bir başkasının Resim bir başkasının araba tamiri bir başkasının yemek bir başkasının çok sevebilme bir başkasının cesaret yetileri gelişebilir bir ya da birden fazla yetenek gelişebilir.

Farkında olup olmamak da ayrı bir konu. Özet İle insan yaratılış özü itibari ile bir çok donanıma sahiptir.

Ablanız 5 duyu İle algıladıklarının dışında da hissetme yeteneğine sahip sizin anlatımlarınıza göre.

Bazı psişikler iç ses olarak duyar. Bazıları görür bazıları duyumsar bazıları koku İle anlar.

ablanız işitsel biri demekki ki iç ses olarak duyuyor. Görsel olsaydı görecekti. Tatsal olsaydı tat olarak algılayacaktı.

Bu görme konusunu biraz açarsanız sevinirim. Durugörüdeki görme fenomenini herkes farklı tanımlıyor. Bazıları normal bir görüntü gibi net ve canlı olduğunu söylerken bazıları zihinsel bir görüntüden söz ediyor. Ben de bu görüntüleri zihinsel olarak algılıyorum. Birini düşündüğünüzde gözünüzün önüne yüzünün gelmesi gibi veya bir mekanı hatırlamaya çalışırken mekanın ayrıntılarının görülmesi gibi. Bu durumda hangisi durugörü tanımını karşılıyor?

Durugörü ister net ister zihinsel olsun fark etmez. Fiziksel olarak deneyimlediğiniz halde gerçeği net bir şekilde yani duru olarak görüyorsanız bu duru görüdür.
Fiizksel olarak deneyimeldiğinizi anlaşılmama ihtimaline karşı biraz daha açayım.

5 duyu İle şahit olmadığınız bir olayı durumu kişiyi mekanı duyguyu düşünceyi sezgisel olarak gerçeğe en yakın hali İle algılayabilmeye duru yetenekler diyoruz.
İki gözle görür gibi net görme için trans haline geçmek gerekiyor Uyanık rüya görme olarak da yorumlar eskiler.
Modern bilmin Sanrı İle karıştırdığı durum. Sanrıların hepsi aslında duru görüdür diye anlaşılmasın.

Sezgileri güçlenmiş muhtemelen.