Bu kadınların daha duygusal olduğu görüşünü kim ortaya atmış bilmiyorum da ben kesinlikle kabul etmiyorum.
Pek çok şey gibi genel bir düşünce olarak yerleşmiş insanların beynine, maalesef ki çoğu yerde de karşımıza bir dezavantajmış gibi çıkıyor. Kadının erkekten daha duygusal olmasını sağlayan ne varmış ki fizyolojisinde?
Şahsen bir kadın olarak, bir erkeğe nazaran daha fazla duygusal olduğumu hiç düşünmedim düşünmüyorum da. Erkeğin "daha mantıklı, daha otoriter, daha güçlü gösterilmesi" gibi bir durum var, Türk kültüründe özellikle çok ön planda olan bir şey zaten.
Kişinin duygusuyla ya da mantığıyla hareket etmesini belirleyen faktörler cinsiyetinden, kromozomlarından değil geçmişte yaşadığı tecrübelerinden, çocukluğundan gelir bana göre. Tamamen kişinin karakteriyle ilgili bir durum. Aşırı duygusal erkekler de var, aşırı mantıklı hareket eden kadınlar da, o zaman bunların genetiği mi bozuk, ya da psikolojik sorunları mı var? Çünkü eğer bir genelleme yapıyorsak, genellemenin dışında kalanları da anormal kabul ediyoruz demektir.
Bu yaygın görüşe kesinlikle katılmamakla beraber, günümüzde kadınların sözde duygusallığıyla ezilen taraf olmasını sağlayan şeyin de toplumun kendisi olduğunu düşünüyorum. Erkekler çocukluklarından itibaren "aslan oğlum, koçum, sen şöylesin sen böylesin, erkekler ağlamaz vıdı vıdı" laflarıyla baskı altında tutuldukları için bir nevi daha güçlü olmak zorunda bırakılıyorlar. Bence bu haksızlık erkeğe de yapılmış oluyor, neticede iyi ya da kötü bir baskı olduğunu düşünüyorum.
"Kadın mantığında yatan duygusallık bu mantığı biraz daha hayalperest kılar." demişsin ki bence duygusallıkla hayalperestliğin de pek bir ilgisi yok. Hayal kurmak yalnızca duygusal insanlara özgü bir şey midir? Bence değildir, duygularla hayalleri nasıl bağdaştırdığımızı anlamadım.
Ben kadın mantığının biraz daha egemen olması gerektiğine inanıyorum. Tamamen tarafsızca bakıyorum. Bunun da 2 sebebi var.
1. Şuan zaten ataerkil bir düzende yaşayan toplumuz. Bazı ülkeler kadını insan yerine bile koymuyor hala. Sonuç da ortada. Yani erkek baskın düşünceyle ne olacağını zaten hemen hemen görmüş olduk.
2. Cinsiyetler arası ilişkiyi düşündüğümüzde, bence kadınlarla birlikte yaşadıkları bir dünyada erkeklerin egemen ya da baskın olma lüksü yok. Ben erkeklerin özellikle kadınlara karşı çok fazla zaafı olduğuna inanıyorum. Bu kadar zaaf da insanı her daim mağlup eder, nitekim tarihte de bunun pek çok örneği var. Ne zaman ki erkekler yalnızca kendilerini soylarını bir şekilde devam ettirirler, kadına ihtiyaçları kalmaz, izole şekilde yaşarlar, belki o zaman güçlü bir topluluk oluşabilir.