Yeni Başlayanlar İçin İçsel Yolculuğun Anlamı

bendekiben

Elit Üye
Katılım
10 Eki 2011
Mesajlar
1,218
Tepkime puanı
199
Konum
Ankara
Boşluk diye bir şey yoktur yalnızca ruhsal yaşamın tüm kürelerinin birbirinin içine girmesi vardır.Hepsi bir titreşimdir.

Gördükleriniz hissettikleriniz sizin kendi titreşimlerinizi hızlandırma yeteneğinize astral veya ruhsal dünyanın titreşimleriyle olan ahenge bağlıdır.

İçsel dünyalara girmek için ölmek zorunda değilsiniz.

Dünya kuruldu kurulalı ruhsal eğitim ruhsal rehberlik ruhsal yolculuk varoldu ve dünya durdukça da varolmaya devam edecek…

Binlerce yıldır çeşitli ‘Bilgelik Okulları’eğitimlerini sessiz-sedasız sürdürüyorlar. Ve o okullarda sayısını bilemeyeceğimiz kadar çok insan; içsel yolculuğa çıkarak kendilerine özgürlük ve sonsuzluk kapılarını açtı.

İçsel yolculuk özgürlük kapısına ölümsüzlük anlayışına ve sonsuzluk algısına uzanan bir köprü gibidir.

İçsel yolculuk yapmayı dilemez ve hep görünen dış dünya ile ilgilenirsek görünenin ardındaki görünmeyen dünya bize kapısını açamaz ki!

‘Ruhsal Eğitim’ veren ‘Bilgelik Okulları’nın ve bilgelerin koşulsuz sevgiden söz ederken ve sevmeyi öğrenmemiz gerektiğini söylerken konsantrasyon ve meditasyonu ön plana almaları bu bağlamda oldukça önemlidir.

Konsantrasyon dua ve meditasyon içsel varlığımızla ve ulaşılabilen diğer şuur aşamalarıyla temas kurma yoluyla zihnin sakinleştirilmesi işlemidir ki zihin daha geniş algılamalara açık olabilsin.

Ruhsal Öğretiler bize elçiliğe ve şefkate giden bir yol olarak yoğun düşünmeyi (kontemplasyon) önerirler.

Yoğun düşünme kendimizi daha derinlemesine anlayabilmemiz ve iç sükuneti yakalayarak ıstıraplarımızın çözümlenebilmesi için kullanabileceğimiz bir araçtır.

Bu yolla içimizdeki ruhsallığı keşfedebilir ve bunu başkalarıyla paylaşma yeteneğini kazanabiliriz.

Şifacılığı harekete geçirmek istiyorsak önce hangi tarz şifacılığa yöneleceğimizi saptamalıyız.Daha derin ve kişisel olmayan bir seviyeden yardımcı olmayı istiyorsak o zaman kendimiz hakkında daha berrak bir anlayışa ulaşmak ve bu anlayışa giren yolda ilerlemek çalışmamızın temelini oluşturmalıdır.

Kendimize ne kadar yardım edebilirsek başkalarına da ancak o kadar edebiliriz. Eğer kendi içimize bakmaz ve olup biteni sevgiyle kabullenmezsek bir başkasına hastalığının görünmeyen formlarından kurtulmasında gerçekten yardımcı olamayız.

Eğer huzur içinde değilsek başkalarına huzuru keşfetmeleri için yardım etmeyi bekleyemeyiz. Eğer iç sesimizi dinlemeyi öğrenmemişsek bir başkasınınkini işitemeyiz.

Alıntı.
 
Üst