Tanrıya İnanmamak?

Ü

Üye silindi 55028

Bu konu tartışılmıştı.Eru kendinin kaldıramayacağı bir taşı yaratabilir mi?Eğer kendinin kaldıramayacağı bir taşı yaratırsa ,kendisi her şeyi kaldıramayacağı için mükemmel olmaz.Eğer kendinin kaldıramayacağı bir taşı yaratmazsa her şeyi yaratamdığı için mükkemmel olmaz.Diye bir muhabbet var.Eru orta dünya yüzüklerin efendisindeki tanrının adı.Bunu bir kaç kişiyle tartışmıştım sonuç olarak: böyle bir taşın olmadığı ve boş küme olduğu kararına vardık.Boş küme yani öyle bir taş yok.
 

Pofuduk Kartal

Kayıtlı Üye
Katılım
5 May 2016
Mesajlar
179
Tepkime puanı
189
Konum
İstanbul
İş
Öğrenci
Bu konu tartışılmıştı.Eru kendinin kaldıramayacağı bir taşı yaratabilir mi?Eğer kendinin kaldıramayacağı bir taşı yaratırsa ,kendisi her şeyi kaldıramayacağı için mükemmel olmaz.Eğer kendinin kaldıramayacağı bir taşı yaratmazsa her şeyi yaratamdığı için mükkemmel olmaz.Diye bir muhabbet var.Eru orta dünya yüzüklerin efendisindeki tanrının adı.Bunu bir kaç kişiyle tartışmıştım sonuç olarak: böyle bir taşın olmadığı ve boş küme olduğu kararına vardık.Boş küme yani öyle bir taş yok.
Tanrı dünya için yarattığı yer çekimi kanuna yani dünya da ki kanunlara bağlı olmadığı için soru hatalı oluyor.
 

aqui

Kayıtlı Üye
Katılım
21 Kas 2017
Mesajlar
9
Tepkime puanı
8
Merhaba herkese saygılar ve sevgiler.

Foruma senelerdir üyeyim, hesabımın şifresini unuttuğumdan yeni bir hesap oluşturdum. Soruma gelecek olursak, kendimi bildim bileli ' çocukluğum dahil ' herhangi bir tanrıya, yaratıcıya inanamadım. Yani mantıklı gelmedi. Aslında bunu söyleyebilmek için, İncil'i ve çeşitli inançlarıda detaylı araştırmam gerekirdi, burada demek istediğim şu ' ben müslümanım ee? gidip de incili, diğer inanışları araştırdın mı? okudun mu? HAYIR TÖVBE DE BEN MÜSLÜMANIM ŞÜKÜRLER OLSUN ' demek gibi. Ayrıca daha detaylı konuşmak gerekirse, hiç bir diğer inanışları ve kitapları okumayıp, kendine müslüman veya x bir dine inandığını söyleyen kimseye inanmıyorum. Çünkü bu kişiler atıyorum Türkiye'de doğmuşsa müslüman, aynı kişi Belçika'da doğsa Hristiyan, Tayland veya Çin'de doğsa kendilerine o coğrafyada o inanış ağır bastığı için Budist derdi :)

Soruma gelecek olursam, bu sitede bir yaratıcıya inanmayanlar veya bilgi sahibi olanlar diyelim. Öldükleri zaman ne olacağını düşünüyorlar, tamamen soru amaçlıdır bu hep bi soru işareti bende, ve kara bir boşluk hissi biraz rahatsız edici geliyor.

' LÜTFEN KONUYA YORUM OLARAK HADİSLER VE AYETLER PAYLAŞMAYIN..
 

aqui

Kayıtlı Üye
Katılım
21 Kas 2017
Mesajlar
9
Tepkime puanı
8
Bütün dinler “aynı din”in kirletilmiş, başkalaştırılmış kalıntıları. Zamanın farklı evrelerinde çağlamış ama insanlar tarafından kirletilmiş ırmakların çekilmesiyle geriye kalan tortuları –İslamiyet’in mezhepleri dahil- din diye sunuyorlar. Hem akıl hem de gönül süzgecinden geçirmeden bu tortul kayalar gibi hayatımıza oturmuş dinlerin Allah’ın dini olmadığını göremeyiz.
 

Seraphine

Kayıtlı Üye
Katılım
26 Ocak 2017
Mesajlar
472
Tepkime puanı
734
Yaş
30
Konum
Hall of Guides
Aslında burada sorulan temel soru hatalı. Her tanrı inancına sahip din cennet ve cehennemi içermez. Dolayısı ile öldükten sonra ne olacağı da dine göre değişiklik gösterir. Şahsen ateist olmadığım için aklım atakılan farklı noktalar oldu. O yaratılış, büyüme biçimini nasıl anlamlandırıyorsunuz merak ettim. Yani nasıl bu dünyada doğuyor ve yaşıyorsunuz, bunun için olan açıklamanızı merak ediyorum.

Şimdi dinleri hesaba katmadan reenkarnasyonu ele alalım. Ruhunuz kendisini geliştirmek için farklı yaşamlar yaşar ve yeni deneyimler elde eder. Böylece yavaş yavaş yükselir vs. Siz bu yaşamınızı sona erdirdiğinizde yuvaya geri dönersiniz. Bütün ruhların toplandığı ve bir sonraki yaşamını planladığı bir bölgedir burası. Dünya bizlerin plandığı bir oyundur aslında. Th sims serisi vardı, tıpkı onun gibi düşünün. Kuralları biz koyduk ve temelleri yarattık. Genişleme paketleri ile birlikte yeni şeyler eklendi oyuna :)) Bunlardan birisi para mesela. Para eklendi ve negatif duygular beslendi. Veya mağara döneminde kimse büyü diye bir şey bilmiyordu. Buda orta çağ dönemine denk gelen bir eklentiydi. Enerjiyi öğrenme ve kullanma sanatı. Bunları okuduğunuzda kafanızda bir çok soru işareti oluşacak veya direk saçma diyeceksiniz. Ama gerçek bu. Herşeyin birbirini etkilediği bir sistem içerisindeyiz ve bunun temellerini atan yine bizim ruhlarımızdı. Havada ki oksijen elementinin bile rolü olduğu bu evrende siz boşuna bulunmuyorsunuz ki,öldükten sonra yok olasınız. Aksine bir tanrı inancına sahip olmasanız bile, buraya gelmekte ki amaçlarınız ve hedefleriniz bulunuyor. Ve siz eşsiz/özelsiniz, tıpkı herkes gibi. Bu yazdıklarım n ekadar aydınlatıcı olabilir bilmiyorum, ama evrensel bir planın işlediğini bilin.
 

Creative34

Kayıtlı Üye
Katılım
22 Eyl 2018
Mesajlar
158
Tepkime puanı
48
Merhaba herkese saygılar ve sevgiler.

Foruma senelerdir üyeyim, hesabımın şifresini unuttuğumdan yeni bir hesap oluşturdum. Soruma gelecek olursak, kendimi bildim bileli ' çocukluğum dahil ' herhangi bir tanrıya, yaratıcıya inanamadım. Yani mantıklı gelmedi. Aslında bunu söyleyebilmek için, İncil'i ve çeşitli inançlarıda detaylı araştırmam gerekirdi, burada demek istediğim şu ' ben müslümanım ee? gidip de incili, diğer inanışları araştırdın mı? okudun mu? HAYIR TÖVBE DE BEN MÜSLÜMANIM ŞÜKÜRLER OLSUN ' demek gibi. Ayrıca daha detaylı konuşmak gerekirse, hiç bir diğer inanışları ve kitapları okumayıp, kendine müslüman veya x bir dine inandığını söyleyen kimseye inanmıyorum. Çünkü bu kişiler atıyorum Türkiye'de doğmuşsa müslüman, aynı kişi Belçika'da doğsa Hristiyan, Tayland veya Çin'de doğsa kendilerine o coğrafyada o inanış ağır bastığı için Budist derdi :)

Soruma gelecek olursam, bu sitede bir yaratıcıya inanmayanlar veya bilgi sahibi olanlar diyelim. Öldükleri zaman ne olacağını düşünüyorlar, tamamen soru amaçlıdır bu hep bi soru işareti bende, ve kara bir boşluk hissi biraz rahatsız edici geliyor.

' LÜTFEN KONUYA YORUM OLARAK HADİSLER VE AYETLER PAYLAŞMAYIN..
Tanrı yüksek zeka yaratıcı ons inanmamak kendi varlığına ihanet bilimadamları bu olağanüstü mühendisliği hala çözmeye insanlığa yardım etmeye uğraşıyorlar tanrı tamam ama insanlığın yarattığı din kast sistemine karşıyım din insanlar disiplin etmek için yaratılmış bir sistem tanrıya inancım sonsuz bu olağanüstü mühendisliği din kitaplarındaki din hiç fark etmez hepsini kapsıyor dar kapsama sokmak sığ bir düşünce güzel konu.
 

123zlatan1234

Kayıtlı Üye
Katılım
13 Şub 2019
Mesajlar
55
Tepkime puanı
63
Konum
Acaba?
Aslında burada sorulan temel soru hatalı. Her tanrı inancına sahip din cennet ve cehennemi içermez. Dolayısı ile öldükten sonra ne olacağı da dine göre değişiklik gösterir. Şahsen ateist olmadığım için aklım atakılan farklı noktalar oldu. O yaratılış, büyüme biçimini nasıl anlamlandırıyorsunuz merak ettim. Yani nasıl bu dünyada doğuyor ve yaşıyorsunuz, bunun için olan açıklamanızı merak ediyorum.

Şimdi dinleri hesaba katmadan reenkarnasyonu ele alalım. Ruhunuz kendisini geliştirmek için farklı yaşamlar yaşar ve yeni deneyimler elde eder. Böylece yavaş yavaş yükselir vs. Siz bu yaşamınızı sona erdirdiğinizde yuvaya geri dönersiniz. Bütün ruhların toplandığı ve bir sonraki yaşamını planladığı bir bölgedir burası. Dünya bizlerin plandığı bir oyundur aslında. Th sims serisi vardı, tıpkı onun gibi düşünün. Kuralları biz koyduk ve temelleri yarattık. Genişleme paketleri ile birlikte yeni şeyler eklendi oyuna :)) Bunlardan birisi para mesela. Para eklendi ve negatif duygular beslendi. Veya mağara döneminde kimse büyü diye bir şey bilmiyordu. Buda orta çağ dönemine denk gelen bir eklentiydi. Enerjiyi öğrenme ve kullanma sanatı. Bunları okuduğunuzda kafanızda bir çok soru işareti oluşacak veya direk saçma diyeceksiniz. Ama gerçek bu. Herşeyin birbirini etkilediği bir sistem içerisindeyiz ve bunun temellerini atan yine bizim ruhlarımızdı. Havada ki oksijen elementinin bile rolü olduğu bu evrende siz boşuna bulunmuyorsunuz ki,öldükten sonra yok olasınız. Aksine bir tanrı inancına sahip olmasanız bile, buraya gelmekte ki amaçlarınız ve hedefleriniz bulunuyor. Ve siz eşsiz/özelsiniz, tıpkı herkes gibi. Bu yazdıklarım n ekadar aydınlatıcı olabilir bilmiyorum, ama evrensel bir planın işlediğini bilin.
Hayır kesinlikle saçma gelmedi, hatta hoşuma gitti bile diyebilirim.
 

123zlatan1234

Kayıtlı Üye
Katılım
13 Şub 2019
Mesajlar
55
Tepkime puanı
63
Konum
Acaba?
Bunu söylemenize sevindim ancak keşke benim merak ettiğim kısımları da aydınlatsaydınız :)
Yaratılış ve büyüme ile ilgili gerekli tüm bilimsel açıklamalar zaten mevcut. Lakin burada benim şahsi yorumum ise, bilimin üzerine yorum olmaz lakin ben şunu şöyle açıklayayım biz insanlar nasıl anne karnındayken, bebekken, yaşadığımız üzüntüyü, mutluluğu, açlığı, acıyı, hiç bir şeyi hatırlamıyorsak. Keza öldüğümüzdede, aynı durum olacak. Mesela siz doğmadan önce veya bebekken bir şey hatırlıyor musunuz? neden ölünce tamamen fantastik bir ortamda, zebaniler, sorgular vs olsun? beni de zaten devamlı mutsuz eden bu sonsuz, karanlık hissiydi. Düşünsene sonsuz bir boşluk ne kadar ürpertici değil mi? veya bir inancım olsaydı, korktuğumda dua eder psikolojik olarak rahatlardım, param biter yada zor duruma düştüğümde dua eder rahatlardım. Ailemden biri hastalık geçirse dua eder, namaz kılar kendimden çok çok üstün gördüğüm birinden yardım isteyebilirdim. Galiba ateist olmanın da tamamen olmasa da, kısmen kötü yanı bu yalnız olduğunu biliyorsun. Bu yüzden, kültür ve sosyal açıdan gelişmiş ülkelerde dini inanç az, suç oranı çok düşük ama intihar oranı fazladır. Keza aynı şekilde özellikle müslüman coğrafyalarında suç oranları çok fazla, intihar ise çok azdır.
 

123zlatan1234

Kayıtlı Üye
Katılım
13 Şub 2019
Mesajlar
55
Tepkime puanı
63
Konum
Acaba?
Bunu söylemenize sevindim ancak keşke benim merak ettiğim kısımları da aydınlatsaydınız :)
Keza, sadece islam değil çoğu dini inançları, ve görüşleri belli bir kavmi, topluluğu ve coğrafyayı birarada tutmak, bir amaca bağlamak amaçlı olduğunu düşünüyorum. Dünya üzerinde ki savaşların çoğu hep dinler üzerinden olmuştur, insanların kutuplaşması dinler üzerinde olmuştur, ayrışması, düşmanlaşması hep dinler üzerinden olmuştur. Sizce de mükemmel değil mi? insanları para kullanarak da birarada tutabilirsin ama nereye kadar? ve parayla kaç milyon, ya da milyar insanı biraraya getirebilirsin? ama dinler de öyle mi? din ile milyarlarca insanı neredeyse hiç para harcamadan biraraya getirtebilir, başka bir ülkeye, kavime veya bir şeye saldırtabilir veya dilediğin gibi kullanabilirsin. Bütün bu insanları kontrol etmek lazım değil mi? binlerce senelik dünya, ve milyarlarca insan. Bu kadar insanı doğaüstü veya insanüstü bir inanış olmadan, topluca nasıl tutabilirsin? veya nasıl kontrol edebilirsin..
 

Seraphine

Kayıtlı Üye
Katılım
26 Ocak 2017
Mesajlar
472
Tepkime puanı
734
Yaş
30
Konum
Hall of Guides
Bahsettiğiniz şeyler dinlerin kötülüğünü değil, insanların yozlaşmasını kanıtlıyor. İnsan kendi çıkarları için dini bile kullanıyor.

İnanç bu değildir, kalpten hissedilir. O ilahiliği, ışığı ve kudreti hissetmek .. Biz bu dünyada yalnız değiliz, bütün ruhlar, hayvanlar, bitkiler, hepsiyle uyum içerisinde yaşıyoruz/duk. Bütün detayları incelediğinizde herşeye zarar veren tek bir canlı var, insan. İçerisinde bulunduğumuz bu dünya betondan ibaret değildi. Onu betonlaştıran biziz. Tanrı bize havayı, suyu, toprağı, ateşi, besinleri bahşetti. Burası sadece bir oyun alanı, bizler tarafından yaratılan ve gelişmemizi sağlayan bir oyun alanı. Ama o kadar karmaşık bir yapı ki bu, hemen anlayamıyoruz. Bu dünyada çok üzüldüğünüz bir şeye, yuvaya döndüğünüzde tebessüm ile bakacaksınız.

Mesela çikolata için yükseliş besini denir. Onu yediğimizde yuvada ki sevgi hissinin %1ini hissederiz ve hatırlamak için tekrar tekrar yineleriz bu hareketi. Biliyorum etrafındaki insanlar kötü şeyler yapıyor ama onlar sadece benliğini unutmuş ve kendilerini oyuna kaptırmış kişiler. Sakın yalnız olduğunu düşünme sevgili ruh, görmek istersen seni seven ve yardıma hazır bir çok kişi fark edeceksin. Hem ruhsal hem dünyasal. Bu hoşuna gider mi bilmiyorum, ama içimden armağan etmek geldi ..

 

123zlatan1234

Kayıtlı Üye
Katılım
13 Şub 2019
Mesajlar
55
Tepkime puanı
63
Konum
Acaba?
Bahsettiğiniz şeyler dinlerin kötülüğünü değil, insanların yozlaşmasını kanıtlıyor. İnsan kendi çıkarları için dini bile kullanıyor.

İnanç bu değildir, kalpten hissedilir. O ilahiliği, ışığı ve kudreti hissetmek .. Biz bu dünyada yalnız değiliz, bütün ruhlar, hayvanlar, bitkiler, hepsiyle uyum içerisinde yaşıyoruz/duk. Bütün detayları incelediğinizde herşeye zarar veren tek bir canlı var, insan. İçerisinde bulunduğumuz bu dünya betondan ibaret değildi. Onu betonlaştıran biziz. Tanrı bize havayı, suyu, toprağı, ateşi, besinleri bahşetti. Burası sadece bir oyun alanı, bizler tarafından yaratılan ve gelişmemizi sağlayan bir oyun alanı. Ama o kadar karmaşık bir yapı ki bu, hemen anlayamıyoruz. Bu dünyada çok üzüldüğünüz bir şeye, yuvaya döndüğünüzde tebessüm ile bakacaksınız.

Mesela çikolata için yükseliş besini denir. Onu yediğimizde yuvada ki sevgi hissinin %1ini hissederiz ve hatırlamak için tekrar tekrar yineleriz bu hareketi. Biliyorum etrafındaki insanlar kötü şeyler yapıyor ama onlar sadece benliğini unutmuş ve kendilerini oyuna kaptırmış kişiler. Sakın yalnız olduğunu düşünme sevgili ruh, görmek istersen seni seven ve yardıma hazır bir çok kişi fark edeceksin. Hem ruhsal hem dünyasal. Bu hoşuna gider mi bilmiyorum, ama içimden armağan etmek geldi ..

Peki sizin de dediğiniz gibi '' İnanç bu değildir, kalpten hissedilir. O ilahiliği, ışığı ve kudreti hissetmek '' bunu hissetmeyenler ise, günahkar mı oluyor? veya yaratıcının sevmediği, ama yarattığı insanlar mı oluyor? veya gözle görülür, elle tutulur hiç bir kanıt olmamasına rağmen ' LÜTFEN OLAYI RADİKAL YÖNLERE ÇEKMEYİN DAĞLAR KUŞLAR GİBİ. ' tanrıyı reddenler, aksine inananların aksine tanrının bize bahşettiği beyini, ekstradan kullandığımızdan dolayı aksine ya günahkar olan bizler değilsek, veya inançlıların aksine ölüm olduğunda asıl cezalandırılan biz değil de inançlılar olacak olursa? yorumunuzu yargıladığımdan değil, yaklaşım açınızı ve yorumlarınızı beğendiğim için soruyorum.

Lütfen ilk sorum olan, inancı hissetmeyenler cezalandırılmış, günahkar mı oluyor
Ve diğer sorum olan ; ya sanılanın aksine, Tanrı bize bahşettiği beyini çok daha kapsamlı ve sorgulayıcı kullandığımız için aksine cezalandırılmak yerine ödüllendirilen biz olursak?
 
Ü

Üye silindi 55028

Peki sizin de dediğiniz gibi '' İnanç bu değildir, kalpten hissedilir. O ilahiliği, ışığı ve kudreti hissetmek '' bunu hissetmeyenler ise, günahkar mı oluyor? veya yaratıcının sevmediği, ama yarattığı insanlar mı oluyor? veya gözle görülür, elle tutulur hiç bir kanıt olmamasına rağmen ' LÜTFEN OLAYI RADİKAL YÖNLERE ÇEKMEYİN DAĞLAR KUŞLAR GİBİ. ' tanrıyı reddenler, aksine inananların aksine tanrının bize bahşettiği beyini, ekstradan kullandığımızdan dolayı aksine ya günahkar olan bizler değilsek, veya inançlıların aksine ölüm olduğunda asıl cezalandırılan biz değil de inançlılar olacak olursa? yorumunuzu yargıladığımdan değil, yaklaşım açınızı ve yorumlarınızı beğendiğim için soruyorum.

Lütfen ilk sorum olan, inancı hissetmeyenler cezalandırılmış, günahkar mı oluyor
Ve diğer sorum olan ; ya sanılanın aksine, Tanrı bize bahşettiği beyini çok daha kapsamlı ve sorgulayıcı kullandığımız için aksine cezalandırılmak yerine ödüllendirilen biz olursak?
Bütün savaşlar din yüzünden çıkmıyor.Osmanlı balkanlarda ilerlerken islamı yaymak birinci sebep değildi veya gazneli mahmut hindistana sadece islamı yaymak için gitmedi.Bu tarz olaylarda ganimet etkiliydi.Bilim de gerçek anlamda belirlilikler yok diye biliyorum.Onu çürütecek kanıta kadar bir gerçeklik var.Diğer sorularınız bana karmaşık geliyor.Sorularınız hakkında sadece bütün insanların ne olacağı sadece allah'a kalmış diyebilirim.Bana göre herkesin artısı eksisi var ve kim ne için kurtarılır cezalandırılır bilmiyorum.Gerçekten ağır konular çok farklı fikirler var.
 

Seraphine

Kayıtlı Üye
Katılım
26 Ocak 2017
Mesajlar
472
Tepkime puanı
734
Yaş
30
Konum
Hall of Guides
Günahkar oluyorlar ama sizin anladığınız şekilde değil. İlk başta suçlu olan siz değilsiniz. Yozlaşmanın etkisine maruz kalıyor ve o bağı hissedememeye başlıyorsunuz. İlginizi farklı ve kötü şeyler cezbetmeye başlıyor. İşte bu raddede durup bakmak ve kurtulmak için çırpınmanız lazım. Siz kendinizi dünyevi şeylere kaptırıp, iahiliği unutur ve yozlaşmışlık ile bir olursanız, zaten eylemlerinizde kötüleşmeye başlar ve günahlar işlersiniz, negatif karmalar oluşturursunuz vs. O yozlaşmışlığa teslim olduktan sonra ki eylemleriniz sizi günahkar yapıyor yani. Üzerinizi kaplayan siyah bir duman düşünün, bu dumana sarılıp ilahiliği ve Tanrıyı reddediyorsunuz/görmezden geliyorsunuz. Bunun sonucunda yarattığınız negatif etkilerin sonuçlarını alıyorsunuz. Aslında kendi kendinizi cezalandırıyor ve Tanrı'dan uzaklaştırıyorsunuz.

Tanrı'nın size verdiği beyni kullanarak neyi sorguluyor ve gerçekleştiriyorsunuz? Tanrı'nın yok olduğuna kanaat getirerek başkalarına olumsuz etkide bulunuyor musunuz mesela? Sizce Tanrı bunun için sizi ödüllendirir mi? Veya Tanrıyı yok sayarak yaşadığınızda onun bahşettiği beyni kullanmış mı oluyorsunuz? Yozlaşmışlığın dışında bir beyinden bahsetseniz, zaten sorguladıklarınız ve yaptıklarınızda farklı olur, dolayısı ile bu soruya ihtiyaç duymazsanız. Tanrı'nın verdiği beyni çok daha kapsamlı ve sorgulayıcı kullanmak bu olmamalı bence :)

Tanrı'nın varlığını hissetmek için etrafta kanıt aramanıza gerek yok, bu kalpten olur zaten. Eğer hissedemiyorsanız, n yazık ki yozlaşmışsınızdır. Ve sorun yok, istediğinizi sorabilirsiniz.
 

123zlatan1234

Kayıtlı Üye
Katılım
13 Şub 2019
Mesajlar
55
Tepkime puanı
63
Konum
Acaba?
Günahkar oluyorlar ama sizin anladığınız şekilde değil. İlk başta suçlu olan siz değilsiniz. Yozlaşmanın etkisine maruz kalıyor ve o bağı hissedememeye başlıyorsunuz. İlginizi farklı ve kötü şeyler cezbetmeye başlıyor. İşte bu raddede durup bakmak ve kurtulmak için çırpınmanız lazım. Siz kendinizi dünyevi şeylere kaptırıp, iahiliği unutur ve yozlaşmışlık ile bir olursanız, zaten eylemlerinizde kötüleşmeye başlar ve günahlar işlersiniz, negatif karmalar oluşturursunuz vs. O yozlaşmışlığa teslim olduktan sonra ki eylemleriniz sizi günahkar yapıyor yani. Üzerinizi kaplayan siyah bir duman düşünün, bu dumana sarılıp ilahiliği ve Tanrıyı reddediyorsunuz/görmezden geliyorsunuz. Bunun sonucunda yarattığınız negatif etkilerin sonuçlarını alıyorsunuz. Aslında kendi kendinizi cezalandırıyor ve Tanrı'dan uzaklaştırıyorsunuz.

Tanrı'nın size verdiği beyni kullanarak neyi sorguluyor ve gerçekleştiriyorsunuz? Tanrı'nın yok olduğuna kanaat getirerek başkalarına olumsuz etkide bulunuyor musunuz mesela? Sizce Tanrı bunun için sizi ödüllendirir mi? Veya Tanrıyı yok sayarak yaşadığınızda onun bahşettiği beyni kullanmış mı oluyorsunuz? Yozlaşmışlığın dışında bir beyinden bahsetseniz, zaten sorguladıklarınız ve yaptıklarınızda farklı olur, dolayısı ile bu soruya ihtiyaç duymazsanız. Tanrı'nın verdiği beyni çok daha kapsamlı ve sorgulayıcı kullanmak bu olmamalı bence :)

Tanrı'nın varlığını hissetmek için etrafta kanıt aramanıza gerek yok, bu kalpten olur zaten. Eğer hissedemiyorsanız, n yazık ki yozlaşmışsınızdır. Ve sorun yok, istediğinizi sorabilirsiniz.
Peki inançlı biriyseniz, doğal olarakda kadere inandığınızı varsayıyorum. Peki ben ' günahkar ' isem, veya yozlaşmışsam ama kaderimde benim elimdeyse ben neden ' günahkarlar ' sınıfına giriyorum ki? bu bir kader, kaderimi şekillendiren de bensem, neden günahkar ben oluyorum? kader benim önüme bir kaç seçenek sunmuş, bende birini tercih ederek kaderimi belirlemişsem günahkar ve yozlamış oluyorsam, bu seçenekleri bana sunan kader veya yaratıcı ne kadar suçlu? ve basit bir 'sınav' için 2 trilyon galaksi, ve evrende toz kadar yer kaplamayan insan, neden yaratıcıya ihtiyaç duysun? her zorluğu yaşayıp, her zaman her haksızlıkla boğuşup, her zaman yalnız kalıp, her zaman sorununu en kötünün en iyisiyle hayatta kaldıysa neden şükretsin? neden yaratıcıyı kabul etsin?
 

dhardhar

Kayıtlı Üye
Katılım
4 Ara 2012
Mesajlar
813
Tepkime puanı
1,312
Günahkar oluyorlar ama sizin anladığınız şekilde değil. İlk başta suçlu olan siz değilsiniz. Yozlaşmanın etkisine maruz kalıyor ve o bağı hissedememeye başlıyorsunuz. İlginizi farklı ve kötü şeyler cezbetmeye başlıyor. İşte bu raddede durup bakmak ve kurtulmak için çırpınmanız lazım. Siz kendinizi dünyevi şeylere kaptırıp, iahiliği unutur ve yozlaşmışlık ile bir olursanız, zaten eylemlerinizde kötüleşmeye başlar ve günahlar işlersiniz, negatif karmalar oluşturursunuz vs. O yozlaşmışlığa teslim olduktan sonra ki eylemleriniz sizi günahkar yapıyor yani. Üzerinizi kaplayan siyah bir duman düşünün, bu dumana sarılıp ilahiliği ve Tanrıyı reddediyorsunuz/görmezden geliyorsunuz. Bunun sonucunda yarattığınız negatif etkilerin sonuçlarını alıyorsunuz. Aslında kendi kendinizi cezalandırıyor ve Tanrı'dan uzaklaştırıyorsunuz.

Tanrı'nın size verdiği beyni kullanarak neyi sorguluyor ve gerçekleştiriyorsunuz? Tanrı'nın yok olduğuna kanaat getirerek başkalarına olumsuz etkide bulunuyor musunuz mesela? Sizce Tanrı bunun için sizi ödüllendirir mi? Veya Tanrıyı yok sayarak yaşadığınızda onun bahşettiği beyni kullanmış mı oluyorsunuz? Yozlaşmışlığın dışında bir beyinden bahsetseniz, zaten sorguladıklarınız ve yaptıklarınızda farklı olur, dolayısı ile bu soruya ihtiyaç duymazsanız. Tanrı'nın verdiği beyni çok daha kapsamlı ve sorgulayıcı kullanmak bu olmamalı bence :)

Tanrı'nın varlığını hissetmek için etrafta kanıt aramanıza gerek yok, bu kalpten olur zaten. Eğer hissedemiyorsanız, n yazık ki yozlaşmışsınızdır. Ve sorun yok, istediğinizi sorabilirsiniz.
Seraphine şöyle de bir olasılık var. Yazdığın önermeler eğer tanrı varsa geçerli. Ya gerçekten tanrı yoksa beyni kalbi de yaratmamış oluyor. Yaratılmamış bir kalp ve beyinle tanrı hissedilmez ki?
 

dhardhar

Kayıtlı Üye
Katılım
4 Ara 2012
Mesajlar
813
Tepkime puanı
1,312
Bir kitap önerebilir miyim bilemiyorum forumda yasak mıdır? Mesela bu konuda Jean Meslier'in yazdığı ve Atatürk'ün emriyle milli eğitim bakanlığına bastırttığı "Sağduyu: tanrısızlığın ilmihali" süper ötesi kitaptır. Jean Meslier 17. yüzyılda yaşamış eski bir rahiptir.
 

muhalif06

Kayıtlı Üye
Katılım
26 Kas 2018
Mesajlar
52
Tepkime puanı
54
Bu dediğin pek doğru değil. İslam, Hristiyanlık ve Yahudilik aynı inanışların aynı peygamberlerin farklı yorumları. Ben Tevrat incil Zebur ve Kur'an okudum ve bilinçli olarak Müslümanım. İslam'ın doğru olduğunu ne biliyorsun diyebilirsin. Hem tevratta hem incilden hem zeburdan hem de duamın karşılığında Rabbin merhameti ile verilen rüyadan.
 

yigittt

Kayıtlı Üye
Katılım
17 Eyl 2018
Mesajlar
5
Tepkime puanı
1
Ateist birisi olarak insanları yaratan, dinler gönderen, belirli kurallar ve yasaklar vs koyan bir Tanrıya inanmıyorum. Bu sonuca araştırıp, uzunca kafa yorduktan sonra vardım elbette. Öldükten sonra yok olacağıma inanıyorum. Ama çok daha farklı şeyler de olabilir. Enerjiden oluştuğumuzu düşünürsek, dünyadaki yaşam ve ölümümüz enerjisel olarak yaşadığımız dönüşümün bir parçası olabilir. Yani ölünce daha farklı biçimde, farklı bir boyutta dönüşüme devam edebiliriz. Daha pek çok teori yürütülebilir bu konuda. Önceki veya sonraki yaşam tam olarak kanıtlanamıyor veya şu anki algı ve kapasitemiz dahilinde açıklanamıyorsa , bunu bir Tanrı ile çözüme kavuşturmayı doğru bulmuyorum. Çünkü Tanrı üstüne kafa yordukça aslında kendisiyle çelişen ve var olması imkansız bir varlık kendi fikrimce. Bunun yanında insandan enerjisel olarak daha üstün olan ve bazı şeylerin oluşmasını sağlayan bir varlık olabilir ama yine inanılan Tanrı figüründen çok uzak bir kavram benim için.
Yalnız enerjiye falan inanıyorsan ateist olmuyorsun.
 

dhardhar

Kayıtlı Üye
Katılım
4 Ara 2012
Mesajlar
813
Tepkime puanı
1,312
Yalnız enerjiye falan inanıyorsan ateist olmuyorsun.

Bu cumleyi neye dayanarak kuruyorsun?
Ben enerjiye inaniyorum hem de ateistim.
Ateizm nedir tanimi vs. Kafa karismis olabilir mi? Ayrica teizm ateizm enerji farkli konular.
 
Üst