Sizin sinirlenmeniz için kendinden geçercesine mücadele veren insanlar.

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Ajjta

Kayıtlı Üye
Katılım
15 Ara 2013
Mesajlar
38
Tepkime puanı
4
Hayatla ilgili pozitif düşüncelerle doluyum, her şey çok güzel ilerliyor. Umutluyum enerji doluyum. Evimde yaşayan biri basit bir sebepten dolayı bana bağırıyor. (Onu niye şuraya bıraktın, neden pencereyi kapatmadın vs. gibi) Tamam dememe rağmen yarım saat boyunca evin içerisinde söyleniyor. Yapacağım işe olan enerjimi ve isteğimi de kaybediyorum onun yüzünden. Bazen dayanamayıp karşılık veriyorum, tam 3 saat boyunca aptal bir peçetenin yeri yüzünden kavga ediyorum.
İşin komik yanı o bağırdığı ve beni olduğum gibi kabul etmediği için istediği şeyi yapmak da içimden gelmiyor. Sürekli gergin ve negatif enerji yayan biri çünkü.
Eğer bir projeyle ilgilendiğinizde başınızda dikilen ve size sürekli bağıran bir insan varsa ve hayat enerjinizi çalıyorsa, susmanız ne derece doğru? Kendinizi psişik olarak nasıl koruyabilirsiniz?
 

origanum

Yönetici
Katılım
15 Eki 2008
Mesajlar
3,090
Tepkime puanı
377
Bu kişi nefsinizi öldürmeniz için verilmiş bir destek aslında. Onun sayesinde benliğinizi törpüleyeceksiniz. Acı çekeceksiniz, gururunuz kırılacak vs ama egonun törpülenmesi için böyle bir yol şarttır. Fırsatı değerlendirin ve benliğinizi hiçe sayın, kazanan siz olacaksınız. Dünyevi hayatta değil tabi ruhani hayatta, tekamül basamağında yani asıl dünyaya gelmenizi sağlayan amaçta. Boşverdiğiniz, umursamadığınız yani artık davranışları sizi rahatsız etmediği zaman nefsiniz kıvama gelmiş demektir.
 

lviv angeles

Kayıtlı Üye
Katılım
26 Ocak 2014
Mesajlar
2,716
Tepkime puanı
296
Konum
HAYALLERİN GERÇEK OLDUĞU ÂLEM
İnsanın kendine hakim olması bazen gerçekten güç oluyor.Kendini mutlu,pozitif hissederken moral bozan, enerjiyi dibe çeken birileriyle diyalog kurma durumu insanı çileden çıkarıyor.Nefsimi kıvama getirebildim mi bilemiyorum ama belli bir zaman önce daha çabuk tepki veriyordum.Şimdi bir nebze daha hakimim kendime..
 

dynamic apnea

Kayıtlı Üye
Katılım
25 Haz 2008
Mesajlar
2,596
Tepkime puanı
165
Konum
somewhere outthere
İş
dış ticaret uzmanı
Bu kişi nefsinizi öldürmeniz için verilmiş bir destek aslında. Onun sayesinde benliğinizi törpüleyeceksiniz. Acı çekeceksiniz, gururunuz kırılacak vs ama egonun törpülenmesi için böyle bir yol şarttır. Fırsatı değerlendirin ve benliğinizi hiçe sayın, kazanan siz olacaksınız. Dünyevi hayatta değil tabi ruhani hayatta, tekamül basamağında yani asıl dünyaya gelmenizi sağlayan amaçta. Boşverdiğiniz, umursamadığınız yani artık davranışları sizi rahatsız etmediği zaman nefsiniz kıvama gelmiş demektir.

Ben de aynı durumu bir aile bireyimde derinden yaşadım. Şu an yan yana olsak yine yaşarım eminim. Yaptıkları özgürlüğü kısıtlamak ve direk insanın benliğine saldırmak. Gururum kırıldı çoğu kere. Ama bunu ben hep büyük bir hasar ve yaşanmaması gereken şeyler olarak gördüm. Bu sekilde hiç bakmamıştım. Benliğe yapılan zulme dayanmak ne derece sağlıklı bir nefis terbiyesi ama hala çözemiyorum.. Çünkü o sırada nefis törpüleniyor törpülenmesine ama birçok şey de gidiyor onunla beraber. Minnet ve şükür duygusu, yaşam enerjisi vs.
 

WhiteFriday

Kayıtlı Üye
Katılım
16 Ocak 2016
Mesajlar
220
Tepkime puanı
62
Bu kişi nefsinizi öldürmeniz için verilmiş bir destek aslında. Onun sayesinde benliğinizi törpüleyeceksiniz. Acı çekeceksiniz, gururunuz kırılacak vs ama egonun törpülenmesi için böyle bir yol şarttır. Fırsatı değerlendirin ve benliğinizi hiçe sayın, kazanan siz olacaksınız. Dünyevi hayatta değil tabi ruhani hayatta, tekamül basamağında yani asıl dünyaya gelmenizi sağlayan amaçta. Boşverdiğiniz, umursamadığınız yani artık davranışları sizi rahatsız etmediği zaman nefsiniz kıvama gelmiş demektir.

Biz her şeye tekamül dersek işin içinden çıkamayız ki. Bence fırsat değilde bu kişiden korunmak lazım.
 

origanum

Yönetici
Katılım
15 Eki 2008
Mesajlar
3,090
Tepkime puanı
377
Sadece gitmesi gereken zararlı enerji gider. Kalan sizin dünyaya gelmenizdeki asıl amacı yapmanıza yönelik olanlardır. Dünyevi yargılarla yargılamayın. Bambaşka bir boyuttan bakıldığında farklı ve daha net görünür herşey. Endişe etmeyin. Güvenin sizde olacak değişime. Vicdanınızı rahat tutun.
 

WhiteFriday

Kayıtlı Üye
Katılım
16 Ocak 2016
Mesajlar
220
Tepkime puanı
62
Sadece gitmesi gereken zararlı enerji gider. Kalan sizin dünyaya gelmenizdeki asıl amacı yapmanıza yönelik olanlardır. Dünyevi yargılarla yargılamayın. Bambaşka bir boyuttan bakıldığında farklı ve daha net görünür herşey. Endişe etmeyin. Güvenin sizde olacak değişime. Vicdanınızı rahat tutun.

Bu vesileyle siz de tekamülüme katkı sağlamış oldunuz :)
 

Takyon yolcusu

Kayıtlı Üye
Katılım
4 Nis 2016
Mesajlar
29
Tepkime puanı
4
bahsettiğiniz kişinin psikotik kişilik bozukluğu olması kuvvetli muhtemel. "beden hastası ölür, ruh hastası öldürür" derler. tedaviye muhtaç birinin sizin de ruh sağlığınızı bozmaya izin vermeyin. tedaviye yanaşmıyorsa, başka bir eve taşınma durumunuz varsa bir an önce ayrılın. esen kalın...
 

Astre

Kayıtlı Üye
Katılım
25 Mar 2013
Mesajlar
72
Tepkime puanı
13
Aynen sözde komşularımızı tarif etmişsiniz.

4. Yıldır utanmadan camdan bizim kapının önüne/bahçeye çöplerini atıyor. Karı koca yapıyor bunu. Gırgır pisliğini, halı kirini atıyor. Söylediğimizde ise, sizin gibi şerefsiz komşular olmaz olsun diyor (kimin şerefsiz olduğu belli).

Geçen balkonu silerken bunlar bahçedeydi, rahatsız olmuşlar ben balkonu silerken.. Utanmadan küfrediyorlar, affedersiniz ama çocuğunun boklu bezlerini evimize fırlatıyorlar. Bu kişiler 50-60 yaşında insanlar. Yetişkin kızları var, kızları ile konuştum. Onlar karışmıyor..

Bu kişiler kuran okuyan ve namaz kılan kişiler (sözde müslümanlar)..

Elimden gelse onları öldüreceğim, insan gibi demek işe yaramıyor. Mahkemeye şikayet ettim kanıtla birlikte, utanmadan bize iftira atıldı. Yok efendim biz atıyormuşuz vs. mahalleden "komşuların" onlardan farklı bir yanı yok. Çok kötü yerde yaşıyorum, kiminin "çocuğu" hırsız, kiminin sapık, kiminin ise madde bağımlısı..

20. Yıldır hayatımızın içine ettiler, cidden bunları öldürme imkanım olsa direk yapardım.. Bu tür insanlar çevremde çok, insan gibi konuşunca sizi ezerler, ama hayvan gibi tekme tokat dalınca anlarlar (maalesef ki, ülkenin büyük kısmı böyle)....
 

xesim

Kayıtlı Üye
Katılım
18 Ocak 2009
Mesajlar
80
Tepkime puanı
36
benimde hane içinde aile bireylerimden biri böyle.eskiden daha fazla enerjimi yerdi ama sanırım artık takmadığım için yarı yarıya zarar veriyor.yani görseniz aile değil düşmanız.gece gündüz kısıtlama,sürekli laf sokma,hıncını alamazsa üzerimde etkisi olabilecek diğer aile üyelerini üzerime saldırtma.ben bunların karşısında sakin ve tepkisiz kaldıkça daha fazla çıldırmalar.bunların hepsi psikotik bir bozukluk belirtisi.bunu herkes rahatça görebiliyor ama sorunlu kişi 'ben deli değilim' diye direttikçe ve hayatımın bunlara üzülmekle geçip gittiğini gördükçe törpüledim duyarlı kalabilme hissimi.malesef duygularımın tamamını körelttim bu kişiye karşı.birşeyleri fazla feda ettim.bunu zamanla öğreneceksiniz sizde üzgünüm
 

Astre

Kayıtlı Üye
Katılım
25 Mar 2013
Mesajlar
72
Tepkime puanı
13
Aynısını bir yakınım kocasından çekiyor.

Adam eve gelmiş, yemek istemiyorum diyor. Tam yatacakken, "Neden yemek yapmadın?!" diyor..

Bir çok insan birine kızıp gücü yetmeyince / hıncını alamayınca esrafında ki insanlara sarıyor. Karşı tarafında delirmesini istiyorlar, karşı taraf delirip laf atmasa bile 3-4. Saat küfür ede ede bağırıyorlar.. Karşı taraf laf atarsa iş iyice büyüyor.. Ancak ertesi gün hiç bir şey olmamış gibi davranıyorlar. Cidden insanın yaşam enerjisini emen ve psikolojisi bozan kişiler bunlar.. Mutlaka akıl hastanesine atılmalılar..
 

nira

Kayıtlı Üye
Katılım
30 Ocak 2013
Mesajlar
144
Tepkime puanı
2
Malesef bende de var bu. Aile üyelerinden biri. Evi ayırmak bile fayda etmiyor malesef. Çünkü bazı insanlarla ilişkini çok rahat bitirebilirsiniz ama bazılarıyla aile üyeleri ile çok zor. Bir şekilde hayatınızdalar. Geçen gün yine başıma geldi. Çıldırtıyor. Yaşam enerjimi sıfırlıyor. Laftan anlamaz güzellikle söylesen olmaz bağırıp çağırsan yine olmuyor. Geçen gün ilk defa susturdum. Kendim bile hayret ettim nasıl sustu diye derken, arkamdan ağzının içinden sessiz sessiz, beddua okurken farkettim. Allah belanı versin bilmem ne. Tekrar nevrim döndü.

Ben sık görüşmüyorum uzun zamandır. Aramıyorum sormuyorum artık. Kendimi başka türlü koruyamıyorum çünkü. Ama ailemden biri bir şekilde bir araya geliyorum nadir de olsa. Burnumdan getiriyor zaten. Elimden geldiğince uzak duruyorum. Başka yolu yok.
 

dmkol

Kayıtlı Üye
Katılım
24 Kas 2008
Mesajlar
4,907
Tepkime puanı
529
İş
Web Master
Hayatla ilgili pozitif düşüncelerle doluyum, her şey çok güzel ilerliyor. Umutluyum enerji doluyum. Evimde yaşayan biri basit bir sebepten dolayı bana bağırıyor. (Onu niye şuraya bıraktın, neden pencereyi kapatmadın vs. gibi) Tamam dememe rağmen yarım saat boyunca evin içerisinde söyleniyor. Yapacağım işe olan enerjimi ve isteğimi de kaybediyorum onun yüzünden. Bazen dayanamayıp karşılık veriyorum, tam 3 saat boyunca aptal bir peçetenin yeri yüzünden kavga ediyorum.
İşin komik yanı o bağırdığı ve beni olduğum gibi kabul etmediği için istediği şeyi yapmak da içimden gelmiyor. Sürekli gergin ve negatif enerji yayan biri çünkü.
Eğer bir projeyle ilgilendiğinizde başınızda dikilen ve size sürekli bağıran bir insan varsa ve hayat enerjinizi çalıyorsa, susmanız ne derece doğru? Kendinizi psişik olarak nasıl koruyabilirsiniz?
Tarif ettiğiniz durumlar hep düzen üzerine çıkan gerginlikler. Birden bire bağırıp çağrılması da normal bir durum değil. Ancak ve ancak yanınızda değiliz ve olayların başlangıcını gelişimini bilmiyoruz. Ben farklı bir gözle değerlendireceğim kendimden örnek vererek.
Üniversitede sırf bu sebeple bir ilişkimi bitirdim ve bir ev arkadaşımı değiştirdim. Aynı ortamı paylaşacağım kişileri önden bilgilendiririm. Derim ki; ben düzenli insanım, her şeyin yeri bellidir, dağınıklık enerjimi yerle yeksan eder (dağınıklık ciddi anlamda negatif enerji potansiyeli taşır), dağınık olunca kirler de dağılır (statik kir enerjisi gerçekten kötü etkiler), sen dağınık bir insansan kendi odanı ve dolabını dilediğince dağıt ancak ortak yaşam ve kullanım alanlarını düzgün tutmak zorundasın vs. diye. Şartlar baştan kabul edilir, eğer ki buna uyulmazsa önce ses etmem arkadan ben toplarım, ben topladıkça yani sessiz ve düzgün bir mesaj vermeye çalıştıkça dağıtılma devam ediyorsa, sözlü olarak uyarırım ve bak bunu böyle yapsan daha iyi olur derim. Hala devam ediyorsa zaten dağınıklıktan harap olmuş sinirlerimi daha fazla yumuşatamam ve sonu nasıl bitiyorsa bitsin her türlü kavga da ederim, bağırırım da, karşımdaki sertleştiği kadar da misliyle karşılık veririm.
Ben böyleyim beni böyle kabul etsin diye bir şey yok. Ortak yaşam alanı düzenli olmak zorundadır normali budur. Siz hiç kamusal alanlarda dağınıklık için işe alınan görevli gördünüz mü? Her şey düzenli ve temiz olsun diye insanlar çalışır. Hatta kanunlar çıkarılmıştır bunun için. 2 kişinin olduğu ortak alanda standart kurallar işletilir, başkasının özgürlüğünün başladığı yerde şahsi özgürlükler kısıtlanır.

Özetle arkadaşınız size bu düzen hassasiyetini bildirmişse, size daha önce durumu anlatmışsa tartışmadan, siz ortak alanları bu şekilde kullanmak mecburiyetindesiniz. Yok iki insan da dağınıklığı sever, buna göre ortak yaşam alanlarını da dağınık tutar bu anlaşılmış bir durumdur, o ayrı. Sürekli bir insanın yarasına basarsanız o insan agresifleşir bu doğal bir tepkidir. Ancak uyarı olmadan, aniden öylesine agresifleşmek de normal bir durum değildir.
 

acid

Kayıtlı Üye
Katılım
23 Kas 2012
Mesajlar
436
Tepkime puanı
397
Eğer aile üyeniz değilse evi ayırarak kurtulabiliyorsunuz ancak ne yazık ki kan bağı olan kişilerle bu mümkün olmuyor. Kendi hayatının intikamını çevresinden alan ve olaylara sadece kendi çıkar çevresinden bakan insanlar da var. Bu durum aşırı kontrol tutkusu ile birleşiyorsa durum daha da vahim oluyor. Sürekli psikolojik, fiziksel şiddet eğilimi, azarlamalar, bağırmalar, sizin özellikle baskı altına alınmaya çalışmanız, iyi davranışlarınızın bile tepki görmesi... Hatta siz de onlara benzemeye başlıyorsunuz. çünkü bu durum ile uzun yıllar yaşamışsınız. Bu ve buna benzer durumu ebevenylerim ile yaşıyorum çocukluğumdan beri. Galiba bu noktada benim için Origanum'un bahsettiği tekamül durumu söz konusu. Ancak uzun süre bu ortamda kalmak ne yazık ki bizim de başkaları için rahatsız edici düzeye gelmemize neden oluyor. Bu tür ortamlarda yetişen çocuklarda iletişim sıkıntısı da çekiyor ileride. Evet pozitif enerji kalmıyor, hatta alışıyorsunuz bu ortama,i duyarsızlaşıyorsunuz. Ancak bu duyarsızlaşmanın pek olumlu olduğunu söyleyemeyeceğim.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst